Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/2038 E. 2023/444 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/2038
KARAR NO : 2023/444

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/02/2015 (Dava) -18/07/2017 (Karar)
NUMARASI : 2015/162 Esas – 2017/690 Karar
DAVA : Alacak ( Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan )
BAM KARAR TARİHİ : 16/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/03/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/07/2017 tarihli 2015/162 Esas ve 2017/690 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’ ın aynı zamanda … …Ltd. Şti’ nin yetkili temsilcisi olduğunu, müvekkilinin … Tic. A.Ş. isimli şirket ile yaptığı temizlik işlerine karşılık olarak aldığı toplam 520.000,00-TL değerindeki altı adet çeki takas için … … Şubesi’ ne verdiğini, müvekkilinin ticaret yaptığı … Şti.’ deki iş arkadaşlarından …’ ın kendisinden bir miktar borç istemesi üzerine aynı banka şubesinden daha önce verdiği çeklerden 20/03/2007 ve 20/04/2007 vade tarihli 125.000,00-TL bedelli iki adet çeki teminat göstererek ve bu çekleri davalı banka müdürünün kefil istemesi üzerine … isimli aile yakını olan kişinin cirosunu da alarak ve onun üzerinden 06/11/2006 tarihinde 200.000,00-TL ye kadar kredi çektiğini, bu kredinin önce müvekkilinin şahsi hesabına geçtiğini, buradan da kredi masrafları düşünce geri kalan 198.315,00-TL nin … A.Ş’. nin … … Şubesi hesabına gönderildiğini, davalı banka müdürünün krediyi vermeden önce …’ dan ipotekte istediğini, bunun üzerine müvekkilinin annesi … üzerine kayıtla … mevkii … parsel üzerindeki mandalin bahçesini 62.500,00-TL’ lik ipotek teminatı da verdiğini, müvekkilinin bankaya verdiği çeklerden 20/03/2007 vade tarihli 125.000,00-TL bedelli çekin vadesi geldiğinde ve hesap müsait olmayıp … Şti. tarafından ödenmediğinde davalı banka müdürünün … Şti. yetkilileriyle önceden kurduğu samimiyetten ve çıkar ilişkisinden dolayı çeke karşılıksızdır şerhi vurdurmadığı gibi bu ödenmeyen çeki müvekkiline icra takibi yapmaması için geride vermediğini, çekin banka müdürünce ortadan kaldırıldığını, müvekkilinin diğer ödenmeyen çeklere de karşılıksızdır şerhi vurdurmak istediğini, banka müdürünün buna karşı çıktığını, ancak müvekkili ısrar edince çeklere karşılıksızdır şerhi vurulabildiğini, müvekkilinin bankaya verilen bu çeklerin kredi borçları ödendiği halde geriye teslim almadığını, davalı banka müdürünün … Şti’ nin çekleri karşılıksız çıktığı halde aynı şubeden bu şirkete 1.500.000,00-TL kredi kullandırdığını, müvekkilinin ödenmeyen çekleri istediğinde ise onu tersleyerek … şirketiyle anlaşmasını önerdiğini, banka müdürünün tarafları bir araya getirdiğini, müvekkilini ikna etmek için daha önce ipotek verilen mandalin bahçesi vasfındaki taşınmazdaki rehin bedelini artırarak yeniden müvekkiline kredi verebileceğini belirttiğini, müvekkilinin bunu kabul etmek zorunda kaldığını, ipotek bedelinin 250.000,00-TL yükseltildiğini ancak müvekkilinin tekrar kredi çekemediğini ve … şirketinin borcunu ödemediğini, banka müdürünün kendisine verilen görevi kötüye kullandığını, bu sebeple hakkında Seferihisar CBS’ na suç duyurusunda bulunulduğunu, davalı banka müdürünün ödenmeyen ve müvekkiline geri de verilmeyen karşılıksız şerhi vurulan 20/04/2007 vade tarihli 125.000,00-TL bedelli keşidecisi … A.Ş. olan çeki ile ilgili Menderes İcra Müdürlüğü’ nün 2007/637 E. sayılı dosyasında müvekkili aleyhinde icra takibi yapılmasını sağladığını, diğer çeklerle ilgili de Seferihisar İcra Müdürlüğü’ nün 2008/5 E. – 2008/87 E. ve 2007/575 E. sayılı dosyaları ile ayrı ayrı 10 örnek icra takipleri yapıldığını, 20/03/2007 vade tarihli 125.000,00-TL bedeli keşidecisi … olan ve karşılıksız şerhi bankaca vurulmayan çekinde iade edilmediğini, şifahen defalarca bankadan sorulmasına rağmen bu çeke ulaşılamadığını, davalı banka müdürünün ve tüm bu usulsüz işlemlerden sorumlu bulunan bankanın müvekkillerinin hiçbir kredi ve ipotek borcu kalmadığı halde uhdesinde müvekkillerinden aldığı altı adet çeki tutmaya ve tahsile koymaya tereddüt etmediğini, bu çekleri iade etmediği gibi müvekkillerini mükerrer olarak borçlandırdığını ayrıca davalıların mevcut kredi borçlarına karşılık müvekkillerinden fazla ödeme aldığını, bunun iadesinin gerektiğini belirtmiş fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 5.000,00-TL alacağın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yasal süresinde açılmadığını, zaman aşımından reddinin gerektiğini, davacılar tarafından ileri sürülen iddiaların yasal dayanaktan yoksun olup, Mart 2008 yılında emekli olan müvekkili yönünden tamamen gerçek dışı ve bankanın mevcut çalışma ve işleyiş içerisinde yapılması gayrikabil ve mümkün olmayan mesnetsiz ithamlardan ibaret olup kabulünün mümkün olmadığını, müvekkilinin müdür olarak görev ve yetkileri belirli olup her bir işlemin yapılmasında bir fiil bulunmasının mümkün olmadığını, şubenin bağlı olduğu bölge müdürlüğünün ve bölgenin bağlı olduğu genel müdürlüğün denetimine tabii olduğunu, keyfi bir işlem yapmasının mümkün olmadığını, davacıların müvekkili hakkkında ileri sürdüğü 6 adet çeki uhtesinde tutup ve kendi adına tahsile koyduğu ve mükerrer olarak davacıları borçlandığı yönündeki iddiaların müvekkili tarafından yapılmasının mümkün olamdığını, bankanın kendi içerisinde krediler komitesi ve ödenmeyen krediler ile ilgili isi aynı operasyon merkezinin mevcut olduğu, şube müdürünün keyfiyetinde olmadığı, kullandığırı iddia ve ileri sürülen ticari krediler ile ilgili olarak da aynı işleyişinin genel müdürlükçe belirlenen limitler ile sınırlı olup ayrıca bölge ve genel müdürlüğünün denetimine tabi olduğunu, davacıların kendi aralarındaki iş ve ticari ilişkilerinde yaşadığı sorunların sorumluluğunu haksız ve mesnetsiz şekilde müvekkiline maal etmeye yönelik tutumlarının sui niyete dayalı ve iyi niyetten uzak olduğunu, müvekkilinin emekli olup bankadan ayrılmasının üzerinden 7 yıl gibi uzun bir süre geçtiğini, müvekkilinin elinde dosyaya sunabileceği bir belge bulunmadığını belirtmiş davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın, zaman aşımına uğradığını, bu sebeple reddinin gerektiğini, dava değerinin açıkça belirtilmesine rağmen kısmi dava açılmasının yasal olarak mümkün olmadığını, bu yönü ile de davanın usulden reddinin gerektiğini, davacı …’ ın aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, davanın husumet yokluğundan reddinin gerektiğini, müvekkili banka tarafından davacı … firmasından olan kredi alacaklarının teminatlarıyla birlikte … A.Ş.’ye devir temlik edildiğini, müvekkili bankanın pasif husumet ehliyeti bulunmadığını, davanın bu yönden de reddinin gerektiğini, müvekkili bankanın banka mevzuatı çerçevesinde işlem yaptığını, müvekkilinin keyfi şekilde işlem yapmasının mümkün olmadığını, dava dilekçesinde belirtilen ve soyut bir iddiadan öte gitmeyen iddiaların usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı banka tarafından … firmasına kredi kullandırıldığını, kredi borcu ödenmeyince davacı … firması ve kefiller ile kredinin ödenmesi amacıyla müvekkili bankaya ciro edilen çek hakkında icra takip işlemleri başlatıldığını, takip işlemleri devam ederken banka alacağının … A.Ş.’ ye devir ve temlik edildiğini, davacının kredi borcu ödenmesine rağmen teminat çeklerinin iade edilmediği iddiasının mesnetsiz olduğunu, kredi borcu ödenmediği için takip başlatıldığını, davacı tarafın ayrıca öncelikle zararını, müvekkili bankanın haksız ve hukuka aykırı eylemini ve zarar ile müvekkili banka eylemi arasındaki uygun illiyet bağını ispat etmesi gerektiğini, dava konusu olayda tazminat şartlarının hiçbirisinin bulunmadığını, davacının iddialarının tutarsız ve kendi içinde çelişkili olduğunu belirtmiş davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece, ”…Davacı tarafça, davalıların usulsüz işlemleri sonucu davacıların zarara uğramasına sebebiyet verdiklerinden bahisle oluşan zararın giderilmesine yönelik olarak davalılar hakkında alacak davası açıldığı, davacı tarafça dava dışı … AŞ. isimli şirket ile yapılan temizlik işlerine ilişkin olarak bu işler karşılığı altı adet toplam bedeli 520.000,00-TL olan çeklerin alındığı, bu çeklerin bir bölümünün davacı … tarafından çekilen kredi teminatı karşılığı davalı banka şubesine verildiği, çekilen kredi borcu tamamen ödenmesine rağmen çeklerin iade edilmediği ve ayrıca 20/04/2007 tarihli 125.000,00-TL bedelli çekle ilgili … hakkında icra takibi başlatıldığı ve çekle ilgili mükerrer borçlanma yapıldığı ve çekilen kredilere ilişkin fazla tahsilat yapıldığı iddialarının ileri sürüldüğü, dava dilekçesinde bahsi geçen … … şubesine ait A0434641 seri nolu 20/03/2007 keşide tarihli 125.000,00 TL bedelli çek ile … … Şubesi’ ne ait A0434642 seri nolu 20/04/2007 keşide tarihli 125.000,00-TL bedelli çeklerin dava dışı … tarafından … … Şubesi’ nden 06/11/2006 tarihinde kullanılan 200.000,00-TL’ lik kredi teminatına verildiği, söz konusu kredi borcunun 10/10/2007 tarihinde ödenerek kapatıldığının mahkememizce alınan bilirkişi raporunda belirtildiği, söz konusu iki adet çekin kredi borcunun ödenmiş olması sebebiyle iadesinin gerektiği ancak her iki çekinde davacı … tarafından dava dışı …’ e ciro edilerek devredildiği, söz konusu çeklerin iadesinin ancak … tarafından talep edilebileceği, davacı …’ ın çekleri iadesini isteyemeyeceği … tarafından çekilen kredi ile ilgili davalı bankaca fazla tahsilat yapılmadığı … tarafından açılan davanın bu gerekçelerle reddinin gerektiği, dava dilekçesinde belirtilen … … Şubesi’ nin 25/04/2007 tarihli 90.000,00-TL bedelli, … … Şubesi’ nin 25/11/2007 tarih 110.000,00-TL bedelli, … … Şubesi’ nin 31/08/2007 tarih 30.000,00-TL bedelli ve yine … … Şubesi’ nin 25/09/2007 tarihli 40.000,00-TL bedelli çekinin davacı … … Şti’ nin davalı bankadan kullandığı kredilerin teminatına karşılık verildiği, davacı … … Şti’ nin söz konusu kredi borcuyla ilgili Seferihisar İcra Müdürlüğü’ nün 2010/294 E. sayılı dosyasındaki icra takibinin halen derdest olduğu, takip konusu borcun devam etmesi sebebiyle bu borca teminatı olarak verilen çeklerin davacı tarafa iadesinin mümkün olmadığı, ayrıca davacı … firmasının dava tarihi itibariyle yetkili temsilcisinin … olduğu, davacı vekilinin şirket adına yetkili temsilci …’ den alınan vekaletnameyi sunmadığı, vekalet ibrazı için davacı tarafa iki haftalık kesin süre verildiği, verilen kesin süreye rağmen davacı tarafça vekaletnamenin sunulmadığı…” gerekçesiyle; ”…davanın, davacı … … Ltd. Şti. yönünden dava şartı yokluğu sebebi ile HMK’ nın 114/1-f ve 115/2. Maddesi gereğince usulden REDDİNE, davacı … tarafından açılan davanın REDDİNE…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemece … Şirketinin davalı – …’tan olan alacağını davacı – müvekkili …’a temlik ettiğini belirtmelerine rağmen bu hususu araştırmaması ve bu konu da belge sunmaları için taraflarına süre vermemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, yine …’in de …’a ait 125.000er TL. bedelli , 20.03.2007 ve 20.04.2007 keşide tarihli çekleri davalı – bankadan …’ın talep etmesi için yetki ve izin vermesi , keza bir öncekileri cirotanın … olması ve …’e ait yetkileride cironta sıfatıyla kullanabilecek olması nedeniyle müvekkili … ‘ın taraf sıluh bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesi yasaya aykırı olup , en azından …’in bu konuda dinlenmesi davaya katılmasının sağlanması yada davanın ihbar edilmesi gerektiğini belirterek; Yerel Mahkemenin davanın reddine dair kararının kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yüklenmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalıların usulsüz işlemleri sonucu davacıların zarara uğramasına sebebiyet verdiklerinden bahisle oluşan zararın giderilmesi talebine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş olup, hüküm davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Bankacı Bilirkişi tarafından düzenlenen kök raporda özetle; davacı …’ ın kredi çekmediği, davacı … Ltd.Şti. nin 08/12/2006 tarihinde 100.000,00-TL limitli genel kredi sözleşmesi imzaladığı, 27/04/2007 tarihinde … … şubesi tarafından … şirketine kullandırılan ve ödenmeyen 73.552,83-TL lik kredi nedeniyle Seferihisar noterliğinin 2504 yevmiye nolu ihtarının çekildiği ve 16/11/2007 tarihinde Seferihisar İcra Dairesinin 2007/575 sayılı dosyası ile toplam 104.718,23-TL lik takip yapıldığı, dava dışı … tarafından … … Şubesi’nden 06/11/2006 tarihinde 200.000,00-TL lik borçlu cari türü üçer ayda bir faiz komisyon bsmv ödemeli ticari kredi kullanıldığı, kredi borcunun 10/10/2007 tarihinde ödenerek kapatıldığı, … Şirketi kredisiyle ilgili teminatına …, … ve …’e ait çeklerin alındığı, … kredisi ile ilgili olarak teminatına 20/03/2007 ve 20/04/2007 tarihli 125.000,00′ er TL lik … çeklerinin alındığı, 20/03/2007 tarihli 125.000,00-TL’ lik … çekinin ödeme tarihinde tahsil edilmesi için takas odası aracılığı ile tahsile konulduğunu gösteren kaydın olmadığı, çekin iade edildiği, çekle ilgili işlem yapılmadığı ve çek aslının şubede muhafaza edildiği, 20/04/2007 tarihli 125.000,00-TL’ lik … çekinin keşide tarihinde takasa ibraz edildiği müsait olmadığı açıklaması ile şubeye iade edildiği, 30/05/2007 tarihinde Seferihisar İcra Müdürlüğü’ nün 2007/637 E. sayılı dosyası ile … tarafından keşideci … A.Ş. ve … hakkında 135.211,86-TL’ lik takip yapıldığı bankanın 2007/637 E. sayılı takibe konu ettiği alacağını, 07/01/2010 tarih ve 2260 yevmiye nolu temlik sözleşmesi ile … A.Ş.’ ye devir ve temlik ettiği, kullanılan krediye uygun faiz tahsilatları yapıldığı görüş ve kanaatine varıldığı belirtilmiş; taraf itirazlarının değerlendirilmesine yönelik bilirkişiden alınan ek bilirkişi raporunda özetle; 20/03/2007 tarihli 125.000,00-TL lik … çekiyle ilgili yapılan çekin takas odası aracılığı ile tahsile koyulmaması işlemi dışında diğer yapılan işlemlerin bankacılık mevzuatına uygun yapıldığı, taraf itirazlarının yerinde olmadığı belirtilmiştir.
Somut olayda; dosya kapsamındaki davacı şirketin ticaret sicili kayıtlarına ve mevcut imza sirküleri ile, 09/11/2006 tarihli karar uyarınca davacı …’ın yerine …’ün şirket müdürü ve temsilcisi olarak atandığı yönündeki belgeye göre, dava dilekçesinde davacı şirketin temsilcisi olarak belirtilen vekile davacı şirket adına davacı şirketin yetkili temsilcisi tarafından verilmiş vekaletin bulunmadığı, her ne kadar dava dilekçesinde davacı …’in şirketin temsilcisi olduğu belirtilmiş ise de buna ilişkin dosyaya sunulu bir belgenin bulunmadığı, dava tarihi itibarı ile şirket temsilcisi olmadığı anlaşılmaktadır.
Davacı vekiline mahkemece yetkili temsilci tarafından verilen yetkiye istinaden düzenlenecek vekaletnamenin dosyaya sunulması için süre verilmiş ise de, davacı vekili karar defterindeki eksiklik nedeniyle vekaletname sunulamadığını ve diğer davacı şirket ile yapılan görüşmelerde çeklerin davacı …’e devredildiğini duruşma sırasında beyan etmiş ise de, davacı … vekili tarafından bu hususa ilişkin soyut beyanı dışında belge sunulmadığından hukuken itibar edilemeyeceği; hukuk davasında resen araştırma ilkesi yerine taraflarca getirilme ilkesinin hakim olduğu nazara alındığında, her ne kadar davacı … vekili istinaf itirazında davacı şirketin alacağını diğer davacı …’e temlik ettiğini belirtiklerini, mahkemece bu hususta araştırma yapılmadığını, belgeyi sunmaları için kendilerine süre verilmediğini belirtmiş ise de, davacı vekilinin yargılama aşamasında temlikten bahsetmediği gibi, temlik sözleşmesini de dosyaya sunmamış olduğu; davacı … ‘ın davalı bankadan kredi kullanmadığı, dava dilekçesinde bahsi geçen söz konusu 06/11/2006 tarihli 200.000,00 TL bedelli kredinin dava dışı … tarafından kullanıldığı, dava konusu edilen çeklerden 20/03/2007 ve 20/04/2007 keşide tarihli 125.000,00 TL bedelli çeklerin lehtarının davacı … olduğu ancak söz konusu çeklerin davacı lehtar tarafından dava dışı …’e ciro edildiği ve … tarafından davalı bankadan kullanılan kredinin teminatı olarak verildiği, ancak diğer çeklerde davacı …’in taraf olmadığı görülmektedir.
Diğer taraftan, hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre davalı bankanın kullandırmış olduğu krediden kaynaklı fazla tahsilatının bulunmadığı, kullandırılan krediye uygun olarak faiz tahsilatı yapıldığı, davalılar tarafından yapılan işlemler nedeniyle sorumluluklarını gerektirir her hangi bir zararın da oluşmadığı, dolayısı ile dava konusu hususlardan kaynaklı olarak zarara uğranıldığının da ispat edilemediği anlaşıldığından, mahkemece verilen kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşılmakla, davacılar vekilinin itirazlarının esastan reddi gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davacıların istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacıların İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/07/2017 tarihli 2015/162 Esas ve 2017/690 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gereken 179,90-TL istinaf karar harcından peşin alınan 31,40-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 148,50-TL’nin davacılardan alınarak Hazineye gelir kaydına (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın, Dairemizce taraflara tebliğine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre zarfında Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.16/03/2023