Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/2254 E. 2023/762 K. 04.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/2254
KARAR NO : 2023/762

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/03/2020
NUMARASI : 2015/155 Esas – 2020/118 Karar
DAVA : Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 11/03/2015
BAM KARAR TARİHİ : 04/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/05/2023

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/03/2020 tarihli 2015/155 Esas – 2020/118 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri ile davalı kooperatif arasında 04.05.2011 tarihinde sözleşme imzalandığını ve 96.000,00 TL olan borcun tamamının bir kısmı banka kredisi ve bir kısmı peşin olarak ödendiğini, imzalanan 04.05.2015 tarihli sözleşmenin 4.maddesinde “dairenin belirlenmiş fiyatı dışında inşaat maliyeti dışında herhangi bir bedel alınmayacak olup ancak tapu masrafları, elektrik, su doğalgaz abonelikleri üye tarafından ödenecektir” denildiğini, ancak sözleşmede açıkça belirtilen ve taraflarca mutabık kalınan bu maddeye rağmen davalı tarafından müvekkillerine gönderilen ihtarnameler ile müvekkillerinin her birinin ayrı ayrı “genel-gider” adı altında 10.000,00-TL ödeme yapmalarının gerektiğini, ödemelerin yapılmadığı durumda haklarında icra takibi yapılacağının ihtar edildiğini, müvekkillerinin davalıya borçlarının bulunmadığını, müvekkillerinin üzerlerine düşen tüm sorumlulukları ve ödemeleri yerine getirdiklerini, davalının talep ettiği belelin tapu masrafları elektrik, su, doğalgaz abonelikleri dışında bir bedel olduğunu, istenen bu bedellerin taraflar arasında imzalanan sözleşmeye açıkça aykırı olduğunu, bu nedenle dava konusu genel kurul kararında belirtilen borcun olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın yerinde olmadığını, müvekkili kooperatifin konut yapı kooperatifi olduğunu ve müvekkili kooperatifin kuruluş amacı kapsamında 1+1, 2+1 ve 3+1 konutlar için kooperatife üye kayıtları yapıldığını, davacıların da 04.05.2011 tarihinde üyelik başvurusunda bulunduklarını ve kooperatife 3+1 konut için üye olduklarını, davacılardan …’ın 03.06.2013 tarihli genel kurul toplantısında yedek yönetim kurulu üyesi olarak seçildiğini ve kooperatifin 08.06.2014 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısına yapılan tebligata rağmen davacı …’in katılmadığını, davacı …’ın ise genel kurul toplantısına katıldığını ve genel kurul toplantısının 5.maddesinde oy çokluğu ile 1+1 konutlar için 5.000,00-TL, 2+1 konutlar için 7.500,00-TL ve 3+1 konutlar için 10.000,00-TL giderlere katılım payı niteliğinde ek aidat alınmasının kararlaştırıldığını, yine aynı toplantıda alınan kararların 6.maddesinde 3+1 konutlar için üyelerden 3.040,00-TL tapu masrafı alınmasının oy çokluğu ile karara bağlandığını, 5.madde ile üyelerden tahsiline karar verilen ödemenin istinat duvarlarının inşa edilmesini, meskenlere doğalgaz tesisatı yapılmasını ve sair projede ve inşaatın yapımını üstlenen inşaat şirketi ile yapılan sözleşme kapsamı dışında olan ilave imalat ve giderleri karşılamak için olduğunu, bu nedenle haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİNCE VERİLEN KARAR:
Mahkemece; “…Davanın reddine…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Karara karşı davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava dilekçesini tekrar ile mahkemece davanın reddine dair verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, sözleşme ile satış bedelinin belirlendiğini, müvekkillerinin üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirerek ödemeleri yaptığını, ancak davalı kooperatif 4. Maddede inşaat maliyeti için herhangi bir bedel alınmayacak olduğunu, sözleşme ile kabul etmesine rağmen sözleşmeye aykırı davranarak inşaat bedeli adı altında müvekkillerden 10.000,00-TL talep ettiğini, bu husus davalı tarafın 10.000,00-TL’nin giderlere katılım bedeli olarak alındığına ilişkin beyanından da anlaşıldığını, bu durumda talep edilen miktar açıkça sözleşme hükümlerine aykırılık teşkil ettiğini, bunun dışında sözleşme bir bütün olarak değerlendirildiğinde de müvekkillerden başka bir ad altında bir bedel talep edilebileceğine ilişkin bir hükmün bulunmadığını, buna rağmen gerek bilirkişi tarafından gerekse de Mahkemece bu hususun dikkate alınmadığını ve müvekkillerden talep edilen 10.000,00-TL’nin usul ve yasaya uygun olduğunun belirtildiğini, ayrıca hükme esas alınan bilirkişi raporuna da itirazları ile belirttiği üzere; bilirkişi, her ne kadar sözleşmedeki bedellerin yaklaşık maliyetler olduğunu belirtmişse de taraflarca imzalanan sözleşmede ve tüm dosya kapsamı incelendiğinde, bu bedelin yaklaşık maliyet olduğuna dair herhangi bir ibare mevcut olmayıp, aksine sözleşmenin 4. maddesinde, dairenin belirlenmiş fiyatı haricinde herhangi bir bedel alınmayacağının hükme bağlandığını, önemli olan bir diğer husus ise; bilirkişi raporu ile, davalı kooperatifin toplantı yapmak sureti ile üyelerin 10.000,00-TL ödemesi hususunda karar aldığını, oylama için katılan çoğunluğun yeterli olduğunun belirtildiğini, davaya konu miktarın ortakların sorumluluğunu artırdığının ve / veya ek ödeme olduğunu, ayrıca, kooperatif yetkilileri ve görevlileri hakkında Karşıyaka 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2017/310 E. sayılı dosyasından yapılan yargılama sonucunda davalı kooperatifin yetkili ve görevlilerinin bir çoğu görevi kötüye kullanma suçu nedeni ile yargılanmış ve ceza almış olduklarını, talep doğrultusunda, bu dosyada mevcut iddianame ve soruşturma aşamasında alınan bilirkişi raporu Karşıyaka 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından huzurdaki dosyaya gönderildiğini, bu iddianame ve bilirkişi raporu incelendiğinde, o zamanki kooperatif yöneticileri, yetkilileri ve görevlilerinin, kooperatif üyelerini ve kooperatifi kasten zarara uğrattıklarının açıkça görüleceğini, buradan hareketle dosyada yargılanan sanıkların, yani kooperatif yetkili ve görevlilerinin davaya konu “ek ödemeleri” isterken iyi niyetli olmadıklarını, hukuka ve sözleşmeye aykırı davrandıklarının sabit hale geldiğini, dosyada mevcut bilirkişi raporu ve yetkililerin ceza aldığı göz önüne bulundurulduğunda; sanıkların kasten işlemiş olduklarını, kooperatifi ve kooperatif üyelerini zarara uğratacak eylemleri nedeniyle ödenek kalmadığını, inşaatın ve kooperatifin diğer işlerinin yapılamadığını, ödenek kalmadığı için de suç içeren fiillerini bertaraf etmek amacıyla, sözleşmeyi, iyi niyet kurallarını ve hatta TCK hükümlerini de çiğneyerek, üyelere yöneldiklerinin görüleceğini, buna rağmen Yerel Mahkemece talep etmesine rağmen, belirtilen ceza dosyasının kesinleşmesinin beklenmediğini, bu dosyaya ilişkin evrakların dikkate alınmadığını kararın kaldırılması gerektiğini belirterek, istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, İİK 72. Maddesi uyarınca 08/06/2014 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında alınan 5. ve 6 numaralı kararlar uyarınca belirlenen aidat alacağından kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş olup, hüküm davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak yapılmıştır.
Somut olayda; 08/06/2014 tarihinde kooperatif genel kurulunca yönetimince alınan kararla 10.000,00 TL üyelik genel giderinin tahsiline karar verildiği, davacılar vekilince söz konusu aidat borcu nedeniyle müvekkillerinin davalı kooperatife tüm borçlarını ödediklerinin iddia edildiği ve böyle bir borçlarının bulunmadığı gerekçesiyle eldeki dava ile menfi tespit isteminde bulunulduğu, iş bu davada ispat yükünün davacılara ait olduğu, davacıların borçlu olmadıklarına dair herhangi bir belge ve delil sunmadıkları, kooperatif genel kurul kararlarının aleyhine iptal davası açılıp iptaline ilişkin bir mahkeme hükmü olmadıkça geçerli olup, tüm kooperatif üyelerini bağlayıcı nitelikte olduğu (Yargıtay (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesinin (2011/2862-2362E/K sayılı ilamı aynı doğrultudadır.) davacılarca da böyle bir dava açılmadığı gibi dava dışı kooperatif üyesi … tarafından anılan genel kurul kararının iptali için davalı kooperatif aleyhine Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/44-338 E/K sayılı ilamı ile davanın reddine karar verildiği ve anılan kararın Yargıtay (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesinin 2015/6565 Esas – 2016/4416 Karar sayılı ilamı ile onandığı ve davacının karar karar düzeltme başvurusunun ise aynı Dairece 2017/381 Esas, 2019/2999 Karar sayılı ilamı ile reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Bu itibarla, davaya konu genel gider borcundan davacıların da sorumlu oldukları, ilk derece mahkemesince davanın reddine dair verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davacılar vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmemiş HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacılar vekilinin Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/03/2020 tarihli 2015/155 Esas – 2020/118 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gereken 179,90-TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 125,50-TL’nin davacılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerilerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansı bakiyesinin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 04/05/2023