Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1978 E. 2022/2061 K. 28.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1978
KARAR NO : 2022/2061

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/12/2018 (Dava) – 10/02/2020 (Karar)
NUMARASI : 2018/657 Esas – 2020/115 Karar
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı)
BAM KARAR TARİHİ : 28/12/2022
KARARYAZIM TARİHİ : 28/12/2022
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/02/2020 tarihli ve 2018/657 Esas – 2020/115 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 08.08.2018 tarihinde davalının ZMMS yapmış olduğu … plakalı araç ile davacıya ait … plakalı aracın karıştığı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, çarpışmanın etkisi ile orta refüje atlayan davacının ancak … plakalı araca çarparak durduğunu, kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunu, araçtaki hasarın tespiti bakımından İzmir 7.SHMnin 2018/157 D.İş dosyası ile tespit yaptırıldığını, düzenlenen rapor içeriğine göre gerçek zararın 340.000-TL olduğunun bildirildiğini, davalı şirketin … plakalı aracın ZMMS tanzim etmesi nedeniyle dava konusu araçta meydana gelen hasardan poliçe limiti ile sorumlu olduğunu, zararın tazmini için KTK 97. md gereğince davalıya başvurulduğunu, davalı tarafından ödeme yapılmadığını, yerleşik Yargıtay uygulamalarında da kabul edildiği üzere sigorta şirketinin kaza nedeniyle meydana gelen gerçek zarardan sorumlu olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak suretiyle 99.000-TL maddi tazminatın şirkete başvuru ve ödeme için verilen sürenin bitiminden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini, tespit ve yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından açılan davanın haksız olduğunu, davalının davacıya borcu bulunmadığını, davalı şirketin sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında, poliçe teminatı dahilinde ve poliçe teminat limitiyle sınırlı olarak sorumlu olduğunu, yapılan incelemede araçlardaki hasarların uyumlu olmadığının tespit edildiğini, kusur ve hasar bakımından bilirkişi raporu alınması gerektiğini, araçta meydana gelen hasarın teminat kapsamı dışında olduğunu, davacının ancak dava tarihinden itibaren faiz talep edebileceğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk derece mahkemesince; “…12/09/2018 tarihinde saat 23:50 de İzmir Konak ilçesinde … plakalı … sevk ve idaresindeki araç ile … plakalı araç sürücüsü … sevk ve idaresindeki araç ve … plakalı … sevk ve idaresindeki araçların karıştığı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, olayın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü …’in %100 oranında kusurlu olduğu, İstanbul Adli Tıp Kurumunca yapılan inceleme sonucu araçta 260.000 TL zarar meydana geldiğinin anlaşıldığı, davaya dayanak 12/09/2018 düzenleme tarihli ( saat 11:12) ZMMS poliçesinin incelenmesinden, … plakalı aracın … Sigorta AŞ tarafından … adına 418324618 nolu poliçe ile 12/09/2018 başlangıç-12/09/2019 bitiş tarihli olarak sigortalandığı , davacı vekilinin gerek dava dilekçesinde gerekse duruşmamızda verdiği beyanında sigorta poliçesinin sınırsız klozunu içerdiğini belirtmesine rağmen, sigorta poliçesinde Maddi Hasar Araç Başına Limitin 36.000 TL olduğu, ayrıca poliçedeki Artan Mali Sorumluluk Sınırsız Teminatı Klozu başlığı altında sayılan hallere araçlar arasındaki maddi hasarlı trafik kazalarının girmediği, bu bakımdan sigorta şirketinin KTK ve poliçe hükümleri gereğince sorumluluğunun 36.000 TL ile sınırlı olduğu anlaşılmakla…” gerekçesiyle davacı tarafından açılan tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile 36.000,00 TL tazminatın 15/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul yönünden hatalı olduğunu, davalı yan tarafından kusurlu araç için tanzim edilen ZMMS poliçesi teminat limitinin 36.000 TL yanında artan kısım için sınırsız kloz içerdiğini, bu durumun çok açık ve net olarak dava dosyasında mevcut anılı poliçede beyan edildiğini, ancak yerel mahkemece bu durum göz önüne alınmadan 36.000 TL üzerinden kabule karar verildiğini, anılı kloz başlığı metninde zararın meydana gelme ihtimalini yükselten durumların sayılarak bu durumlar halinde sınırsız olan klozda sınırlama uygulanacağından bahsedildiğini, Sınırsız Artan Mali Sorumluluk Teminatı; petrol, doğalgaz, diğer hidrokarbon ve tür yakıt depolama tesisleri, yakıt pompalama istasyonları, rafineriler, enerji, santralleri, enerji dağıtım merkezleri, trafolar, kimyevi madde depolama tesisleri, patlayıcı ve parlayıcı madde imalathaneleri ve depolama tesisleri, cephanelikler, silah ve mühimmat imalathaneleri ve benzeri patlayıcı ve parlayıcı maddelerin depolandığı, üretildiği veya yüksek miktarda kullanıldığı tesislerin dış sınırlarından itibaren tüm arazileri ile havaalanları, hava limanları, limanlar ve tren garları gibi ulaşım tesislerinin tüm ziyaretçilere ve yolculara ait araç trafiğine açık kısımları haricindeki kısımlarında ve sayılan tesislerin başka tesislerle aynı mahalde ortak giriş bulunacak şekilde bir arada bulunması halinde tesisler bütününün tamamında olay başına teminat limitinin toplam 2.500.000 TL ile sınırlandırıldığını, bu sınırlamanın, sözü edilen alanlara girildiğine dair uyarı işaretleri olup olmamasına bakılmaksızın uygulanacağını, hava limanı içerisinde kullanılan motorlu araçlar, ralli ve yarışlarda kullanılan araçlar ile hız denemesi amacıyla kullanılan araçlar, itfaiye, ambulans ve güvenlik kuvvetlerine ait araçlar için de olay başına teminat limiti toplamının 2.500.000 TL ile sınırlandırıldığını, davalı yan tarafından kusurlu araç için düzenlenen ZMMS poliçesi kaza tarihi zorunlu trafik sigortası teminat limitinin 36.000,00 TL yanında artan kısım için de sınırsız teminat içerdiğini, hatta davalının bu poliçe uygulamasının reklam çalışmalarını yaptığı, anılı poliçe içeriğinde, bu kloza ilişkin eğer riziko patlayıcı, yanıcı madde depoları, hava limanı, liman, gar gibi yerlerde meydana gelirse zaten rizikonun meydana gelme olasılığı yükseldiğinden sınırsız değil sınırlı teminata dönülür denildiğini, ancak ilk derece mahkemesinin ZMMS limitini aşan sınırsız teminatın yalnızca bu hallerde sonuç doğuracağından bahisle, ZMMS limitini aşan kısım için davanın reddine karar verildiğini, yerel mahkeme kararının usul yönünden de hatalı olduğunu, karşı taraf vekili lehine hükmedilecek ücretin bu nedenle kendileri lehine hükmedilecek ücreti geçmemesi gerektiğini, ancak ilk derece mahkemesi tarafından anılı mevzuat yok sayılarak karşı taraf vekiline kendilerine hükmedilenin 5 katına yakın avukatlık ücretine hükmedildiğini belirterek, yerel mahkeme karanının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesine dayalı olarak araçtaki hasar bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, alınan ATK bilirkişi raporunun somut olayın özelliklerine uygun, açık, anlaşılır, denetime elverişli, hüküm kurmaya yeterli ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu, davaya konu trafik kazasının poliçede belirtilen artan mali sorumluluk sınırsız teminat klozunda belirtilen hallere girmemesi sebebiyle mahkemenin davalıyı 36.000,00 TL ile sorumlu tutmasının yerinde olduğu anlaşılmakla davacının bu yöndeki istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir.
Ancak karar tarihinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.nin 13/3 maddesi, “maddi tazminat istemli davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına bu Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez ” şeklinde düzenlenmesine rağmen mahkemece davalı lehine belirlenen vekalet ücretinin davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçmiş olduğu anlaşıldığından davacının bu yöndeki istinaf itirazları haklı görülmüştür.
Bu nedenlerle; yerel mahkeme kararının davacı lehine kaldırılmasına, kararın vekalet ücreti yönünden davacı lehine düzeltilmesine, dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı anlaşıldığından ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir husus da bulunmadığından dairemizce davanın esası hakkında HMK’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca aşağıda yazılı şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle KISMEN KABULÜNE; İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/657 Esas – 2020/115 Karar sayılı kararının HMK’nın 353-1-b-2 maddesi gereğince, KALDIRILMASINA, KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE,
a-Davacı tarafından açılan tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile 36.000,00 TL tazminatın 15/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
b-Harçlar Yasası gereğince karar tarihi itibariyle peşin alınan 1.690,68 TL nispi harç ve değer arttırım nedeniyle alınan 2.750,00 TL tamamlama harcından alınması gereken 2.459,16 TL nispi ilam harcının mahsubu ile fazla alınan 1.981,52 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
c-Davacı tarafından işbu dava nedeniyle sarf edilen harç 4.488,18 TL, yargılama aşamasında yapılan masraflar 590,73 TL, 473,00 TL Adli Tıp Kurum ücreti ve İzmir 7. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/157 değişik iş sayılı dosyasında yapılan 690,60 TL masraf olmak üzere toplam 6.242,51 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranı nazara alınarak %13,84 ü olan 863,96 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan meblağın davacı üzerinde bırakılmasına,
d-Davacının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca, takdir ve tayin edilen 5.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
e-Davalının kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/3 maddesi uyarınca, takdir ve tayin edilen 5.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
f-Taraflarca yatırılan ancak sarf edilmeyen gider avansından kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde taraflara resen iadesine,
ŞEKLİNDE YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
2-İstinaf İncelemesi Yönünden Harç ve Yargılama Masrafları;
a-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL harcın istinaf karar harcının talep halinde ve karar kesinleştiğinde ilk derece mahkemesince davacıya iadesine,
b-Davacı tarafından yapılan istinaf başvuru harcı 148,60 TL, tebligat gideri 11,00 TL olmak üzere toplam 159,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
d-Kararın, temyize tabi bulunması nedeniyle Dairemizce taraflara tebliğine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre zarfında Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 28/12/2022