Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/2197 E. 2023/236 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/2197
KARAR NO : 2023/236

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/12/2018 (Dava) – 06/07/2020 (Karar)
NUMARASI : 2018/150 Esas – 2020/339 Karar
DAVA : Tazminat
BAM KARAR TARİHİ : 22/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/02/2023

İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/07/2020 tarih ve 2018/150 Esas – 2020/339 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 09.08.2014 tarihinde … plakalı aracın yaptığı kaza sonucu davacıların murisi …’ün vefat ettiğini, davacıların murisin mirasçıları olduklarını, davacılardan …’in annesi, …’nın eşi, … ve …’nin murisin çocukları olduğunu, kaza tarihinde murisin aracının ZMMS bulunmadığını, … Genel Müdürlüğüne yapılan başvurunun murisin kusurlu olduğu ve tazminat ödenmesi halinde mirasçılarına rücü edileceği gerekçesi ile reddedildiğini, davalının kusursuz sorumluluk ilkesi gereğince tazminat ödemesi gerektiğini, kazanın tek taraflı olduğunu, …nın davacılara destekten yoksun kalma tazminatı ödemesi gerektiğini, ayrıca Bozdoğan CBS 2014/773 sayılı dosyasında yapılan bilirkişi incelemesi ile muris …’ün tali kusurlu, araç sahibinin ise asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, Sigortacılık Kanunu 14. md gereğince …ndan davacıların zararının karşılanması gerektiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak suretiyle, anne … için 1000-TL, eş … için 1000-TL ve çocuklar … ve …’nin her biri için 1000-TL olmak üzere toplam 4.000-TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsilini yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından açılan davanın haksız olduğunu, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, olay tarihi itibarıyla zamanaşımı süresinin dolduğunu, davanın olaya karışan araç işleteni A…’a ihbar edilmesi gerektiğini, kazaya karışan aracın … … Sigorta şirketi nezdinde olay tarihini kapsar trafik sigortası bulunması ve kazanın meydana geldiği yerin karayolu olmaması nedeniyle davanın reddi gerektiğini, olayda sürücünün tek taraflı kusurlu olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk derece mahkemesince; “…uyuşmazlığın davalının murisin ölümü nedeniyle davacılara destekten yoksun kalma tazminatı ödemesinin koşullarının oluşup oluşmadığının ve miktarının tespiti noktalarında toplandığı anlaşılmakla; mahkememizce yapılan yargılamada toplanan deliller ve bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinde; 09.08.2014 tarihinde … ili … ilçesi …mut Köyü … mevkiinde … plakalı aracın devrilmesi sonucu …’ün vefat ettiği, kazanın meydana geldiği yolun 2918 Sayılı KTK 2.maddesine göre karayolu ile bağlantılı ve karayolu kapsamına giren ve karayolu sayılan yerlerden olduğu, kazaya karışan … plakalı aracın … Sigorta AŞ de ZMMS nin bulunduğu ancak olayın karayolunda meydana gelmemesi nedeni ile ilgililerin tazminat talebinin reddedildiği, kazanın Haziran 2015 tarihinden önce meydana gelmesi nedeni ile davacıların …ndan destekten yoksun kalma tazminatı talep edilebilecekleri, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen rapor kapsamına göre sürücü …’ün yakıt tankerinden su tankerine dönüştürülmüş tankerle olayın gerçekleştiği zeytin bahçesinin taşıt yoluna ayrılan kısında seyri sonrasında zeytin bahçesine giriş yapmak için manevra yaptığı esnada direksiyon hakimiyetini kaybederek devrilmesiyle meydana gelen ve kendisinin ölümüyle sonuçlanan bu trafik kazasında 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 84/1j maddesince %100 oranında kusurlu olduğu, davacı …’ün davalıdan talep edebileceği teminat limiti içinde DYK tazminatı 11.940,67 TL, davacı …’ün davalıdan talep edebileceği teminat limiti içinde DYK tazminatı 27.220,10 TL, davacı …’ün (kızı) davalıdan talep edebileceği teminat limiti içinde DYK tazminatı 40.629,40 TL, davacı …’ün (annesi) davalıdan talep edebileceği teminat limiti içinde DYK tazminatının 17.333,14 TL olduğu…” gerekçesiyle davacılar tarafından açılan tazminat davasının KABULÜNE, davacı … için 11.940,67 TL , davacı… için 27.220,10 TL , … için 40.629,40 TL, anne … için 17.333,14 TL olmak üzere toplam 97.123,31 TL tazminatın kaza tarihi 09/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kazanan zeytin bahçesinde meydana geldiği yönünde tespitler gözetildiğinde, karayolunda veya karayolu sayılan yerde meydana gelmediğinden teminat kapsamı dışında kaldığını, mahkeme kararında aracın … Sigorta nezdinde trafik sigortasının bulunduğu belirtildiğinden davalının sorumluluğundan söz edilemeyeceğini, davacıların murisinin kendi sevk ve idaresindeki … qlakalı aracın kaza tarihinde geçerli ZMMS trafik Sigorta Poliçesi olmadığı gerekçesiyle vekil edene husumet yöneltildiğini, yerel mahkemece, aracın dava dışı … Sigorta nezdinde düzenlenmiş ZMMS Trafik Sigorta Poliçesi bulunduğu, ancak olayın karayolunda meydana gelmemesi nedeniyle ilgililerin tazminat taleplerinin reddedildiğini, bu durumun, aracın kaza tarihinde ZMM sigortasının bulunduğunu gösterdiğini, bu durumda davalının sorumluluğunda söz edilemeyeceğini, … işveren kusurundan sorumlu tutulmasının hatalı olduğunu, kazaya ilişkin Bozdoğan Cumhuriyet Başsavcılığı’nda yürütülen soruşturma dosyasındaki tespitlerin olayın iş kazası olduğu yönünde olduğunu, bu durumda …nın işveren kusurundan sorumlu tutulmasının hatalı olduğunu, kaza tarihinden itibaren faiz yürütülmesinin hatalı olduğunu, kaza tarihinden itibaren faiz yürütülmesinin hatalı olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Davacılar vekili dava dilekçesi ile, murisleri olan …’ün 09.08.2014 tarihinde meydana gelen tek taraflı trafik kazasında aracın sürücüsü olup vefat ettiğini, söz konusu aracın zorunlu mali sigortası bulunmaması sebebiyle davalıdan destekten yoksun kalma tazminat talebinde bulunduklarını belirtmiş, davalı … ise, Tramer nezdinde yaptıkları araştırmada kazaya sebebiyet veren ve muris tarafından kullanılan aracın … Sigorta A.Ş. nezdinde zorunlu sigortasının bulunduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece anılan sigorta şirketine müzekkere yazılmış, sigorta şirketince verilen 11.04.2019 tarihli cevabi yazıda söz konusu aracın zorunlu trafik sigortasının bulunduğu ancak olayın karayolunda meydana gelmemesi ve kazadan sonra tanzim edilmesi sebebiyle davacıların başvurusunun reddedildiği belirtilmiştir.
Mahkemece, kazanın meydana geldiği yerin jandarma krokisi bilirkişi raporları, ceza mahkemesi iddianame ve gerekçeli kararı uyarınca karayolu olup olmadığının tespiti yönünde mahallinde keşif yaptırılmış, alınan bilirkişi raporuna göre bahse konu kazanın meydana geldiği yolun karayolu ile bağlantılı ve karayolu sayılan yerlerden olduğu belirtilmiş, davalı süresi içerisinde bilirkişi raporuna gerekçeleri ile itiraz etmiştir.
Davaya konu trafik kazasının Nazilli İlçe Jandarma Komutanlığı’nın olay yeri inceleme raporuna göre 09.08.2014 günü 17.32 sıralarında kaza ihbarının alındığı, kaza saatinin tam olarak anlaşılamadığı, zorunlu trafik sigortasının da kaza tarihi ile aynı tarihli olduğu, muhtemelen sigortanın kazadan sonra yapıldığı kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Dava dışı … Sigorta tarafından düzenlenen davaya konu araca ait zorunlu trafik sigorta poliçesinin incelenmesinde ise, poliçenin düzenlenme tarihinin trafik kazası ile aynı tarihte yani 09.08.2014 – 12:00 olduğu anlaşılmaktadır.
2918 sayılı KTK’nun 91. maddesinde motorlu araçların trafik sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, … Yönetmelik’inin 9. maddesinde trafik sigortası bulunmayan araçların neden olduğu bedensel zararlar için …na başvurulabileceği hüküm altına alınmıştır.
…na başvurulabilecek hallere ilişkin olarak, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14/2-b maddesinde “Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar” düzenlemesine yer verilmiş; aynı mahiyetteki düzenleme, … Yönetmelik’inin 9/1-b maddesinde de yer almıştır. Bu düzenlemelere göre; trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle …na husumet yöneltilebilmesi için, bedensel zarara yol açan aracın kaza tarihi itibariyle zorunlu sigortasının yapılmamış olması gerekmektedir.
Uyuşmazlık, kazanın olduğu yerin kara yolu olup olmadığı, eğer karayolu ise zorunlu sigorta poliçesinin kazadan sonra yaptırılıp yaptırılmadığı yani kaza tarihini kapsar şekilde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Rizikonun gerçekleştiği yerin kara yolu olmaması halinde oluşacak zarar zorunlu trafik sigortacısının dolayısıyla da …’nın teminatı kapsamında kalmayacaktır. Mahkemece her ne kadar yapılan keşif neticesinde alınan bilirkişi raporuna göre kazaya konu yerin kara yolu olduğu tespit edilmişse de yapılan keşifte yer gösterici olarak davacı vekilinden başkası hazır bulunmamış, kaza yeri bizzat davacı vekilinden sorularak tespit edilmesi doğru olmamıştır. Ayrıca alınan rapor ceza dosyasında yer alan ifadeler ve krokiler irdelenmeden düzenlenmiştir. Örneğin olay yeri tutanağında olayın haber veriliş saatinin 17.32 olduğu belirtilmesine karşın alınan rapor kazanın 17.32’de olduğunu belirtmektedir. Mahkemece yapılacak iş, ceza dosyasındaki ifadeler, krokiler ve evraklar irdelenmek suretiyle ve davalının söz konusu rapora itirazlarını da karşılayacak şekilde Karayolları Fen Heyetinden rapor alınıp söz konusu yerin kara yolu olup olmadığı tespit edildikten sonra, eğer kara yolu değil ise davanın reddine, kara yolu olduğunun tespiti halinde ise söz konusu zorunlu trafik poliçesinin kaza tarihi ve saati tespit edilerek rizikonun meydana geldiği tarihte kazayı kapsayıp kapsamadığı saptandıktan sonra sonucuna göre bir karar vermek olmalıdır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf itirazlarının KABULÜ ile, İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/150 Esas – 2020/339 Karar sayılı kararının HMK 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2- Davalı vekilinin diğer istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İSTİNAF AŞAMASINDA; davalı tarafından yatırılan 1.658,65 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
5-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek nihai kararda ele alınmasına,
6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
7-Kararın taraflara tebliği, harç ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 22/02/2023