Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/2297 E. 2023/456 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/2297
KARAR NO : 2023/456

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/06/2018 (Dava) – 26/09/2019 (Karar)
NUMARASI : 2018/751 Esas – 2019/1036 Karar
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı)
BAM KARAR TARİHİ : 16/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/03/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/09/2019 tarihli 2018/751 Esas ve 2019/1036 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin sahibi olduğu ve …’nun sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile davalı … şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı olan, maliki …, sürücüsü … olan … plakalı aracın çarpıştığını ve müvekkiline ait araçta maddi hasar ve değer kaybı oluştuğunu, zararın tazmini için davalı sigorta şirketine başvurulduğunu ancak ödeme yapmadığını, aracının onarımı süresince müvekkilinin araç mahrumiyet zararının doğduğunu, davalı sigorta şirketinin araç mahrumiyet zararı yönünden sorumluluğu bulunmadığından araç maliki ve sürücüye müracaat haklarının saklı olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00-TL hasara yönelik, 50,00-TL değer kaybına yönelik tazminatın davalıdan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ile tahsiline ayrıca iş bu davamızda yapılacak yargılama giderleri ile vekalet ücretinin ve İzmir 1.Sulh Hukuk Mah.’ nin 2017/144 D.İş dosyası 440,00-TL vekalet ücreti, 400,00-TL giderin de davalıdan tahsiline karar verilmesini karar ve talep etmiştir.
Davacı vekilinin 20/04/2019 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; 24.900,00-TL hasar bedeli tazminatının davalı … A.Ş.den 06/06/2018 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek temerrüt (avans) faizi ile tahsiline, İzmir 1.Sulh Hukuk Mah.nin 2017/144 D.iş dosyasından yapılan 600,00.-TL giderler ve 400,00-TL vekalet ücreti ile birlikte iş bu yargılamada yapılan giderleri ve vekalet ücretinin de davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu hasara ilişkin … plaka sayılı aracın zararının tazmini için başvuru yapıldığını, mağdur aracın 19/10/2017 tarihinde başka bir kazaya karıştığını, kasko sigorta poliçesi kapsamında … A.Ş.den aracın onarımı gerçekleştirilmeden tazminat ödeme aldığının tespit edildiğini, müvekkil nezdinde açılan hasar dosyası ile … şirketi nezdinde açılan hasar dosyalarında yapılan karşılaştırmalar sonucunda her iki hasarında aynı olduğu ve çifte tazminat talebinde bulunduklarının anlaşıldığını, davacının vekilleri hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu, dava kapsamında davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından davanın reddi gerektiğini, 1.Sulh Hukuk Mah.nin 2017/144 D.İş dosyasından araçta meyana gelen hasar miktarının tespiti talebiyle açılan dava dolayısıyla oluşan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin tahsilini talep etmişler ise de; açılan delil tespiti davası hasımsız olarak açılmış olup, müvekkil şirketin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını belirterek; bu nedenlerle haksız ve yasal dayanaktan yoksun iş bu davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece, ”….Dava ve ıslah dilekçesinin kısmen kabulü ile, 24.900,00.-TL hasar bedelinin dava tarihi olan 21/06/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, değer kaybı talebinin reddine….” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; huzurdaki davaya konu hasara ilişkin olarak 21 Mayıs 2018 tarihinde posta yoluyla müvekkili şirkete yapılan başvuru ile müvekkili şirket nezdinde ZMSS Poliçesi ile teminat altına alınmış olan … plakalı araç ile … plakalı aracın karıştığı kaza neticesinde meydana gelen zararın tazmininin talep edildiğini, yapılan işbu başvuru üzerine müvekkili şirketin ilgili birimlerince gerekli süreç başlatılarak kazaya ilişkin incelemelerde bulunulduğunu; …’a ait araç 14.09.2017 tarihinde anlaşmalı tutanaklı kazaya karışmış olup ilgili kazanın yapılan incelemesinde bu incelemeler sonucunda tramer sisteminde herhangi bir müracaat bulunmadığının tespit edildiğini, öte yandan yapılan incelemeler sonucunda mağdur aracın 19.10.2017 tarihinde başka bir kazaya karıştığı, bu kaza dolayısıyla kasko sigorta poliçesi kapsamında … A.Ş.’den aracın onarımı gerçekleştirilmeden tazminat ödemesi aldığının tespit edildiğini, … plaka sayılı mağdur araç sahibinin karıştığını iddia ettiği kazalara ilişkin müvekkili şirket nezdinde açılan hasar dosyası ile … nezdinde açılan hasar dosyalarında yapılan karşılaştırmalarda; her iki hasarın da aynı olduğu ve başvuran tarafından çifte tazminat talebinde bulunulduğunun yapılan incelemelerden ve hasara ilişkin resimlerden anlaşıldığını, bu doğrultuda müvekkili şirket tarafından; davacının vekilleri tarafından daha önce de benzer usulsüz işlemlerin yapıldığı tespit edilmiş olup vekiller hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/110068 Soruşturma sayılı dosyasından suç duyurusunda bulunulduğunu, Savcılık tarafından yapılacak tespit huzurdaki işbu davayı etkileyebilecek nitelikte olmasına rağmen Yerel Mahkemece dikkate alınmamasının hatalı olduğunu, müvekkili şirketin, davacının kasko poliçesini tanzim eden … Şirketinden tazmin ettiği hasar ile söz konusu hasarın aynı olduğu, mükerrer talepte bulunduğunun tespit edildiğini, delil tespiti davası hasımsız olarak ikame edilmiş olup, bu dosya kapsamında oluşan masraflara ilişkin müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, nitekim HMK md. 402 hükmü uyarınca aleyhine delil tespiti istenen kişinin ad, soyad ve adresinin dilekçede yer alması gerektiğini ancak davacı tarafından açılan davada müvekkili şirketin taraf olarak gösterilmediği ve dava hasımsız olarak ikame edilmiş olduğundan bu davadan kaynaklanan yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin müvekkili şirketin sorumluluğu bulunmadığını belirterek kararın kaldırılarak davanın reddine ve karar kesinleşinceye kadar icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacı aracında meydana gelen değer kaybı bedeli ve hasar bedelinin davalıdan istemine ilişkin tazminat davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, karar davalı vekilince istinaf edilmiştir.
Mahkemece, davalı tarafın iddiaları konusunda yeterli araştırma ve inceleme yapılmaksızın eksik incelemeye dayalı karar verildiği, davalının kazaya ilişkin talepleri yönünden gerekçeli kararda değerlendirme yapılmadığı anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin yargılama aşamasında, mağdur aracın 19/10/2017 tarihinde başka bir kazaya karıştığı , bu kaza dolayısı ile kasko poliçesi kapsamında … A.Ş.’den aracın onarımı gerçekleştirilmeden tazminat ödemesi alındığının tespit edildiğini, müvekkili sigorta ve dava dışı … A.Ş.nezdinde açılan dosyalarda yapılan karşılaştırmalarda heriki hasarın da aynı olduğu, hasara ilişkin resimlerden anlaşıldığını beyan ettiği, davacının vekilleri tarafından daha önce de benzer usulsüz işlemlerin yapıldığının tespit edildiğini belirterek, davacı vekilleri hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/110068 Soruşturma sayılı dosyasından suç duyurusunda bulunulduğunu beyan ettiği ancak, her ne kadar ön inceleme duruşmasının 7 nolu ara kararı ile UYAP üzerinden istenmesine karar verilmiş ise de; İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Özel Soruşturma Bürosu’nun 29/11/2018 tarihli cevabi yazısı ile, “2018/110068 Soruşturma sayılı evrak büromuza intikal ettiğinde avukatların görev suçuna ilişkin bir şikayet olduğundan 2018/15388 CM sayısına kaydı yapılmış olup evrakın soruşturma aşamasında olmayıp inceleme aşamasında bulunduğundan, inceleme konusu yapılacak Büromuzca talep edilen dosyalarından bulunduğundan soruşturma aşamasına geçip geçemeyeceği İnceleme Fezlekesi’nden sonra Adalet Bakanlığı’mızın düşüncesine göre şekilleneceğinden bu aşamada dosya gönderilememiştir.” şeklinde bilgi verdiği, dolayısı ile mahkemece soruşturma dosyasının incelenmeksizin karar verildiği anlaşıldığından, eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiğinin anlaşılmıştır.
Bu durumda, mahkemece ilgili soruşturma dosyasının bütün olarak onaylı suretinin dosyaya istenmesi, yine dava dışı …’in kasko poliçesi kapsamında talep ettiği tazminata ilişkin … A.Ş.’den hasar dosyası olup olmadığı hususunun sorularak tespiti halinde, hasar dosyasının bütün olarak onaylı suretlerinin dosyaya gönderilmesi istenerek, belirtilen eksiklikler giderildikten sonra mahkemece, İTÜ Karayolları Kürsüsünden oluşturulacak hasar ve kusur uzmanı üç kişilik bilirkişi heyetinden, eldeki davaya konu hasar ile dava dışı … tarafından …ya yapılan başvuruya esas olan hasara ilişkin kaza yönünden olayın oluşu, kaza tespit tutanağı ve hasarlanan kısımlar ile değişen parçalar yönünden etraflıca incelenerek, hasarlı bölgelerin aynı olup olmadığı dava dışı …’ın ihbar ettiği kazanın eldeki davaya esas kazadan kaynaklanıp kaynaklanmadığı, aynı kaza nedeniyle meydana gelip gelmediği yönünden, tarafların belirtilen hususa ilişkin beyan ve itirazı ile dosyadaki tüm belge ve bilgilerin de değerlendirilerek taraf ve yargı denetimine denetime elverişli, kusur ve hasar raporu alınarak sonucuna göre değerlendirme yapıldıktan sonra gerekli görüldüğü takdirde soruşturmanın sonucunun bekletici mesele yapılması hususunun da değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmakla, davalının itirazının belirtilen yönlerden kabulü ile kararın kaldırılması gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalı vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK 353/1-a-6. madde uyarınca kaldırılarak dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf itirazlarının KABULÜ ile, İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 26/09/2019 tarihli 2018/751 Esas ve 2019/1036 Karar sayılı kararının HMK 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
3-Kararın kaldırılma sebep ve şekline göre, davalının sair istinaf itirazlarının bu aşamada değerlendirilmesine yer olmadığına,
4-İSTİNAF AŞAMASINDA; davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
5-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda ele alınmasına,
6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
7-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi. 16/03/2023