Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1974 E. 2022/2079 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1974
KARAR NO : 2022/2079

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/06/2019 (Dava) – 05/02/2020 (Karar)
NUMARASI : 2019/993 Esas – 2020/110 Karar
DAVA : Maddi Tazminat
BAM KARAR TARİHİ : 29/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/12/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/02/2020 tarihli 2019/993 Esas ve 2020/110 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından zorunlu trafik sigortası ile teminat altına alınan, maliki … ve kaza tarihinde sürücüsü … olan … plakalı aracın, müvekkiline ait sürücüsü … idaresindeki … plakalı araca arkadan çarptığını, kaza sonucu müvekkiline ait … plakalı araçta maddi hasar oluştuğunu, trafik kazası tespit tutanağında kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunun belirlendiğini, hasar nedeni ile davalı sigorta şirketine başvurulmasına rağmen davalı sigorta şirketinin ödeme yapmadığını belirterek, fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL hasar tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu trafik kazasına karışan … plakalı aracın Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Trafik Poliçesi ile müvekkili şirket tarafından teminat altına alındığını, davacı tarafın müvekkili şirkete hasar başvurusunda bulunduğunu, ancak yapılan ekspertiz incelemesi sonucunda talep edilen hasar ile ilgili kazanın uyumsuz olduğunun tespit edildiğini, kaza ve hasar arasında illiyet bağı bulunmadığının anlaşıldığını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile davacı tarafın talep ettiği tazminattan müvekkili şirketin poliçe limitleri ve sigortalısının kusuru oranında sorumlu olacağını, ayrıca davacı tarafın talep ettiği maddi tazminatın ne kadar olduğunu ispat edilmesi gerektiğini bildirerek, davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİNCE VERİLEN KARAR:
Mahkemece; “…28/12/2018 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasında davalı sigorta şirketinin, kazanın meydana gelmesinde sürücüsü tam ve asli kusurlu olan aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu ve kazanın sigorta poliçesi teminat süresi içerisinde meydana geldiği bu nedenle davalı sigorta şirketinin sigortalı aracın sürücüsünün kusuruyla neden olduğu hasar bedelinden sigortalının sigortacısı olarak sorumlu olduğu; davacıya ait aracın sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığı ve kullandığı araçta kaza nedeniyle 20.000,00 TL hasar meydana geldiği…” gerekçesiyle “…Davacının davasının kabulü ile, 20.000,00 TL hasar bedeli tazminatının dava tarihi olan 25/06/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ekspertiz incelemesinde “aracın hasar durumu dikkate alındığında sağ arka bölümlerinden aldığı darbenin boyutu ile savrulma ivmesi arasında mantıklı bir bağlantı kurulamamıştır” açıklamasının bulunduğunu, bu açıklama ile kaza ile hasar arasında illiyet bağı bulunmadığının anlaşıldığını, 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 22. maddesinin 17. bendinde “Maddi hasarla sonuçlanan trafik kazaları için yetkili sigorta eksperleri tarafından düzenlenmiş, örneği İçişleri Bakanlığı’nca tespit olunacak rapor sigorta tazminatının ödenmesinde Karayolları Trafik Kanunu’nun 99.Maddesindeki kaza ve zarar ilişkin tespit tutanağı hükmünde düzenlemesinin yer aldığını, eksper tarafından düzenlenen raporun delil niteliğinde bulunduğunu, mahkemeye hasar dosyası içerisinde eksper raporu ve araştırma raporu delil olarak sunulmasına rağmen mahkemece düzenlettirilen bilirkişi raporunda bu iddialarının incelenmediğini ve rapora itirazınında bu konuyu açıkça ifade etmesine rağmen mahkeme tarafından rapordaki bu eksiklik giderilmeden usul ve yasaya aykırı bir kararın verildiğini, davalı tarafın itirazlarının üzerine dosyanın ATK Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığına gönderilmesi gerektiği halde yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, kararının kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, zorunlu trafik poliçesinden kaynaklanan hasar tazminatının tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından
istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
2918 Sayılı KTK’nin 91-101.maddelerinde ZMSS düzenlenmiştir. ZMSS, motorlu bir aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde o aracı işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitlerle teminat altına almaktadır. Hasar veren aracın trafik sigortacısı, işletenin 2918 sayılı KTK.nun 85/1. madde hükmünde yazılı hukuki sorumluluğunu aynı Kanun’nun 91/1. maddesi uyarınca üstlenmiş olup, gerek 85/1. madde hükmü, gerekse zorunlu trafik sigortası poliçesi genel şartları gereğince, ölüm veya cismani zararlar yanında bir şeyin zarara uğraması halinin teminat kapsamında olduğunu öngörmüş bulunmaktadır. Dolayısıyla, aracın uğradığı hasar, değer kaybı ve çekici ücreti gibi giderler gerçek ve doğrudan zararlar olup teminat kapsamındadır.
Davaya konu somut olay yönünden yapılan değerlendirmede, davacıya ait … plakalı aracın 28/12/2018 tarihinde meydana gelen çift taraflı trafik kazası sonucu hasara uğradığı, kazaya karışan … plakalı aracın, davalı sigorta şirketince kaza tarihini kapsar geçerli zorunlu trafik sigorta poliçesi ile teminat altına alındığı, kazanın oluşumunda davalı sigorta şirketinin sigortalısı bulunan araç sürücüsünün %100 oranında tam ve asli kusurlu olduğunun ve davacıya ait araçta 20.000 TL hasar bedeli bulunduğunun ve hasarın kaza ile uyumlu olduğunun bilirkişi raporu belirlendiği, davalı yanca hasarın poliçe teminat kapsamı dışında bulunduğu hususunun somut delillerle ispatlanamadığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, mahkemece görüşüne başvurulan bilirkişi incelemesine dayanılarak hazırlanan 04/12/2019 havale tarihli raporun denetime elverişli, gerekçeli ve usul ve yasaya uygun olmasına, hasarın poliçe teminat kapsamı içinde bulunmasına, hasarın poliçe teminatı kapsamı dışında kaldığı hususunun davalı sigorta şirketince ispat edilememesine, hüküm altına alınan tazminattan davalının sorumlu bulunmasına, davacı yanca dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesinin istenilmesine, mahkemece taleple bağlılık ilkesince karar verilmesine göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/02/2020 tarihli 2019/993 Esas ve 2020/110 Karar sayılı kararına karşı davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı taraftan alınması gereken 1.366,20 TL istinaf nispi karar harcından, istinafa gelirken peşin alınan 287,15 TL’ nin mahsubu ile bakiye 1.079,05 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir yazılmasına,
3-Davalı tarafın yatırmış olduğu istinaf kanun yoluna başvuru harcı olan 148,60 TL’ nin hazineye gelir olarak kaydına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına istinaf vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
5-İstinaf yoluna başvuran davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. mad. gereğince karar kesinleştiğinde resen yatıran tarafa İADESİNE,
7-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve yargılama giderlerinin iadelerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere 29.12.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.