Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/2310 E. 2023/403 K. 15.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/2310
KARAR NO : 2023/403

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/05/2019 (Dava) – 25/02/2020 (Karar)
NUMARASI : 2019/145 Esas – 2020/158 Karar
DAVA : Tazminat
BAM KARAR TARİHİ : 15/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/03/2023
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/02/2020 tarih ve 2019/145 Esas – 2020/158 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 02/01/2019 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın Bornova, İnönü caddesi istikametinde seyir halindeyken, yaya olan müvekkiline çarpması sonucu trafik kazasının meydana geldiğini, kazada müvekkili …’ın aralandığını, kazanın ardından müvekkilinin Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi hastanesinde tedavi gördüğünü ve burada yapılan muayenesinde diz dahil baldırında büyük kemik parçalı kırıklar meydana geldiğini, müvekkili …’ın uğradığı maddi zararların tazmini iin davalı … şirketine başvuruda bulunduklarını, ancak herhangi bir dönüş yapılmadığını ileri sürerek, kaza tarihi olan 02/01/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi uygulanmak koşulu uli şimdilik 500,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 26/04/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6704 sayılı Kanun ile 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 97.maddesi değiştirilmiş trafik kazasından doğan tazminat talepleri için dava yoluna gitmedenö nce ilgili sigorta şirketine yazılı olarak başvuru bir dava şartı haline getirildiğini, mevzuat gereği dava yoluna gitmeden önce sigorta şirketine başvuru yapılması, davaşartı haline geldiğini, sigortacı yönünden sigorta bedelini ödeme yükümlülüğü gerekli belgelerin tam ve eksiksiz bir şekilde ibraz edilmesinden itibaren 15 iş günü içinde muaccel hale geldiğini, başvuru sırasında ibrazı zorunlu olan evrakların poliçe genel şartlarında sayıldığını, Müvekkili şirketi nezdinde 0001-0210-24146225 numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile teminat altına alınmış … plakalı aracın, 31/08/2018-31/08/2019 tarihleri arasında sigortalandığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olup sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, davacı küçügün gelir getiren biri şte çalışmadığından geçici iş göremezlik tazminat talep edebilmesinin mümkün olmadığını, kaldı ki kabul anlamına gelmemek kaydıyla talep edilen geçici iş göremezlik tazminatından müvekkili şirketin sorumlu tutulamaycağını bu hususta sorumluluğunun tamamen sosyal güvenlik kurumuna ait olduğunu, davacının herhangi bir sosyal sigorta urumuna bağlı olup olmadığının araştırılması gerektiğini, yine kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı tarafın gelir durumunu somut belgelerle ispat etmesi gerektiğini, gelir durumuna ilişkin somut belge ve delil sunulamaması halinde yasal asgari ücretin esas alınarak hesaplama yapılması gerektiğini savunarak, müvekkili şirket aleyhine açılan davanın reddine, yagrılama gideri ve vekalet lücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk derece mahkemesince; “…Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2016/14573 esas, 2017/6035 karar sayılı, 29/05/2017 tarihli ilamı, 2017/1541 Esas,2017/9897 Karar sayılı, 31.10.2017 tarihli ilamı, İzmir BAM 11. HD’nin 2018/593 esas, 2018/414 karar sayılı, 02/04/2018 tarihli ilamında belirtildiği üzere “Davalı … şirketinin sorumluluğu, poliçenin düzenlendiği tarihte geçerli bulunan poliçe özel ve genel şartları ile yasal hükümlere göre belirlenecektir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1425. maddesine göre de sigorta poliçesi genel ve varsa özel şartları içerir. Yeni Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Yeni Genel Şartların C.10. maddesi ile de 12.08.2003 tarihli ve 25197 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları yürürlükten kaldırılmıştır. Yeni Genel Şartların C.11 maddesine göre, genel şartlar yürürlük tarihi olan 01.06.2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Bu durumda, artık eski genel şartların, yeni genel şartların yürürlük tarihinden sonra düzenlenen poliçelerde uygulanma imkanı bulunmamaktadır. 26.04.2016 tarihinde yürürlüğe giren, 6704 sy yasanın bazı hükümleri ile 2918 sy KTK’nun 90, 92 ve 97. maddelirinde değişiklik yapılarak, KZMMSS’lerde teminat kapsamı ve tazminat konusunda öncelikle KZMMSGŞ’nin esas alınması gerektiğinin vurgulanmış, kanunun 90. Maddesinde yapılan değişiklik ile zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatların anılan kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabi olduğu öngörülmüştür. Davaya konu, zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesinin teminat başlangıç tarihi 31.08.2018 tarihi olup, poliçenin de 28.08.2018 tarihinde düzenlendiği görülmüştür. Bu nedenle davaya konu sürekli sakatlık oranını tespitinde, sakatlık ölçütü sınıflandırıması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporlarına ilişkin mevzuat doğrultusunda hazırlanacak sağlık kurulu raporunun esas alınacağı öngörülmüştür. Sakatlık ölçütü sınıflandırıması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporlarının düzenlenmesinde esas alınan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik, 20/02/2019 tarihinde RG yayınlanarak yürürlüğe giren Erişkinler İçin Eengellilik Değerlendirilmesi Hakkında Yönetmelik’in 18. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır. 20.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirilmesi Hakkında Yönetmelik’in 1. maddesinde çocukların kaza ve yaralanmaya bağlı sağlık raporlarının bu yönetmelik hükümlerine göre belirleneceği, yönetmeliğin 14. maddesinde Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine çocuk bakısmından yapılan atıfların bu yönetmeliğe yapılmış sayılağcağı, yönetmeliğin 15/2. maddesinde bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce engelliler için düzenlenmiş sağlık kurulu raporlarıyla belirlenmiş olan tüm vücut fonksiyon kaybı oranları geçerli olduğu, ancak 15/3. fıkrasında ise bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce hakkında engelli sağlık kurulu raporu düzenlenen kişi, vasisi veya kurumlarca yapılan yeni rapor başvuruları, kontrol muayenelerinin ise bu Yönetmelik hükümlerine göre sonuçlandırılacağının düzenlendiği, dolayısıyla davacının sürekli sakatlık oranının belirlenmesinede rapor tarihi itibariyle yürürlükte olan Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirilmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre belirlenmesi gerektiği kanaatine varıldığından, davacının kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre sürekli sakatlık oranın belirlenmesi gerektiği yönündeki itirazı yerinde görülmemiş, bu nedenle yeniden maluliyet raporu alınmamıştır. Somut olayda, mahkememizce Ege Üniversitesi Hastanesinden alınan maluliyet raporuna göre davacı çocuğun 02/01/2019 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması nedeniyle Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirilmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre küçükte meydana gelen yaralanmanın bu yönetmelikte karşılığı olan bir arızaya neden olmadığı sakatlık oranının %0 olduğu tespit edildiğinden davacının sürekli iş göremezlik zararının oluşmadığı…” gerekçesiyle davacının sürekli iş göremezlik tazminatı davasının REDDİNE karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul, yasa ve hakkaniyete aykırı olduğunu, dava dışı sürücü …’ın davalı … nezdinde 0001-0210-24146225 numaralı zorunlu trafik sigortası bulunduğunu, bu sigorta kapsamında davalı şirket müvekkilinin yaralanması sebebi ile oluşan maddi zararları tazmin etmekle yükümlü olduğunu, müvekkilinin kaza dolayısı ile yaşadığı parçalı kırık sebebi ile zorlu bir tedavi süreci geçirdiğini, söz konusu tedavi ile bacak eklem kısıtlılığı yaşadığını, söz konusu kısıtlılık sebebi ile müvekkilinin günlük ihtiyaç ve faaliyetlerini gerçekleştirirken dahi aksama ve çabuk yorulma gibi durumlarla karşılaştığını, zira olayın oluş şekli ve müvekkilinin yaşı göz önüne alındığında kaza sonrası yaşanılan travmanın, tedavi sürecini daha ağır hale getirdiğini, dosya kapsamında alınan Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Sağlık Kurulu Raporu’nda sol ayak bileğinde kısıtlılık ve sol bacakta kırığa bağlı olarak gelişen 1 cm’lik kısalığın oluştuğu belirtildiğini, ancak mevcut yaralanmanın, Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirilmesi Hakkında Yönetmelik’te karşılığı bulunmadığı gerekçesi ile sakatlık oranı %0 olarak rapor edildiğini, söz konusu durumun kabulü ve hakkaniyete aykırı şekilde hükme esas alınmasının mümkün olmadığını, anılan yönetmeliğin ekinde yer alan kılavuzda, hareket gelişim alanına bağlı olarak, ayakta durma düzgün yürüme, merdiven inip çıkma gibi hareketler kaba hareketler olarak tanımlanmış, “yaşı ne olursa olsun, çocuk/gencin kaba hareket işlevlerindeki kısıtlılıklar, o yaşta ve daha sonra yaşama katılımında belirgin zorluklar getirmektedir.” ifadesine yer verildiğini, müvekkilinde mevcut bacak kısıtlılığının ve ayak bileğinde oluşan kısıtlılığın herhangi bir maluliyete sebebiyet vermediği hususunun açıkça hakkaniyete aykırı nitelikte olduğunu, müvekkilinin yürümede zorluk çektiğini, halen topalladığını ve hareket gelişimleri ve kaba hareketlerindeki kısıtlılık sebebi ile faaliyet alanının daraldığını, dosya kapsamında Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan rapor doğrultusunda, kazada dava dışı sürücünün yüksek oranda asli kusurlu olduğu ve yaya müvekkilin kusursuz olduğunun belirtildiğini, müvekkilinin hiçbir kusuru olmaksızın bu denli zor bir tedavi süreci geçirmesinin, yaşı itibari ile bacağında oluşan kısalığa bağlı yaşanılan travma ve süreç dolayısı ile oluşan maddi zararın tazmin edilememesinin de yine açıkça hakkaniyete aykırı olduğunu, söz konusu durumlara ilişkin itirazlarının ve yeni rapor alınması taleplerinin de kabul görmediğini, mahkemece usule aykırı olarak eksik değerlendirme ve inceleme ile hüküm verildiğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasına dayalı olarak karşı araç zorunlu trafik sigortacısından sürekli maluliyet tazminatının tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11/10/2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013-01/06/2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015-20/02/2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20/02/2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Eldeki dosyada; hükme esas alınan raporun 20/02/2019 tarihli Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirilmesi Yönetmeliği ekindeki cetvellerdeki hesaplama yöntemine göre değerlendirilmesi sonucunda davacının kazadan kaynaklı sürekli maluliyet oranının % 0 olduğu rapor edilmiştir. İşbu rapor kaza tarihi itibariyle yürürlükte olmayan yönetmeliğe göre hazırlanmış olup hüküm kurmaya elverişli değildir. Eksik inceleme ile karar verilemez.
O halde, mahkemece, Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalından kaza tarihinde yürürlükte bulunan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre usulüne uygun, denetime ve karar vermeye elverişli olacak şekilde davacının maluliyet derecesi ve oranının belirlenmesi amacıyla yeni bir rapor alınıp hasıl olacak sonuca göre, karar verilmek üzere kararın kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf itirazlarının KABULÜ ile, İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/145 Esas – 2020/158 Karar sayılı kararının HMK 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Davacı vekilinin diğer istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İSTİNAF AŞAMASINDA; davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
5-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek nihai kararda ele alınmasına,
6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
7-Kararın taraflara tebliği, harç ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 15/03/2023