Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/222 E. 2021/252 K. 29.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/222
KARAR NO : 2021/252
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/12/2017
NUMARASI : 2016/212 Esas- 2017/1345 Karar
KARAR TARİHİ : 25/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/03/2021
İzmir 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/212 Esas- 2017/1345 Karar sayılı kararının dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesi süresi içinde usulünce verilmiş olmakla; raportör hakim tarafından hazırlanan rapor, dosyadaki dilekçe, lahiyalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler incelendi.
DAVA
Davacı vekili, müvekkili adına kayıtlı ….. plakalı aracın davalı sigorta şirketine 2015/2016 dönemlerinde ticari genişletilmiş kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, 2014-2015 yıllarında geçerli olan poliçesinin aynı şartlar çerçevesinde 2015/2016 dönemleri içinde yenilendiğini, müvekkilinin dava konusu aracı çeşitli firmalarla taşıma işinde kullanıldığını, müvekkili ile ….. kargo firması ile yapılan sözleşme gereği dava konusu aracın sürücü ….. idaresinde iken bir anda alev aldığını, yapılan incelemede aracın hareket halinde iken motor kısmında elektrik aksamının şase yapması sonucu yangının meydana geldiğini, meydana gelen yangında müvekkilinin herhangi bir kusur bulunmadığını, araçtaki hasarın giderilmesi için davalı sigorta şirketine müracat edildiğini, ancak davalı tarafından olumsuz cevap verildiğini belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile 10.000,00-TL hasar bedelinin 12/01/2016 hasarı ret tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle mahkeme masraf ve vekalet ücretiyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili, aracın işletmesinin davacıya ait olmayıp ….. ne ait olduğunu, sigortalı aracın 3. Kişiye kiralanmış olması sebebiyle oluşan zararın teminat dışında kaldığından bahisle davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, 24/12/2015 tarihinde davalı sigorta şirketine kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olan ….. plakalı aracın seyir esnasında yanarak zarar gördüğü, dosya kapsamı ve alınan bilirkişi raporuna göre hasar bedelinin 130.000,00 TL olduğu, zararın sigorta poliçesi teminatı kapsamında bulunduğu, zararın tazmininden 6102 sayılı yasanın 1473. maddesine göre faizi ile birlikte sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 130.000,00 TL’nin 09/02/2016 temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı …..’den alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, sigortalı aracın üçüncü kişiye kiralanmış olup kargo aracı olarak kullanılmakta iken rizikonun gerçekleştiğini, kasko poliçesi özel şartlarında “faaliyet konusu ” başlıklı klozda, sigortalı aracın hiçbir suretle kiralamaya konu olamayacağı, kargo aracı olarak kullanılamayacağı, aksi halde hasar bedeli üzerinden %80 muafiyet uygulanacağının belirtildiğini, davacının poliçeyi teslim aldıktan 9 ay süre boyunca susarak poliçeyi incelememiş olmasının müterafik kusur teşkil ettiğini, TTK’nun 1423/2 maddesi uyarınca sigorta ettirenin poliçeye 14 gün içerisinde itiraz etmediğini, bu sebeple artık poliçe hükümlerini kabul etmiş olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, kasko poliçesine dayalı hasar bedelinin tahsiline ilişkindir.
Davacı, sigortaladığı aracının (kamyon) yanarak hasara uğradığını, davalının hasarı ödemeyi reddettiğini, 2014-2015 yılına ait poliçede kargo taşımasına yönelik bir muafiyet uygulanacağı yönünde kloz bulunmadığını, davalının yangının gerçekleştiği tarihte taraflar arasında yürürlükte olan 2015-2016 yıllarına ait yenileme poliçesinde bu şekilde muafiyet bulunduğuna dair davacıyı bilgilendirmediğini, poliçenin de kendilerine teslim edilmediğini, bu sebeple davalının ödemeden kaçınmasının doğru olmadığını belirterek hasar bedelinin tahsilini talep etmiştir.
Davalı ise, kasko poliçesi özel şartlarında aracın kargo aracı olarak kullanılamayacağını, bu durumda %80 oranında tenzili muafiyet uygulanması gerektiğini, bunun yanı sıra poliçenin tanzim tarihinden 9 ayı aşkın süre geçtiğini, TTK 1423/2 maddesi uyarınca sözleşmeye 14 gün içerisinde itiraz edilmediğini, bu sebeple poliçenin yazılı şartlarla yapılmış sayılacağını ileri sürmüştür.
Mahkemece, benimsenen asıl ve ek bilirkişi raporuna göre poliçenin davacı tarafa teslim edildiğine dair herhangi bir belgenin bulunmadığı, bilgilendirmeye dair de bir tespitin yapılamadığı, bu sebeple davalının hasar bedelinden sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında 18/03/2014-18/03/2015 yıllarını kapsayacak şekilde ticari genişletilmiş kasko sigorta poliçesi yapıldığı, daha sonra bu poliçenin 18/03/2015-18/03/2016 şeklinde yenilendiği ve yenilenen bu poliçede poliçeye konu aracın kurye/kargo olarak kullanılması halinde % 80 oranında tenzili muafiyet uygulanacağının belirtildiği, araçtaki yangının 24/12/2015 tarihinde yani poliçenin süresi içinde gerçekleştiği uyuşmazlık konusu değildir.
Davalı, poliçenin tanzim tarihinden yangın tarihine kadar geçen 9 aylık süre içerisinde poliçenin teslim edilmediğinin ileri sürülmesinin hayatın olağan akışına ve basiretli tacir yükümlülüğüne aykırı olduğunu ve TTK’nın 1423/2 maddesi uyarınca poliçe tanziminden itibaren geçen 14 günlük sürede poliçeye itiraz edilmediği için poliçenin yazılı şartlarla geçerli olduğunu iddia etmiş ise de, bu maddenin uygulanabilmesi için davalının öncelikle söz konusu poliçenin davacıya teslim edildiğini ispat etmesi gerekir. Davacı ancak teslim halinde poliçe şartlarından haberdar olacaktır ve 14 günlük süre içinde itiraz etmediği takdirde artık davacı bilgilendirme yükümlülüğüne aykırılık iddiasına dayanamaz. Dosyanın yapılan incelemesinde poliçenin yenileme poliçesi olduğu, önceki poliçede aracın kurye/kargo olarak kullanılması halinde % 80 oranında tenzili muafiyet uygulanacağının belirtildiğine dair özel şart yer almadığı, özel şartı ihtiva eden kazayı kapsayan yeni poliçenin davacıya teslim edildiğinin davalı tarafından ispat edilemediği anlaşılmakla davalı istinaf itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak poliçenin ve ruhsatın incelemesinde …… Şubesi’nin dain-i mürtehin olarak kaydının bulunduğu anlaşılmıştır. Bu durumda dain-i mürtehin olarak sigorta şirketinden tazminat talep etmek hakkının öncelikle ……’ye ait olması gerekir ve sigortalı ancak dain-i mürtehinin açık muvafakatini almak suretiyle tazminat istemek hakkına sahip olur. Bu durumda dain-i mürtehin sıfatı bulunan dava dışı bankadan davaya muvafakatinin olup olmadığı sorularak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bankaya sorulmadan doğrudan davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, HMK’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince istinaf talebinin kabulü ile mahkeme kararının kaldırılarak dosyanın mahkemesine iadesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin yukarıda açıklanan nedenle KABULÜNE,
2- İzmir 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/212 Esas – 2017/1345 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3- Yukarıda yapılan açıklamalara göre davanın yeniden görülüp istinaf denetimine uygun bir Yargılama yapılarak varılacak sonuca göre bir karar vermek üzere Mahkemesine İADESİNE,
4- İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5- İstinaf yoluna başvuran davalıdan başlangıçta alınan 2.220,00 TL istinaf nispi karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE,
6- İstinaf yoluna başvuran davalıdan başlangıçta alınan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcının ilk derece mahkemesince yargılama giderlerinde değerlendirilmesine,
7- Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6. bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 25/03/2021