Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/2072
KARAR NO : 2022/2119
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/07/2019 (Dava) – 20/11/2019 (Karar)
NUMARASI : 2019/334 Esas – 2019/1199 Karar
DAVA : Şirket Genel Kurul Kararının İptali
BAM KARAR TARİHİ : 29/12/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ: 29/12/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/11/2019 tarihli 2019/334 Esas ve 2019/1199 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 05.03.2019 tarihinde yapılmış olan davalı …nin genel kurul toplantısını 16.07.2019 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinden öğrendiklerini, bu toplantıya ilişkin çağrı yapılmadığını, toplantı ilan edildiğinde 12.03.2019 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde toplantıya katıldıkları yönünde ilan yapıldığını ve hisse oranlarının usulsüz sermaye arttırımlarıyla düşürüldüğünü belirterek, tedbiren genel kurul kararının uygulanmasının durdurulmasına ve bahse konu genel kurul kararlarının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 05.03.2019 tarihindeki yokluğunda yapılan genel kurul kararlarının iptalini istediğini, ancak böyle bir toplantının yapılmadığını, şirketin, daha önce aldığı sermaye arttırım kararına istinaden TTK m. 461 gereği rüçhan hakkını kullanmaya davet ilanını yaptırdığını, genel kurul toplantısının yapılmadığını, davacı tarafın 2019/185 E. sayılı dosyasında da sermaye arttırım kararının iptali için açılan davanın halen derdest olduğunu beyanla, davanın ve tedbir talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YEREL MAHKEME KARARI:
Mahkemece, “…Her ne kadar davacı taraf 05.03.2019 tarihli genel kurul toplantısından bahsetmiş ise de, bu tarihte şirketin herhangi bir toplantı yapmadığı, şirketin 20.02.2019 tarihli toplantısına ilişkin olarak alınan sermaye arttırım kararının 05.03.2019 tarihinde İzmir 15. Noterliği’nin 3305 yevmiye nolu kaydıyla onaylatıldığı, daha sonra Ticaret Sicilde tescil edildiği ve 08.04.2019 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiğinin belirlendiği, davacının davasının konusu bulunmadığından (ve başlangıçtan itibaren -davadan önce- davacının bunu tespit ederek, dava açmaması gerektiği halde dava açtığından), davacının yapıldığını iddia ettiği 05.03.2019 tarihli genel kurul toplantısının yapılmadığı ve böyle bir toplantının bulunmadığı tespit edilmekle; HMK m. 114/1-h bendi ve HMK m. 115/2 gereğince HUKUKİ YARAR YOKLUĞUNDAN DAVANIN REDDİNE….” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İTİRAZLARI:
Davacı vekili tarafından, “….Müvekkilinin katılmadığı bir genel kurul yapıldığını, ancak bu genel kurula müvekkili katılmışçasına sicil gazetesinde yayın yapıldığını, bu genel kurulun iptaline ilişkin davada müvekkilinin bu tasdike konu genel kurula katılıp katılmadığına dair esasa girişilmeden verilen kararın yasaya ve usule aykırı olduğunu, müvekkilinin Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlandığı şekilde genel kurula katılmadığını, tutanaklarda imzasının olmadığını, noter evrakında imzasının olmadığını, bu konunun esastan araştırılmadığını….” beyanla, mahkeme kararı istinaf kanun yoluna getirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; 05.03.2019 tarihli şirket genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; yukarıda yazılı gerekçelerle davanın usulden reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; davalı şirketin 05.03.2019 tarihinde bir GK toplantısı yapmadığı, 20.02.2019 tarihinde yapılan GK toplantısı neticesinde şirket sermaye arttırımı kararı alındığı, bu GK uyarınca yasal rüçhan hakkı kullanım prosedürünün işletildiği, 05.03.2019 noter tasdik tarihli, 12.03.2019 tarihinde Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayınlanan hususun da TTK 461.madde uyarınca “rüçhan hakkı kullanımına davet” e ilişkin olduğu, davacı tarafından sermaye arttırımına dair GK kararına ilişkin olarak aynı mahkemenin 2019/185 E. sayılı dosyasında yargılama yapılmış olup istinaf aşamasında olduğu, davanın “rüçhan hakkı kullanımı”na yönelik işlemlere yönelik değil, açıkça “05.03.2019 tarihli GK kararlarının iptali” istemiyle açılmış bulunduğu anlaşılmakla, mahkemenin “taleple bağlılık ilkesi” ni de gözeterek, davanın reddine dair verdiği kararda usul ve yasa bakımından hukuka aykırı bir yön bulunmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davacı vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacı vekilinin İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/334 Esas – 2019/1199 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; davacıdan alınması gereken 80,70-TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 26,30-TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan avansdan kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın, temyize tabi bulunası nedeniyle Dairemizce taraflara tebliğine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre zarfında Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 29/12/2022