Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/2076 E. 2023/95 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/2076
KARAR NO : 2023/95

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/08/2017 (Dava) – 14/01/2020 (Karar )
NUMARASI : 2017/920 Esas – 2020/30 Karar
DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
BAM KARAR TARİHİ : 19/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 19/01/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/01/2020 tarihli 2017/920 Esas ve 2020/30 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 18/11/2015 tarihinde sürücü …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile aynı istikamette önünde seyreden sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracı sollayıp geçtiği, belli bir süre ilerlemesi gerekirken Ulaştırma Bakanlığı’nın kantarından alınan kamera kayıtlarından yapılan tespitte sağ şeride geçip ani fren yaparak yavaşladığı anda …’ın kullandığı … plakalı aracın ön tampon kısmıyla, …’nın kullandığı … plakalı aracın arka kısmına vurması sonucu çift taraflı yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, meydana gelen trafik kazasında yolcu olan davacıların ağır derecede yaralandığını, kaza sonucunda davacıların Bergama Devlet Hastanesinde tedavi gördüklerini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacılardan her biri için 100,00 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı ve 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 400,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketlerinden kusuru oranında tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili 25/09/2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle; … plaka sayılı aracın davalı şirket nezdinde 311000010215433 Poliçe Nolu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile teminat altına alındığını, davalı şirketin söz konusu zarardan poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, kabul manasında olmamak kaydı ile işbu dava tarihi öncesinde davalı şirkete yapılan başvurunun usülsuz olduğundan geçersiz olduğunu, ayrıca dava konusu uyuşmazlığın haksız fiile ilişkin olduğu, sigortalı aracın hususi olduğunu, işbu nedenle faiz başlangıç tarihinin dava tarihi itibariyle yasal faiz olması gerektiğini belirterek haksız ve mesnetsiz davanın esastan ve usulden reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili 25/09/2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın davalı şirket nezdinde 25334067 poliçe no.lu 16/09/2015-16/09/2016 vadeli Zorunlu Mali Mesuliyet Trafik Poliçesi ile sigortalı olduğunu, davalı şirketine poliçe genel şartları ve mevzuat çerçevesinde geçerli başvuru yapılmadığını, dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddi gerektiğini belirterek öncelikle KTK 97. Madde gereği yerine getirilmesi icap eden sigorta kuruluşuna başvuru şartının davacılar tarafınca yerine getirelememiş olması nedeniyle, HMK 115/2 maddesi gereği davanın usulden reddine karar verilmesini, davayı kabul anlamına gelmemek koşulu ile kusur durumunun ve maluliyet oranının tespiti için ATK ihtisas dairesinden rapor alınmasını geçici işgöremezlik tazminatının teminat dışı olduğu, zararı aktüer siciline kayıtlı uzman tarafından hesaplanması gerektiği, temerrüde düşmemiş ve davanın açılmasına sebebiyet vermemiş bulunan davalı şirket aleyhine yargılama gideri, faize ve vekalet ücretine de hükmolunmamasını, hükmolunması halinde davalı şirketin sorumlu olduğu azami poliçe limiti ve sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı dikkate alınarak yargılama giderine, faize ve vekalet ücretine hükmolunması talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece, ”…Davanın Kabulüne, Davacı … yönünden açılı davanın kabulü ile 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 15.136,072 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı olan toplam 15.236,072 TL tazminat temerrüt tarihi olarak hesaplanan 11/08/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta A.Ş.’den alınarak davacı …’ye verilmesine, Davacı … yönünden açılı davanın kabulü ile 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 5.554,76 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı olan toplam 5.654,76 TL tazminat temerrüt tarihi olarak hesaplanan 11/08/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta A.Ş.’den alınarak davacı …’ye verilmesine, Davacılar tarafından davalı … A.Ş.’ye karşı açılan davadan feragat edildiğinden adı geçen davalıya karşı açılan davanın Feragat Nedeni İle Reddine…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvkkillerine ait İzmir 3. İzmir Asliye Ticaret Mahkemesin’in 2017/920 Esas sayılı dosyasında her iki davacı müvekkili arasında 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 57. maddesi kapsamında ihtiyari dava arkadaşı konumunda olmaları nedeni ile her bir davacı müvekkili için ayrı ayrı olmak üzere ferilerin hesaplanması ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, ancak yerel mahkeme kararında görüleceği üzere 7 numaralı bentte sadece 3.400,00 TL vekalet ücretine yani tek bir adet vekalet ücretine hükmedilmiş olup iş bu hususun yerinde olmadığını, ihtiyari dava arkadaşlığında her davanın her yönden bağımsız olduğunu bu nedenle her davacı için yargılama giderinin, bu doğrultuda, avukatlık ücretinin de ayrı olması gerektiğini belirterek; ilamın vekalet ücreti yönünden ortadan kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasını, yargılama gideri ve vekalet ücreti masraflarının karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava dosyasında alınan kusur raporunda kusur oranının CDler izlenerek belirlendiğini ancak maluliyete ilişkin olay görüntüleri ve ilk idame cerrahi ve medikal tedavi evraklarının raporu hazırlayan kuruma gönderildiğini, illiyet bağı değerlendirmesi yapılmadan tanzim edilen raporların hükme esas alınmasının hatalı olduğunu, kazadan kaynaklı yaralanma ile ifadeler ve ceza dosyasındaki tüm evraklarla birlikte kişilerin maluliyetlerinin yaralanmadan mı kaynaklandığı ve kazanın oluş şekli itibari ile de değerlendirilerek maluliyet oranlarının hangi kısmı için kaza ile illiyet bağı olduğu tespit edilmesi gerekirken bu husus göz ardı edilerek rapor tanzim edilmesi ve hüküm kurulması hatalı olup istinaf incelemesi ile yeniden yargılama yapılmasını gerektirdiğini, maluliyet oranının illiyet bağı da irdelenerek Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi tarafından belirlenmesi gerektiğini, kaza tespit tutanağı ve kusur bilirkişi raporu arasındaki çelişkiler giderilmeden bilirkişi raporunun hükme esas alınmasının hatalı olduğunu belirterek; usul ve yasaya aykırı olan yerel Mahkeme ilamının ortadan kaldırılmasını ve yeniden yargılama yapılarak hüküm oluşturulmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklı geçici iş göremezlik ve kalıcı iş göremezlik tazminatına ilişkin tazminat davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, karar davacılar vekili ve davalı … Sigorta A.Ş. vekilince istinaf edilmiştir.
Davacılar vekili yargılama sırasında davalı … Sigorta A.Ş. ile sulh sözleşmesi ve düzenlenen 01/10/2018 tarihli ibraname uyarınca 08/10/2018 tarihinde davacı tarafa 23.984,63 tazminat ödemesi yaptığı, bu nedenle davacı vekilinin 04/12/2018 tarihli duruşmada imzalı beyanı ile davalı … Sigorta hakkındaki davada feragat ettiklerini beyan ettiği anlaşılmıştır.
1-Mahkemece re’sen dikkate alınması gereken müterafik kusur durumu bakımından yapılan değerlendirmede; davacıların kaza sırasında sürücüsü 1.45 promil alkollü olan arkadaşları Hakkı’nın kullandığı … plakalı araçta yolcu olarak bulunduğunu, kaza sonrasında kolluk kuvvetlerince yapılan tespitte araçta bira kutusu ve alkol kokusu tespit edildiğini, davacıların sürücünün alkollü olduğunu bilmesine rağmen araca binerek müterafik kusurlu olduğu; sürücü hakkında Bergama CBS tarafından bilinçli taksirden birden çok sayıda kişinin yaralanmasına neden olmak suçundan TCK 89/4 maddesine göre dava açıldığıanlaşıldığından; belirtilen hususlar değerlendirilerek davacılar yönünden müterafik kusur indirimi şartlarının oluşup oluşmadığı, hesaplanan tazminat tutarından indirim yapılması gerekip gerekmediğinin kararda tartışılması gerekir. Mahkemece gerekçeli kararda bu hususta bir değerlendirmenin de yapılmadığı anlaşıldığından, re’sen gözetilmesi gereken “müterafik kusur” durumu bakımından yapılan değerlendirmede davacıların alkollü olduğunu bilerek arkadaşları olan dava dışı sürücü Hakkı’ nın kullandığı araca bindikleri, kaza sonrası yapılan tespitte de araç içinde alkol almaya devam ettikler anlaşılmakla, hesaplanan maddi tazminat miktarı üzerinden HMK 353/1-b-2.madde uyarınca Dairemizce %20 müterafik kusur indirimi yapılması gerekmiş olup, kararın bu yönden kaldırılarak davacılar lehine hükmedilen tazminat tutarının yeniden düzenlenmesi gerekmiştir. Ancak bilirkişi raporu ile hesaplanan toplam tazminat miktarından, yasal düzenlemelerden kaynaklanan takdiri indirim uygulandığından, yapılan indirim nedeniyle davalı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
2-Davacılar vekilinin vekalet ücreti yönünden istinaf itirazlarının incelenmesinde; İhtiyari dava arkadaşlığı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 57. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre; davacılar veya davalılar arasında dava konusu olan hak veya borcun, elbirliği ile mülkiyet dışındaki bir sebeple ortak olması; ortak bir işlemle hepsinin yararına bir hak doğmuş olması veya kendilerinin bu şekilde yükümlülük altına girmeleri ve davaların temelini oluşturan vakıaların ve hukukî sebeplerin aynı veya birbirine benzer olması hâllerinde birden çok kişi birlikte dava açabileceği gibi aleyhlerine de birlikte dava açılabilir.
Birlikte dava açma hakkına sahip olanlar, davalarını birlikte açmak zorunda değildirler. Bu kişilerden her biri ayrı ayrı dava açabilecekleri gibi, dilerlerse (isterlerse) birlikte de dava açabilirler. Birlikte dava açılması durumunda, davacılar arasında dava arkadaşlığı doğar; fakat bu, ihtiyari (isteğe bağlı) bir dava arkadaşlığıdır. Davalılar arasındaki ihtiyarî dava arkadaşlığı bakımından da durum böyledir. Meselâ, alacaklı, müteselsil borçlulardan (BK m.162 vd) her birine karşı ayrı ayrı dava açabileceği gibi, isterse, müteselsil borçluların bir kaçına veya tümüne karşı birlikte dava açabilir. Bu durumda, davalı tarafta bulunan müteselsil borçlular ihtiyari dava arkadaşı durumundadır; yani, bunlara karşı birlikte dava açılması zorunlu değildir. Dolayısıyla davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı hâlinde, ihtiyari dava arkadaşları davalarını bir dilekçe ile açabilirler. Aynı şekilde davalılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı hâlinde, bu kişilere karşı tek bir dilekçe ile dava açılabilecektir.
İhtiyarî dava arkadaşlığında, dava arkadaşları sadece davanın yürütülmesi noktasında birlikte hareket ederler. Bu durum, zaman, emek ve masraftan tasarruf sağlar, tahkikat ve yargılamayı kolaylaştırır, basitleştirir ve nihayet çelişik hükümler verilmesini önler. Buna karşılık esas bakımından dava arkadaşlarının davaları birbirinden bağımsızdır. Başka bir deyişle mecburi dava arkadaşlığının aksine ihtiyari dava arkadaşlığında dava arkadaşı kadar dava söz konusudur. Bu davalar sadece biçimsel bakımdan birlikte açılmıştır. Bu husus HMK’nın 58. maddesinde “İhtiyari dava arkadaşlığında, davalar birbirinden bağımsızdır. Dava arkadaşlarından her biri, diğerinden bağımsız olarak hareket eder.” şeklinde ifade edilmiştir. Dolayısıyla ihtiyari dava arkadaşlığında her dava arkadaşı kendi davası hakkında diğer dava arkadaşlarından farklı biçimde hareket edebilir.(Yargıtay HGK, 2022/11-67 E.-2022/964 K.)
Maddi ve manevi tazminat istemiyle açılan davada, davacılar arasında yukarıda değinilen düzenlemeler kapsamında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Buna göre karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, her bir davacı lehine kabul edilen tazminat miktarı üzerinden ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerekir, ihtiyari dava arkadaşı olan davacıların her birinin ayrı ayrı maddi tazminat talebinde bulunmuş olması, her birinin davasının diğerinden bağımsız olması ve aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açtıkları durumda da esasen birden fazla dava olduğu dikkate alınarak; her bir davacı yönünden kabul edilen maddi tazminat miktarına göre davacılar lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir. (Yargıtay 4. HD. 2020/524 E. -2020/3214 K. ve 2022/3776 E. – 2022/9079 K.)
3-Davalı Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin diğer istinaf itirazları yönünden yapılan değerlendirmede; 13/05/2019 tarihli bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen kusur raporunun kaza anı kamera kayıtları ve kaza tutanağının incelenerek düzenlendiği, somut olayın özelliklerine uygun, açık, anlaşılır, denetime elverişli, hüküm kurmaya yeterli ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu, İzmir Ege Ünv. Tıp Fakültesi Hastanesi’nin 09/07/2018 tarihli maluliyet raporunun kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmeliğe göre düzenlendiği, 13/05/2019 tarihli aktüer raporun davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edildiği halde, davalının aktüer rapor dahil diğer raporlara süresinde itiraz etmediği, davalı vekilinin 15/07/2019 tarihli itiraz beyan dilekçesi ile, maluliyet, kusur ve aktüer rapora ile ıslah dilekçesine süresinden sonra tek beyan dilekçesi sunduğu dolayısıyla raporda belirtilen hususların davacılar lehine kesinleştiği ve usuli müktesep hak oluşturduğu
anlaşılmakla, davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin bu hususlardakı istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davacılar vekilinin istinaf itirazlarının HMK 353/1-b-2. maddesi uyarınca kabulüne, davalı … Sigorta A.Ş vekilinin istinaf itirazlarının müterafik kusur yönünden kısmen kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılarak Dairemizce yeniden hüküm tesisine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin ve davacılar vekilinin istinaf itirazlarının KISMEN KABULÜ ile, İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/01/2020 tarihli 2017/920 Esas ve 2020/30 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
“a- DAVANIN KABULÜNE,
b-1) Davacı … yönünden açılı davanın kabulü ile 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 15.136,072 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı olan toplam 15.236,072 TL tazminattan %20 müterafik kusur indirimi yapılarak 12.188,85 TL tazminatın temerrüt tarihi olarak hesaplanan 11/08/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta A.Ş.’den alınarak davacı …’ye verilmesine,
2) Davacı … yönünden açılı davanın kabulü ile 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 5.554,76 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı olan toplam 5.654,76 TL tazminattan %20 müterafik kusur indirimi yapılarak 4.523,81 TL tazminatın temerrüt tarihi olarak hesaplanan 11/08/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta A.Ş.’den alınarak davacı …’ye verilmesine,
c- Davacılar tarafından davalı … Sigorta A.Ş.’ye karşı açılan davadan feragat edildiğinden adı geçen davalıya karşı açılan davanın Feragat Nedeniyle Reddine,
ç- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 1.141,64 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 101,70 TL (31,40 TL peşin harç ile 70,00 TL ıslah harcından oluşan) harcın mahsubu ,bakiye 1.039,94 TL karar ve ilam harcının davalı … Sigorta A.Ş.’den alınarak hazineye irat kaydına, söz konusu tutar ile ilgili 492 sayılı harçlar kanunu 28. Madde uyarınca kararın tebliğinden itibaren 1 ay içerisinde tahsil harç müzekkeresi düzenlenmesine,
d- Davacılar tarafından yatırılan 132,80 TL (31,40 TL başvuru harcı, 31,40 TL peşin harç ile 70,00 TL ıslah harcından oluşan) harç ile gider avansından kullanılan 1.374,00 TL (tebligat gideri, posta masrafı, bilirkişi ücretinden oluşan)’den oluşan yargılama giderinden oluşan toplam 1.506,80 TL’nin davalı … Sigorta A.Ş.’den alınarak müştereken davacılara verilmesine,
e- Davacılar tarafından yatırılan gider avansından arta kalan tutarın 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince davacılara müştereken iadesine,
f- Davacı … kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalı … Sigorta A.Ş.’den alınarak davacı …’ye verilmesine,
g-Davacı … kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalı … Sigorta A.Ş.’den alınarak davacı …’ ye verilmesine,”
ŞEKLİNDE YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
2-Davalı … Sigorta A.Ş vekilinin diğer istinaf itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle REDDİNE,
3-İSTİNAF AŞAMASINDA; İstinaf başvurusu sırasında davacılardan ve davalı … Sigorta A.Ş.’ den alınan istinaf karar harcının talep halinde kendilerine iadesine,
4-Davacı … tarafından yapılan 27,50-TL e-tebligat masrafı ve 19,00-TL tebligat masrafı toplamı 46,50-TL yargılama giderinin davalı … Sigorta A.Ş.’den alınarak davacı …’ye verilmesine,
Davacı … tarafından yapılan 148,60-TL istinaf kanun yoluna başvurma harcından ibaret yargılama giderinin davalı … Sigorta A.Ş.’den alınarak davacı …’ye verilmesine,
5-Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
8-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 19/01/2023