Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/2164 E. 2023/353 K. 08.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/2164
KARAR NO : 2023/353

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/12/2018 (Dava) – 22/01/2020 (Karar)
NUMARASI : 2018/675 Esas – 2020/48 Karar
DAVA : İtirazın İptali
BAM KARAR TARİHİ : 08/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/03/2023
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/01/2020 tarihli ve 2018/675 Esas – 2020/48 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının davacı … Yapı Kooperatifinin üyesi olduğunu, üyelikten ihraç edildiğini ancak davacı tarafından açılan davada İzmir 3. ATM 2017/623E-2018/372 sayılı kararı ile kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptaline karar verildiğini, davacının, bilirkişi tarafından 26.11.2017 tarihi itibarıyla 105.862,90 TL olarak belirlenen aidat borcunun dava tarihi itibarıyla gecikme faizi ile birlikte 119.804,61 TL olduğunu, mahkeme kararının kesinleşmesinden sonra ödenmeyen aidat borcunun tahsili için davalı hakkında İzmir 9. İcra Müdürlüğü’nün 2018/13727 sayılı dosyası ile takip yapıldığını, davalının borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, itirazın hukuken geçerli olmadığını, tüm defter kayıt ve belgelerin incelenmesi ile bu durumun ortaya çıkacağını ileri sürerek, İzmir 9. İcra Müdürlüğü’nün 2018/13727 sayılı takip dosyasına haksız olarak yapılan itirazın iptali ile takibin devamını, itirazında haksız ve kötü niyetli olan davalının %20 icra inkar tazminatı ödemesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından açılan davanın ve yapılan icra takibinin haksız olduğunu, davalının davacıya borcu bulunmadığını, davacının eşi …’nin 1998 yılından itibaren davacı kooperatifte fenni mesul olarak çalıştığını, yaptığı iş karşılığı kararlaştırılan ücrete mahsuben davalıya ait bağımsız bölümün ücretini ödediğini, ancak davalının eşinin kooperatifte alacağı kaldığını, ayrıca kooperatif yönetiminin davalının kiracısından kira bedellerini tahsil ettiğini, haksız kazanç sağladığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk derece mahkemesince; “… taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalının davacıya aidat borcu olup olmadığının tespiti ile davacının davalı aleyhine icra takibi yapmakta haklı olup olmadığı hususlarında olduğu anlaşılmakla ; davalı tarafından davacı kooperatif aleyhine İzmir 3. ATM 2017/623E-2018/372 dosyası ile kooperatif üyeliğincen ihraç kararının iptali davası açıldığı, yapılan yargılama sonucu davanın kabulüne karar verildiği ve kararın 12.06.2018 tarihinde kesinleştiği , bilahare davacı kooperatifin davalının kooperatif üyeliği aidatları alacağının tahsili için İzmir 9. İcra Md.nün 2018/13727 sayılı takip dosyası ile davacı tarafından davalı aleyhine İzmir 3. ATM 2017/623E-2018/372 sayılı kesinleşmiş ilamına göre 36.625,10 TL asıl alacak için icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin davalıya 10.11.2018 tarihinde tebliği ile süresi içinde yapılan itiraz üzerine dava açıldığı, dosyada toplanan deliller ve bilirkişi raporu kapsamına göre; davalı …’nin, davacı … Yapı Kooperatifi’nin ortağı olduğu, defter ve kayıtlarda sabit olduğu ve taraflarca da kabul edildiği, takip tarihi itibariyle oluşan ortaklık borcu, zamanaşımı dikkate alınmaksızın hesaplanmış olup 36.665,10 TL si anapara (aidat) 83.211,12 TL si gecikme faizi olmak üzere toplam 119.876,22 TL olduğu, davalı …’nin, ortaklık borçlarının davacı kooperatifte teknik eleman olarak çalışan eşi …’nin ücret alacaklarından mahsup edilmek suretiyle ödendiğini iddia etmekte ise de, yasal ve defter ve kayıtlarda, böyle bir mahsup işlemine rastlanmadığı, davalı tarafça bununla ilgili geçerli bir belge de ibraz edilmediği, davalının borcunun üyelikten ihraç kararının iptali davasının kesinleşme tarihine göre zaan aşımına uğramadığı, davalının dava tarihi itibariyle davacı konut yapı kooperatifine 119.804,61 TL borçlu olduğu…” gerekçesiyle davacı tarafından açılan itirazın iptali davasının KABULÜNE, İzmir 9. İcra Müdürlüğü’nün 2018/13727 sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalı tarafından hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında 23.960,92 TL icra inkar tazminatının davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının hatalı olduğunu, İzmir 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2012/439 esas sayılı dosyasının ve bu dosyada mevcut bilirkişi raporunun tetkik edilmeden karar verilmesinin hatalı olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte, söz konusu alacağın zaman aşımına uğradığını, zaman aşımı def’ilerinin yerel mahkemece değerlendirilmediğini, İzmir 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan yargılamada “1 hakediş sözleşmesi yapıldığının yazılı olmasa da kooperatif kararı olarak karar defterinde görüldüğünü, …’ye hakedişlerinin tamamını ödeyemedikleri gerekçesiyle eşi …’yi üye olarak kayıt ettiklerini, KDV nedeniyle serbest meslek makbuzu almaktan vazgeçtiklerini ve …’nin halen kooperatiften alacaklı olduğunu net olarak ortaya çıkardığını, söz konusu Ağır Ceza Mahkemesi dosyasının celp edilerek incelenmesi sonucunda bu gerçeğin ortaya çıkacağını, müvekkilinin eşi …’nin kooperatiften tüm alacağının ödenmediğini ve söz konusu bağımsız bölümün artı para ödemesi yapılması gerekirken bu ödemenin de müvekkiline yapılmadığını, dolayısıyla bağımsız bölüm için fazladan ödeme yapıldığını, bu ödemelerinde bilirkişi raporu ile sabit olduğunu, müvekkilinin eşi … ile davacı kooperatif arasında alacağın temliki usulleri gereği ödenmiş bir borcun söz konusu olduğunu, müvekkilinin eşi …’nin davacı kooperatife fenni mesul olarak göreve başladığında inşaatların %80 kısmının tamamlandığını, kat fazlalığı ve imara aykırı imalatların bu dönemde yapılmadığını, davacı kooperatifte ruhsata aykırı şekilde yapılan imalatların tadilat projelerinin … Belediyesi ile koordineli olarak … tarafından yapılmak sureti ile işlemler yapıldığını, ancak yerel mahkemece bu hususun … Belediye Başkanlığından sorulmadığını, müvekkilin eşi …’nin davacı kooperatif ile fenni mesullük anlamında hizmet vermeye başladığı, hak edişleri kontrol etme sözleşmesi kooperatif karar defterine işlenmek sureti ile % 1 olarak anlaşıldığını, bu aşamada müvekkiline ve eşine işler bedeli hak edişine karşılık yani müvekkilin alacağına karşılık kooperatif bir bağımsız bölümü müvekkilinin eşine tahsis etmek sureti ile müvekkilinin eşi …’ye ödeme yapmadığını, dolayısı ile alacağın iradi olarak temliki sureti ile müvekkilin borcunun davacı kooperatife ödendiğini, iradi temlike ilişkin beyan ve delillerinin yerel mahkemece yeterince araştırılmadığını belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, aidat alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, alınan bilirkişi raporunun somut olayın özelliklerine uygun, açık, anlaşılır, denetime elverişli, hüküm kurmaya yeterli ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu, davacı ile davalı arasındaki üyelik ilişkisinin İzmir 3. ATM 2017/623E-2018/37 K. Sayılı dosyasında göre ihraç kararının iptal edildiği anlaşıldığından devam etmiş olduğu, bu sebeple kooperatif ile kooperatif üyesi arasında üyelik ilişkisi devam ettiği sürece üyelik aidat alacağına ilişkin taleplerde zamanaşımı işlemeyeceği, davalının ortaklık borçlarını davacı kooperatifte teknik eleman olarak çalışan davalının eşi …’nin ücret alacaklarından mahsup edilmek suretiyle ödendiği iddiasını defter ve kayıtlar veya herhangi bir yasal belge ile kanıtlayamadığı, kaldı ki …’nin davacıdan alacağı var ise bunu davacıdan talep etme hakkının da saklı olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/675 Esas – 2020/48 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gerekli 8.183,85 TL istinaf karar harcından, peşin yatırılan 2.046,00 TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 6.137,85 TL istinaf karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 08/03/2023