Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/2006
KARAR NO : 2023/1050
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/12/2019
NUMARASI : 2014/1099 Esas – 2019/1479 Karar
İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN BİRLEŞEN
2014/1822 ESAS – 2015/482 KARAR SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN
DAVA : Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
DAVA TARİHİ : 17/12/2014
BAM KARAR TARİHİ : 15/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/06/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/12/2019 tarihli 2014/1099 Esas – 2019/1479 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 28/10/2012 tarihinde dava dışı sürücü …’ın sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı araçta yolcu olarak bulunduğu esnada tek taraflı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonucu davacının yaralandığını, kaza tespit tutanağında sürücü …’ın asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, 6100 Sayılı Yasanın 107. maddesi gereğince toplanacak deliller ve bilirkişi raporuna göre fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 50.000-TL sürekli iş göremezlik, 5.000-TL tedavi, yol, bakım, bakıcı gideri, (sorumluluk kapsamında diğer davalı ile müşterek ve müteselsilen) olmak üzere toplam 55.000-TL maddi tazminatın 17/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek banka mevduat hesabına uygulanan en yüksek avans faizi yargılama giderleri ve vekalet ücretiyle davalıdan tahsiline karar verilmesini, … açısından 6100 Sayılı yasanın 107. maddesi gereğince toplanacak deliller ve bilirkişi raporuna göre fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 5.000 TL tedavi, yol, bakım, bakıcı giderleri (sorumluluk kapsamında diğer davalı ile müşterek ve müteselsilen), 10.000 TL kazanç kaybı (sadece … açısından) 17/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek banka mevduat hesabına uygulanan en yüksek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; asıl dava dilekçesini tekrarla, kazaya sebep olan … plakalı aracın, … San. Tic. Ltd. Şti.’ ne ait olduğunu ve davalı sigorta şirketi tarafından ticari kasko poliçesinin bulunduğunu, 6100 sayılı yasanın 107. maddesi gereğince, toplanacak deliller ve bilirkişi raporuna göre fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, 100.000,00-TL manevi tazminat, 5.000,00-TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve 500,00-TL tedavi gideri olmak üzere toplam 105.500,00 TL tazminatın 09/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek banka mevduat hesabına uygulanan en yüksek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı … Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından 23/03/2012-23/03/2013 vadeli Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta poliçesi ile teminat altına alındığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun trafik poliçesindeki limitler ve sigortalının kusuru ile sınırlı olduğunu, ceza dosyasından sürücünün, araçta yer alan yolcuların içtiği esrar dumanından etkilenerek kontrolü kaybetmesi sonucunda kazanın meydana geldiğinin tespit edildiğini, davacının müterafik kusurlu olduğunu, dava konusu olayda hatır taşıması bulunduğunu, dava konusu olayın haksız fiilden kaynaklanıp ticari iş niteliğinde olmadığını, davacı vekilinin avans faizine yönelik taleplerinin yerinde bulunmadığını bildirerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Asıl davada davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; kurum kayıtlarında yapılan incelemelerde trafik kazasında yaralanan davacı …’ın tedavi giderlerinin kurumlarınca karşılandığını ve ayrıca kendisi tarafından ödenen tedaviye yönelik bir kısım harcamaları kurumlarından talep etmesi üzerine kurumlarınca ödeme yapıldığını ve yapılan ödemelerin ödeme belgeleri ve faturalardan anlaşılacağını, davacının iş göremezlik tazminatı ve bakıcı giderlerinin kurumlarının sorumlu olmadığını, kurumlarının trafik kazalarından sorumluluğunun 6111 Sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun hükmünde kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ‘un 59. Maddesi ile 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98. Maddesinde yapılan değişikliğe dayandığını, 6111 Sayılı Kanunun 59. Maddesi hükmü 2918 Sayılı Kanunun 98. Maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirildiğini, trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri kazazadenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın … tarafından karşılandığını, kurumlarının trafik kazasından doğan tedavi giderlerini SUT Hükümleri doğrultusunda karşıladığını, geçici iş göremezlik ödeneğinin ise tedavi giderleri kapsamında kabul edilmediğinden sigorta şirketinden tahsili gerektiğini, davanın kurumlarına ihbarı koşullarının bulunmadığını bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Birleşen davada davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin dava konusu kaza ile ilgili tazminat sorumluluğunun tali olduğunu, müvekkili şirketin … plakalı aracın 51013710 poliçe nolu İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortacısı olduğunu, davacı tarafın talebine konu ve müvekkili şirketin de tali olarak sorumlu olduğunu, daimi maluliyet tazminat taleplerinin tespitinde dosyanın Adli Tıp İhtisas Kurumu 3. İhtisas Dairesine sevk edilerek kazadan sonraki tedavi belgeleri ile davacının güncel durumununda değerlendirilmesine maluliyet oranı bakımından rapor tanzim edilmesini, kusur tespiti için Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilmesini, aktüer uzmandan hesap raporu alınmasını kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı tarafın avans faizi talebininde yerinde olmadığını, davacı tarafın davaya dayanak olarak gösterdiği ZMMS poliçesi her ne kadar TTK’ da düzenlenmiş olsa da olayın temelinin haksız fiil olduğu için Borçlar Kanununda düzenlenmesinden mütevellik avans faizinin yerinde olmadığını, delil ibraz etme haklarını saklı tutmak kaydıyla tüm delillerin toplanmasından ve Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından kusur tespitinin yapılmasından sonra Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinden davacının maluliyet oranının tespit edilmesini belirlenecek kusur ve iş görmezlik oranı doğrultusunda yine aktüer sıfatına sahip bilirkişi kanalı ile sakatlıktan kaynaklanan sürekli iş göremezlik tazminatının hesaplanması taleplerini ve belirlenecek tazminat miktarında poliçe sorumluluk limitlerinin dikkate alınmasını yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNCE VERİLEN KARAR:
Mahkemece; “Asıl davada; davacının, davalı … A.Ş. hakkındaki maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine, davacının, davalı … hakkındaki maddi tazminat davasının reddine, birleşen davada; davacının maddi tazminat talebinin kabulü ile; 500,00 TL tedavi gideri, 5.000,00 TL sürekli iş göremezlik bedeli olmak üzere toplam 5.500,00 TL’nin temerrüt tarihi olan 06.04.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 80.000,00 TL manevi tazminatın temerrüt tarihi olan 06.04.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Karara karşı asıl ve birleşen dava yönünden davacı vekili ile, birleşen dava yönünden davalı … A.Ş. vekili istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Asıl ve birleşen dava davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; asıl dava davalılarından … yönünden, …’ dan fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak tedavi giderleri talebinde bulunmuş ise de; davacı tarafından yapılan 29.890,65 TL belgeli tedavi giderlerinin tamamının” özel hastane katkı payı, öğretim üyesi katkı payları ve ek ödemelerden’ kaynaklı olduğunu, tedavi amaçlı ulaşım giderlerinin ise 26.800,00 TL olarak hesaplandığını, katkı payı, öğretim üyesi katkı payları ve ek ödemeler ile tedavi amaçlı ulaşım giderlerinin 6111 sayılı yasanın 98. maddesi kapsamında düzenlenen uygulama ile … sorumluluğunda olan giderler arasında sayılmadığını, katkı payı, öğretim üyesi katkı payları ve ek ödemeler ile tedavi amaçlı ulaşım giderlerinden davalı …nun sorumluluğunun bulunmadığını, bu giderler dışındaki diğer tüm tedavi giderlerinin ise davacının tedavi gördüğü kurumlar tarafından zaten davalı …’ ya faturalandırıldığından davacının söz konusu tedavi giderlerini davalı … ‘dan talep etmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafından tekerlekli sandalye alındığına ve davalı …’ nın tekerlekli sandalye bedelinden sorumlu tutulabileceği payı ödemediğine dair bir delil bulunmadığını, sandalye alımı sırasında davalı …’ nın sorumlu olacağı kısmın davalı …’ ya fatura edilebileceği gözetildiğinde davacının henüz yapmadığı bu masrafı davalı …’ dan talep edemeyeceğini, keza davacı vekili 11.01.2018 tarihli dilekçesi ile dava dilekçesinde talep ettiği 5.000,00 TL maddi tazminatın, 100,00 TL’ lik kısmının bakıcı gideri, 4.500,00′ lik kısmının tedavi gideri olduğunu, 100,00 TL yol gideri, 100,00 TL bakım gideri , 200,00 TL bakıcı giderinin davalı sigorta şirketi tarafından karşılandığından davalı …’ dan bu yönden de talepleri kalmadığını da bildirmiş olması karşısında davacı vekilinin davalı … hakkındaki tedavi gideri taleplerinin reddine karar verildiğini, asıl dava davalılarından … yönünden: davacı tarafın dava dilekçesinde davalı … açısından; 6100 sayılı yasanın 107. maddesi gereğince, toplanacak deliller ve bilirkişi raporuna göre fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla; 5.000,00 TL tedavi gideri, yol, bakım, bakıcı giderlerinin, 17.02.2014 tarihinden itibaren işleyecek banka mevduat hesabına uygulanan en yüksek avans faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle davalıdan tahsiline karar verilmesinin talep edildiğini, yerel mahkeme açıklanan gerekçelerle davacı tarafın talebinin reddine karar verilmiş olup, üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, denildiğini, davacı tarafın dosyaya sunduğu ve bilirkişi tarafından raporda dökümü yapılan davacı tarafından ödenen, 29.890,65 TL tedavi gideri, üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin faturaları olduğunu ve davalı …’ nın sorumluluğu kapsamında olduğunu, davacı tarafça dosyaya sunulan 02.07.2015 tarihli dilekçesinde, davacının sürekli ilaç kullanmakta ve ilaç giderlerinin belli miktarı … tarafından ödenmekte olup, ödenmeyen miktarlarının talep edildiğini, davacı hastaneden taburcu olduktan sonra, …’nde haftada 6 gün fizik tedavisi görmüş olup, … tarafından yılda sadece 30 seansın ücreti ödenmekte olup, diğer seanslara seans başı 55,00 TL ücretin ödendiğini, davacının rahatsızlığı ayrıca robot tedavi seansını gerektirmekte olup, bu robot seans tedavisinin … tarafından karşılanmadığını, davacı ayda 20 seans robot tedavisi aldığını, davacı tarafından KDV’ si ödenemediği için fizik tedavi merkezinden makbuzun alınamadığını, davacı tarafından … ne yapmış olduğu ödemelerin ve almış olduğu seans dökümü, 02.07.2015 tarihli dilekçe ekinde mahkemeye ibraz edilmiş olup, …’ dan ödenmeyen seans ücretlerinin talep edildiğini, kısmen kendi işini yapabilmek için tekerlekli sandalye aldığını, yaklaşık değeri 2015 yılında 10.000,00 TL olup, … tarafından tekerlekli sandalye bedelinin karşılanmadığını, tekerlekli sandalye fotoğrafları, 02.07.2015 tarihli dilekçe ekinde mahkemeye ibraz edilmiş olup, …’ dan ödenmeyen tekerlekli sandalye bedeli talep edildiğini, birleşen davadaki davalı sigorta şirketi yönünden talep edilen sürekli sakatlık ve tedavi giderlerine ilişkin maddi tazminata aracın ticari ve kasko poliçesinin ticari kasko poliçesi olması nedeniyle banka mevduat hesabına uygulanan en yüksek avans faiz hükmedilmesi gerekirken, yasal faiz hükmedilmesinin yerinde olmadığını, manevi tazminatın tam kabulü gerekirken kısmen kabulünün ve hükmedilen manevi tazminata aracın kapalı kasa kamyonet vasfında olması nedeniyle avas faiz hükmedilmesi gerekirken yasal faiz hükmedilmesinin hatalı olduğunu, kararın kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
Birleşen dava davalısı … A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme, vermiş olduğu hükümde, davacı lehine 80.000,00-TL manevi tazminatın davalı şirketten alınarak davacıya verilmesi kararı verdiğini, davacı, %100 malul kalmasına sebebiyet veren tek taraflı trafik kazasında, yolcu sıfatına haiz 2 kişiden biri olduğunu, sürücü ile birlikte araçta 3 kişi bulunduğunu, kaza, 28.10.2012 tarihinde meydana geldiğini, kazadan sonra sürücü ve yolculara yapılan kan tahlili neticesinde, 13.11.2012 tarihli raporlarda araç sürücüsünün ve içinde davacının da bulunduğu 2 yolcunun kanında uyuşturucu maddenin tespiti yapıldığını, bu kapsamda yapılan ceza yargılaması neticesinde Dikili Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/342 Esas, 2014/708 Karar sayılı dosyası ile hem sürücü hem de Davacı … aleyhine hapis cezası hükmünün verildiğini, yerel mahkeme, sadece poliçe teminat limiti olarak 100.000,00 TL’yi gördüğünü ve %20 müterafik kusur uygulayarak 80.000,00 TL’yi hükmettiğini, poliçe teminat limitleri, takdir edilerek karar verilecek kalemlerdeki hedef bedelin olmadığını, takdiri kalemlerin belirlenmesinde de uygulanacak somut kıstasların olduğunu, İzmir 1. İcra Müdürlüğü’nün 2020/3067 Esas sayılı dosyası için istinaf incelemesi sonuçlanıncaya kadar icranın geri bıraktırılması kararı verilmesi talebi, yerel mahkeme tarafından verilen kararın kaldırılmak suretiyle davanın tümden reddine karar verilmesini beyan ederek belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl dava; davacının, trafik kazası sonucu yaralanması nedeniyle uğradığı maddi tazminatın zorunlu trafik sigortacısı ile …’dan tahsili istemine,
Birleşen dava; davacının, trafik kazasından kaynaklanan yaralanması nedeniyle uğradığı maddi tazminat ile manevi tazminatın ihtiyari mali mesuliyet sigortacısından tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece; asıl davada maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine, birleşen davada davacının maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat talebinin ise kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm asıl ve birleşen davanın davacı vekili ile birleşen davanın davalı … A.Ş. vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak yapılmıştır.
Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerin incelenmesinde, 28/10/2012 tarihinde dava dışı …’ın sürücüsü olduğu … plakalı aracın seyir halinde iken meydana gelen tek taraflı trafik kazası sonucunda araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığı, ATK 3. İhtisas Dairesinin 22/07/2016 tarihli raporuna göre davacının %100 oranında sürekli iş göremezliğe uğradığı, maluliyet raporunun kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerine göre usulüne uygun tanzim olunduğu, yargılama sırasında kusur raporu alınmadığı, kaza tespit tutanağına göre dava dışı …’ın asli kusurlu olduğu, bu hususun taraflar arasında çekişmesiz olduğu, davacının kaza sonrası alınan kan ve idrar örneğinde esrar maddesinin bulunduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
1-Davacı vekili ile birleşen davalı sigorta şirketinin manevi tazminata ilişen istinaf itirazlarının incelenmesinde:
6098 sayılı TBK nın 56. maddesi gereğince, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Somut olay yönünden yapılan değerlendirmede; meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, tarafların kusur oranları, davalılardan işleten ve sürücünün sorumluluğunun niteliği, davacının manevi zararının niteliği, olay tarihindeki paranın alım gücü dikkate alındığında hak ve nefaset kuralları çerçevesinde davacı yararına hükmedilen manevi tazminatın yeterli olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf itirazlarının ve birleşen davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf itirazlarının esastan reddi gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin asıl dava davalısı … yönünden reddedilen tedavi giderlerine ilişen istinaf itirazlarının incelenmesinde;
6111 sayılı Kanun’un 59.maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanunu’nun 98.maddesinde …’nca karşılanacak sağlık hizmeti bedellerinin neler olduğu açıklanıp sınırlandırılmıştır. KTK’nın 98.maddesi gereği …’nın sorumlu olduğu sağlık giderleri, trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarında yapılan tıbbi tedaviye ilişkin sağlık hizmet bedellerinden ibarettir. …’nın hangi sağlık giderlerinden sorumlu olduğu kanunla belirlenmiş olup normlar hiyerarşisinde daha altta olan genel şartlar ile kanun kapsamının değiştirilip genişletilemeyeceği aşikardır. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/23327 Esas, 2022/10884 Karar sayılı ilamı aynı doğrultudadır.)
6111 sayılı Kanun’un 59. maddesi ile KTK’nın 98. maddesinde yapılan değişiklik ve geçici 1. maddesi gereği, trafik kazasından kaynaklanan tedavi giderlerinden … sorumludur. Ancak, …, açıklanan madde kapsamında kalan belgeli tedavi giderlerinden sorumludur. Belgeli olmayan tedavi giderlerinden ve Kanun kapsamında olmayan tedavi giderlerinden … sorumlu olmayıp, sigorta şirketi ile araç işleteni ve sürücüsünün sorumluluğu devam etmektedir. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2022/8033 Esas, 2022/12689 Karar sayılı ilamı aynı doğrultudadır.)
Davacının tekerlikli sandalye talebi yönünden yapılan değerlendirme de ise, davacı buna ilişkin herhangi bir fatura belge ibraz etmediği gibi bu istem tedavi gideri kapsamında olmayıp davacının ömür boyu kullanabileceği bir araçtır. Bu kapsamda davacı vekilinin tekerlekli sandalye giderinin reddinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yine katkı payı, özel öğretim görevlisi muayene ücreti de tedavi gideri kapsamında davalı … nın sorumluluğunda bulunmadığından mahkemece bu yönde verilen red kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır.
3-Davacı vekilinin birleşen davada faize yönelen istinaf itirazlarının incelenmesinde ise; feri müdahil … San. Tic. Ltd. Şti. adına kayıtlı … plakalı aracın kapalı kasa kamyonet olduğu, birleşen davalı … A.Ş.’ nin ise anılan aracın genişletilmiş ticari kasko poliçecisi sıfatına haiz olduğu anlaşıldığından, mahkemece birleşen davada hükmedilen maddi ve manevi tazminata avans faizi hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. (Yargıtay (kapatılan) 17. Hukuk Dairesinin 2014/2912 E.2015/13602 K sayılı ilamı aynı doğrultudadır )
Ne var ki; yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamaya gerektirmediğinden, davacı vekilinin birleşen dava yönünden faize yönelen istinaf itirazlarının kabulü ile kararın anılan yönden kaldırılmasına, dairemizce aşağıdaki şekilde yeniden hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)Birleşen davada davalı … Şirketi A.Ş. vekilinin istinaf itirazlarının HMK 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
B)Davacı vekilinin birleşen dava yönünden faize yönelen istinaf itirazlarının KISMEN KABULÜNE; İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/12/2019 tarihli, 2014/1099 Esas 2019/1479 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2. Maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERİNE;
” ASIL DAVA YÖNÜNDEN,
1-Davacının, davalı … A.Ş. hakkındaki maddi tazminat davasının feragat nedeniyle REDDİNE,
2- Davacının, davalı … hakkındaki maddi tazminat davasının REDDİNE,
3-Peşin alınan 239,10 TL harçtan maktu red harç tutarı olan 44,40 TL’nin mahsubu ile fazladan alınan 194,70 TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafın yaptığı tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
5-Davalı … A.Ş. tarafından talep edilmediğinden lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Davalı … hakkındaki dava reddedildiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı …’ya verilmesine.
7-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine.
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN;
1-Davacının maddi tazminat talebinin KABULÜNE; 500,00 TL tedavi gideri, 5.000,00 TL sürekli iş göremezlik bedeli olmak üzere toplam 5.500,00 TL’nin temerrüt tarihi olan 06.04.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜNE; 80.000,00 TL manevi tazminatın temerrüt tarihi olan 06.04.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanmış olan 5.840,50 TL nispi harca, peşin alınan 360,35 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.480,15 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak HAZİNE’ YE GELİR KAYDINA.
4-Dava kısmen kabul edildiğinden davacı tarafın yaptığı 0,60 TL dosya gideri, 3,80 TL vekalet suret harcı, 18,00 TL davetiye ve posta gideri, 350,00 TL aktüer bilirkişi ücreti olmak üzere 372,40 TL yargılama giderinden davanın kabul oranı nazara alınarak 301,64 TL yargılama gideri ile davacı tarafın karşıladığı 25,20 TL başvurma harcı, 360,35 TL peşin harç olmak üzere toplam 687,19 TL’nin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, davacı tarafın fazladan yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına.
5-Davacının maddi tazminat davası kabul edildiğinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
6-Davacının manevi tazminat davası kısmen kabul edildiğinden kabul edilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 9.150,00 TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
7-Davacının manevi tazminat davası kısmen reddedildiğinden, reddedilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 2.725,00 TL vekalet ücretinin de davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine.
6-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,”
ŞEKLİNDE YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
C-Davacı vekilinin diğer istinaf itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle REDDİNE,
D- İSTİNAF AŞAMASINDA;
1)İstinaf başvurusu sırasında davacıdan alınan istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
2)İstinaf incelemesi esnasında davacı tarafça yapılan istinaf başvuru harcı 148,60-TL’nin hazineye gelir olarak kaydına,
3)Davacı yanca istinaf kanun yolu aşamasında yapılan 148,60-TL istinaf harcı gideri ile 76,50-TL istinaf posta gideri olmak üzere toplam 225,10 -TL yargılama giderinin birleşen dosya davalısı … A.Ş.’ den tahsili ile davacıya verilmesine,
4)İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5) Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere 15/06/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.