Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/2040 E. 2021/755 K. 13.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/2040
KARAR NO : 2021/755
KARAR TARİHİ: 16/09/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/12/2019
NUMARASI : 2017/368 Esas ve 2019/1474 Karar
DAVANIN KONUSU : Kooperatif Üyeliğinin Tesbiti
KARAR TARİHİ : 16/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/09/2021

İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 27/02/2021 tarihli, 2017/368 esas ve 2019/1474 karar sayılı ek karar dosyası dairemize gönderilmiş olmakla, yapılan inceleme sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı … … ili … ileçesi … … mah … sok no:… … yapı kooperatifindeki hissesini 28/09/2011 tarihinde satıldığını, bu satım işleminin Karşıyaka 2. Noterliğinin 28/09/2011 tarihve 35712 nolu yevmiyle yapıdığını, tarafına yapılan satış sonrasında posta yoluyla hissenin tescili konusunda kooperatife bu hisse satış sözleşmesi yollandığını kooperatifin aldığı belgenin gereğini yapmadığı için bu hissenin … ‘a davalılardan … tarafından ikinci satış işlemi yapıtığını, davalı … 06/06/2012 tarihinde Seferihisar noterliğnin 03588 yevmiye numarası ile ikinci satış işlemin …’ya yaptığını bu satış işleminin tarafına yapılan satış işleminden sonra olduğundan geçersiz olduğunu, …’nın avukatlık işlerini yapmaktayken … ‘nun bu yeri satmasından kaynıklı karşılıklı güvene dayanarak noterden satış işlemi yaptığını, bu güvene rağmen … bu hisseyi anlaşmalı bir şekilde …’a sattığını, yerin değerinin 100.000 TL olduğu halde noter satışından bu yer 2.000 TL bedel olarak gösterildiğini Alıcı … banka kayıtları incelendiğinde 06/06/2012 tarihinden önce veya sonra herhangi bir para karşılığında da bu yerin alınmadığını, … ve … anlaşmalı olarak sırf bu yerin bedelsiz olarak anlaşmalı olarak satış işleminin gerçekleştirdiğini, … Yapı Kooperatifinin … … köyü … … sok No… deki 38 nolu üye hissesine dava sonuna kadar ihtiyati tedbir konulmasına davanın kabulüne ve kooperatif hissesinin tescili ile tüm yargılama giderlerinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın haksız ve yersiz olduğunu bu nedenle dava reddi gerektiğini, kooperatifler hukukuna göre bir kooperatif hissedarlarından hisse devir alan kişi, almış olduğu hisse ile ilgili olarak ilgili kooperatif yönetimine bizzat yahut vekili aracılığı ile başvuru ile, ortaklık şartlarını da haiz olmak koşulu ile kooperatife üye olarak alındığından usul yönü ile bu işlemin ne şekilde yapılacağının, yasanın bu yolda aradığı şartın gerçekleşip gerçekleşmediği hususu ve bağlı olarak posta yolu ile başvurunun kooperatifçe kabul edilip edilmemesinin bir ilgisi olmadığını, satın aldığı tarihte üyenin … olduğunun, davalılardan … ile yapılan hisse devir işleminin ise 06.06.2012 tarihinde Seferihisar noterliğinin 3588 sayılı resmi evrakı ile yapıldığını, anılan satış neticesinde yasal şartlara da faiz olunduğundan kooperitife başvuru ile ortak olarak kabulunü talep ettiğinin, işlemin muvazaalı olduğuna dair bir kanıt olduğunu bulunmadığını ve haksız ve dayanıksız iddayı reddettiğini, bu nedenlerle öncelikle tasınmazda tasarruf hakkımı kısıtlayan redbir nedeniyle davacı tarafın bir teminat yatırmasına; haksız davalınan görev yönü ile reddine ve heticeden davanın esastan reddi ile yarğı giderlerinin davacı üzerine bıraklımasını talep etmiştir.
Davalı …’nın mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle: Davacının iddia ettiği gibi kendisine … Yapı Kooperatifinde 38 nolu üyelik hakkını 28/09/2011 tarihnide 5 mevsim kullanma hakkı berdde kalmak ve Kooperatif aidat ve masrafları tarafından ödenmek kaydı ile devir ettiğini, davacının iddia ettiği gibi onun koperatife kaydının yapılmamasıyla ilgili bir dahlim kooperatefler kanunu ilgili maddesine göre olamadığını, ayın hissenin daha sonra … adli bir kişiye devri ise bu kişi ile eşinin bir borç ilişkisi nedeniyle yaptığı bir inanç sözleşmesine göre borcun ödenmesi halinde hessisenin tarafına iadesi şartıyla oluştuğnu ancak …’ın ona olan borcun ödenmesine rağmen bu sözleşmeye uyulmadığını bu nedenle aralarında bir anlaşmazlık hasıl olduğunu bu kişiye bu işle ilgili İzmir 12. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/314 nolu dava açtığını bu davanın ise Yargıtay safhasında olduğunu, davacının hakkını geçivi bir müddet için kullandığını davacının eşinin avukatı olması dolayısıyla aralarındaki samimiyetten kaynaklanın bir eylem olduğunu 5 mevsim kullanma hakkının süresi içinde yapıldığını bir kötü niyetten kaynaklanmadığını beyan etmiştir.
Birleşen İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/1286 Esas, 2018/299 Karar sayılı dosyasında;
DAVA:
Davacı dava dilekçesinde özetle; davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; … Yapı Kooperatifi 38 Nolu … … Sk. No…teki hissenin … tarafından müvekkiline satıldığını, satıldığı günün ertesi günü tedbir kararı alınarak tescilin engellendiğini, Karşıyaka 2 Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/357 Esas 2014/334 Karar sayılı dosyası ile davacı …’lerin avukatı tarafından … Yapı Kooperatifi 38 nolu üyesi olan …’a karşı kooperatif hissesinin alım satımından kaynaklı tasarrufun iptali davası açıldığını, işbu dava devam ederken hisse üzerine ihtiyati haciz kararı verildiğini, söz konusu hissenin … tarafından ihtiyati haciz kararının kooperatife tebliğinden 1 gün öncesinde İzmir 16 Noterliğinin 12491 yevmiye no 19/07/2013 tarihinde satıldığını, müvekkili tarafından tescil işlemi yapılacak iken kooperatif tarafından tedbir kararı var denilerek hisse devrinin gerçekleşmediğini, müvekkili tarafından söz konusu hissenin 100. 000 TL. üzerinden …’dan satın alındığını, müvekkilinin bu dosya üzerine konulan tedbir nedeniyle hisse bedelini ödemesine rağmen tescili yaptıramadığını, Karşıyaka 2 Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/357 Esas 2014/334 karar sayılı dosyasında toplanan delillere , dosya kapsamına göre , davalı …’nın eşinin borçları için dava konusu kooperatif payını davalı …’a devrettiği, davalılar arasındaki temlikin bu suretle bedelsiz sayılamayacağı bedelinin düşük olmasının bu davada önemi bulunmayıp davacı yönünden İİK nun 277 ve devamı maddeleri koşulları gerçekleşmediğinden davanın reddine karar verildiğini, bu dosyanın kesinleştiğini, müvekkilinin … Yapı Kooperatifi 38 üye nolu hisse üzerindeki kooperatif hissesi üzerindeki haczin kaldırılması için Karşıyaka 4 İcra Müdürlüğüne 2013/7487 talimat sayılı dosyasına yazı yazılarak kaldırılması talebi ile Karşıyaka 2 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/357 Esas 2014/334 karar sayılı dosyasına başvurulduğunu ve söz konusu ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, gereği için kararın icra müdürlüğüne gönderilmesine karar verildiğini, davalı kooperatif yönetim kurulu başkanlığına ihtiyati haczin kaldırıldığı ve müvekkil adına tescilin yapılmasına ilişkin olarak ihtar gönderildiğini, ilgili muhatap kooperatife tebliğ yapıldığını, bu tebliğe rağmen tescilin yapılmadığını, kooperatif başkanının tescili yapmayacağını belirttiğini, istedikleri yere şikayet edebileceklerini belirttiğini daha sonrasında birkaç gün sonra tekrar kendilerini aradığını ve genel kurulu toplayacağını belirttiğini, kendisine tescili yapmasının yasal zorunluluk olduğu mahkeme kararına uyması gerektiği belirtilmiş olmasına rağmen üyelik kaydını yapmadığını, söz konusu hissenin 2 kez satılmış olmasına rağmen … tarafından kullanıldığını, hissenin taraflarına satıldığı gün dava açarak aynı gün tedbir koydurduklarını ve tedbir sonucu hissenin tescilinin engellendiğini, davanın reddi sonucu hissenin tescilinin bilerek yapılmadığını ve ardından tekrar dava açılarak tedbir konulduğunu, taşınmaz üzerinden yıllık 15.000,00-TL kazandıklarını, taşınmazın kiraya verildiğini veya kendileri tarafından kullanıldığını, günlük 100-150 TL. üzerinden apart şeklinde kullanılabildiğini, taraflar arasında işlemlerin muvazaalı olarak yapıldığını ve mağdur edildiklerini, söz konusu nedenlerle, … Yapı Kooperatifi … nolu mersin alanı … Sk. No… teki hissesine öncelikle tedbir konulmasını kooperatif hissesinin müvekkili adına tespitine, masraf vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
CEVAP :
Davalı …vekili cevap dilekçesinde özetle: davacı tarafından kooperatif üyeliğinin tespiti için kooperatif aleyhine açılan davanın haksız ve yersiz olduğunu, dava konusu hisseye ilişkin olarak çok sayıda dava bulunması, bu davalar neticesinde ihtiyati haciz, ihtiyati tedbir kararları verilmesi nedeniyle davalar neticelenene kadar üyelik kaydı konusunda işlem yapılmasının hukuken mümkün olmadığını, ayrıca yine aynı hissedeki kooperatif üyeliğinin tespiti konusunda davacısı …, davalıları …, … ve kooperatifleri olan davanın halen derdest olduğunu, davacının dava dilekçesinde kooperatif hissesinin iki kez satılmış olmasına rağmen 2 yıldır eski üye … tarafından kullanıldığını, hissenin tarafına satıldığı gün dava açarak tedbir alındığını, tedbir neticesinde bilerek hisse kaydının yapılmadığının iddia edildiğini, uyuşmazlık neticesinde söz konusu hisseye konulan tedbir kararı mevcut iken hisse kaydını yaptırmalarının mümkün olamayacağı ortada olmasına rağmen kooperatifin bilerek hisse kaydı yapmadığını iddia etmesinin iyi niyet kuralları ile de bağdaşmadığını, dava dışı …’nın 38 nolu hissede halen oturuyor olmasının eldeki davanın konusunu oluşturmadığını, söz konusu iddianın kooperatif ile bir ilgisinin bulunmadığı gibi söz konusu fiili durumdan bir sorumluluğunun da mevcut olmadığını, söz konusu taleplerin …’ya yöneltilmesinin gerektiğini, kooperatif üyelik aidatlarının da halen … tarafından yatırıldığını, hisseyi devralan …’nın bugüne kadar kooperatif aidatlarına ilişkin olarak ödeme yapmadığını, söz konusu nedenlerle İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/368 Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasını, sonrasında haksız ve yersiz çıkan davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece asıl davanın feragat nedeniyle reddine, birleşen davanın kabulüne karar verildiği görülmüştür.
Mahkemenin 27/02/2020 tarihli ek kararında; birleşen dosyaya ilişkin olarak verilen kararın istinaf eden …’nın istinaf talebinde bulunduğu davada taraf sıfatı bulunmadığından istinaf dilekçesinin reddine dair karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Asıl davada davalı … istinaf dilekçesinde özetle; davada sıfatı bulunmadığından istinaf talebinin reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME,
DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dairemizce HMK’nın 355 maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Dava; kooperatif üyeliğinin tespiti istemine ilişkindir.
İstinafa konu talep; davalı …’nın istinaf talebinin reddine dair kararın kaldırılması istemine ilişkindir.
Birleştirilen davaların yargılama safhalarının müşterek cereyan etmesi sonucunu doğurup, her dava, ayrı ayrı hükme bağlanmalıdır. Davaların birbirlerinin içerisinde erimesi, tek bir davaya dönüşmesi gibi bir durum söz konusu değildir. Başka bir anlatımla, birleştirmeye konu davalar bağımsız kimliklerini korurlar. Somut olayda; asıl davada davalı … taraf olmadığı birleşen dosyada verilen hükmü istinaf etmiş ise de; bu dosyada taraf sıfatı bulunmayan adı geçenin temyiz isteminin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine dair verilen mahkeme kararının yerinde olduğu, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların, açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.(Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/1096 esas ve 2017/977 karar sayılı ilamı da buna değinmiştir.)
HÜKÜM :
1-İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 27/02/2021 tarihli, 2017/368 esas ve 2019/1474 karar sayılı ek kararına karşı davalı …’nın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı …’nın yatırmış olduğu 148,60 TL istinaf başvuru harcı ve 54,40 TL istinaf karar harcı olmak üzere toplam 203,00 TL harcın üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı … tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.16/09/2021