Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/2182
KARAR NO : 2023/238
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/10/2018 (Dava) – 14/07/2020 (Karar)
NUMARASI : 2018/1248 Esas – 2020/400 Karar
DAVA : Tazminat
BAM KARAR TARİHİ : 22/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/02/2023
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/07/2020 tarih ve 2018/1248 Esas – 2020/400 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 29.08.2018 tarihinde davalı taraf sürücü idaresindeki … plakalı aracı ile geri geri manevra yaparken davacı sürücü idaresindeki … plakalı motosiklete çarpması sonucu, davacının ağır şekilde yaralanmasına neden olan trafik kazasının meydana geldiğini, kaza tespit tutanağına göre davalı taraf sürücüsünün asli ve tam kusurlu olup bilirkişi raporu alındığında kusur durumunun netlik kazanacağını, … plakalı aracın davalı şirket nezdinde ZMMS poliçesi olduğunu, kaza sonrasında 21.09.2018 tarihinde davalı şirkete başvurulduğunu ve şirket tarafından kendilerine eksik evrak bildiriminde bulunulduğunu ve bu evrakların içerisinde sağlık kurulu raporuna da yer verildiğinin belirtildiğini, ancak kaza tarihi dikkate alındığında kesin ve tam rapor alınabilmesi için, tedavi sürecinin bitmesi ve en azından kaza tarihi üzerinden 1 yıl geçmesi gerektiğini, bu nedenlerle kazanın üzerinden 1 yıl geçmemiş olması ve tedavi süreci halen devam eden müvekkilinin herhangi bir sağlık kuruluşundan ivedi şekilde alacağı raporun davacı müvekkilinin hak kaybına uğramasına sebep olacağını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 100 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı ve 100 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere 200 TL maddi tazminatın başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı şirketin kusuru oranında tahsili ile dava masrafları ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; K.Y.T.K’nun 97. maddesi uyarınca müvekkili şirkete kanunda belirtilen evraklar ile müracaat edilmediğinden dava şartı noksanlığından davanın usulden reddi gerektiğini, … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, kusur tespitinin, davacının maluliyetinin ve geçici iş göremezlik tazminat taleplerinin uzman bilirkişiler ve Adli Tıp Kurumunca tespit edilmesi gerektiğini, müvekkili şirket temerrüde düşmediğinden dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması gerektiğini savunarak, davanın reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk derece mahkemesince; “…29.08.2018 tarihinde davalı şirkete sigortalı araç sürücüsü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile seyir halinde iken eğimli virajda sağa doğrultu manevrası Karşıyaka – Bornova istikametine giriş yaptığı esnada ters yöne giriş yaptığını fark edip geri geri manevra ile Alsancak – Liman istikametine giriş yapmak isterken aracının arka kısımlarına aracının arkasında seyir yapmakta olan davacı sürücü …’un sevk ve idaresindeki … plakalı motosikletinin ön kısımları ile çarpıp yaralanması sonucunda yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, dava konusu kazanın oluşumunda davalı taraf araç sürücüsü …’in %100 oranında kusurlu olduğu, davacı sürücü …’un kusuru olmadığı, davacının sakatlık oranının %0 (sıfır) olduğu, tıbbi iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 5 (beş) ay olarak tespit edildiği, Mahkememizce yapılan yazışma sonucunda Karşıyaka Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından davacıya iyileşme süresi içinde toplam 6.226,34 TL geçici iş göremezlik ödemesi yapıldığının bildirildiği, bu anlamda davacı … için %100 haklılık oranı üzerinden ve SGK tarafından yapılan geçici iş göremezlik ödemeleri mahsup edildikten sonra bakiye 6.513,28 TL geçici iş göremezlik zararı doğduğu, davacının maluliyeti olmadığından sürekli iş göremezlik zararı doğmadığı…” gerekçesiyle davanın KISMEN KABULÜ ile 6.513,28-TL geçici iş göremezlik tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının eksik ve hatalı olduğunu, poliçenin tanzim tarihi itibariyle geçici iş göremezlik taleplerinin poliçe teminatı kapsamında olmadığını, zarar gören üçüncü kişinin tedavisine başlanmasından sürekli sakatlık raporu alınıncaya kadar ortaya çıkan geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı giderleri ve tedaviyle ilgili diğer giderlerin sağlık gideri teminatı kapsamında olduğunu ve SGK tarafından karşılandığını, dava konusu kaza tarihinin 29/08/2018 ve poliçe başlangıç tarihinin 31/08/2017 olması dikkate alındığında 01/06/2015 tarihli Yeni Genel Şartlar sonrası düzenlenen bir poliçe ve meydana gelen bir kaza olduğunu, bu nedenle poliçe teminat kapsamında kapsamında bulunmadığını, geçici iş göremezlik ile ilgili davada aleyhlerine hükmedilen 17.600 TL geçici iş göremezlik ödeneğinin SGK sorumluluğunda bulunması nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasına dayalı olarak karşı araç zorunlu trafik sigortacısından geçic ive kalıcı işgöremezlik tazminatının tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Davalı … şirketi vekilinin geçici işgöremezlik tazminatından SGK’nın sorumlu olduğu ve müvekkili sigorta şirketinin bir sorumluluğunun kalmadığına dair istinaf itirazının reddi gerekmiştir. Bilindiği üzere, 6111 sayılı Kanun’un 59. maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesinde Sosyal Güvenlik Kurumu’nca karşılanacak sağlık hizmeti bedellerinin neler olduğu açıklanıp sınırlandırılmıştır. KTK’nın 98.maddesi gereği SGK Başkanlığı’nın sorumlu olduğu sağlık giderleri, trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarında yapılan tıbbi tedaviye ilişkin sağlık hizmet bedellerinden ibarettir. SGK’nın hangi sağlık giderlerinden sorumlu olduğu kanunla belirlenmiş olup, normlar hiyerarşisinde daha altta olan genel şartlar ile kanun kapsamının değiştirilip genişletilemeyeceği aşikardır. Açıklanan maddi ve hukuki vakıalar karşısında; Anayasa Mahkemesinin KTK 90/İ maddesinin iptali de göz önüne alındığında TBK’nın 54. maddesi ile KTK’nın 98. maddesi hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, kazadaki yaralanmadan kaynaklanan geçici işgöremezlik zararından sorumluluk, zarara neden olanlar ile bu kişilerin sorumluluğunu poliçe ile üstlenen sigorta şirketine ait olduğundan, davacı için hesap edilen geçici işgöremezlik tazminatının sigorta şirketi aleyhine de hüküm altına alınmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır (Bu yönde bknz. Yargıtay 4. HD 2021/2511 E.- 2021/2452 K).
Sonuç olarak dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, alınan bilirkişi kusur, maluliyet ve aktüer bilirkişi raporlarının somut olayın özelliklerine uygun, açık, anlaşılır, denetime elverişli, hüküm kurmaya yeterli ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1248 Esas – 2020/400 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gerekli 444,92 TL istinaf karar harcından peşin yatırılan toplam 166,40 TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 278,52 TL istinaf karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 22/02/2023