Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/206 E. 2021/188 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/206
KARAR NO : 2021/188
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/12/2017
NUMARASI : 2017/508 Esas- 2017/757 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ : 04/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/03/2021
Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/508 Esas- 2017/757 Karar sayılı kararının dairemizce incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesi süresi içinde usulünce verilmiş olmakla; raportör hakim tarafından hazırlanan rapor, dosyadaki dilekçe, lahiyalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler incelendi.
DAVA
Davacı vekili, müvekkili ile davalıların arasında yapılmış olan yazılı sözleşmenin davalılarca ihlal edilmesi nedeniyle, müvekkilinin karşı taraftan tahsili gereken alacak ve tazminatları için Karşıyaka 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/339 E. sayılı davası açıldığını, kısmi dava olarak açılan bu davada, 30,000.-TL tutarındaki peşinat alacağının 4,000.-TL’si, 18,703.-TL tutarındaki tadilat bedelinden doğan alacağın 2,000.-TL’si talep edilerek fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulduğunu, Karşıyaka 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/339 E. 2011/236 K. Sayılı dosyasından görülen davada; “Davalı tarafa ödenen peşinattan taleple bağlı kalınarak 4.000,00-TL işyeri tadilat bedeli ile taleple bağlı kalınarak 2.000,00-TL ki toplam 6.000,00-TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, hükmolunan alacağa 19/09/2007 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, bu yönlerden davacı tarafın fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına” şeklinde hüküm tesis edildiğini, Karşıyaka 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/339 E. 2011/236 K. Sayılı kararının Yargıtay denetiminden de geçerek kesinleştiğini, müvekkilinin yapmış olduğu faydalı ve zorunlu masrafların 6.847,99 TL kadarının davalılar tarafından davacıya ödenmesi gerektiğinin belirlendiği, taleple bağlı kalınarak bu tutarın 2.000,00 TL’si hüküm altına alındığını, 4.847 TL daha tadilat bedeli alacağı olduğunu, ayrıca peşinat bedelinin davacıya iadesi gereken 30.000,00 TL olan bu peşinattan, taleple bağlı kalınarak bu tutarın 4.000,00 TL’sinin hüküm altına alındığını, 26.000 TL daha peşinat bedeli alacağı olduğunun belirlendiğini, kesinleşmiş Mahkeme ilamına göre; müvekkilinin davalılardan 30.847,00 TL daha alacaklı olduğunu ve bu tutara 19.07.2007 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiğini, Davalıların müvekkiline borcu olan bu tutar için Foça İcra Müdürlüğü 2016/175 E. Sayılı dosyasından ilamsız icra takibi başlatıldığını ve davalıların itirazı sonucunda takibin durduğunu, takip talebinde ve ödeme emrinde alacak nedeni gösterilmediğini, alacağın kesinleşmiş mahkeme kararına dayalı olduğunu, sözleşme ve mahkeme kararına göre alacağın likit olduğnuu, davalıların borca itirazının tamamen haksız ve kötü niyetli olduğunu, takibe yapılan haksız itirazın iptali ile birlikte davalıların %20’den az olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesini istemiştir.
CEVAP
Davalı vekili, taraflar arasındaki ilişkinin kira sözleşmesinden kaynaklandığını, bu nedenle görev yönünden reddi ile Foça Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesini, husumet ve esastan reddi ile yargılama giderlerinin davacının üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafın zamanaşımı savunması alacağın B.K.nun 246. maddesince 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğu, davanın açılış tarihi itibari ile zamanaşımı süresinin dolmadığının kabul edildiği, davalının zamanaşımı savunmasına itibar edilmediği, davalılardan …’e husumet yöneltilemeyeceğine dair savunmaya da dava konusu olan iş yerinin devrine ilişkin 11.05.2007 tarihli sözleşmenin bu davalı adına olan vekaletname ile düzenlenmiş olduğu, sözleşmeden kaynaklı olan uyuşmazlıkta sorumlu tutulması gerektiğinden itibar edilmediği, takip konusu olan 26.000,00TL ödenen peşinat, 4.847,00 TL işyeri tadilat bedeli toplamı olan 36.847,00 TL asıl alacağın 2358 gün üzerinden % 9 faiz oranına düşen miktarının (2.358,00x9x30.847,00/36.500,00= 17.935,21 TL ) olduğu belirlenmekle davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın yerinde olmadığı, İİK.nun 67.maddesi uyarınca alacak likit olduğundan davacı yararına % 20 tazminat verilmesi gerektiğine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, taraflar arasındaki sözleşmenin kira devir sözleşmesi olduğunu, ilişkinin bir alt kira ilişkisi olduğunu, davacının sözleşme şartları yerine gelmediği için tahliye edildiğini, kiracı sıfatı olmayan birinin hem ödediği kirayı hem de taşınmaza at zaruri masrafları istemesinin mümkün olmadığını, sözleşmenin işletme devri olarak kabul edilmesi halinde ise vekilin işletme devri konusunda bir yetkisi olmadığı için sözleşmenin zaten geçersiz olacağını, kira ilişkisini devir edenin … olup …’ın kiracı sıfatı olmadığından olmayan bir hakkı devir etmesinin mümkün olmadığını, alacağın her halükarda zaman aşımına uğradığını, zaman aşımı ve husumet itirazları red edilirken herhangi bir gerekçe gösterilmediğini, müvekkiller aleyhine hükmedilen tazminatın haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, işletme hakkı devir sözleşmesinin yerine getirilmemesinden kaynaklanan devir bedeli ve tadilat giderlerinin tahsili amacıyla başlatılan takibe yapılan itirazın iptali davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasında düzenlenen 11/05/2007 tarihli ve kira devir sözleşmesi başlıklı sözleşme ile davalıların … isimli işyerindeki işletme hakkını davacıya devir ettikleri, ancak davacının gerekli ödemeleri yapmasına rağmen davalıların söz konusu işyeri devrini gerçekleştirememeleri üzerine davacı Karşıyaka 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/339 esas, 2011/236 karar sayılı dava dosyasında 30.000,00 TL tutarındaki peşinatın şimdilik 4.000,00 TL’si, 18.703,00 TL tutarındaki tadilat bedelinin şimdilik 2.000,00 TL’si ve 6.000,00 TL bedelindeki kira alacağının şimdilik 1.000,00 TL’sinin tahsilini tahsilini talep etmiş, mahkemece davacının sözleşmeyi fesihte haklı olduğu, işyerine sözleşme gereği davacının yaptığı faydalı ve zaruri istenebilir masrafların 6.847,99 TL olduğu ve davalı tarafa ödenen peşinatın davacıya iadesi gerektiği sonucuna varılarak ve taleple bağlı kalınarak peşinat talebi yönünden 4.000,00 TL, tadilat bedeli yönünden 2.000,00 TL olmak üzere toplam 6.000,00 TL’nin kabulüne, bu yönlerden davacı tarafın fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına, kira bedelleri yönünden ise açılan davanın reddine karar verilmiş, söz konusu karar Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 04/11/2013 tarih, 2013/2479 E.- 14730 karar sayılı ilamı ile onanmıştır.
Eldeki dava dosyasında ise davacı söz konusu kesinleşmiş mahkeme ilamı uyarınca saklı tutulan 26.000,00 TL ödenen peşinat ve tespit edilen 6.847,00 TL işyeri tadilat bedelinden yine mahkemece saklı tutulan 4.847,00 TL asıl alacak ve bu alacakların faizinin tahsili için davalılara karşı icra takibi yapmış, davalılar ise takibe itiraz etmişlerdir. Davacı itirazın iptalini talep etmiş, davalılar ise ilişkinin kira ilişkisi olduğunu, bu sebeple bir yıllık zaman aşımının dolduğunu, kira sözleşmesi kaynaklı taleplerinin muhatabının kiraya verenler olduğunu, davacının da taşınmazı bir yıl işlettiği için artık herhangi bir peşinat iadesi hakkının olmadığını savunmuştur. Mahkemece, Karşıyaka 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde hüküm altına alınan alacağın varlığının artık kesinleştiği ve hakları saklı tutulan alacağın talep edilebileceği, alacağın Borçlar Kanununun 246. maddesinde yer alan 10 yıllık zaman aşımına tabi olduğu, davanın açılış tarihi itibariyle de zaman aşımı süresinin dolmadığı, davaya konu işyerinin devrine ilişkin sözleşmenin … adına olan vekalet ile düzenlenmiş olduğu anlaşıldığından bu davalıya husumet yöneltilemeyeceğine dair savunmaya itibar edilemeyeceği, takip konusu alacağa da ödeme tarihinden itibaren yasal faiz yürütülebileceği gerekçesi ile itirazın iptaline ve alacak likit olduğundan davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.
Davalılar her ne kadar husumet itirazında bulunmuşlar ise de söz konusu itiraz Karşıyaka 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kesinleşen ilamında karşılanmış ve davalı …’in söz konusu sözleşme dolayısıyla sorumlu olduğu tespit edilmiş olduüundan artık eldeki davada husumet itirazında bulunulması yerinde değildir. Bunun yanı sıra eldeki dava 10 yıllık zaman aşımına tabi olup davanın açılış tarihi itibariyle zaman aşımı süresi içerisinde olduğu anlaşıldığından davalının bu itirazları da yerinde görülmemiştir. Karşıyaka 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin kesinleşmiş ilamında alacağa 19/09/2007 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesi hüküm altına alınmış, eldeki davada mahkemece bu tarihten takip tarihine kadar yıllık % 9 faiz üzerinden hesap yapılarak bulunan miktar ile takipte istenen faiz miktarını aynı olduğu anlaşılmış, bu sebeple faize yönelik davalı itirazları da yerinde görülmemiştir. Son olarak alacak belirlenebilir (likit) olduğundan icra inkar tazminatına da hükmedilmesi yerindedir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/508 Esas- 2017/757 Karar sayılı kararına karşı davalılar vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına istinaf vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
3-a) İstinaf kanun yoluna başvuran davalılardan alınması gereken 833,08 TL nispi karar harcından, istinafa gelirken …’dan alınan 35,90 TL maktu karar harcı ile …’den alınan 589,18 TL nispi karar harcının mahsubu ile bakiye kalan 259,58 TL harcın davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
b)Davalı …’ın yatırmış olduğu istinaf kanun yoluna başvuru harcı olan 98,10 TL ile davalı …’in yatırmış olduğu istinaf kanun yoluna başvuru harcı olan 98,10 TL’nin hazineye gelir yazılmasına,
5- İstinaf yoluna başvuran davalılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
6- Kullanılmayan gider avansının HMK 333. mad. gereğince istek halinde yatıran taraflara İADESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 04/03/2021