Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/2215 E. 2023/335 K. 02.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/2215
KARAR NO : 2023/335

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/08/2018 (Dava) – 17/10/2019 (Karar)
NUMARASI : 2018/989 Esas – 2019/1153 Karar
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı)
BAM KARAR TARİHİ : 02/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 02/03/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/10/2019 tarihli 2018/989 Esas ve 2019/1153 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile … plakalı araçların 03/06/2018 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını, kazanın meydana gelmesinde davalı sigorta şirketine KZMM poliçesi ile sigortalı olan … plakalı araç sürücüsü …’in asli kusurlu olduğu, müvekkiline ait araçtaki hasar edelinin tespiti için İzmir 10. SHM’nin 2018/105 D.İş sayılı dosyası ile delil tespiti yapıldığını ve müvekkili araçta 15.600,00-TL tutarında hasar olduğunun tespit edildiğini, bu nedenlerle bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 7.000,00.-TL’lik hasar bedeli ile 10,00-TL değer kaybı olmak üzere toplam 7.010,00-TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının maddi zararı kanıtlaması gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek şartıyla bir an için tahsili talep edilen zararın sigorta teminatı kapsamında olduğu kabul edilse dahi talep edilen hasar bedeli ile değer kaybı tespiti için bilirkişi tayini yoluna gidilmesi gerektiğini, müvekkile şirketten talepte bulunabilmesi için öncelikle sigortalı araç sürücülerinin kusurları tayin edilmesi gerektiğini, müvekkili şirkete usulüne uygun başvuru gerçekleştirilmediğini, bu nedenlerle açılan haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece yazılı gerekçeyle ; ”…Davanın reddine…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemece oluşa uygun olmayan ve hatalı olarak düzenlenmiş bilirkişi kusur raporuna itibar edilerek davanın reddine karar verildiğini, yargılama sırasında alınan bilirkişi kusur raporundaki hatalı tespit ve değerlendirmelerin ayrıntılı olarak rapora itiraz dilekçelerinde açıkladıklarını, buna göre kazanın meydana gelişindeki kusurun tamamen davalı şirket sigortalısı aracı sevk ve idare eden sürücüye ait olduğunu, davaya dayanak olan kaza tespit tutanağındaki sürücü beyanları tam olarak okunmaksızın hatalı kusur tespiti yapıldığını, kaza sonrası çizilen kroki ve sürücü beyanları dikkatlice inceliğinde … plakalı araç sürücüsü …’ in karşı yönden gelen trafiğin kullandığı girip şerit ihlali yaparak müvekkiline ait aracın sol yan kısımlarına çarptığının açıkça görüldüğünü hal böyleyken … plakalı araç sürücüsü …’ in KTK 56. maddesinde yer alan şerit izleme kurallarını ihlal ettiğinden bahisle kazanın meydana geldiğini, müvekkili …’ a normal şeridinde seyir halindeyken kazanın meydana gelmesi nedeniyle herhangi bir kusur atfedilemeyeceğini belirterek Yerel Mahkeme kararının ortadan kaldırılarak, davanın tamamiyle kabulüne ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalı üzerine bırakılmasına karar verilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacı aracında meydana gelen hasar ve değer kaybı bedelinin karşı araç ZMMS sigortacısından tahsili istemine ilişkin tazminat davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup, karar davacı vekilince istinaf edilmiştir.
Dosya kapsamında alınan 07/04/2019 tarihli bilirkişi raporunda, taraflar arasında tutulan kaza tespit tutanağında yer alan taraf beyanlarının yanlış değerlendirildiği, yanılgı ile raporda kusur durumu değerlendirilirken sigortalı araç sürücüsü ile davacı araç sürücüsünün kaza tespit tutanağındaki olayın meydana gelmesine ilişkin beyanlarının karıştırılarak rapora esas alındığının anlaşıldığı; davacı vekilinin rapora süresinde itiraz ederek kaza tutanağının yanlış değerlendirildiği belirtilmiş olmasına rağmen mahkemece bu hususta ek rapor alınmadığı ve itiraz konusunda değerlendirme yapılmadığı anlaşıldığından, mahkemece raporda yapılan tespit ile kaza tespit tutanağındaki taraf beyanları yönünden çelişkinin giderilmesine yönelik ek rapor alınarak, ek raporun yeterli bulunması halinde sonucuna göre karar verilmesi gerektiği halde, eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmiş olması hatalı olup, davacı vekilinin itirazının kabulü ile kararın kaldırılması gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davacı vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK 353/1-a-6. madde uyarınca kaldırılarak dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf itirazlarının KABULÜ ile, İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/10/2019 tarihli 2018/989 Esas ve 2019/1153 Karar sayılı kararının HMK 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
3-İSTİNAF AŞAMASINDA; davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine (harç iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
4-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek nihai kararda ele alınmasına,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.02/03/2023