Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/2016 E. 2023/54 K. 12.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/2016
KARAR NO : 2023/54

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/09/2006 (Dava) – 04/03/2020 (Karar)
NUMARASI : 2020/51 Esas – 2020/97 Karar
DAVA : İtirazın İptali
BAM KARAR TARİHİ : 12/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/01/2023

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/03/2020 tarihli 2020/51 Esas ve 2020/97 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı … Kooperatifinin eski yönetim kurulu başkanı ve üyesi olduğunu, üyelikten çıkarıldığını, ödediği aidatların iade edilmediğini, Menemen İcra Müdürlüğünün 2006/297 sayılı dosyası ile yapılan takibe itiraz edildiğini, haksız itirazın iptaline, takibin devamına, % 40 icra-inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının görevli ve yetkili olduğu dönemde kooperatife aidat ödemesi yapmadığı gibi, bir kısım işlemleri ile kooperatifi ciddi zarara uğrattığını, kooperatif tarafından davacıya karşı tazminat davaları açıldığını, davacının kooperatife uğrattığı zararın hesaplanarak, kooperatiften talep edilen paradan takas ve mahsubu gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece, “…Davanın KISMEN KABULÜNE, Davalının Menemen İcra Müdürlüğünün 2006/297 E.sayılı dosyası ile yapılan takibin 16.479,02 TL’lik kısmına yönelik haksız itirazının İPTALİNE, Takibin bu miktar üzerinden ve asıl alacak tutarı 14.358,32 TL’na takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülerek DEVAMINA, Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, İİK’nun 67/2 maddesi gereğince, % 40 icra-inkar tazminatı 5.743,32 TL’nin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine…” şekilinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemece re’sen incelenmesi gereken görev hususu nedeniyle , tefrik edilerek ayrılan dava hakkında , görevsizlik kararı verilerek,esas hakkında karar verilmek üzere görevli ve yetkili Menemen Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, davanın esası hakkında karar verilmesinin hatalı olduğunu, davacı, davalı kooperatifin ilk yöneticilerinden olup, yine Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017-393 E. Sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilen Menemen 2 Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (Eski 2004-232 E) ( yeni 2013-6 E) sayılı dosyası ile daha önce birleştirilmiş olan 2004-575 E./869 K. Sayılı dosyasında kooperatifi zarara uğrattığı gerekçesiyle (yöneticinin sorumluluğuna dayalı ) tazminat davasında davalı olduğunu, anılan davanın da , 2020-51 E. sayılı bu dava gibi, 2017-393 E. sayılı dosya esası hakkında verilen karar ile tefrik edildiğini ve Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/47 Esasına kaydedildiğini, 2020/47 E. sayılı davanın halen derdest olduğunu, davacının yönetici olduğu dönemde kooperatif inşaatlarını yapması için anlaşma imzalanan dava dışı … Şti’ne yapılan usulsüz ödemeler nedeniyle sorumlu olduğunu, Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017-393 E. sayılı dosyası ile birleştirilen ve karara bağlanan Menemen Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2006-680 E. sayılı dosyasında açılan davanın kabulü ile müteahhit şirkete fazla yapılan 52.759,50-TL’ nin tahsiline, 2013-6 sayılı karar ile 1.000,00-TL’nin tahsiline karar verildiğini, müteahhit şirketle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları iddiasıyla davacı …’a (yönetici sıfatı nedeniyle) açtıkları (Menemen Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004-575 E. Sayılı ) davanın bekletici mesele yapılması gerekirken, sonucu beklenmeden karara bağlanmasının hakkaniyete uygun olmadığını, takas talepleri nedeniyle dosyaların birleştirilerek karar verilmesi veya işbu dosyadan karar verilmeden önce diğer dosyanın sonucunun beklenmesi gerektiğini, davacının yöneticisi olduğu kooperatife uzun yıllar hiç aidat ödemediğini, çıkarılma kararı öncesinde ,defaten toplam aidatı ödediğini, her yıl ayrı ayrı ,on yıldan fazla süre , her üye gibi aidat ödemesi gerekirken ödemeyerek üye olarak yükümlülüğünü yerine getirmediğini, gerçekte ödemesi gereken parayı ödemeyerek reel değerini düşürdüğünü, gelinen noktada ise (zamanında ödeme yapmayarak ayrıca zarara sebep olduğu ) paraya yasal faizi ile talep edilmesi hakkaniyete uygun düşmediğini, davacının davasının haklı olmadığını, kooperatifi ciddi miktarda zarara uğrattığını ve üyelikte ihraç edilmesine karar verildiğini, üyelik aidatının iadesine esas hesaplamalar yapılırken ,yönetim giderlerinin yıllara sari olarak hesaplanması, üye başına düşen bedelin bulunması için bilirkişi incelemesi yapılması ihtiyacı olduğunu, hesaplama ihtiyacı ile iadeye konu rakamın hesaplanacak olmasının, alacağın likit olarak kabulüne engel teşkil ettiğini, dolayısıyla icra inkar tazminatı ödenmesinin hüküm altına alınmasının da yasal olmadığını, kabul anlamına gelmemek üzere , icra inkar tazminatının %20 yerine % 40 hesaplanmasının yasal olmadığını, davanın reddedilen kısmı yönünden lehlerine eksik vekalet ücreti hesaplanmasının yasal olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmek üzere ortadan kaldırılmasına , tehiri icra isteminin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalı kooperatif ortaklığından çıkarılan ortağın, kooperatif ortaklığından kaynaklı ödemiş olduğu ortaklık aidatlarının tahsili için başlattığı takibe davalı tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı vekilince istinaf edilmiştir.
Dava tarihinde yürürlükte olan 818 Sayılı BK’nın 118. maddesinin ilk iki fıkrası; “İki şahıs karşılıklı bir miktar meblağı veya yekdiğerine mümasil başka malları birbirine borçlu oldukları takdirde, her iki borç muaccel ise iki taraftan her biri borcunu alacağı ile takas edebilir. Alacaklardan biri, münazaalı olsa bile takas dermeyan olunabilir.” hükmünü içermektedir. 6908 Sayılı TBK’nın 139. maddesinde de aynı yönde düzenlemeler yer almaktadır. Yenilik doğuran bir hak olan takasın, davadan önce ve dava sırasında ileri sürülmesi mümkündür. Takas talebinin mutlaka karşı dava şeklinde ileri sürülmesi zorunlu olmayıp, savunma olarak da ileri sürülmesi olanaklıdır.Takas hukuki niteliği itibariyle bozucu yenilik doğuran bir haktır. Borçlunun takas hakkını kullanma isteğini, alacaklıya bildirmesi gerekir. Takas bir sözleşme olmadığı içi karşı tarafın kabulüne bağlı değildir.
İlke olarak, takas def’i de diğer def’iler gibi cevap dilekçesinde süresinde ileri sürülmelidir. Somut olayda cevap dilekçesi incelendiğinde takas def’inin ileri sürüldüğü görülmektedir. Diğer yandan, davalı cevap süresinde ileri sürmemiş olsa bile davacının söz konusu takas talebine yönelik olarak muvafakatlerinin bulunmadığı yönünde herhangi bir itirazının bulunmadığı anlaşılmıştır. Takas talebinin mutlaka karşı dava şeklinde ileri sürülmesi zorunlu olmayıp, savunma olarak da ileri sürülmesi olanaklıdır.
Davalı beyan dilekçelerinde davacı tarafından talep edilen alacaktan davalı kooperatifin davacının da aralarında olduğu yöneticilere karşı açmış oldukları yönetici sorumluluk davasında talep ettikleri alacak ile takasını talep etmiştir. 818 Sayılı BK’nın 118. maddesi uyarınca iki tarafın, karşılıklı olarak bir miktar para veya özdeş diğer edimleri birbirine borçlu oldukları takdirde, her iki borç muaccel ise her birinin alacağını borcuyla takas edebileceği; alacaklardan biri çekişmeli olsa bile takasın ileri sürülebileceği, 122. maddesinde ise “takas, ancak borçlunun takas iradesini alacaklıya bildirmesiyle gerçekleşeceği, bu durumda her iki borç, takas edilebilecekleri anda daha az olan borç tutarınca sona ereceği” düzenlenmiş olup davacının takas talebi dikkate alınmaksızın yapılan inceleme eksik ve yetersiz olmuştur.
Davacıya karşı açılan, Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/47 esas sayılı dosyasının (2004/575 Esas sayılı, birleşme ve tefrikten önceki esas nosu) sonucu bu dosyayı da etkileyeceğinden, halen derdest olan söz konusu dosyanın bekletici mesele yapılarak yargılama sonunda verilen kararın kesinleşmesinin beklenmesi ve oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, davalının bu yöndeki istinaf itirazları haklı bulunmuştur.
Davalı, yöneticilere sorumluluk davası açtıklarını, bu dosyalarda alacağın tahsiline karar verilmesi halinde, takas talepleri yönünden değerlendirilmek üzere söz konusu davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini belirterek haksız çıkmaları halinde takas defi’inde bulunmuş, bu konuda mahkemece gerekçeli kararda herhangi bir değerlendirme yapılmadan hüküm kurulması hatalı olmuştur. Mahkemece yapılması gereken iş, davalının takas def’ine esas olarak Mahkemenin 2020/47 Esas sayılı dosyanın bekletici mesele yapılarak, kararın kesinleşmesini bekleyip karar kesinleştikten ve dosya incelendikten sonra sonucuna göre bir karar vermek olmalıdır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalı vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK 353/1-a-6. madde uyarınca kaldırılarak dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf itirazlarının KABULÜ ile, Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/03/2020 tarihli 2020/51 Esas ve 2020/97 Karar sayılı kararının HMK 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
3-Kararın kaldırılma şekline ve sebeplerine göre davalının sair istinaf itirazlarının bu aşamada değerlendirilmesine yer olmadığına,
4-İSTİNAF AŞAMASINDA; davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendilerine iadesine (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
5-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda ele alınmasına,
6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
7-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.12/01/2023