Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1977 E. 2023/102 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1977
KARAR NO : 2023/102

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/07/2016 (Dava) – 31/12/2019 (Karar)
NUMARASI : 2016/921 Esas – 2019/1344 Karar
DAVA : Haksız Rekabetin Tespiti, Önlenmesi ile Maddi ve Manevi Tazminat
BAM KARAR TARİHİ : 19/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 19/01/2023

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 31/12/2019 tarihli 2016/921 Esas ve 2019/1344 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından üretilen 2010 model … marka otobüsün, dava dışı … A.Ş’ ye satıldığını ve bu firma tarafından … plaka ile tescil edilerek 24/05/2010 tarihinden itibaren şehirler arasında yolcu taşımacılığında kullanılmaya başlandığını, daha sonra muhtelif kişilere satılarak el değiştiren otobüsün son olarak 2015 yılında davalı şirkete satıldığını ve davalı adına … plaka ile tescil edildiğini, servis kayıtlarının incelenmesinden 23/05/2016 tarihinde 1.279.341 Km ‘de iken yetkili servise girdiğinin tespit edildiğini, 6 yıl süre ile muhtelif kişiler tarafından kullanılan ve 1.279.341 Km’den fazla yol yapan otobüsün bilinmeyen nedenlerle mayıs 2016 tarihinde Ankara-İstanbul arasında bir yerde yandığının öğrenildiğini, aracını tamir ettirmek için ilgili servis ve tamirhaneye göndermeyen davalının söz konusu otobüsü İzmir Otogarı kavşağında trafiğin çok yoğun olduğu bölgeye bir araziye bıraktığını, davacının amacının müvekkili aleyhine propaganda yaparak müvekkili tarafından üretilen otobüsler aleyhine kötü reklam yapılmasını sağlayarak ticari itibarını zedelemek olduğunu, müvekkili şirketi bu şekilde baskı altına alarak ücretsiz yeni bir otobüs alma amacında olduğunu, bu nedenle davalının haksız davranışının tespiti ile haksız rekabetinin önlenmesine, dava konusu otobüsün bulunduğu yerden kaldırılmasına, yeni … logosunun silinmesine, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işletilecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işletilecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından satın alınan ve kullanılmakta olan … plakalı … markalı araç tamamen yetkili servis tarafından bakımlı olup, davacı firma ve yetkili servisleri hariç hiçbir yerde işlem veya bakım görmediğini, davacı tarafça da yetkili servis bakımlı olduğunu gösterir belgeler sunulduğunu, bu sebeple de araç el değiştirmiş olsa da … güvencesinde olduğunu, davacı taraf ile müvekkili şirket arasında husumete neden olan olayın ise şehirlerarası yolcu taşımacılığı faaliyeti sırasında Düzce mevkiinde üretim hatası sebebiyle motor kısmından alev alarak yandığını, müvekkili şirket bünyesinde çok sayıda otobüs bulunduğunu, bu elzem olayın %100 olarak üretim hatasından kaynaklandığını, taraflarınca açılan tespit davası ile de bu durumun sabit olduğunu, ayrıca müvekkili şirketin merkezinin İzmir olması nedeniyle aracın İzmir’e getirildiğini, dava konusu araç üzerindeki yazı ve çıkartmalar araç alındığında da mevcut olup sonradan yazılmadığını, bilirkişi incelemesi ve tespit işlemleri de tamamlandığı için araç yine İzmir ili içerisinde müvekkilinin yakın arkadaşına ait olan bir benzin istasyonuna park edildiğini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİNCE VERİLEN KARAR:
Mahkemece; “.. davacı tarafın dava konusu otobüs üzerindeki … logosunun üretiminde mevcut bulunmadığı, davalının yanan otobüsün ön ve yanlarına çok uzaktan görülebilecek şekilde büyük harflerle … yazmasının da haksız rekabet teşkil ettiği iddia edilmiş ise de, dosya kapsamının incelenmesinden mahkemece verilen tedbir kararından sonra davalı tarafça ilgili yazıların sildirildiğine dair dilekçenin dosyaya sunulduğu ve ekinde de fotoğrafların ibraz edildiği, bu kapsamda bu yazıların üretimden sonra ve davalı tarafça davacı açısından haksız rekabet teşkil edecek şekilde yanan otobüse eklendiğine dair bir delil veya tespitin davacı delilleri arasında yer almadığı, bu yöndeki iddianın da bu nedenle davacı tarafça ispatlanamadığı gibi mahkemece yapılan yargılama sırasında talimatla alınan bilirkişi kök ve ek raporunda da sonuç olarak; her ne kadar davacı şirketin 2016 yılında bir önceki yıla göre Ege satışlarında %15 azalma olduğu belirtilmiş ise de, yanan araçla aynı markalı olan … marka araçların satışında bir önceki yıla göre %100 oranında artış olduğu, bu kapsamda … marka haricindeki davacının satışını yaptığı diğer marka otobüs satışlarındaki azalmanın sebebinin ülkede yaşanan 15/07/2016 tarihindeki darbe ve darbe sonrası ekonomideki durgunluk yaşanması, ülkedeki belirsizlikler ve gelen turist sayısının azalması, otellerin çoğunluğunun boş kalması, kötü kampanyalar olabileceği belirtilmiş olup, bu kapsamda Ege satışlarındaki azalmanın doğrudan davacının dava konusu aracı belirtilen yerde bulundurmasından kaynaklandığı yönündeki davacı taraf iddiasının da ispatlanamadığı…” gerekçesiyle “…Davanın reddine…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı şirket tarafından üretilen 2010 model … marka, … şasi, … motor no.lu otobüs … A.Ş’ne satıldığını ve bu firma tarafından … plaka ile tescil edilerek 24/05/2010 tarihinden itibaren şehirler arasında yolcu taşımacılığında kullanılmaya başlandığını, daha sonra muhtelif kişilere satılarak el değiştiren otobüs en son 2015 yılında davalı şirkete satıldığını ve davalı adına … plaka ile tescil edilerek kullanılmaya devam edildiğini, 6 yıl süre ile muhtelif kişi ve firmalar tarafından kullanılan ve 1.279.341 km’den fazla yol yapan otobüs 27 Mayıs 2016 günü Kocaeli körfez karayolları mevkiinde yandığını, aracını tamir ettirmek için en yakın servis veya tamirhaneye götürmeyen davalı, olay yerinden bin kilometre uzakta yanan otobüsü, çok eski model olmasına rağmen önüne ve yan tarafına çok uzaktan görülecek şekilde büyük harflerle … yazdırarak ve şirket merkezi İzmir olduğu iddiası ile İzmir Bornova Otogarı kavşağında ve trafiğin çok yoğun olduğu bir bölgede yol kenarındaki boş bir arsaya 11/06/2016 tarihinde bıraktığını, bu durumun fotoğraflar ile tespit edildiğini, daha sonra dava açılacağını öğrenen davalı bilirkişi incelemesi yaptıracağını beyan ederek aracı bulunduğu yerden kaldırmış bu sefer de yine otobüsçü esnafın geçiş güzergahında olan Ankara caddesi üzerinde Evka 3. Mah. Gulf Karagül Petrol Yanındaki bir boşluğa konularak teşhir edilmeye devam edilmiş olduğunu, davalının kötü niyetli olduğunu, otobüs üzerine … yazılması ve Kocaelinde yanmış bir otobüsün orada gerekli tespit ve yasal işlemleri, tamiri yaptırılmadan bin kilometre uzaktaki İzmir’e getirerek yine tamirci veya servise götürmeyip; birbirini takip eden üç ayrı zamanda ve yerde, otobüs kullanıcılarının yoğun olduğu bölgede yol kenarında teşhir edilmesi ve …’ dan haksız taleplerde bulunulmasının haksız rekabet olduğunu, … A.Ş.’ nin ticari defter kayıtlarının tetkikinde; 2016 yılında … otobüs satışının, 01/01/2016 – 30/06/2016 tarihleri arasında : 227 adet, 30/06/2016 – 31/12/2016 tarihleri arasında : 59 adet olduğunun görüldüğünü, davalının haksız rekabeti de 2016 yılının ilk altı ayının son ayında başladığını, 2017 yılına kadar çeşitli İzmir ve Manisa’ da çeşitli yerlerde devam ettiğini, bu rakamlardan da anlaşılacağı gibi davalının haksız rekabeti davacıya önemli ölçüde zarar verdiğini, İlk Derece Mahkemesinin eksik inceleme ile karar verdiğini, davacı tarafın dava dilekçesinde ve sonra verilen delil dilekçesinde tanık deliline de dayandığının bildirildiğini ve yargılamanın devamında muhtelif zamanlarda davacı tarafın tanıklarının dinlenmesi talebinde bulunulmuş olmasına rağmen tanıkların dinlenmediğini, tedbir kararı verirken haksız rekabet konusunda davacı tarafın haklılığının kanıtlandığını kabul eden ilk derece mahkemesi asıl kararında zararın haksız rekabet nedeniyle doğduğunun ispatlamadığı gerekçesini kurarken eksik inceleme yaptığını, tanıkların da olduğunu değerlendirmeden ret kararı verdiğini, davacı zararını ispatlayamazsa dahi haksız rekabetin varlığına kanaat getiren mahkemenin makul bir ölçüde tazminata hüküm vermesi gerektiğini, bu nedenle davacının davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine dair verilen ilk derece mahkemesinin ret kararının hukuka aykırı olduğunu ve bozulması gerektiğini beyanla, kararının kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ile maddi ve manevi tazminatın davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden, davacı yanca üretilen aracın “…” marka olduğu, davaya konu aracın kaza sonrası çekilen fotoğraflarından üzerinde ” …” yazısı bulunmadığı, tespit dosyasında alınan bilirkişi raporundan araç üzerinde kırmızı harflerle dikkat çekecek şekilde ” …” ibaresinin yazılı bulunduğu, mahkemece yargılama aşamasında ise dava konusu araç üzerinde yazılı bulunan ” …” ibaresinin silinmesi yönünden ihtiyati tedbir kararı verildiği anlaşılmaktadır.
Bu açıklamalara göre; tespit dosyasında yapılan bilirkişi incelemesi sırasında, davalının maliki bulunduğu dava konusu araç üzerinde dikkat çekecek şekilde kırmızı ve kalın harflerle ” …” ibaresinin, aracın geçirdiği kazadan önce mevcut olması halinde yangın sonrasında yazının kaybolup kaybolmayacağı, yazının yangından etkilenip etkilenmeyeceği, dolayısıyla aracın üzerinde yazılı bulunan ” … ” ibaresinin otobüsün sefer yaptığı markasının ” … ” olması da nazara alınarak yangından sonra otobüsün üzerine eklenip eklenmediği hususlarında, içerisinde yangın uzmanı ile kimya ve makine mühendislerinden oluşan bilirkişi heyetinden rapor alınarak sonucuna göre eylemin haksız rekabet teşkil edip etmediği, davacının maddi ve manevi zararının oluşup oluşmadığı, oluştu ise miktarının tespiti konusunda bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla, davacı şirket vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın HMK nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca kaldırılmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı şirket vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun KABULÜ ile; İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 31/12/2019 tarihli 2016/921 Esas ve 2019/1344 Karar sayılı hükmünün HMK’nın 355. ve 353/(1).a.6 maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın HMK 353/(1)-a maddesi gereğince Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurusunun kabulü nedeniyle başvuru sırasında alınan peşin harcın başvuru sahibi davacıya iadesine,
4-İstinaf başvurusu aşamasında başvuru sahibi tarafından yapılan yargılama giderlerinin mahkemesince verilecek nihai hükümde değerlendirilmesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf kanun yoluna başvuran yararına vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, harç ve gider/delil avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6. bendi gereğince kesin olmak üzere 19/01/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.