Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/2118 E. 2023/142 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/2118
KARAR NO : 2023/142

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/07/2018 ( Dava) – 28/11/2019 (Karar)
NUMARASI : 2018/834 Esas – 2019/1239 Karar
DAVA : Tazminat (Kasko Poliçesinden Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 26/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/01/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/11/2019 tarihli 2018/834 Esas ve 2019/1239 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirkete ait, … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile … plakalı araçların 12/04/2018 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştığı, kaza sonrası davacı şirkete ait … plakalı araçtaki hasarın tespit maksadı ile İzmir 10. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2018/68 Değişik İş sayılı dosya ile delil tespiti talep edildiği, makine mühendisi bilirkişi tarafından yapılan tespit sonucunda araçta 91.935,00 TL tutarlı hasarın tespit edildiği, ilgili raporun 30/04/2018 tarihinde davalı şirkete tebliğ edildiği, meydana gelen zararın davalı … şirketi tarafından yasal süresi içinde ödenmediği için iş bu davanın açılmasının zorunlu hale geldiği, davacı şirkete ait araçta oluşan hasar bedeline mahsuben fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 20.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … şirketinden tahsili ile, delil tespiti için İzmir 10. Sulh Hukuk mahkemesi’nin 2018/68 Değişik iş dosyasında sarf edilen 662,20 TL ile 485,00 TL delil tespiti vekalet ücreti ile toplam 1.147,60 TL delil tespit giderinin yargılama gideri olarak davalı … şirketinden tahsili ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı … şirketine yükletilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
Davacı vekili 26/09/2019 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkiline ait araçta oluşan hasar bedeline mahsuben 44.250 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, İzmir 10. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/68 D. İş sayılı dosyasında sarf edilen toplam 1.147,60 TL delil tespit giderinin yargılama gideri olarak davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalıdan tahsiline dair karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirkete ait … plakalı araç davalı … şirketi’nin 35813992 poliçe numaralı … Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi kapsamında sigortalı olduğu, davalı şirketin kasko sigortası genel şartları B1/1.1 maddesini ihlal ettiği hasar bildiriminde bulunmadığı, dava dışı … plakalı araç maliki de davalı … şirketine karşı İzmir 1 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/653 Esas sayılı dosyasında görülmeye devam ettiği, her iki dava dosyasının birleştirilmesini talep ettiği, tespit dosyasında yapılan hesaplamanın piyasa rayiç değerinin üstünde olduğu, hüküm kurmaya elverişli olmadığı, talep edilen faiz türünün kabul edilemeyeceği temerrüt tarihinden yasal faiz istenebileceğini, davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece, ”…DAVANIN KABULÜNE, 44.250,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacıya ait … plaka sayılı aracın müvekkili sigorta şirketinin 35813992 poliçe numaralı …. Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi kapsamında sigortalısı olduğunu, dava dışı … Bankası, poliçede rehinli alacaklı sıfatına sahip olmasına rağmen bankadan alınmış herhangi bir muvafakat bulunmadığını, mahkeme tarafından dain ve mürtehin sıfatı bulunan dava dışı bankanın, tazminatın davacıya ödenmesine muvafakati olup olmadığı konusunun araştırılmadığını, bankanın muvafakati sağlandığı takdirde yargılamaya devam edilerek davanın sonuçlandırılması, aksi halde davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken bu hususların hiçbiri irdelenmeksin hatalı ve eksik inceleme ile hüküm tesis edildiğini, Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartları’nın B1/1.1 maddesinde belirtilen yükümlülüğe uymadığını ve dava konusu hasara ilişkin müvekkili sigorta şirketine herhangi bir bildirimde bulunmadığını, davacı usule uygun şekilde hasar ihbarında bulunmadığından müvekkili şirketin hasarı azaltıcı önlemler alması, hasar tespiti için inceleme yapması veya rücu imkanı var ise bu imkanlarını kullanmasının mümkün olmadığını, davacının, bildirim yükümlülüğüne uymaksızın kötüniyetli olarak dava ikame etmiş olması karşısında müvekkili şirket davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden yargılama giderleri ile vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını, davacı tarafından ikame edilen davanın dava dilekçesinde hiçbir surette belirsiz alacak davası ikame edildiği belirtilmemiş olduğundan, davanın kısmi dava olarak değerlendirilmesi gerektiğini, işbu dava ikame edilmeden önce İzmir 10. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/68 D. İş sayılı dosyası ile delil tespiti yaptırıldığını, delil tespit dosyasında alınan bilirkişi raporu ile meydana geldiği iddia edilen hasar bedeli açıkça belirli hale geldiğinden fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak belirsiz alacak davası ikame edilemeyeceğini, H.M.K.’nın 107. maddesine göre; bir davanın belirsiz alacak davası türünde açılabilmesi için, davanın açıldığı tarih itibariyle uyuşmazlığa konu alacağın miktar veya değerinin tam ve kesin olarak davacı tarafça belirlenememesi gerektiğini, davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından davanın dava şartı yokluğu sebebi ile reddine karar verilmesi gerekmekte iken yerel mahkeme tarafından dava dilekçesinin belirsiz alacak davası olarak kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiş olmasının hatalı olduğunu belirterek kararının kaldırılarak davanın aktif husumet yokluğundan usulden reddine, aksi takdirde haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleriyle, vekâlet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; 10/04/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacı şirkete ait … plakalı araçta oluşan hasar nedeniyle, aracın kasko sigorta poliçesini düzenleyen davalı şirketten tazminat istemli tazminat davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olup, karar davalı vekilince istinaf edilmiştir.
1-TTK’nun 1456/1. maddesinde “Sınırlı ayni hak ile takyit edilmiş bir mal üzerindeki, malike ait menfaat sigortalandığı takdirde, kanunda aksi öngörülmemişse, sınırlı ayni hak sahibinin hakkı sigorta tazminatı üzerinde de devam eder” düzenlemesine; 1456/2. maddesinde ise “Sigortacıya, mal üzerinde sınırlı ayni hak bulunduğu bildirildiği takdirde, ayni hak sahiplerinin izni bulunmadıkça, sigortacı sigorta tazminatını sigortalıya ödeyemez. Ayni hakkın sicille alenileştiği veya sigortacının bunu bildiği durumlarda bildirime gerek yoktur. Sigortalı menfaate konu malın tamiri veya eski hâline getirilmesi amacıyla ve teminat gösterilmesi şartıyla, tazminat sigortalıya ödenebilir” düzenlemesine yer verilmiştir. Ayrıca Türk Medeni Kanunu’nun 879. maddesi uyarınca, sigorta tazminatının öncelikle rehin hakkı sahibine verilmesi veya açık muvafakatının alınması gereklidir.
Somut uyuşmazlığa konu, dava dışı araç maliki … adına kayıtlı … plaka sayılı aracı teminat altına alan kasko sigorta poliçesinin incelenmesinde dava konusu araç üzerinde dava dışı Türkiye … Bankası A.Ş. lehine dain-i mürtehin kaydı bulunmakta olup, belirtilen hususların dava şartı niteliğinden dolayı mahkemece re’sen irdelenmesi gereken bir husus olduğu halde, dava konusu … plakalı araç üzerinde dain mürtehin sıfatı bulunan ve menfaati olan dava dışı Türkiye … Bankası A.Ş.’nin, malik tarafından dava açılmasına ve tazminatın araç maliki olan davacıya ödenmesine muvafakatının olup olmadığı yönünde hiçbir araştırma yapılmamış olması, re’sen karar kaldırma nedeni olmuştur (Bu yönde bknz. Yargıtay (kapatılan) 17.HD’nin 2018/2734 E- 2019/47 K ).
Mahkemece yapılması gereken iş; öncelikle dain-i mürtehin kaydına ilişkin gerekli araştırmaların yapılıp ilgili belgelerin getirtilerek incelenmesi; bankanın halen dain-i mürtehin hakkı var ise, araç üzerinde dain mürtehin sıfatı bulunan ve menfaati olan dava dışı Türkiye … Bankası A.Ş.’den halen borcunun olup olmadığı ve varsa miktarı sorulmalı, bakiye borcu varsa davanın açılmasına ve tazminatın davacıya verilmesine muvafakati olup olmadığı konusu araştırılmalı, muvafakati sağlandığı takdirde yargılamaya devam edilerek sonucuna göre bir karar verilmek suretiyle davanın sonuçlandırılması, aksi halde davanın aktif husumet ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, yukarıda belirtilen dava şartı konusunda araştırma yapılmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli olmamış, kararın bu yönden kaldırılması gerekmiştir
2- Kaza 12/04/2018 tarihinde meydana gelmiş, davacı 16/04/2018 tarihinde davalıyı hasım göstererek delil tespiti istemiş, dosya kapsamında alınan 19/04/2018 tarihli rapor davalıya 30/04/2018 tarihinde tebliğ edildikten sonra davalı 03/05/2018 tarihinde rapora itiraz etmiş ise de, delil tespiti dosyasında alınan bilirkişi raporunun davalı sigortaya tebliğ edilmiş olması, tazminat başvurusu olarak kabul edilemeyeceği; dosya kapsamında davacının dava açmadan önce davalı sigortaya tazminat istemli başvuru yaptığına ilişkin belge bulunmadığı, her ne kadar davalı sigortanın15/04/2019 tarihli cevabi yazısında kasko poliçesinin ve hasar dosyasının gönderildiği belirtilmiş ise de, poliçe yanında hasar dosyası olarak sadece kaza tespit tutanağının gönderildiği, dosya kapsamında başkaca belge gönderilmediği anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece, dava öncesi davalı sigortaya başvuru yapılıp yapılmadığı araştırılarak, bahse konu dava şartı tamamlanabilir bir dava şartı niteliğinde olup, başvuru yapılmamış ise usuli eksikliğin giderilmesi için davacı tarafa süre verilerek sonucuna göre değerlendirme yapılması gerekir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalı vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK 353/1-a-6. madde uyarınca kaldırılarak dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf itirazlarının KABULÜ ile; İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/11/2019 tarihli 2018/834 Esas ve 2019/1239 Karar sayılı kararının HMK 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
3-Kararın kaldırılma sebebi ve şekline göre davalı vekilinin sair itirazlarının bu aşamada değerlendirilmesine yer olmadığına,
4-İSTİNAF AŞAMASINDA; davalı tarafından yatırıla istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
5-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek nihai kararda ele alınmasına,
6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
7-Kararın taraflara tebliği, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi. 26/01/2023