Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/231 E. 2021/272 K. 01.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/231
KARAR NO : 2021/272

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/01/2018
NUMARASI : 2016/12 Esas- 2018/40 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 01/04/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/04/2021

İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/12 Esas- 2018/40 Karar sayılı kararının dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesi süresi içinde usulünce verilmiş olmakla; raportör hakim tarafından hazırlanan rapor, dosyadaki dilekçe, lahiyalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler incelendi.
DAVA
Davacı vekili, 30/01/2015 tarihinde davalı … adına kayıtlı olan …’in sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonetin davacının sevk ve idaresindeki elektrikli bisiklete arkadan çarparak davacının yaralanmasına sebep olduğunu, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün asli ve tam kusurlu olduğunu, bu nedenle davacının geçici ve sürekli iş göremezlik halinin ve bu nedenle zararının oluştuğunu, manevi olarak zarar gördüğünü, davalı aracının kaza tarihini kapsayan KTK ZMM sigortasının olmadığından maddi tazminat taleplerinden …’nın da sorumlu olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacının geçici iş göremezlik zararı nedeniyle 2.000,00-TL, sürekli iş göremezlik zararı nedeniyle 3.000,00-TL olmak üzere 5.000,00-TL maddi tazminatın …’nın ZMMS poliçe teminat limiti ile sınırlı olması kaydı ile 30/01/2015 tarihinden itibaren en yüksek ticari faizi ile davalılardan müteselsilen tahsiline ayrıca 50.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren en yüksek ticari faizi ile davalılar … ile …’tan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı … vekili; müvekkili kurumun geçici iş göremezlik zararından sorumlu olmadığını, yine manevi tazminat taleplerinden sorumlu olmadığını, davacının elektrikli bsikleti kasksız kullanmış olması halinde müterafik kusurunun bulunduğunu, bu konunun araştırılması gerektiğini, davacının maluliyet ve iş göremezlik halinin belirlenmesi ve davalı araç sürücüsünün kusur durumunun araştırılması gerektiğini, …nın sorumluluğunun kaza tarihi itibariyle geçerli ZMMS teminat limitiyle sınırlı olduğunu ileri sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı ve aynı zamanda … mirasçısı … davaya cevap vermemiş ancak duruşmaya katılarak ellerinden geleni yaptıklarını, manevi olarak davacının yanında olduklarını, ekonomik durumunları el vermediğinden kullandığı arabanın kaza tarihi itibariyle sigortasının bulunmadığını, ancak ertesi gün borç para bularak araçlarını sigortalattırdıklarını beyan etmiştir.
Davalı … davaya cevap vermemiş yargılamanın devamı sırasında 27/06/2016 tarihinde vefat etmekle geriye mirasçıları olarak eşi …’in , çocukları …, … ve … in kaldığı anlaşılmış, davacı vekilince … mirasçıları davaya dahil edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacının maddi tazminata ilişkin davasının kabulüne, her ne kadar davacı tarafça ticari faiz uygulanması talep edilmiş olup davalı aracının kamyonet niteliğinde olduğu tespit edilmiş ise de Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/13062 Esas sayılı kararında ortaya konulduğu üzere aracın hususi kullanım tarzında olduğu anlaşılmakla hükmolunan tazminata yasal faiz uygulanmasına, kaza nedeniyle davacının %24 oranında sürekli iş göremezlik halinin oluştuğu, tedavi sürecinde çektiği ızdırap, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kaza sonrası davalı sürücünün davranış şekli dikkate alınarak davacı yararına 25.000,00 TL manevi tazminatın 30/01/2015 tarihinden itibaren yasal faiziyle müteselsilen davalılar … ile … mirasçılarından alınarak davacıya verilmesine fazlaya dair manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, aktüer bilirkişi hesabı yapılırken tazminatın asgari ücret baz alınarak hesaplandığını, oysa müvekkilinin berberlik kalfalığı yaptığını, bu meslekten kazanacağı ücretin asgari ücretten fazla olduğunu, bu sebeple tazminatın eksik hesaplandığını, bunun yanı sıra müvekkilinin vücudundaki kırıklar sebebiyle oluşan manevi sıkıntıları nazara alındığında hükmedilen manevi tazminatın yetersiz olduğunu ve son olarak kazaya konu davalı aracı kamyonet olması sebebiyle ticari faiz yerine yasal faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, trafik kazası sebebiyle maddi ve manevi tazminatın tahsili istemlidir.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, alınan bilirkişi raporlarının denetime elverişli, hüküm kurmaya yeterli ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu, davacının asgari ücretin üzerinde kazanç sağladığını gösteren herhangi bir bilgi ve belgenin dosya kapsamında bulunmaması sebebiyle aktüer bilirkişi tarafından asgari ücret esas alınarak maddi tazminatın hesaplanmasının yerinde olduğu, manevi tazminat miktarının tarafların sosyo-ekonomik durumu ve olayın oluş biçimi nazara alındığında hak ve nesafete uygun olduğu, davalıya ait kazaya karışan aracın kullanım amacının hususi-yük nakli olmakla ticari araç olmadığından, maddi tazminat bakımından yasal faize hükmedilmesinin doğru olduğu anlaşılmakla, davacı yanın istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/12 Esas- 2018/40 Karar sayılı kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına istinaf vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
3-a) İstinaf kanun yoluna başvuran davacı taraftan alınması gereken 59,30 TL harçtan başlangıçta alınan 35,90 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 23,40 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
b) Davacı tarafın yatırmış olduğu istinaf kanun yoluna başvuru harcı olan 98,10 TL’nin hazineye gelir yazılmasına,
4-İstinaf yoluna başvuran davacı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan istinaf gider avansının istek halinde HMK’nun 333. Maddesi gereğince yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 01/04/2021