Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/1994
KARAR NO : 2023/3
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/07/2019(Dava) – 21/01/2020 (Karar)
NUMARASI : 2019/316 Esas – 2020/52 Karar
DAVA : Tazminat
BAM KARAR TARİHİ : 11/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/01/2023
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/01/2020 tarih ve 2019/316 Esas – 2020/52 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 31/12/2018 tarihinde …’ün sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile …’ın sevk ve idaresindeki, maliki … olan ait … plakalı araçların kazaya karıştıklarını, … plakalı aracın hasar gördüğünü, kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğunun tespit edildiğini, söz konusu aracın hasar onarımının … Servisi tarafından gerçekleştirildiğini, kaza sonrası davalı sigorta şirketi nezdinde hasar dosyası açıldığını ve hasara karşılık sigorta şirketi tarafından 7.894,00-TL ödeme yapıldığını, bakiye bedelin ise ödenmediğini, alınan ekspertiz raporuna göre, müvekkilinin aracında meydana gelen hasarın onarımı için yedek parça ve işçilik ücreti olarak 35.015,00-TL ( KDV dâhil ) belirlendiğini ancak kısmi ödemenin yapıldığını, ayrıca alınan ekspertiz raporu için de 295,00-TL ödeme yapıldığını, …’nun, … plakalı aracın iş bu kaza neticesinde hasarlanması sebebi ile bakiye hasar, çekici ücreti, eksper ücreti ve araçta oluşan değer kaybını 21/01/2019 tarihli temlik sözleşmesi ile müvekkili …’a temlik ettiğini, bu nedenle …’nun gerçekleşen kaza sebebi ile oluşan tüm hakların müvekkiline geçtiğini ve başvurunun da müvekkili tarafından yapıldığını, bakiye hasar onarım bedeli ve ekspertiz rapor ücreti için davalı sigorta şirketine 11/06/2019 tarihinde başvurduklarını ancak taraflarına herhangi bir cevap verilmediğini, davalı şirketin sigorta poliçe limitleri kapsamında bakiye bedelden sorumluluğu bulunduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile … plakalı araç ile ilgili olarak bakiye hasar onarım ücreti (yedek parça ve işçilik ücreti) olarak şimdilik 100,00-TL’nin sigorta şirketine başvuru tarihi olan 11/06/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte taraflarına ödenmesine, yargılama gideri, 295,00-TL ekspertiz rapor ücreti ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dışı sigortalı …’e ait … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından ZMMS poliçesi ile teminat altına alındığını, dosyanın yetkisiz mahkemede açıldığını, dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Mahkemelerine gönderilmesine karar verilmesini, müvekkilinin sorumluluğunun poliçe kapsamında teminat limitleriyle sınırlı olduğunu, davacı yanın talep ettiği 35.015,00 TL zararın fahiş olduğunu, ekspertiz raporuyla belirlenen 7.894,00 TL’nin tamamının müvekkili şirketçe 18.04.2019 tarihinde ödendiğini ve bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, her ne kadar davacı taraf dava dilekçesinde avans faizi talep etmiş ise de ticari olmayan araçlar nezdinde kabul anlamına gelmemek kaydıyla Yargıtay içtihatları doğrultusunda temerrütü söz konusu olmayan müvekkili şirket aleyhine ancak dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilebileceğini savunarak, fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla, yetki itirazının kabulüne, dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Mahkemelerine gönderilmesine, haksız ve mesnetsiz davanın müvekkili şirket yönünden usulden ve esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf davacı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk derece mahkemesince; “… 31/12/2018 tarihinde davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalanan ve dava dışı … idaresindeki … plaka sayılı araç ile sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç arasında maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, mahkememizce otomotiv uzmanı ve trafik uzmanı bilirkişilerden alınan bilirkişi raporuna göre; meydana gelen olayda, Davalı … Sigorta A.Ş. nezdinde ZMMS (trafik) poliçesiyle sigortalı … plakalı otomobil sürücüsü …’ün kazanın oluşumunda %100 asli tam kusurlu olduğu … plakalı otomobil sürücüsü …’ın kazanın oluşumunda kusursuz olduğu; dava konusu … plaka sayılı araçta yedek parça ve işçilik olmak üzere toplam 35.015,00-TL (KDV Dahil) hasar meydana geldiği; bahse konu … plaka sayılı aracın kazadan önceki ikinci el piyasa rayiç değerinin 40.000.00-TL ve sovtaj (hurda) değerinin 20.000.00.-TL olduğu, buna göre toplam gerçek hasarın 20.000,00-TL olduğu, davalı sigorta şirketinin davacıya hasar tazminatı olarak 18/04/2019 tarihinde 7.894,00-TL ödeme yaptığı, buna göre davalı sigorta şirketinin bakiye tazminat yükümlülüğünün 12.106,00-TL olduğu anlaşılmış, esasen davacı vekilinin ödeme tarihi olan 18/04/2019 tarihinden itibaren faiz talep edebileceği; ancak sigorta şirketine başvuru tarihi olan 11/06/2019 tarihininden itibaren faiz talebinde bulunduğu…”gerekçesiyle davanın KABULÜ ile 12.106,00-TL nin 11/06/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ekspertiz giderlerinin yargılama gideri içerisinde nazara alınmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme tarafından alınan 08/11/2019 tarihli bilirkişi raporunun denetime elverişsiz olduğunu, bu rapor esas alınarak kurulan hükmün hukuka aykırı olduğunu, dosyanın kusur dağılımına ilişkin, gerekçeli, ayrıntılı ve çelişkileri giderici, Karayolları kusuru incelemesi yapılmış ve denetime imkan verecek nitelikte yeniden rapor alınmasının sağlanması için dosyanın uzman bilirkişilerden oluşturulacak Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyetine gönderilmesi gerektiğini, müvekkillinin Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. Maddesi ve Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası uyarınca, sigortalısının kusuru ile üçüncü kişilere verdiği zararı, poliçe teminat limiti ile sınırlı olmak üzere tanzim etmekle yükümlü olduğunu, bu nedenle de kusur konusunda yeniden uzman bilirkişilerce hazırlanan bilirkişi raporu aldırılması gerektiğini, yerel mahkeme tarafından belirlenen faiz başlangıç tarihinin hatalı olduğunu, müvekkili şirket tarafından söz konusu hasara ilişkin ödeme yapıldığını, bu nedenle müvekkili şirketin temerrüte düşmesinin söz konusu olmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili şirketin aleyhine ancak dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilebileceğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesine dayalı olarak araçtaki hasar bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, alınan bilirkişi raporunun somut olayın özelliklerine uygun, açık, anlaşılır, denetime elverişli, hüküm kurmaya yeterli ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu, davalı sürücüsünün kavşak girişinde “yol ver” trafik işaret levhasına rağmen döner kavşağa kendisinden önce girmiş olan davacı aracına çarparak tam ve asli kusurlu şekilde kazaya sebebiyet verdiğinin açıkça anlaşılması sebebiyle yeniden bilirkişi raporu alınmasına gerek olmadığı ve mevcut rapora mahkemece itibar edilmesinin yerinde olduğu, davacının poliçe kapsamında ödeme yapılmasını sağlamak için, davalıya başvuru yaptığı ve davalının 18/04/2019 tarihinde kısmi ödeme yaptığı, bu itibarla; davalının yetersiz olan kısmi ödemeyi yaptığı bu tarihte tüm zarar için mütemerrit olmasına karşın mahkemece davacının talebiyle bağlı kalınarak davalı lehine olacak şekilde 11.06.2019 tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesinin de doğru olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/316 Esas – 2020/52 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gerekli 826,96 TL istinaf karar harcından, davalı tarafından peşin yatırılan 206,40 TL istinaf karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 11/01/2023