Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/2129 E. 2023/191 K. 09.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/2129
KARAR NO : 2023/191

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/05/2019 (Dava) – 08/10/2019 (Karar)
NUMARASI : 2019/210 Esas – 2019/1026 Karar
DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
BAM KARAR TARİHİ : 09/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/02/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/10/2019 tarihli 2019/210 Esas ve 2019/1026 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı firmanın 2015-2017 seneleri arasında … A.Ş., …A.Ş., ve … Şti. Firmaları ile birlikte grup şirketi olarak faaliyet gösterdiğini, davacı firmaya ait tüm muhasebe kayıtlarının …. A.Ş. Firmasına ait … İş Merkezi …. Caddesi No:… Zemin Kat … Blok …/İzmir adresinde tutulduğunu, tüm resmi defterlerin bu adreste muhafaza edildiğini, 2017 senesinin 2. yarısında davacı şirketin defterlerinin tutulduğu merkez ofisin … A.Ş. olup aralarında ekonomik anlaşmazlıklar çıktığını, ticari anlamdaki işbirliğine son verildiğini, davacı firmanın muhasebesini kendi adresine taşıdığını, resmi defterlerin önceden tutulduğu … A.Ş.’den istendiğini, ancak defterlerin bir kısmının davacıya iade edilmediğini, teslim edilen evraklara ilişkin tutanak düzenlendiğini, söz konusu tutanakların dilekçe ekinde olduğunu, 2015 ve 2016 yıllarına ait resmi evrakların teslim edilmiş olmasına rağmen 2017 yılına ait defterlerin teslim edilmediğini, bu durumun bu defterlerin … firmasında olduğuna karine teşkil ettiğini, davacının bu hususta şifaen defalarca talepte bulunduğunu, İzmir 25. Noterliğinin 16/05/2019 tarih 10428 yevmiye nolu ihtarnamesinin çekildiğini, eksik evrakların tesliminin istendiğini ancak cevabi ihtarda … firmasının İzmir 20. Noterliğinini 22/05/2019 tarih 06429 yevmiye nolu ihtarı ile evrakların kendilerinde olmadığını bildirdiğini, bu tarihten itibaren yasal süre içerisinde bu davanın açıldığını, tanık anlatımları ile durumun ispatlanacağını, 2017 senesine ait yevmiye defteri, defteri kebir ve envanter defteri için zayi belgesi verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
İlk derece mahkemesince; “TTK 82/7 maddesi gereğince davanın REDDİNE…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; 2017 senesinin 2.yarısında davacı … A.Ş. ile defterlerin tutulduğu merkez ofis … A.Ş. arasında ekonomik anlamda anlaşmazlık çıktığını, ticari anlamdaki iş birliğine son verildiğini, bu duruma müteakip müvekkili firmanın muhasebesini kendi adresine taşıdığını, resmi defterler kayıtların önceden tutulduğu … A.Ş. den istendiğini, ancak defterlerin bir kısmının müvekkile iadesinden imtina edildiğini, hatta teslim edilen evraklara ilişkin …. firmasından davacı firmaya verilmek üzere iki ayrı tutanak düzenlendiğini, bu tutanaklarda taraflarına iade edilen resmi evraklara ilişkin bilgiler bulunduğunu, 2015 ve 2016 yıllarına ait resmi evrakların taraflarına teslim edilmiş olmasına rağmen, teslim edilen defterler arasında 2017 yılına ait defterler bulunmadığını, … firmasının 2015 ve 2016 yıllarına ait davacı defterlerini kendi uhdesinde bulundurması 2017 senesine ait defterleri de bünyesinde bulundurduğu hususuna karine teşkil etmesi gerektiğini, müvekkilinin eksik defterlerini şifaen defalarca istemesine rağmen, … firması defterleri teslime yanaşmadığını, bunun üzerine davacı firma tarafından … firmasına İzmir 25. Noterliği, 16.05.2019 tarih ve 10428 yevmiye numaralı ihtarnamesinin çekildiğini, eksik evrakların tesliminin istenildiğini, ancak … firması İzmir 20. Noterliği’nin 22.05.2019 tarih 06429 yevmiye no’lu cevap ihtarnamesiyle eksik evrakların kendilerinde olmadığını ifade ettiğini, söz konusu ihtarın tarafların tebliğinden itibaren yasal süresi içerisinde dava açıldığını ortada korunması gereken bir iyi niyet olduğunu ve oluşturduğu mağduriyetin önlenmesi gerektiğini, bahsedilen durumun basiretli her tacirin başına gelebilecek bir durum olduğunu, müvekkilinin ilgili defterle kendi insiyatifinin dışında ulaşamadığını, defter zayi belgesinin verilmesi için mutlaka doğal afet veya hırsızlık halinin beklenmesinin kabul edilemeyeceğini, defterlerin kaybının müvekkilinin ihmali, kastı ya da kusuru ile olmadığının ortada olduğunu, buna rağmen ilk derce mahkemesince değerlendirmeye dahi alınmadığını, yerel mahkemece tanık dinletme taleplerinin de kabul edilmediğini, ispatının başka türlü çok zor olduğu durumlarda bir çok dava türünde tanık dinlenebildiğini, bu durumun ortada bir kötü niyet veya defterleri gizleme amacı olmadığının göstergesi olduğunu, sonuç olarak, sundukları delillere rağmen, defter zayi belgesi talebinin sınırlı olaylara bağlanmasının iyi niyetli tacirin mağdur olmasına yol açtığını, bu uygulamanın hakkaniyete aykırı olduğunu, haklılık payı olduğu durumlarda, dürüstlük kuralına uyan tacirin de haklarının korunması gerektiğini, geçerli olarak kabulu gereken delillerin, ilk derece mahkemesince göz önünde bulundurulmadığını, gerekli değerlendirmeler yapılmadan ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, hakkaniyetten uzak olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına, davamızın kabulune karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; 6102 sayılı TTK’ nın 82/7 maddesi uyarınca zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 82/7. maddesinde; “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir.” şeklinde düzenleme yapılmakla tacirlere ticari defter ve kayıtlarını saklama ve ibraz hususunda zorunluluk getirilmiştir.
Anılan TTK’nun 82/7. maddesinde zayi belgesi istenebilmesi için tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgelerin ziyaa uğraması halleri tahdidi olarak sayılmamış ise de, yapılan tadadi sayımdan defterlerin tacirin elinde olmayan sebepler ile ziyaa uğraması gerektiği anlaşılmıştır. Bir başka anlatımla, tacir saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgelerin saklanması ve korunmasına yönelik gerekli özeni göstermekle yükümlü olup, bu özene rağmen defter ve belgelerin ziyaa uğraması halinde zayi belgesi verilmesini talep edebilecektir. Mücbir nedenlerin ispatı, bunu iddia eden tacire aittir. İleri sürülen mücbir nedenin dayandığı olayların defter ve belgelerin yok olması veya elden çıkması sonucunu doğuracak nitelik ve yoğunlukta olup olmadığı araştırılmalı ve irade dışında defter ve vesikaların tamamen veya kısmen kaybı yahut yok olması sonucu oluştuğunda mücbir neden kabul edilmektedir. Davacı tutmak ve saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgeleri özenle korumakla yükümlüdür.
Somut olaya gelince; davacı vekili tarafından, müvekkilinin 2015-2017 seneleri arasında … A.Ş.- … A.Ş. – ….Şti. firmalarıyla birlikte grup şirketi olarak faaliyet gösterdiğini, bu döneme ilişkin müvekkili firmaya ait tüm muhasebe kayıtlarının, çatı firma olan…’e ait ‘’… iş merkezi … cd. No:… Zemin Kat … blok … İzmir’’ adresinde tutulduğunu, dolayısıyla tüm resmi defterlerin de ilgili adreste muhafaza edildiğini, 2017 senesinin 2.yarısında davacı … A.Ş. ile defterlerin tutulduğu merkez ofis … A.Ş. arasında ekonomik anlamda anlaşmazlık çıktığını, ticari anlamdaki iş birliğine son verildiğini, bu duruma müteakip müvekkili firmanın muhasebesini kendi adresine taşıdığını, resmi defterler kayıtların önceden tutulduğu … A.Ş. den istendiğini, ancak defterlerin bir kısmının müvekkile iadesinden imtina edildiğini, 2015 ve 2016 yıllarına ait resmi evrakların taraflarına teslim edilmiş olmasına rağmen, teslim edilen defterler arasında 2017 yılına ait defterler bulunmadığını, … firmasının 2015 ve 2016 yıllarına ait davacı defterlerini kendi uhdesinde bulundurması 2017 senesine ait defterleri de bünyesinde bulundurduğu hususuna karine teşkil etmesi gerektiğini, müvekkilinin eksik defterlerini şifaen defalarca istemesine rağmen, …firması defterleri teslime yanaşmadığını, eksik evrakların kendilerinde olmadığını ifade ettiği iddiasıyla zayi verilmesine ilişkin işbu dava açılmıştır.
Somut olayda; dosya kapsamı ve delillere göre; tacir olan davacının muhafaza konusunda gerekli özen yükümünü yerine getirmediği, basiretli bir tacirin adresini taşırken muhafazası zorunlu defter ve belgeleri özenli davranarak bizzat alıp yanında götürmesi gerektiği halde, firmasının muhasebesini kendi adresine taşıdıktan sonra, dava dışı şirketten defterlerin gönderilmesini istemiş olması nazara alındığında; tacirin, anılan yasa maddesinden yararlanabilmesi için bir taraftan ticari defterlerin ve belgelerin korunması amacıyla gereken dikkat ve ihtimamı göstermiş bulunması, diğer taraftan da ziyaa uğramanın onun iradesi dışında, elinde olmayan bir nedenle meydana gelmiş olduğu ispat etmesi gerektiğinden; ilk derece mahkemesi kararında usul ve esas yönünden bir yanlışlık bulunmadığı ve davacının istinaf sebeplerinin de yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davacı vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/10/2019 tarihli 2019/210 Esas ve 2019/1026 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gereken 179,90-TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 125,50-TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-ç maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 09/02/2023