Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/2188 E. 2023/285 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/681
KARAR NO : 2023/687

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/04/2022 (Dava) – (13/05/2022 Ara Karar)
NUMARASI : 2022/337 Esas (derdest dosya)
DAVA : İtirazın İptali
TALEP : İhtiyati Haciz
BAM KARAR TARİHİ : 26/04/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/04/2023

İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/05/2022 ara karar tarihli ve 2022/337 Esas sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
TALEP:
İhtiyati haciz talep eden/davacı vekili dava ve talep dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın alacağının tahsili amacıyla İzmir 21. İcra Müdürlüğü’nün 2022/220 Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı-borçlu tarafından yapmış oldukları itiraz üzerine 11/02/2022 tarihli arabuluculuk başvurusunun, İzmir Arabuluculuk Bürosunun 2022/729 başvuru numaralı dosya üzerinden yürüttüğünü, yapılan arabuluculuk görüşmelerinde anlaşmaya varılamadığını 23/02/2022 tarihli ve 2022/12202 arabuluculuk numaraları son tutanak ile tarafların anlaşamadığını tutanak altına alındığını, müvekkil banka ile davalı arasında 5400377814461015-5549607151662045 ürün numaralı Ticari kredi kartı sözleşmesi ile 149-6293693 ürün numaralı Ticari Kredi Mevduat Hesabı Sözleşmesinin düzenlendiğini, davalı borçlu kredi kartı üyelik sözleşmesi ve kredili mevduat hesabı sözleşmesi hükümlerine aykırı davranarak taahhütlerini yerine getirmediğini ve borcunu zamanında ödemediğini davalı borçluya 30/12/2021 tarihli ihtarname gönderdiğini, müvekkili bankanın gönderdiği ihtarnameye rağmen borcunu ödenmediğini 06/01/2022 tarihli İzmir 21.İcra Müdürlüğü’nün 2022/220 Esas sayılı dosyası ile icra takibini başlattığını, borçlu yasal süre içerisinde borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, yapılan itirazların, haksız ve dayanaksız olduğunu borcun ödenmesini geciktirmeye yönelik olduğunu ileri sürerek, takibin iptali ile davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk derece mahkemesince; ”…İhtiyati haciz talebinin takibe itiraz edilmesi, alacağın varlığı ile miktarı üzerinden ihtilaf oluşması ile alacağın esas miktarının nitelikli bilirkişi incelemesi ve hesaplaması gerektirmesi, likit alacak bulunmadığı gibi ihtiyati hacze dair diğer sebeplerin bulunmadığı…” gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
İhtiyati haciz talep eden/davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme tarafından verilen karar, dosya kapsamına, usule ve yasaya aykırı olup kaldırılması gerektiğini, ihtiyati haciz kararı koşulları 2004. Sayılı İcra ve İflas Kanununun 257. maddesinde düzenlendiğini, anılan maddeye göre ihtiyati haciz istenebilmesi için borcun muaccel olması, rehinle temin edilmemiş olması ve alacağın yaklaşık olarak ispat edilmiş olmasının yeterli olduğunu, müvekkili bankanın alacağı muaccel olup rehinle temin edilmediğini, yasada öngörülen şartlar gerçekleşmiş olup ihtiyati haciz talebinin reddinin dosya kapsamına, usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı borçlu … ile müvekkili banka arasında 5400377814461015 ve 5549607151662045 ürün numaralı Ticari Kredi Kartı Sözleşmesi ile 149- 6293693 ürün numaralı Ticari Kredili Mevduat Hesabı Sözleşmesi düzenlendiğini, davalı/borçlu, taraflar arasında düzenlenmiş olan sözleşme hükümlerine aykırı davranarak Kredi Kartı kullanımına ilişkin taksitlerini ve kredili mevduat hesabı kullanımına ilişkin taksitlerini zamanında ödemediğinden müvekkili banka tarafından 30.12.2021 tarihli ihtarnamenin gönderildiğini, davalı/borçlunun müvekkili bankaya başvurarak kredi kartı sözleşmesi imzalayarak 2 adet kredi kartı sahibi olduğunu ve kredi kartını kullandığını, aynı zamanda kredili mevduat hesabı sözleşmesi imzaladığını ve kredili mevduat hesabını da kullandığını, müvekkili bankanın alacaklı olduğu açık olup davalı/borçlunun gönderilen ihtarnameye cevap vermediği gibi herhangi bir ödeme de yapmadığını, buna rağmen alacağın tahsilini geciktirmek amacıyla kötü niyetli olarak takip dosyasına itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, müvekkili bankanın alacaklı olduğunu gösterir delillerini dava dilekçesi ekinde sunduklarını, müvekkili bankanın davalı-borçludan alacaklı olduğu ve haklılıklarının yaklaşık olarak ispat edildiğini buna rağmen yerel mahkeme tarafından ihtiyati haciz taleplerinin reddinin dosya kapsamına, usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili bankanın alacaklı olduğunu gösterir delillerini sunmuş olmalarına rağmen yerel mahkeme dosyasının 2022/337 Esas sayılı ve 13.05.2022 tarihli tensip zaptının (10) nolu bendinde taraflarına delillerini sunmaları için 2 haftalık kesin süre verilmiş olmasına rağmen bu sürede sunulacak olan deliller beklenilmeden ve müvekkili bankanın alacaklı olduğunu gösteren deliller taraflarınca sunulmuş olmasına rağmen ihtiyati haciz taleplerinin reddine karar verilmesinin hukuka aykırı ve isabetsiz bir karar olduğunu, davalı/borçlunun yargılama sırasında malvarlığı üzerinde kötü niyetle tasarrufta bulunması halinde müvekkilinin alacağına kavuşmasının imkansız hale gelebileceğini, bütün bu ihtimaller ve müvekkili bankanın alacaklı olduğunun yerel mahkeme dosyasına sunmuş oldukları delilleri ile açık olduğu hususu göz önünde bulundurulduğunda yerel mahkemenin ihtiyati haciz istemini reddetmesinin hukuka aykırı olduğunu, takip konusu borcun günümüz koşullarında önemli bir tutar olması nedeniyle borçlunun mal varlığı ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının haczi için ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken taleplerinin delilleri değerlendirilmeden reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/337 Esas sayılı ve 13.05.2022 tarihli kararı ile verilen ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep, bankacılık işlemlerine dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasında, ihtiyati haciz talebinin reddine dair ara kararın kaldırılması istemine ilişkindir.
Mahkemece; ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş olup, ara karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
İcra ve İflâs Kanunu’nun (İİK’nın) 257’nci maddesinin 1’nci fıkrası uyarınca “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.” Bu hükme göre, rehinle temin edilmemiş bir para alacağının muaccel hâle gelmesi durumunda alacaklı ihtiyati haciz talebinde bulunabilecektir. Diğer bir ifadeyle ihtiyati haciz talep edilebilmesi için borçlunun temerrüde düşmesi şeklinde bir koşul kanunda öngörülmemiştir. Ayrıca, İİK’nın 258,I hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin “alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması” yeterlidir.
Mahkemenin “alacağın varlığına kanaat edinmiş olmasından” anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin veya tam olarak ispat edilmesi değildir. Diğer hukukî himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç, davaya ilişkin bir yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip uyuşmazlığı esastan sona erdirmek değildir. İhtiyati hacizde amaç, ihtiyati tedbire benzer şekilde, Anayasanın 2’nci maddesinde yer alan “hukuk devleti” ilkesinin bir gereği olarak, bireylere etkin hukukî himaye sağlamaktır. İhtiyati haciz yargılamasında, etkin hukukî himaye sağlamak, bunu sağlarken mümkün olduğunca çabuk ve seri hareket etme gerekliliği, usul kurallarına göre maddi hukuka dayanan hakkın araştırılmasından önce gelir. Maddi hukuka göre kimin haklı kimin haksız olduğu ve Medeni Kanunun 2’nci maddesindeki sınırlamaların aşılıp aşılmadığı İİK’nın 264’üncü maddesi çerçevesinde yapılacak incelemede ya da açılacak bir menfi tespit veya istirdat davası sırasında değerlendirilerek sonuçlandırılacaktır. Öte yandan muacceliyet, öz olarak alacaklının alacağını talep etme yetkisini ifade etmekte olup, kural olarak her borç doğduğu anda muacceldir (BK m.74 vd.).
Somut olayda, taraflar arasında aktedilen kredi kartı üyelik ve ticari mevduat sözleşmesi hükümleri kapsamında kredi kartı ve mevduat hesabı kat edilmekle alacak muaccel hale gelmiştir. Alacağın rehinle temin edilmemesi nedeniyle İİK. 257. maddesinde öngörülen ihtiyati haciz koşulları gerçekleştiği gibi aynı kanunun 258. maddesinde hükme bağlanan yaklaşık ispat kuralı da gözetildiğinde somut olay bakımından ihtiyati haciz talebinin kabulü gerekirken yanılgılı gerekçelerle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. ( aynı yönde Yargıtay 19. HD’nin 2017/3709 E. – 2018/6745 K. ; 2016/18122 E. – 2016/16243 K. Sayılı ilamları )
Açıklanan bu nedenler ve tüm dosya içeriğine göre; davacı vekilinin istinaf itirazının kabulü ile ilk derece mahkemesinin ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin 13/05/2022 tarihli ara kararının 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkra (b-2) bendi gereğince kaldırılmasına, davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin 2004 Sayılı İİK’nun 257 ve devamı maddeleri uyarınca koşulları gerçekleştiğinden itirazın kabulüne dair aşağıda yazılı şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati haciz talep eden/davacı vekilinin istinaf itirazlarının KABULÜ ile; İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/05/2022 tarihli ve 2022/337 Esas sayılı ara kararının HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
“a-Davacının ihtiyati haciz talebinin kabulü ile, dava değeri olan 27.485,24 TL üzerinden %15 oranında teminat yatırıldığında davalının taşınır, taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine 27.485,24 TL bedel ile sınırlı olmak üzere İHTİYATİ HACİZ KONULMASINA,
b-2004 sayılı İİK.’nun 259-(1) maddesi gereğince ihtiyati haciz talep eden hacizde haksız çıktığı taktirde, borçlunun ve üçüncü şahısların bu yüzden uğrayacakları bütün zararları karşılamak üzere ve 6100 sayılı HMK.’nun 84. vd. maddeleri gereğince dairemizce takdir edilen ihtiyati hacze konu 27.285,24 TL’nin % 15’i olan (4.122,78 TL) teminat tutarının ihtiyati haciz isteyen tarafından nakit olarak veya bu meblağı karşılayan kesin ve süresiz banka teminat mektubunun ilk derece mahkeme veznesine sunulduğu veya yatırıldığı takdirde ihtiyati haciz kararının ihtiyati haciz talep edene verilmesine,
c-6100 sayılı HMK.’nun 89. maddesi ile Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılık’ları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 217. maddesi gereğince işlem yapıldıktan sonra, icra takibi kesinleşmesi, teminatın iadesi hususunda borçlunun muvafakat etmesi, herhangi bir istihkak iddiasında bulunulmaması veya teminatın iadesine mani bir belge sunulmaması halinde teminatın yatırana iadesine,
d-İhtiyati hacze ilişkin teminat alınması ve devamındaki işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
e-Harç peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
f-İhtiyati haciz kararı derdest dosyada talep edildiğinden ihtiyati haciz isteyenler lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,”
ŞEKLİNDE YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; ihtiyati haciz talep eden/davacıdan alınan istinaf karar harcının talep halinde ihtiyati haciz talep eden/davacıya iadesine,
3-İstinaf eden tarafından istinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin nihai karar ile hüküm altına alınmasına,
4-6100 Sayılı HMK.’nun 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan istinaf gider avansının İlk Derece Mahkemesince istinaf edene iadesine,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın, ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 26/04/2023