Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/2116 E. 2023/170 K. 08.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/2116
KARAR NO : 2023/170

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/07/2016 (Dava) – 13/02/2020 (Karar)
NUMARASI : 2018/708 Esas – 2020/116 Karar
DAVA : Rücuen Tazminat
BAM KARAR TARİHİ : 08/02/2023
KARARIN YAZIM TARİHİ : 08/02/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/02/2020 tarihli 2018/708 Esas ve 2020/116 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 28.09.2015 tarihinde sigortalısı olan davadışı …. A.Ş.’ye ait “… “ndaki … marka buzdolabı nedeniyle çıkan yangın sonucu taşınmazın yangın hasarına uğradığını, turistik tesisteki bir kısım ürünler ile dolabın bulunduğu kısmın hemen üst sağ bölümünün zarar gördüğünü, hasarın meydana geldiği tarihte … A.Ş.’ye ait turistik tesisin … Turistik Tesis Paket Sigorta Poliçesi ile müvekkili şirket tarafından sigortalı olduğunu, sigortalı firmanın talepte bulunması üzerine hasar dosyası oluşturulup ekspertiz raporu düzenlendiğini, raporda “..buzdolabının arka bölümündeki alev ve is izinin buzdolabı arkasından yukarı doğru açılarak büyüdüğü görülmektedir. Yani yangının buzdolabı arka yüzünde başlayarak çatıya sirayet ettiği aşikardır…” denildiğini, ayrıca söz konusu yangının … marka … model buzdolabı bünyesinde oluşan kısa devre sonrası başladığının düşünüldüğünü ve yangını kendi imkanları ile söndürdüklerinin anlaşıldığının belirtildiğini, yangından sonra itfaiye ekiplerine de haber verilmiş olup yangın raporu tanzimi talebinde bulunulduğunu, yangın raporunda da “…Yapılan araştırmada fişi takılı buzdolabının herhangi bir nedenle elektrik kısa devre yapması neticesinde yangın başladığı ve buradan çatıya sirayet ederek yangın çıktığı kanaatine varılmıştır….” denildiğini, davalı tarafından imal edilen buzdolabının tamamen hurda olacak şekilde hasarlandığının davalı şirketin gönderdiği yetkili servis raporu ile de tespit olunduğunu, sigortalı ile hasar miktarı üzerinde mutabık kalınarak hasar bedeli olarak 9.015,00-TL ödemenin 16/11/2015 tarihinde yapıldığını, davalı şirkete yapılan ödeme ile ilgili olarak rücu talebinde bulunulduğunu, ancak davalının ödemeyi kabul etmeyip ürünün kullanım kılavuzuna aykırı olarak kullanıldığını öne sürdüğünü, davalı tarafın kendilerinin bir kusuru olmadığını, yangına sebebiyet vermediklerini, buzdolabının ayıplı olmadığını, … A.Ş.’nin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını belirttiğini, ancak yangın raporuna ve yapılan ekspertiz incelemesine göre yangına … marka … model buzdolabı bünyesinde oluşan kısa devrenin neden olduğunun açık olduğunu, satıcı veya üreticinin ayıplı mal nedeniyle oluşan zarardan sorumlu olduğunu, davalının sorumluluğunun hukuki dayanağının aynı zamanda imalatçının sorumluluğu esaslarına göre değerlendirilmesi gerektiğini, haksız fiil ilkelerinin de davalının sorumluluğunu işaret ettiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkili şirket tarafından ödenen 9.015,00-TL tazminatın sigortalıya ödeme tarihi olan 28.09.2015’den itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının talebi üzerine temin edilen ekspertiz raporunun gerçek durumu yansıtmayıp davacı lehine taraflı olarak tanzim edildiğini, müvekkili şirket yetkili servis uzmanlarınca düzenlenmiş olan yangın inceleme raporunda belirtilenlerden çok daha farklı bir sonuca ulaşıldığını, yangının müvekkili şirket ürünü olan buzdolabından kaynaklandığı iddiasının hukuki temelden yoksun ve gerekçesiz olduğunu, müvekkili şirketin kendi bünyesinde teknik ekip görevlendirdiğini ve buzdolabını inceleme altına aldığını, buna göre yangının müvekkili şirketin üretimi olan üründen kaynaklandığını gösteren herhangi bir bulguya rastlanmadığını, müvekkili şirketin yetkili servisi tarafından düzenlenen 17.10.2015 tarihli yangın inceleme raporunda yangının kaynağının; “…seyyar kablonun yanmasından dolayı yanma olayının başladığı…” şeklinde belirlendiğini, davacı tarafından temin edilen ekspertiz raporuna bakıldığında, incelemenin yalnızca buzdolabının motoru ve hasar gören kısımları ile sınırlı kalınarak yapılıp, buzdolabının çoklu uzatma kablosu ile bağlantısının incelenmediği ve yine dava dışı sigortalının kullandığı çoklu uzatma kablosu ve priz üzerinde hiçbir inceleme yapılmadığını, dolayısı ile yangının kullanım talimatlarına aykırı olarak kullanılmış olan çoklu uzatma kablosundan kaynaklı olup olmadığının incelenmediğinin görüldüğünü, sadece buzdolabının motorundaki hasara bakarak yangının buzdolabından çıktığını söylemenin teknik olarak mümkün olmadığını, esas alınması gereken müvekkili şirketin yetkili servisinin tanzim ettiği tarafsız raporda da belirtildiği gibi, ürünün gövde içi kablolarının sağlam olduğu, buzdolabının motor termiği ve rölesinde herhangi bir yanık olmadığı ve böylelikle de yangının sigortalı tarafından kullanım kılavuzuna aykırı olarak kullanılan çoklu uzatma kablosunun yanması nedeniyle meydana geldiğinin sabit olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla buzdolabının ayıplı olduğu varsayımında dahi ticari amaçla işyerinde kullanılmak üzere satın alınmış olduğundan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun ticari satış ve mal değişimine ilişkin 23. maddesinin somut olayda uygulama alanı bulacağını, Türk Ticaret Kanunu’nun 23. maddesinin (c) fıkrası uyarınca alıcının ürünü teslim aldıktan sonra 8 (sekiz) gün içerisinde incelemek veya incelettirmekle yükümlü olup, bu inceleme neticesinde ürünün ayıplı olması halinde bu durumu satıcıya ihbar etmekle mükellef olduğunu, dava dışı sigortalının böyle bir başvurusunun olmadığını, dolayısıyla, ayıp ihbarına ilişkin tüm yasal haklarını kaybeden dava dışı sigortalının davaya taraf olsa idi müvekkili şirketten talep edebileceği hiçbir hakkı bulunmadığından, sigortalının haklarına halef olan sigorta şirketi davacının da müvekkili şirketten bir hak talep edebilmesinin mümkün olmadığını, yangına sebebiyet verdiği iddia edilen buzdolabı dava dışı sigortalı tarafından kullanım talimatlarına aykırı olarak kullanılmış olduğundan, garanti belgesi yönetmeliği ve satış sonrası hizmetleri yönetmeliği uyarınca müvekkili şirketin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, müvekkili şirketin, ev tipi kullanım için dayanıklı tüketim malları üretimi yaptığını, kullanım kılavuzuna bakıldığında, “cihazın meskenlerde kullanılmak üzere” tasarlanmış olduğu ve profesyonel kullanım amaçlı olmadığının açıkça belirtilmiş olduğunun görüldüğünü, buna rağmen, somut olayda, buzdolabının sigortalı tarafından apart otel olarak faaliyet gösterdiği işyerinde kullanıldığını, yine buzdolabının kullanım kılavuzunda, “uzatma kablosu ya da çoklu priz kullanmayınız” uyarısının bulunduğunu, ancak buzdolabının dava dışı sigortalı tarafından çoklu bağlantı kablosuna takılmak sureti ile işyerinde kullanıldığının görüldüğünü, müvekkili şirketin hiçbir kusuru ve sorumluluğunun bulunmadığını, kaldı ki, müvekkili şirketin uzmanları tarafından yapılan ayrıntılı incelemeler neticesinde ürünün gövde içi kablolarında hiçbir yanık tespit edilmemekle birlikte sigorta panosu üzerinde kaçak akım rölesinin bulunmadığının da sabit olduğunu, buzdolabının motor termiğinin ve rölesinin yangından etkilenmediğinin aşikar olduğunu beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
İZMİR BAM 11 HD’ NİN KALDIRMA KARARI:
Mahkemece daha önceden “davanın kabulü” ne dair verilen kararın, İzmir Bam 11.HD’ nin 2018/860 E.-2018/717 K. sayılı kararı ile; “….Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi kurulunda davalının yangının çıkış sebebinin buzdolabından kaynaklanmadığı, bu konuda bir bulgunun bulunmadığı, kısa devrenin teknik ekiplerine düzenlettiği raporlar ile servis raporlarında belirtilen nedenlerle gerçekleştiğine ilişkin savunmasını değerlendirecek uzman elektrik mühendisinin bulunmadığı, bilirkişi heyetince davalının savunması teknik olarak değerlendirilerek, hüküm ve denetime elverişli olarak raporun düzenlenmediği, davalının raporlara karşı itirazları ile taleplerinin mahkemece değerlendirilmediği ve bilirkişi raporuna göre hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu yangının çıkış nedeninin tespiti yönünden hükme esas alınan rapor, esas itibariyle yangının çıkış nedeni hususunda tereddüde mahal bırakmayacak açıklıkta olmadığından, mahkemece bu rapor doğrultusunda hüküm tesis edilmesi doğru görülmemiştir. O halde; mahkemece yapılacak iş; gerekirse mahallinde keşif ve yangına neden olduğu iddia olunan buzdolabı üzerinde keşfen inceleme yapılması, uzman elektrik bilirkişilerinin de içinde bulunduğu, konusunda uzman bilirkişilerden oluşturulacak bilirkişi kurulundan rapor alınarak, öncelikle yangının çıkış nedenini duraksamaya yer bırakmayacak şekilde tespit etmek, buzdolabı üreticisi davalının bu yangının meydana gelmesinde kusurunun bulunup bulunmadığı ve dolayısıyla meydana gelen zarardan sorumlu olup olmadığı konusunun net olarak tespit edilmesinden sonra hasıl olacak sonuç dairesinde hüküm kurmak olmalıdır…” gerekçesiyle eksik incelemeden dolayı kaldırıldığı anlaşılmıştır.
YEREL MAHKEME KARARI:
Mahkemece yeniden yapılan yargılama sonucunda, “…..Toplanan delillere göre, davacı sigorta şirketi tarafından sigortalı turistik tesiste bulunan buzdolabından çıktığı iddia edilen yangın sonucunda oluşan zararın sigortalıya ödendiği, ekpertiz raporunda yangının çıkış nedeni olarak davalı şirketten satın alınan buzdolabının gösterildiği, ödenen bedelin rücuen tazmini istemi ile davalı aleyhine işbu davanın açıldığı, davalı tarafından satışı gerçekleştirilen buzdolabının davacı tarafından işletilen tesiste usulüne uygun kablolamaya bağlı olarak çalıştırılmadığı, buzdolabının mühendislik çalışması görmüş ve elektrik idaresinden onay almış bir iç tesisata ait prize doğrudan bağlanmasının istendiği kullanma şartlarında bu hususun özellikle belirtildiği, ancak bu koşulları taşıyan bir prize bağlı olmadığı, yangının davalı şirket tarafından satılan buzdolabından tam ve kesin olarak çıktığı hususunun tespit edilemediği, yangının buzdolabının önce dışında başladığının anlaşıldığı, buzdolabı haricinde uzatma kablosunun buata yapılan uygunsuz bağlantı ve sonrasında buzdolabının gövde ve metal boru kısımları ile olan irtibatı neticesinde yangının izolasyon kaybı ve ısınma nedeniyle meydana geldiği, dosyada düzenlenen son raporun dosyadaki verilere uygun ve hükme esas alınabilir nitelikte olduğu, bu hali ile davalı şirketin meydana gelen yangın nedeniyle kusurunun tespit edilemediği anlaşılmakla, DAVANIN REDDİNE…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İTİRAZLARI:
Davacı vekili tarafından, “….Olaydan hemen sonra sigorta eksperi tarafından olay yeri incelemesinin sıcağı sıcağına yapıldığını, raporda, yangının buzdolabında meydana gelen bir kısa devreden kaynaklı olduğunun tespit edildiğini, nitekim itfaiyeden alınan yangın raporunda da; ‘…Yapılan araştırmada fişi takılı buzdolabının herhangi bir nedenle elektrik kısa devre yapması neticesinde yangın başladığı ve buradan çatıya sirayet ederek yangın çıktığı kanaatine varılmıştır…’ şeklinde kanaat bildirildiğini, ancak hükme esas alınan raporun olay yerini gösterir fotoğraflardan yola çıkılarak hazırlanan bir rapor olduğunu, ileri sürülen sebeplerin kesin ve somut bir dayanaktan uzak, sadece fotoğraf üzerinden yapılmış yorumlardan ibaret olduğunu, uzatma kablosunun buraya yapılan uygunsuz bağlantısı nedeniyle yangın çıkmış olsa idi bu durumun yangının hemen sonrasında daha deliller olay yerindeyken alınan eksper raporunda ya da itfaiye tarafından hazırlanan yangın raporundan en azından birinde bahse konu olacak olduğunu, eksper raporunda; yangının dolabın arka kısmında başladığının ve buzdolabının arkasındaki alev ve isin buzdolabının arkasından yukarıya doğru açılarak başladığının yazılı olduğunu, dolabın arka alt kısmının yangının kaynağı olduğunu, en çok yanmış olan yerin de yine orası olduğunu, Sigortacılık Kanunu 22/17. maddesine göre, sigorta eksperlerinin düzenlediği raporların mahkemelerde delil niteliğini haiz olduğunu (Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu E. 2013/3513- K. 2015/237 sayılı ilamı), yine keşif sonrası alınan bilirkişi raporunda dolap üzerinde inceleme yapılamaması ve hasarlanan yerin de tadilat görmesi nedeni ile net bir tespit yapılamadığını, olay yerini dahi görmeyen İTÜ Heyeti tarafından hazırlanan bilirkişi raporunun varsayımsal değerlendirmelere dayandığını, hükme esas alınabilecek nitelikte bir rapor olmadığını, buna ek olarak mahkemenin hüküm kurarken neye dayanarak eksper raporu ve yangın raporunu göz ardı edip, son bilirkişi heyet raporunu hükme esas aldığını gerekçelendirmediğini….” beyanla, mahkeme kararı istinaf kanun yoluna getirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, turistik işyeri yangın poliçesine dayalı olarak ödenen bedelin buzdolabı üreticisi firmadan rücuen tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; yukarıda yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; davacı tarafın itirazlarının yangın çıkış nedenine ve davalının sorumlu olduğuna yönelik olduğu görülmektedir. Mahkemece istinaf kaldırma kararı öncesinde alınan heyet raporunda elektrik konusunda uzman bilirkişi bulunmadığı, nitekim bu hususun da karar kaldırma nedenlerinden biri olduğu, istinaf kararı sonrasında alınan raporu düzenleyen heyette ise elektrik mühendisinin bulunduğu anlaşılmaktadır. İstinaf kararı sonrasında yapılan keşif sonrasında, elektrik mühendisi ve yangın uzmanını da içeren bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporda; yangın tarihinde detaylı bir olay yeri raporu bulunmadığının görüldüğü, aradan geçen sürede olay yerinin tadilat görüp buzdolabının da hurdaya verilmiş olduğu, elektrik tesisatının yenilenmiş olduğu, bu nedenle incelenecek maddi delil, bilgi, belge, tanık ifadesi bulunmadığı, yangın nedeninin belirlenebilmesi için sadece hasar gören buzdolabının incelenmesinin yeterli olmayıp, enerji sağlayan besleme kablolarının ve çevresinin de incelenmesi gerektiği, bu konularda yeterli delil bulunmadığından kapsamlı yorum yapılamadığı, oysa somut delillere dayanılmasının esas olduğu, yangının başlamasına ve yayılmasına neden olabilecek birçok olasılığın bulunduğu, hiçbir kuşkuya yer veremeyecek şekilde kesin bir bulgu bulunmadığı gözetildiğinde, davalıya atfı kabil teknik bir kusurun bulunmadığı kanaatine varıldığının belirtildiği, akabinde davacı taraf itirazları ve talebi doğrultusunda İTÜ heyetinden (elektrik yüksek mühendislerinden oluşan) alınan raporda da; dosya kapsamındaki bilgi, belgeler ve özellikle fotoğrafların incelenmesinde, yangının başladığı buzdolabının sağ alt kısmında buzdolabına ait elektrik hattı olmadığı, soğutucu gazları taşıyan borular olduğu, bunların alevlerden etkilendiği, ancak yangın çıkartmadığının anlaşılmakta olduğu, buzdolabının konulduğu yerin arka kısmında bulunan kapının yukarısında bulunan buattan uygunsuz şekilde kablo bağlantısı yapıldığının görülmekte olduğu, buattan yapılan elektriksel bağlantı ile buzdolabına uzatma çekilerek buzdolabının çalıştırıldığının anlaşılmakta olduğu, buzdolabının etrafında da ne işe yaradığı belli olmayan bakır iletkenler olduğu, buzdolabı gibi elektrikli aletlerin normal şartlarda uzatma kablosu ile çalıştırılmasının istenen bir durum olmadığı, mühendislik çalışması görmüş ve elektrik idaresinden onay almış iç tesisata ait prize doğrudan bağlanmasının istendiği, davacının uzatma kablosu kullanmadığına dair bir beyanı da olmadığı, heyetin görüşünün, buata yapılan bu uygunsuz bağlantıya dayalı olarak yangının çıktığı, üretici firma olan davalının kusuru bulunmadığı yönünde olduğu şeklinde, ayrıntılı, denetime ve hüküm kurmaya elverişli nitelikte rapor düzenlenmiş olduğu görülmektedir. Mahkemece de alınan bu raporlar uyarınca davanın reddine karar verildiği anlaşılmakla, yangının davalının üretip sattığı buzdolabındaki bir arıza nedeniyle çıktığının ispatlanamamış olması karşısında davanın reddine usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemiş, davacı vekilinin istinaf itirazlarının esastan reddi gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davacı vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacı vekilinin İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/708 Esas – 2020/116 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gereken 179,90-TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 125,50-TL’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan avansdan kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 08/02/2023