Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/2008 E. 2023/58 K. 18.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/2008
KARAR NO : 2023/58

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/08/2017 (Dava) – 24/09/2019 (Karar)
NUMARASI : 2017/851 Esas – 2019/1002 Karar
DAVA : Tazminat (Trafik Sigortasından Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 18/01/2023
KARARIN YAZIM TARİHİ : 18/01/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/09/2019 tarihli 2017/851 Esas ve 2019/1002 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile 15/08/2016 tarihinde seyrederken yol çalışması nedeniyle yavaşlaması esnasında, … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın dikkatsizlik ve tedbirsizlik nedeniyle duramayarak, müvekkiline ait araca arkadan çarpmak suretiyle maddi hasarlı kazaya sebebiyet verdiğini, tutulan maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağından … plakalı araç sürücüsü …’ın KTK’nın 56/1-c “Sürücüler önlerinde giden araçları yönetmelikte belirtilen güvenli ve yeterli bir mesafeden izlemek zorundadırlar.” hükmünü ihlal ettiğinin ve asli/tam kusurlu olduğunun görüldüğünü, aracın davalı …’a ait olduğunu, diğer davalı … Sigorta AŞ’ye sigortalı olduğunu, araç malikinin ve sigortacının Borçlar Kanunu ve KTK zorunlu mali mesuliyet sigortası hükümleri gereği kusursuz sorumluluklarının olduğunu, müvekkiline ait araç Türkiye’de kısa süreli tatil amaçlı bulunduğundan ötürü hasar tespitini ve gerekli tamiratları müvekkilinin Almanya’ya döndüğünde yaptırabildiğini, bu tespite göre müvekkilinin aracında meydana gelen hasar miktarının 10.134,79-Avro (KDV hariç) olduğunu, davalı sigortaya 11/11/2016 tarihinde posta yolu ile müracaat edildiğini, ancak bir ödeme yapılmadığını, davalı sigorta şirketinin poliçe limiti dahilinde oluşan zararı tazminle yükümlü olduğunu, diğer davalı araç malikinin ise oluşan zararın tamamından sorumlu olduğunu, sarf edilen hasar tespit giderlerinin, tercüme ücretlerinin, mahkeme masrafları ve vekalet ücretlerinin de yargılama giderleri kapsamında davalıların sorumluluğu içinde olduğunu, davadan önce sarf edilmiş 1.588,77-Avro hasar tespit gideri olduğunu belirterek, 10.134,79-Avro hasar bedelinin davalı araç maliki yönünden kaza tarihinden itibaren kanuni faizi ile birlikte, diğer davalı sigorta yönünden ise müracaat tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte ve sigorta poliçesi limiti dahilinde olmak üzere davalılardan tahsiline, müvekkilince ödenen 1.588,77-Avro hasar tespit giderinin yargılama sırasında yapılacak olan giderleri birlikte yargılama giderleri kapsamında davalılardan yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin davalılar açısından ortak yetkili mahkeme olan Konya Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davalı aracın … Sigorta’dan kasko poliçesi olup davanın … Sigorta’ya ihbar edilmesini, ayrıca kaza tutanağından da anlaşılacağı üzere gerekli uyarı levhalarını koymadan inşaat yapan firma olan davadışı … İnşaat Firmasının kazada sorumluluğunun bulunduğunu, söz konusu şirkete de davanın ihbar edilmesini, davacı tarafın Türkiye’de yaptırmadığı hasarını yurtdışında yaptırarak hasar bedelinin artmasına neden olduğunu, yurtdışında işçilik ve parçaların ülkemizden daha pahalı olduğunun aşikar olduğunu, kaldı ki fotoğraflardan da anlaşılacağı üzere hasar miktarının davada talep edilen miktar kadar yüksek çıkmasının mümkün olmadığını, gerçek zararın tespit edilmesi gerektiğini, yine davacının aracın tali masraflarını da talep etmesinin hukuka aykırı olup reddinin gerektiğini, davanın araç malikine yönetilmesinin hukuka aykırı olup reddi gerektiğini, aksi halde kusur oranlarının tespit edilmesini, davacının yabancı para ile alacağını talep etmesine rağmen ayrıca faiz istemesinin BK 83.madde gereği hukuka aykırı olup reddi gerektiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı … Sigorta Şirketinin davaya cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
YEREL MAHKEME KARARI:
Mahkemece, “…Davalı …’a ait davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalanan, … plakalı dava dışı … sevk ve idaresindeki aracın 15.08.2016 günü Aksaray ili istikametinden, Konya ili istikametine seyrederken önündeki aracı yeterli takip mesafesiyle izlememesi nedeniyle davacının kullandığı … plakalı araca çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği, bu kazanın oluşumunda davalı Hülya’nın maliki olduğu … plakalı aracın bilirkişi raporunda belirlenen gerekçelerle %75 oranında, davacının ise %25 oranında kusurlu olduğu, meydana gelen kaza nedeniyle davacı aracında (parça bedeli + işçilik + KDV dahil) 11.789,00-Euro hasar meydana geldiği, kaza tarihi itibariyle serbest piyasa koşullarına göre hasarsız haldeki 2. el değerinin 14.750,00-Euro olduğu, aracın sovtaj (onarımı yapılmamış hurda olarak) değerinin 4.100,00-Euro olduğu, onarım tutarının piyasa rayiç değerinin %80’ine ulaştığı ve 2.el piyasa rayiç bedelinin %50′ sini aştığı için tamirinin ekonomik olmadığı, pert-total yapılmasının gerekli olduğu, bu durumda toplam hasar miktarının; 14.750,00 Euro – 4.100,00 Euro = 10.650,00 Euro olduğu, davalı sürücünün meydana gelen trafik kazasındaki %75 kusur oranına isabet eden miktarın ise 10.650,00 Euro X 0,75 = 7.987,50 Euro olarak bulunduğu, Garanti Bankasına ait 19/10/2017 işlem tarihli banka dekontundan 089906 hasar dosyasına istinaden davacı vekiline … Sigorta A.Ş. tarafından 1.210,00-TL ödenmiş olduğu, hasar ödemesinin yapılmış olduğu 19.10.2017 tarihinde 1 Euro = 4,34 TL olup bu durumda 1.210,00 TL / 4,34 TL = 278,80 Euronun toplam hasar miktarından düşülmesi ile bakiye hasar miktarının 7.987,50 – 278,80 = 7.708,70-Euro olduğu, hasar tazminatının TL karşılığının sigorta teminat limiti içinde kaldığı, davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihinin 26.11.2016 tarihi olduğu, diğer davalının kaza tarihi olan 15.08.2016 tarihinde temerrüde düştüğü, davacının bu tarihlerden itibaren 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince yürütülecek değişken faiziyle birlikte fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası Efektif Satış Kuru üzerinden TL karşılığının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilinin gerektiği, dosyada tercümesi mevcut 07.09.2016 tarih ve 00233 seri no.lu fatura ile motorlu taşıt bilirkişisi … tarafından davacı … adına düzenlenmiş 1.588,77-Euro tutarındaki ekspertiz ücretinin yabancı ülke şartlarına göre kadri maruf olduğunun bilirkişice belirlendiği, bu bedelin yargılama gideri içerisinde değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmakla; DAVANIN KISMEN KABUL, KISMEN REDDİYLE, 7.708,70-Euro maddi tazminatın 3095 sayılı kanunun 4/a maddesinde belirtilen değişken faiz oranlarını aşmamak kaydıyla fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası Efektif Satış Kuru üzerinden TL karşılığının davalı …’dan 15.08.2016 tarihinden, davalı … Sigorta A.Ş’den 26.11.2016 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, 1.588,77-Euro ekspertiz ücretinin yargılama giderleri içerisinde değerlendirilmesine….” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İTİRAZLARI:
Davalı … Sigorta AŞ. vekili tarafından, “….Müvekkili şirketin, zorunlu trafik sigorta poliçesi gereği poliçe teminatı ile sınırlı sorumlu olduğunu, mahkeme kararında sorumluluk sınırı aşılarak hüküm kurulduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olmakla birlikte masraf, vekâlet ücreti sorumluluklarının da bu miktara isabet eden oranlarda olacağını, davacının talebinin de sigorta poliçesi limiti dahilinde olmak üzere davalılardan tahsiline şeklinde olduğunu, mahkeme kararında da sigorta poliçesinin teminat limitinin 29.000-TL olduğunun anlaşıldığı denildiğini, oysa mahkemece verilen kararda, hem davacının talebi hem de dosya kapsamında belli olmasına rağmen poliçe limiti aşılarak hüküm kurulduğunu, mahkemece, alacağın yabancı para cinsinden tahsiline karar verilmesinin hatalı olduğunu, Türk Borçlar Kanunu’nun m.99 (eBK m.83) hükmünde, sözleşmeden veya sözleşme dışı bir nedenden kaynaklanmış olmasına göre bir ayırım yapılmaksızın, vadesinde ödenmeyen yabancı para borcunun, vade veya fiili ödeme günündeki Türk Lirası karşılığının istenebileceğinin hüküm altına alındığını, oysa mahkemece, talep edilen tazminatın yabancı para cinsinden tahsili şeklinde karar verildiğini, bu hususun hem mevzuata hem de Yargıtay uygulamasına aykırı olduğunu (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E.2008/1389 – K.2008/4760 T.21.10.2008)….” beyanla, mahkeme kararı istinaf kanun yoluna getirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, maddi hasarlı araç hasar bedelinin karşı yan işleteni ve ZMM sigortacısından tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; yukarıda yazılı gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı sigorta şirketi vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır.
1-Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; mahkemece alınan bilirkişi raporundaki kusur ve hasar tespitinin denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunduğu, istinafa gelen davalı sigorta şirketinin yargılama aşamasında rapora yönelik itirazda da bulunmadığı anlaşılmaktadır. Nitekim davalı sigorta şirketi vekilinin istinafı da, mahkeme kararının hüküm fıkrasına yönelik olmakla, bu kapsamda yapılan değerlendirmede; mahkemece verilen kısa karar ile gerekçeli karardaki hüküm fıkrasının farklı olduğu, kısa kararda; “…fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası Efektif Satış Kuru Üzerinden TL karşılığının” ibaresinin yazılmamış olduğu ve bu suretle çelişki yaratılmış olduğu görülmekle, öncelikle kararın re’sen bu nedenle kaldırılması gerekmiştir. Zira, bilindiği üzere mahkemece döviz üzerinden hükmedilen tazminatların fiili ödeme (infaz) tarihindeki döviz kuru (Merkez Bankasınca belirlenen satış efektif kuruna göre) üzerinden TL karşılığının tahsiline karar verilmesi gerekirken, infazda duraksama yaratacak şekilde, hangi tarihteki döviz kuruna göre tazminatın belirleneceği hususunda açıklama yapılmaksızın karar verilmesi doğru değildir.
2-Davalı vekilinin poliçe limitinin aşıldığına yönelik itirazı yerinde görülmüş olup, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmedeiğinden, gerek hükmedilen maddi tazminat tutarı kısmına ve gerekse yargılama giderleri (vekalet ücreti dahil) kısmına, davalı sigorta şirketinin poliçe limiti (2016 yılı için 31.000-TL) ile sınırlı sorumluluğa dair hususların eklenmesi için HMK 353/1-b-2.madde uyarınca Dairemizce kararın kaldırılıp yeniden hüküm tesis edilmesi gerekmiştir.
3-Ancak davalı vekilinin, “alacağın yabancı para cinsinden tahsiline karar verilemeyeceği” ne yönelik itirazı ise, davacının Almanya’da ikamet etmekte olması ve dava konusu hasara uğrayan aracın da yabancı ülkede tescilli bir araç olması karşısında “gerçek zararın giderilmesi ilkesi” uyarınca yerinde görülmeyip, bu itirazın reddi gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalı … Sigorta AŞ. vekilinin istinaf itirazlarının HMK 353/1-b-2. maddesi uyarınca kısmen kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılarak Dairemizce yeniden hüküm tesisine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf itirazlarının KISMEN KABULÜ ile, İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/851 Esas – 2019/1002 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
“a-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile, 7.708,70-Euro tutarındaki maddi tazminatın 3095 sayılı Yasa’nın 4/a maddesine göre işleyecek değişken faizi ile birlikte fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası efektif satış kuru üzerinden TL karşılığının davalılardan (davalı … bakımından 15.08.2016 tarihinden itibaren faiz yürütülerek) (davalı … Sigorta AŞ. bakımından ise 26.11.2016 tarihinden itibaren faiz yürütülerek ve poliçedeki 31.000-TL’lik limiti aşmamak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin isteminin REDDİNE,
b-1.588,77-Euro ekspertiz ücretinin yargılama giderleri içerisinde değerlendirilmesine,
c-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanmış olan 2.207,21-TL nispi harçtan peşin alınan 723,47-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.483,74-TL bakiye karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine (… Sigorta AŞ.’nin sorumlu olunan poliçe limitinin (31.000-TL), toplam hükmedilen maddi tazminata (7.708,70-Euro’nun fiili ödeme tarihindeki Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası efektif satış kuru karşılığı Türk Lirası karşılığı tutarına) oranı dahilinde sorumlu olması kaydıyla),
d-Dava kısmen kabul edildiğinden davacı tarafın yaptığı 4,60-TL vekalet suret harcı, 454,30-TL davetiye ve posta gideri, 550,00-TL bilirkişi ücreti, 350,00-TL tercüme ücreti olmak üzere 1.358,90-TL yargılama giderinden davanın kabul oranı nazara alınarak 1.033,57-TL yargılama gideri ile davacı tarafın karşıladığı 31,40-TL başvurma harcı, 723,47-TL peşin harç olmak üzere toplam 1.788,44-TL’nin ve hüküm fıkrasının 2 nolu bendiyle belirtilen 1.588,77-Euro ekspertiz ücretinden davanın kabul oranına isabet eden 1.208,41-Euro ekspertiz ücretinin fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası Efektif Satış Kuru üzerinden TL karşılığının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, davacı tarafın fazladan yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına (… Sigorta AŞ.’nin sorumlu olunan poliçe limitinin (31.000-TL), toplam hükmedilen maddi tazminata (7.708,70-Euro’nun fiili ödeme tarihindeki Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası efektif satış kuru karşılığı Türk Lirası karşılığı tutarına) oranı dahilinde sorumlu olması kaydıyla),

e-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden ve dava kısmen kabul edildiğinden kabul edilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine (… Sigorta AŞ.’nin sorumlu olunan poliçe limitinin (31.000-TL), toplam hükmedilen maddi tazminata (7.708,70-Euro’nun fiili ödeme tarihindeki Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası efektif satış kuru karşılığı Türk Lirası karşılığı tutarına) oranı dahilinde sorumlu olması kaydıyla),

f-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden ve dava kısmen reddedildiğinden, reddedilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 9.200,00-TL vekalet ücretinin de davacı taraftan alınarak davalı …’a tarafa verilmesine,
g-HMK’nun 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde ilgili olduğu tarafa iadesine”
ŞEKLİNDE YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
2-Davalı … Sigorta AŞ. vekilinin sair istinaf itirazlarının REDDİNE,
3-İSTİNAF AŞAMASINDA; davalı … Sigorta A.Ş.’den alınan 551,80-TL istinaf karar harcının talep halinde bu davalıya iadesine,
4-İstinaf incelemesi esnasında davalı … Sigorta AŞ. tarafından yapılan 148,60-TL istinaf kanun yolu başvuru harcından oluşan istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı … Sigorta AŞ.’ye verilmesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 18/01/2023