Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/2051 E. 2023/180 K. 08.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/2051
KARAR NO : 2023/180

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/06/2014 (Dava) – 22/06/2017 (Karar)
NUMARASI : 2014/758 Esas – 2017/772 Karar
DAVA : İtirazın İptali
BAM KARAR TARİHİ : 08/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/02/2023

İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/06/2017 tarih ve 2014/758 Esas – 2017/772 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … adına kayıtlı olup, davalı … idaresinde bulunan ve diğer davalı … şirketine trafik poliçesiyle sigortalı … plakalı araç 16.03.2014 günü müvekkil sürücüsü … idaresindeki … plakalı araca asli tam kusurlu çarparak olay yerinden ayrıldığı, trafik görevlileri tarafından trafik kaza tespit tutanağı düzenlendiği, meydana gelen kaza sonucu müvekkil aracı üzerinde İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/145 D.îş sayılı dosyasıyla yaptırılan tespit sonucu verilen raporda; 10.828,49 TL.hasar bedeli, 15 günlük ikame araç bedeli Toplamı 2.250,00-TL tespit edildiğini, müvekkile ait araçta oluşan 10.826,49 TL.hasar, 1.500,00-TL ikame araç bedeli, delil tespit giderleri ile birlikte İzmir. 12. İcra Müdürlüğü’nün 2014/5716E. Sayılı dosyasıyla talep edildiğini, davalı/borçlular tarafından borca ferilerine itiraz edilmesi nedeniyle borçlular hakkında başlatılan icra takibi durdurulduğunu, ikame araç bedeli dışında meydana gelen hasardan davalı … şirketi poliçe limitleri dahilinde, araç maliki/davalı … ve araç sürücüsü … ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını ileri sürerek, davalı borçluların haksız ve yersiz itirazının iptaline icra takibinin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı araç müvekkil şirket nezdinde kaza tarihini kapsayacak şekilde trafik poliçesiyle sigortalı olduğunu, müvekkil şirkete söz konusu kaza ile ilgili bir başvuru olmadığından hasar dosyası açılmadığını, davacı taraf … plakalı aracın kendisine asli tam kusurlu çarptığını ileri sürmüş ise de, bu durumun meydana geldiğine ilişkin ne bir anlaşmalı kaza tutanağı, ne polis tutanağı, ne de sigortalı tarafından verilmiş bir kabul beyanı olmadığını, görevliler tarafından tutulan tutanağın davacının beyanına göre tanzim olduğunu, bu durumda müvekkil şirketin ödeme yapmasına gerekçe olabilecek tek bir delil bile olmadığını ve müvekkil şirketin temerrüdü söz konusu olmadığını savunarak, müvekkili yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yan söz konusu kazaya karışan aracın sahibi olan müvekkili sürücüsünün kusurlu olduğunu belirtmiş ise de; beyanın gerçek dışı olduğunu, söz konusu trafik kazasının karşı tarafın kusuruyla meydana geldiğinden müvekkilinin sorumluluğu bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; davacıya ait … plakalı araç sürücüsü …’ın yokuş aşağı hızlı gelerek şerit ihlali yapmak suretiyle kazaya kusurlu hareketiyle neden olduğunu, davacı sürücüsünün astsubay olduğunu, anlaşmak istediğini, aracın kayınvalidesine ait olduğunu, eşinin duyması halinde boşanabileceklerini, iki tarafın maddi hasarını karşılayacağı beyan etmesi üzerine sözlü olarak anlaşarak olay yerinden ayrıldıktan 2 gün sonra …’de çalıştığını beyan eden davacının tanığı … isimli şahsın kendisini arayarak, kaza günü trafik ekibi çağırdıklarını ve tutanak tutturduklarını, bürolarına gelip anlaşmasını istediğini, aksi takdirde kendisini baroya ve savcılığa şikayet edecekleri hususunda tehdit ederek araçta oluşan hasarlar için 1.100-TL talep ettiğini, meydana gelen kazada tespit dosyasında belirtilen hasarların kazanın oluşuna ve şiddetine göre olması mümkün olmadığım, çünkü kendi aracım sol far, sol çamurluk onarım ve boya işçiliği olmak üzere 1.250-TL’ye yaptırdığını, tespit dosyasına karşı tarafın sunmuş olduğu olay anı fotoğrafları ile olaydan bir ay sonra tespit bilirkişisi tarafından çekilen fotoğraflar arasında karşılaştırma yapıldığı takdirde aracın ön kısmındaki ve kaporta kısmındaki hasarın artmış olduğu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı tarafın taleple bağlı kalmak ilkesi gereğince 1.100-TL hasar bedeli talep edebileceğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk derece mahkemesince; “…16.03.2014 günü saat 22.15 sıralarında davalı sigortaya sigortalı olan ve davalı sürücü …’in sevk ve idaresinde olan ve davalı …’in maliki olduğu … plaka sayılı araç ile Mithatpaşa istikametinden Erdal İnönü caddesini takiben 2. İnönü mah. istikametine doğru seyir halinde iken geçme yasağı anlamındaki düz şerit çizgisini geçerek karşı yönden gelen araçların şeridine girdiği, bu sırada karşıdan gelmekte olan ve davacıya ait, dava dışı sürücü …’ın sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı araca ön taraftan çarptığı, meydana gelen kaza neticesinde davacının aracında hasar oluştuğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların kusur oranlarının ve davacı aracındaki hasarın ve ikame araç bedelinin tespiti için bilirkişi heyetinden rapor aldırıldığı, aldırılan raporda davalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu, davacı aracında 6.113,50 TL hasar oluştuğu, ayrıca ikame araç bedelinin de 750,00 TL olduğunun belirtildiği, bilirkişi raporunun denetime elverişli ve açık olması nedeniyle…” gerekçesiyle davanın KISMEN KABULÜ ile; davalı borçluların İzmir 12. İcra müdürlüğünün 2014/5716 esas sayılı icra dosyasına yapmış oldukları itirazın kısmen iptali ile; davalı borçlular … ve … yönünden takibin 6.113,50 TL hasar bedeli, 750,00 TL ikame araç bedeli olmak üzere 6.863,50 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, davalı … yönünden ise takibin toplam 6.113,50 TL hasar bedeli üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemece yapılan yargılamada bilirkişi raporu aldırıldığı, rapora itirazları sonucunda ek rapor aldırıldığını, ek raporda itiraz edilen hususların irdelenmediğini, bilirkişi heyetinin, dava konusu aracı görmediğini, hiç bir kanaat oluşmadığını, raporda bilimselliğe dayanmayan ifadeler kullanıldığını, dava konusu aracın tamir zorunluluğunun olmadığını, bilirkişinin yapması gerekenin kaza ile birlikte araçta meydana gelen hasar miktarını belirlemek olduğunu, bu hasarda esasen İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/145 Değişik İş sayılı dosyasından araç başında keşif yapılarak belirlendiğini, bu nedenle araçtaki hasarın gerçek bedelini belirleyen raporun bu dosyada alınan rapor olduğunu, bu nedenle, bilirkişi raporu ile delil tespiti ve keşif neticesinde alınan raporun çelişmekte olduğunu, bilirkişi raporuna itirazları neticesinde dosyanın adli tıp kurumuna gönderilerek yeniden bilirkişi raporu alınması gerektiğini, Mahkemece bu taleplerinin reddine karar verildiğini, yerel mahkemece davanın kısmen reddine karar verildiğini, tüm davalılar lehine tek bir vekalet ücreti olan 1.980,00TY’ye hükmedilmesi gerekirken ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinin yasaya aykırı olduğunu, davalılardan …’in, araç sürücüsü olarak tam kusuruyla hasara sebebiyet verdiğini, meydana gelen hasardan asli sorumlu olduğunu, aynı şekilde davalı …’in dearaç maliki sıfatıyla meydana gelen hasarın tamamından davalı sürücü ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, davanın kısmen red sebebinin her üç davalı içinde ortak olduğunu, mahkemece resen seçilen bilirkişi tarafıdan hesap edilen hasar bedelinin delil tespiti dosyasında hesaplanan ve taraflarına icra takibi açılarak talep edilen bedelin altında belirlendiğini ve bu rakama itibar edilerek hüküm kurulduğunu, mahkeme ilamının yargılama giderleri ile ilgili hüküm fıkrasında tüm yargılama giderlerinin diğer davalılarla birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasının yerinde olmadığını belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkeme tarafından bilirkişiye tevdi edilen ve devamında bilirkişi tarafından düzenlenen raporun kendilerine tebliğ edilmediğini, savunma haklarının kısıtlanarak müvekkilleri aleyhine hüküm kurulduğunu, davacı tarafından gerçeği yansıtmayan ve mesnetsiz iddialarının Mahkemenin gözünden kaçtığını ve hesaplama yapılmaksızın davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasına dayalı olarak karşı araç sürücü, malik ve zorunlu trafik sigortacısından hasar ve ikame araç bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davacı ve davalılar … ve … vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
1-) Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, alınan bilirkişi asıl ve ek raporunun somut olayın özelliklerine uygun, açık, anlaşılır, denetime elverişli, hüküm kurmaya yeterli ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu, davalılar her ne kadar ek raporun kendilerine tebliğ edilmediği belirtmiş ise de, asıl raporun tebliğ edildiği ve asıl rapora itirazlarının ek raporda değerlerndirildiği, ek rapor ile asıl raporlar arasında herhangi bir farklılık bulunmadığı, ek raporda da bilirkişi heyet görüşünün değişmediği, bu sebeple ek raporun tebliğine yönelik itirazın geçersiz olduğu, kaldı ki ek raporun duruşmada taraflara tebliğ mahiyetinde elden tebliğ edildiğinin de ayrıca belirtildiği, alınan bilirkişi raporunun davacının mail ile göndermiş olduğu ekspertiz raporu ile davadan önce almış olduğu delil tespitine dair raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek şekilde düzenlendiği, davalı … şirketinin yargılama giderlerinden, hakkında hükmolunan bedel ile tüm davalılar hakkında hükmolunan bedel arasındaki farkın oranlanması neticesinde sorumlu tutulmasının da yerinde olduğu, ayrıca davaya esas icra takibinde davacının takip bedelini müşterek ve müteselsilen talep etmediği, davanın takibe sıkı sıkıya bağlılığı ilkesi uyarınca bu sebeple talebin aşılamayacağı anlaşılmakla, davalılar vekilinin tüm, davacı vekilinin ise aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan sair istinaf itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 3.maddesinde “Müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur.”
Somut olayda; maddi tazminat yönünden, zarardan müteselsilen sorumlu olan ve red sebepleri de aynı olan vekille temsil edilen davalılar yararına tek vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken ayrı ayrı vekalet ücretine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Bu nedenlerle; yerel mahkeme kararının vekalet ücreti yönünden davacı lehine düzeltilmesine, dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı anlaşıldığından ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir husus da bulunmadığından dairemizce davanın esası hakkında HMK’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca aşağıda yazılı şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalılar … ve … vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurularının yukarıda açıklanan nedenlerle KISMEN KABULÜNE; İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/758 Esas – 2017/772 Karar sayılı kararının HMK’nın 353-1-b-2 maddesi gereğince, KALDIRILMASINA, KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE,
a-Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
Davalı borçluların İzmir 12. İcra müdürlüğünün 2014/5716 esas sayılı icra dosyasına yapmış oldukları itirazın kısmen iptali ile; davalı borçlular … ve … yönünden takibin 6.113,50 TL hasar bedeli, 750,00 TL ikame araç bedeli olmak üzere 6.863,50 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, davalı … yönünden ise takibin toplam 6.113,50 TL hasar bedeli üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
b-Delil tespit gideri talebinin yargılama giderleri bölümünde hüküm altına alınmasına,
c-Alınması gereken 468,85-TL harçtan peşin alınan 155,80.-TL harcın mahsubu ile bakiye 313,05.-TL harcın davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına ( davalı … şirketi 261,8.-TL den sorumlu olmak kaydı ile )
ç-Peşin harç için yapılan 181,00.-TLyargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine ( davalı … şirketi 161,09.-TL’den sorumlu olmak kaydı ile )
d-Davanın red ve kabul edilen bölümleri orantılı olarak nazara alınıp bir kısım yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılarak Mahkememiz dosyasında yapılan 1.314,80.-TL yargılama gideri ile İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/145 D. İş sayılı dosyasında yapılan 574,00.-TL delil tespit gideri olmak üzere toplam 1.888,80.-TL yargılama giderinden 1.038,84.-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine ( davalı … şirketi 925,51.-TL den sorumlu olmak kaydı ile )
e-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki AAÜT gereğince davanın kabul edilen bölümü üzerinden hesap edilen 1.980,00.-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine ,
f-Davalılar kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiklerinden hüküm tarihindeki AAÜT gereğince hesap edilen 1.980,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
g-Kararın kesinleşmesi halinde, ayrıca karar yazılmaya gerek görülmeden kalan gider avansının derhal taraflara iadesine,
ŞEKLİNDE YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
3-İstinaf İncelemesi Yönünden Harç ve Yargılama Masrafları;
a-Davacı istinafı yönünden; davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ve karar kesinleştiğinde ilk derece mahkemesince davacıya iadesine,
b-Davacı tarafından yapılan istinaf başvuru harcı 85,70 TL ve posta tebligat gideri 23,50 TL olmak üzere toplam 109,20 TL yargılama giderinin davalılar … ve …’den alınarak davacıya verilmesine,
c-Davalılar istinafı yönünden; alınması gerekli 468,85 TL istinaf karar harcından, peşin yatırılan 117,21 TL harcın mahsubu ile bakiye 351,64 TL harcın davalılar … ve …’den tahsili ile hazineye gelir kaydına, (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
ç-Davalılar tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
d-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
e-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(3) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 08/02/2023