Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/2131 E. 2023/244 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/2131
KARAR NO : 2023/244

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/09/2017 (Dava) – 18/02/2020 (Karar)
NUMARASI : 2017/996 Esas – 2020/132 Karar
DAVA : Alacak
BAM KARAR TARİHİ : 22/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/02/2023

İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/02/2020 tarihli ve 2017/996 Esas – 2020/132 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 10/09/2015 tarihinde, müvekkiline ait, müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile davalı sigorta şirketine ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan, davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araçların çarpışması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın oluşumunda davalı tarafın asli ve tam kusurlu olduğunu, araçtaki hasar miktarının tespiti için Kemalpaşa 2. ASHM’nin 2016/37 D. İş sayılı dosyası ile tespit yaptırıldığını ve araçta toplam 13.039,00 TL hasar tespit edildiğini ileri sürerek, müvekkilinin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 7.500,00 TL hasar bedeli, ikame araç bedeli ve değer kaybı bedeli maddi tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı tarafın dava dilekçesinde talep ettiği toplam maddi tazminat talebine ilişkin taleplerini somutlaştırması istenmiş, davacı vekilince dosyaya sunulan 30/04/2018 tarihli beyan dilekçesinde; müvekkiline ait araçta oluşan hasardan kaynaklı, 7.200,00 TL hasar bedeli, 300,00 TL ikame araç bedeli maddi tazminat talebinde bulunduğu görülmüştür.

CEVAP:
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesi ve duruşmalarda özetle; kaza tarihi itibariyle açılan davanın zamanaşımı defi nedeniyle reddi gerektiğini, davacı tarafından müvekkili sigorta şirketine usulüne uygun yapılmış bir başvuru bulunmadığını, davacının talebinin açık ve net olmadığını, müvekkilinin sorumluluğunun, sigortalının kusuru oranında olduğunu savunarak, haksız, yersiz, usul ve yasaya aykırı davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davacıya tahmiline karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesi ve duruşmalarda özetle; davaya konu kazanın Kemalpaşa ilçesinde meydana gelmesi sebebiyle, yetki itirazında bulunarak, yetkisizlik kararı verilmesine, kaza tarihi ile dava açılış tarihi arasındaki zamanın, zamanaşımı süresini aşması nedeniyle, zamanaşımı itirazının kabulü ile davanın reddine, dava dilekçesindeki kaza tespit tutanağını kabul etmediklerini, müvekkilinin imzası bulunsa bile, imzanın müvekkiline ait olmadığını, davacı tarafın kaza esnasında alkollü olduğunu savunarak, dosya kapsamında bulunan tüm belge ve deliller ve sair hususlar da dikkate alınarak davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davacıya tahmiline karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Dava dilekçesi ve ekleri davalı …’a usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmiş olmasına rağmen, davalının, davaya cevap vermediği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk derece mahkemesince; “…10/09/2015 günü saat 21:15 sıralarında, davalı sürücü … ‘ın sevk ve idaresindeki davalı sigorta şirketine ZMSS sigortası ile sigortalı davalı … AŞ’ye ait … plaka sayılı çekici ile, …/… İlçesi … No:… adresinde bulunan … Kağıt Fabrikasına girişi sırasında davacıya ait, davacının sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın çekere bağlı dorsenin sağ arka kapağı ile stepne arasına çarpması sonucunda oluşan maddi hasarlı trafik kazasında, kazanın oluşumunda davalı araç sürücüsünün %100 oranda asli ve tam kusurlu olduğu, davacının ise kusursuz olduğu, kaza sebebiyle davacı aracının onarımı ekonomik olmayacak şekilde hasarlandığı, işbu nedenle davacının 7.500,00 TL gerçek hasar bedeli zararının oluştuğu, oluşan işbu zarar miktarının ZMSS poliçesi limiti ve kapsamı dahilinde kaldığı, ayrıca davacının pert olan aracı için yeni araç temini 5 günde sağlanabileceği, bu süre içinde KDV dahil 80,00 TL’den olmak üzere ikame araç bedelinden dolayı toplam 400,00 TL zararının oluştuğu, oluşan işbu zararın ZMSS poliçesi limiti ve kapsamı dahilinde kalmadığı, yine her ne kadar davalı tarafça davanın 2 yıllık zaman aşımı süresinde açılmadığı bu nedenle zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi talep edilmiş ise de; dava konusu kazanın 10/09/2015 tarihinde meydana geldiği, 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu 10/09/2017 tarihinin tatil günü olan Pazar gününe denk geldiği, işbu nedenle sürenin 11/09/2017 tarihi Pazartesi günü mesai saati sonuna kadar uzadığı, davacının da işbu davasını 11/09/2017 tarihinde açtığı, işbu nedenle davaya konu alacağın zaman aşımına uğramadığı kanaatine varılmakla…” gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, 7.200,00 TL hasar bedeli maddi tazminatın davalı … Sigorta AŞ’den dava tarihinden itibaren, davalılar … ve … AŞ’den kaza tarihi 10/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacıya verilmesine, 300,00 TL ikame araç bedeli maddi tazminatın kaza tarihi 10/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ile davalı … A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacının davalı … Sigorta AŞ’ye yönelik ikame araç bedeli maddi tazminatına yönelik talebinin reddine, gerekçeli kararda hükmün ferilerinin bilahare yazılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı … A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, yerel mahkemece, dosya kapsamında itirazlarını kapsayacak şekilde iş bu kazanın meydana gelmesinde davacının müterafik kusuruna ilişkin olarak hüküm kurmaya elverişli herhangi bir rapor alınmadığını, mahkemece alınan 16/12/2019 tarihli ek rapor ise, kök raporda bilirkişi tarafından tayin edilen hatalı kusur oranına atıfla yetinilerek başkaca da bir inceleme veyahut araştırma da yapılmaksızın mahkemece eksik inceleme neticesinde hüküm kurulduğunu, 27/12/2019 tarihli dilekçe ile rapora itiraz edilerek kusur yönünden kapsamlı bir ek rapor alınması yerel mahkemeden talep ettiklerini, ancak yerel mahkemece bu taleplerinin herhangi bir somut gerekçe gösterilmeksizin reddedildiğini, yerel mahkemece dosyada bu şekilde eksik inceleme ve araştırma ile karara varıldığını, verilen bu nedenle hukuka aykırı olduğunu, yerel mahkeme tarafından bu dava dosyasında alınan raporların, hüküm kurmaya elverişli olmamasına rağmen davacın davasının kabulü ile davalı sürücü …’ ın % 100 oranında kusurlu olduğuna kanaat getirilmesi ve bu kanaat neticesinde müvekkili şirketin, davacının haksız taleplerinden müşterek ve müteselsil olarak sorumlu tutulmasının kabul edilemeyeceğini, davacı sürücünün bu kazanın meydana gelmesinde tek sorumlu olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığını, müvekkili şirketin kazaya karışan aracının dorseli bir araç olduğunu, davaya konu olan kaza davacı tarafın aracı ile dorsenin arka (kuyruk) tarafına çarpması sonucunda gerçekleştiğini, müvekkili şirketin aracının, sürücüsü … tarafından manevra ile dönüşü tamamlanarak bahsi geçen fabrikanın giriş kapısından içeriye giriş yaptıktan sonra neredeyse araç girişini tamamladığı esnada davacının tır dorsesinin en arka kısmını çarptığını, bu durumda dönüşünü tamamalamak üzere olan müvekkiline ait araca çarpan davacının hız sınırlarına uymadığı gibi etkili fren dahi yapmadığını ve kazanın oluşumunu engelleyecek derecede bir tedbir almadığını, dosyada dinlenen tanık beyanları kapsamında önde giden aracın hızı dikkate alındığında da yerel mahkemece hükme esas alınan 27/05/2019 tarihli kök raporda, davacı tarafın kullanmakta olduğu araç ile ne kadar hızlı olduğuna, davacının bölgedeki hız sınırına uyup uymadığına yönelik hiçbir tespitte bulunulmadan raporlar tanzim edildiğini, bu kapsamda etkili ve objektif bir bir araştırma yapılmadan hüküm vermeye elverişsiz bilirkişi raporlarıyla hüküm tesis edildiğini, söz konusu kaza tespit tutanağı ve diğer tutanaklarda kazaya karışan araç sürücülerin kusurunu tayin edebilecek( hız , fren izi ve sair ) nitelikte bilgiler olmadan düzenlendiğini, bu nedenlerle gerekli incelemeler yapılmadan ve itirazları kapsamında tarafların kusurlarını ortaya koyabilecek objektif kriterlere uygun bilirkişi raporu alınmadan hüküm tesis edilmesini kabul etmediklerini, bu dava ile davacı tarafından talep edilen araç hasar-sovtaj-ikame araç bedelleri, yersiz olmakla, haksız olarak müvekkil şirketten tahsil edilme amacı taşıdığını, bu nedenle bilirkişi raporunda tespiti yapılan bu hususları kabul etmediklerini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılnmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasına dayalı olarak karşı araç zorunlu trafik sigortacısından araç hasar ve ikame araç bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı … A.Ş. vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, alınan bilirkişi asıl ve ek raporunun somut olayın özelliklerine uygun, açık, anlaşılır, denetime elverişli, hüküm kurmaya yeterli ve tarafların itirazlarını karşılar şekilde olduğu, davalı araç sürücüsünün seyir halinde iken olay mahalline yaklaştığında dikkatini gerek dikiz aynaları ile gerisinden gelen araç trafiğine gerekse karşısından gelen araç trafiğine vermesi ve durumda karşısından gelen aracı gördüğünde olay tarihi itibariyle kendisine göre yolun sağında emniyet şeridi varsa emniyet şeridi içerisine girip duraksaması, eğer emniyet şeridi yoksa kendi şeridi içersinde önceden dörtlü sinyallerini yakıp yavaşlayıp/duraksayıp karşısından gelen ve yoluna düz devam eden aracın geçişine izin vermesi, akabinde sola döneceği müsait ortamın oluşmasından sonra sol sinyali ile sola dönüşe geçerek seyrini sürdürmesi gerekirken bu hususlara riayet etmeyerek, dikkatsiz ve kontrolsüz bir şekilde sola dönüşe geçtiği esnada, karşısından gelerek yoluna düz devam eden ve geçiş hakkına sahip olan kamyonetin seyir yönünü kapatarak gerçekleşen somut olayda, davalı sürücünün dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışından dolayı tamamiyle kusurlu olduğu, araç zararı ve ikame araç bedelinin 2. el satış piyasasından emsal araçlara ait ilanlardan faydalanılarak yapılan araştırmalar sonucunda usulüne uygun araştırma neticesinde tespit edildiği anlaşılmakla, davalı … A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … A.Ş. vekilinin İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/02/2020 tarihli ve 2017/996 Esas – 2020/132 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gerekli 512,32 TL istinaf karar harcından, peşin yatırılan 128,50 TL harcın mahsubu ile bakiye 383,82 TL harcın davalı … A.Ş.’den tahsili ile hazineye gelir kaydına, (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-Davalı … A.Ş. tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 22/02/2023