Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/2295
KARAR NO : 2023/441
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/07/2018 (Dava) – 11/02/2020 (Karar)
NUMARASI : 2018/819 Esas – 2020/110 Karar
DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
BAM KARAR TARİHİ : 16/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/03/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/02/2020 tarihli 2018/819 Esas ve 2020/110 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 18/10/2017 tarihinde davalı … A.Ş.ne ZMMS sigortalı bulunan, …’a ait, sürücüsü …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın seyir halinde iken yaya olan müvekkil …’a çarpması sonucunda ağır bir şekilde yaralandığını, müvekkiline çarpan araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunu, kazaya sebebiyet veren aracın ZMMS sigortalısının davalı … şirketi olduğunu, bu nedenle davalının müvekkilinin uğradığı zararın tümünden sorumlu olduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00-TL işgücü/efor kaybı nedeniyle maddi tazminatın temerrüt tarahinden itibaren davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini karar ve talep etmiştir.
Davacı vekili 09/12/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile; dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla talep ettikleri 100,00-TL geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı bedelini ıslah ettiklerini, toplam 6.801,42-TL’nin sigorta şirketine başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte sigorta şirketinden alınarak davacıya ödenmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plaka sayılı aracın müvekkil şirket nezdinde sigortalı olduğunu, hiçbir surette davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla; ZMMS sigortası olduğunu, davacının müvekkil şirkete yapmış olduğu başvuru sonucunda evrakların değerlendirildiğini ve medikal inceleme sonucu davacının sürekli sakatlığının söz konusu olmadığının tespit edildiğini, davacının geçici iş göremezlik tazminat taleplerinin teminat kapsamında bulunmadığından reddi gerekiğini, bu nedenlerle müvekkil şirket aleyhine açılan davanın reddine, masraf ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece, ”…Dava ve ıslah dilekçesinin kabulü ile; 5.371,26-TL geçici işgöremezlik, 1.430,16-TL sürekli işgöremezlik olmak üzere toplam 6.801,42-TL’nin sigortanın temerrüt tarihi olan 29/05/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; 20.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren Çocuklar için Özel Gereksinim Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik ve Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik Madde 18 uyarınca ilgili yönetmeliğin yürürlükten kaldırıldığını, dolayısıyla Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik yürürlükten kaldırıldığından söz konusu davada Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik uyarınca alınacak sağlık kurulu raporunun dikkate alınması gerektiğini, ayrıca yönetmelikte belirtilen forma uygun şekilde hazırlanmadığını ve heyetin yönetmelikte belirtilen uzmanlardan oluşmadığını, bu nedenle işbu rapora itibar edilmemesi gerektiğini, kaldı ki : davacı tarafından şirkete başvuru sonrası davacının maluliyet durumunun araştırıldığını ve davacıda kalıcı maluliyet oluşmadığının tespit edildiğini, tüm bu itirazları yerel mahkemeye de iletilmesine rağmen itirazları doğrultusunda inceleme yapılmaksızın hüküm kurulduğunu, davacının kalıcı maluliyet durumu için en yetkili kurum olan Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu’ndan rapor alınması gerekirken itirazları değerlendirilmeksizin hüküm kurulmasının eksik inceleme olup yerel mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini, geçici işgöremezlik tazminat taleplerinin teminat kapsamında olmadığını, somut olayda gerek kaza tarihinin 18/10/2017 ve poliçe başlangıç tarihinin 09/03/2017 olması dikkate alındığında 01.06.2015 tarihli Yeni Genel Şartlar sonrası düzenlenen bir poliçe ve meydana gelen bir kaza olduğunun açık olduğunu, bu nedenle müvekkili şirketin teminat kapsamında bulunmamakta olup geçici işgöremezlik ile ilgili davanın SGK sorumluluğunda bulunması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesinin kanuna aykırı olduğunu belirterek kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının geçirdiği trafik kazası nedeniyle uğramış olduğu bedeni zarardan kaynaklı ZMMS poliçesi kapsamında maddi tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı vekilince istinaf edilmiştir.
1-Davalı vekilinin maluliyet oranının tespitinde uygulanan yönetmeliğe ve davacının kalıcı maluliyet durumu için en yetkili kurum olan Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu’ndan rapor alınması gerektiğine ilişkin istinaf itirazlarının incelenmesinde;
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesi gereklidir. Söz konusu belirlemenin ise, Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyeti tarafından kaza tarihi 01/06/2015-20/02/2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20/02/2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/15522 Esas – 2022/10922 Karar sayılı ilamı aynı doğrultudadır.)
Dosya kapsamında alınan ve rapor düzenlemeye yetkili kurum olarak kabul edilen Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Sağlık Kurulunun düzenlediği 28/02/2019 tarihli raporda, davacının maluliyet durumunun18/10/2017 tarihli kaza tarihinde yürürlükte olan Engellilik Ölçütü Sınıflandırması ve Engellilere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre düzenlenmiş olup, hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, davalı vekilinin belirtilen yönlerden yapmış olduğu itirazlarının esastan reddi gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin hükmedilen geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin istinaf itirazlarının incelenmesinde;
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54. maddesinde, bedensel zarar kapsamına giren zarar türleri örnekseme yoluyla sayılmıştır.
25/02/2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 13/02/2011 tarihli 6111 Sayılı Yasa’nın 59.maddesi ile 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesi değiştirilmiş, buna göre “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı”, Yasanın geçici 1. maddesi ile de “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanun’un 59. maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve …nın yükümlülüklerinin sona ereceği,” öngörülmüştür. Sigorta şirketi, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. 2918 sayılı Yasa’nın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluk dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumu’na geçmiştir. Ancak; geçici iş göremezlik zararı, bakıcı gideri ve SGK’ ca karşılanmayan tedavi gideri yönünden sigorta şirketlerinin sorumluluğu devam etmektedir. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/5305 Esas, 2021/7685Karar sayılı ilamı da aynı doğrultudadır.) İlk derece mahkemesince geçici iş göremezlik zararının davalı … şirketinin poliçe teminatı kapsamında olduğu kabul edilerek, davalının geçici iş göremezlik tazminatından da sorumlu tutması isabetli olup, davalı vekilinin anılan yöne ilişkin istinaf itirazlarının esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalı vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/02/2020 tarihli 2018/819 Esas ve 2020/110 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gereken 464,61-TL istinaf karar harcından peşin alınan 116,15-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 348,46-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 16/03/2023