Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/2044 E. 2023/126 K. 25.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/2044
KARAR NO : 2023/126

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/05/2018 (Dava) – 23/12/2019 (Karar)
NUMARASI : 2019/944 Esas – 2019/913 Karar
DAVA : Maddi Tazminat
BAM KARAR TARİHİ : 25/01/2023
KARARIN YAZIM TARİHİ : 25/01/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/12/2019 tarihli 2019/944 Esas ve 2019/913 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait “…” plakalı aracın İzmir ili Buca ilçesi, Çevreyolu üzerinde geçirdiği trafik kazası sonucu maddi hasara uğradığını, resmi trafik birimlerince tanzim edilen maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağında da meydana gelen kazanın oluş biçiminin ifade edildiğini, müvekkiline ait araç için kasko poliçesini tanzim eden davalı sigorta şirketine başvurulduğunu, hasar dosyası açıldığını, ancak zararın eksik olarak tazmin edildiğini, bu yüzden araç onarımının yetkili serviste tamamlandığını, ancak araç pert total olarak değerlendirilerek müvekkiline tazminat ödemesi yapıldığını, aracın rayiç değerinin piyasa değerlerine göre daha düşük, pert haldeki değerinin ise oldukça yüksek alınarak asıl zararın altında ödeme yapıldığını, bu nedenle dava açma zorunluluğunun hasıl olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 7.000-TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans (ticari temerrüt) faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın öncelikle usuli açıdan reddinin gerektiğini, zira dilekçe ekinde sunmakta oldukları araç takdiyat belgesine göre davacıya ait araç üzerinde … Bankası AŞ’nin 20151218109 nolu rehni mevcut olup, açılan davada taraf ve dava ehliyetinin dain-i mürtehin sıfatıyla dava dışı rehin hakkı sahibi olan bankaya ait olduğunu, davacının bu rehin kaydının kalktığına ya da tazminatın davacıya ödenmesine muvafakat edildiğine dair yazıyı almadan açmış olduğu işbu davanın öncelikle aktif husumet noksanlığı nedeniyle reddi gerektiğini, esasa ilişkin olarak ise; aldırılan ekspertiz raporu ile davaya konu aracın, daha evvelden pert kaydı da dahil olmak üzere, başkaca hasar kayıtları da bulunan bir araç olduğu gerçeği dikkate alınarak onarımının makul ve ekonomik olmadığı tespit edilerek, pert total işlemine tabi tutulduğunu, yapılan pert-total çalışması ile emsal piyasa araştırması sonuçlarına ve alınan somut fiyat tekliflerine göre aracın riziko tarihi itibariyle 2. el piyasa değerinin 90.000-TL, sovtaj değerinin de 40.500-TL olarak belirlendiğini, buna göre davacının riziko tarihi itibariyle uğradığı gerçek zararın 49.500-TL olarak tespit edildiğini ve bu rakamın rehin hakkı sahibinin belirttiği şekilde bildirilen hesap numarasına ödendiğini, sigorta hukukunun temel prensibinin gerçek zararın tazmin edilmesi olduğunu; tazminat miktarının, sigortalı malın rizikonun gerçekleştiği andaki değeri dikkate alınarak tespiti gerektiğini, müvekkili sigorta şirketinin üzerine düşen tüm sorumluluğu ve yükümlülüğü yerine getirdiğini, bunun dışındaki davacı taleplerinin fahiş, afaki, soyut ve sebepsiz zenginleşmeye neden olacak nitelikte olduğunu, aracın tramer kayıt belgesi ile sabit olduğu şekilde toplam 6 ayrı hasar kaydının olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YEREL MAHKEME KARARI:
Mahkemece, “….6100 sayılı HMK’nın 114.maddesine göre tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmalarının dava şartları arasında sayıldığı, HMK’nun 115.maddesine göre, açılan davada, dava şartlarının var olup olmadığının mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılacağı, somut olayda; davacıya ait … plakalı aracın 15/09/2017 tarihinde meydana gelen kazada hasarlanması neticesinde söz konusu aracın kasko poliçesini tanzim eden davalı …. Sigorta A.Ş’den hasar bedeli olan 7.000 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili istenmiş ise de; davalı … Sigorta A.Ş vekilinin İzmir 5.Tüketici Mahkemesine 29/05/2018 tarihli cevap dilekçesi ile dava konusu araç üzerinde Türkiye Cumhuriyeti … Bankası A.Ş’nin 20151218109 nolu rehni mevcut olduğunu, açılan davada taraf ve dava ehliyeti dain-i mürtehin sıfatıyla dava dışı rehin hakkı sahibi … Bankası A.Ş’ye ait olduğunu bildirmiş olmakla mahkeme dosyası ve … Bankası A.Ş … Mahallesi/İzmir Şubesinin 07/11/2019 tarihli cevabi yazısı göz önüne alınarak araç üzerinde dain mürtehin hakkı bulunan bankanın alacağının … İBAN numaralı hesaba aktarılması şartıyla kayıtsız şartsız muvafakat etmesi haliyle hasarın davacıya ödenmesine muvafakati olmadığı ve dava dışı rehin hakkı sahibi … Bankası A.Ş’nin dain mürtehin sıfatının devam ettiği anlaşılmakla, DAVANIN HUSUMET YOKLUĞU NEDENİYLE REDDİNE…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İTİRAZLARI:
Davacı vekili tarafından, “….Müzekkerelerin mevzuatı bilmeyen banka şubesi personellerince yazılmakta olduğunu, bu nedenle davalarda ilgili mevzuata veya usule uygun olmayan yazı cevaplarının görüldüğünü, davacı tarafın davasında ilgili banka şubesinin müzekkereye 07.11.2019 tarihli cevabında ”…A.Ş. ile olan tazminat davalarında ilgili tutarın …numaralı hesaba aktarılması şartıyla kayıtsız şartsız muvafakat ettiğimizi bildiririz.’ şeklinde anlam bütünlüğü taşımayan; hem şart içeren hem de davaya kayıtsız şartsız muvafakati bildiren bir yazının gönderildiğini, bu durumda mahkemenin, dava dışı rehin hakkı sahibinin davaya aranan şartlarda muvafakati olup olmadığını şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlemesinin gerektiğini, ancak somut davada yerel mahkemenin ilgili banka şubesine aynı içerikli bir tekit yazısı gönderdiğini, ilgili banka şubesinin de bunun üzerine aynı cevabı yeniden gönderdiğini, davada ilk derece mahkemesinin ilgili banka şubesine sanki davanın taraflarından biri gibi hukuki muamelede bulunduğunu, yazı cevabı üzerinden yorum ile gerekçeli karar tesis ettiğini, banka şubesinin yazı cevaplarında davaya muvafakatinin olmadığını içeren bir beyan olmamasına rağmen, talep edilen şartlarda bir cevabın alınamaması sebep gösterilerek davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, önem arz eden hususun borcun devam hali değil, rehin hakkı sahibinin davaya rızası olduğunu, dava dışı ilgili banka şubesinin ‘muvafakati olmadığı’ beyanının hiçbir cevabında olmadığını, husus yoruma açık olmadığından da gerçekle bağdaşmayan karar ilamının hukuka aykırı olduğunu, önem arz eden bir diğer hususun da ilgili bankanın sonraki tarihli bir yazı cevabının daha bulunması olduğunu, bu yazı cevabında bu kez kredi borcunun olmadığının ifade edildiğini, bu nedenle anılı hususta somut gerçeğin çözümlenmediğini, ilgili banka nezdinde kredi borcunun kapatıldığı ve dava konusu araç üzerinde mevcut bir rehin hakkının da bulunmadığını, ancak banka personelince henüz borç kapama işleminin banka nezdinde sisteme işlenmediğinden ilk yazı cevaplarının o şekilde sunulduğunu, davacının aktif husumet yokluğundan söz edilemeyeceğini, gerekli inceleme yapılmadan kurulan hükmün kaldırılması gerektiğini….” beyanla, mahkeme kararı istinaf kanun yoluna getirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle kasko sigorta şirketinden maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; yukarıda yazılı gerekçelerle davanın husumet nedeniyle reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; dava konusu araç üzerinde davadışı … Bankasının rehni bulunduğu, dain-i mürtehin sıfatından dolayı bankanın davaya muvafakati olup olmadığının sorulduğu, gelen 16.10.2018 tarihli cevabi yazıda belirttikleri iban hesabına aktarılması şartıyla davaya muvafakat edildiğinin bildirildiği, muvafakatin şarta bağlı olmayacağı gerekçesiyle mahkemece davanın husumetten dolayı usulden reddine karar verildiği anlaşılmakta ise de, dosya içerisindeki 10.01.2020 tarihli banka yazısında banka alacağı kalmadığının bildirildiği, bankanın rehninin kaldırılmış olduğu anlaşılmakla, mahkemece esasa girilerek inceleme yapılması gerektiğinden, verilen kararın HMK 353/1-a-6.madde uyarınca kaldırılması gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davacı vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK 353/1-a-6. madde uyarınca kaldırılarak dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf itirazlarının KABULÜNE; İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/944 Esas – 2019/913 Karar sayılı kararının HMK 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
3-İSTİNAF AŞAMASINDA; davacı tarafından yatırılan 44,40-TL istinaf karar harcının istek halinde davacı tarafa iadesine,
4-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda ele alınmasına,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi. 25/01/2023