Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1971 E. 2022/2032 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1971
KARAR NO : 2022/2032

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/07/2019 (Dava) – 12/12/2019 (Karar)
NUMARASI : 2019/297 Esas – 2019/1398 Karar
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı)
BAM KARAR TARİHİ : 22/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/12/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/12/2019 tarihli 2019/297 Esas ve 2019/1398 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 17/10/2018 tarihinde …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile …’ün sevk ve idaresindeki … plakalı araçların kazaya karıştığını ve aracın hasar gördüğünü, kaza neticesinde sigorta şirketlerinin mutabakatına göre; … plakalı araç sürücüsü …’ın, kazanın meydana gelmesinde asli ve tam kusurlu olduğunu, …’e ait … aracın hasar onarımının … Servisi tarafından gerçekleştirildiğini, gerçekleşen kaza sonrası hasar gören araç için hasar dosyasının açıldığını, araç onarıldıktan sonra davalı sigorta şirketi tarafından 5.004,00-TL ödeme yapılıp kalan bakiyenin ödenmediğini, ekspertiz raporundan da anlaşılacağı üzere … plakalı araçta meydana gelen hasarın onarımı için yedek parça ve işçilik ücreti olarak 11.698,00-TL ( KDV dâhil ) belirlendiğini ancak kısmi ödeme yapıldığını, sigorta şirketi tarafından atanan eksperin ise aracı görmeden ekspertiz raporu hazırladığını, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin emsal kararlarına göre; yetkili servis dışında yapılan onarımlara parça iskontosunun uygulanmasının hukuka aykırı olduğunu, sigorta eden sigorta şirketinin sigortalının gerçek zararlarını karşılamak zorunda olduğunu, sigorta şirketlerinin doğan gerçek zararı karşılamakla yükümlü olduğunu, araçta oluşan hasar onarım bedelinin tespiti için alınan ekspertiz raporu için de 295,00-TL ödeme yapıldığını, ayrıca … plakalı araçta kaza sebebi ile bir değer kaybı oluştuğunu, iş bu değer kaybının tespiti için alınan ekspertiz raporunda; araçta 3.874,05-TL değer kaybı oluştuğunun tespit edildiğini, ayrıca değer kaybı ekspertiz raporu için de 295,00-TL ekspertiz raporu bedeli ödendiğini, …’e ait … plakalı aracın iş bu kaza neticesinde hasarlanması sebebi ile bakiye hasar, çekici ücreti, eksper ücreti ve araçta oluşan değer kaybını 25/10/2018 tarihli temlik sözleşmesi ile müvekkili …’a temlik ettiğini bu sebeple …’ün gerçekleşen kaza sebebi ile oluşan tüm hakları müvekkiline geçmiş olup iş bu başvurunun da müvekkili tarafından yapıldığını, bakiye hasar onarım bedeli, değer kaybı bedeli ve ekspertiz rapor ücretinin davalı sigorta şirketinden 08/04/2019 tarihinde talep edildiğini, herhangi bir ödeme yapılmadığı gibi sigorta şirketi tarafından yazılı bir cevap da verilmediğini, davalı sigorta şirketine yapılan başvurudan sonra da dava şartı kapsamında arabulucuya başvuru yapıldığını ancak 2019/3430 büro dosya numarası ve 2019/57753 arabuluculuk numarası ile arabuluculuk safhasında da anlaşılamadığını, netice itibari ile kazaya sebebiyet veren …’a ait … plakalı aracın karayolları zorunlu mali mesuliyet sigortası 311000059802530 poliçe numarası ile davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenmiş olduğundan … plakalı araç ile ilgili olarak hasar onarım ücreti, ekspertiz rapor ücreti ve araçta oluşan değer kaybından sigorta poliçe limitleri kapsamından sigorta şirketinin sorumluluğu bulunduğunu belirterek fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile, bakiye hasar onarım ücreti ( yedek parça ve işçilik ücreti ) olarak şimdilik 50,00-TL, araçta oluşan değer kaybı için şimdilik 50,00-TL olmak üzere alacak kalemleri ile ilgili olarak fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile sigorta şirketine başvuru tarihi olan 08/04/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile şimdilik 100,00-TL’nin taraflarına ödenmesine, yargılama gideri, 590,00-TL ekspertiz rapor ücreti ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;17.10.2018 tarihli kazaya karıştığı belirtilen … plakalı araç, … Sigorta A.Ş. nezdinde 311000059802530 numaralı 24/05/2018 – 2019 vadeli Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, kaza tarihi itibariyle teminat limitinin araç başına 36.000,00-TL olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının sorumluluğu ve poliçe teminatı ile sınırlı olduğunu, başvuru sahibinin … plakalı aracında meydana gelen hasar bedeli talebi ile ilgili müvekkili sigorta şirketine başvurusu üzerine açılan hasar dosyasından yapılan değerlendirme neticesinde 02.01.2019 tarihinde 5.004,49-TL tazminat ödemesi gerçekleştirildiğini, aynı konu ve mağdur araçla ilgili daha önce verilmiş kesin hüküm bulunduğunu, Sigorta Tahkim Komisyonu’nun 2019/2430 Esas sayılı dosyasında aynı kazaya ilişkin hasar bedeli ve değer kaybı ile ilgili karar verildiğini ve çıkan karar gereği başvuru sahibi vekili adına 29.05.2019 tarihinde 12.004,36-TL ödeme yapıldığını, dava konusuna ilişkin kesin hüküm bulunduğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafın aracında meydana gelen “DEĞER KAYBI” miktarının tespitinde Trafik Sigortası Genel Şartları Ek-1’de yer alan hesaplama yönteminin esas alınması gerektiğini, bu kapsamda aracın geçmişte başka bir kazaya karışıp karışmadığının tespiti ile bu kaza nedeniyle değer kaybı tazminatı alıp almadığının tespiti, aracın kilometresi , aracın hasar gören parçalarının değer kaybına neden olup olmayacağının tespiti, teminat dışında kalan hallerden birinin olup olmadığının tespiti gerektiğini, Trafik Sigortası Genel Şartları Ek1.2 fıkrasında belirtilen hususların araştırılması ve söz konusu hallerden birinin bulunması halinde başvurunun reddedilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini, davacı tarafın; “değer kaybı” talep etmeye hakkı olup olmadığının, var ise miktarının tespiti için “Bilirkişi” incelemesi yaptırılmasını ve alınacak raporun taraflarına tebliğ ettirilmesini, müvekkili şirket dava açılmasına keyfi ve haksız olarak sebep olmadığından, yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece,”…Davacının, aktif husumet ehliyeti bulunmadığından davanın REDDİNE…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketinin aktif husumet ile ilgili olarak herhangi bir itirazı bulunmadığını, davalı taraf vermiş oldukları cevap dilekçesinde aynı konuda Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvuruda bulunulduğunu ve tespit edilen rakamın da aracın sahibi olan …’ün hesabına ödendiğini, değer kaybı ile ilgili olarak talep kapsamında dosyanın bilirkişiye tevdini davanın açılmasına kendilerinin sebep olmamasından dolayı yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamalarının gerektiğini, Sigorta Tahkim Komisyonu kararının kesin hüküm olması sebebi ile davanın reddini talep ettiğini, yerel mahkemenin davayı red gerekçesinin de hatalı olduğunu, müvekkilinin davayı açmasındaki hukuki dayanağının 25/10/2018 tarihli temlik sözleşmesi olduğunu, temlik sözleşmesinin geçersizliği veya sahteliği gibi bir iddia ya da gerekçenin de olmadığını, davalı tarafın borcu temlik edene ödedikleri beyanı üzerine yerel mahkeme tarafından davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verildiğini, temlik belgesinin geçersizliği ile ilgili olarak bir iddia yokken davanın husumet ehliyetinin yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesinin sebebini anlayamadıklarını, temlik belgesinin imzalanması ile birlikte müvekkilinin hak sahibi olduğunu, bu kapsamda yerel mahkemenin davacının husumet yokluğu sebebi ile davanın reddine karar vermiş olmasının hatalı olduğunu, yerel mahkemede dava açılmadan önce; davalı sigorta şirketine eksik kalan ödemelerin taraflarına ödenmesi için 05/04/2019 tarihinde başvuru dilekçesi gönderdiklerini ve bu evrakın 08/04/2019 tarihinde davalı sigorta şirketine tebliğ edildiğini, davalı sigorta şirketine gönderilen yazıda; … plakalı araç sahibi …’ün 17/10/2018 tarihinde karıştığı kaza sebebi ile davalı … Sigorta A.Ş.’ den olan alacağının 25/10/2018 tarihinde müvekkili …’a temlik edildiği ve müvekkilinin hak sahibi olduğunun açıkça bildirildiğini ve temlik sözleşmesi de eklenerek başvuru dilekçesinin gönderildiğini, 14/06/2019 tarihinde 2019/3430 Büro Dosya No, 2019/57753 Arabuluculuk No. ile anlaşmama tutanağı tutularak o tutanakta da alacağın ödendiğinin belirtilmediğini, Borçlar Kanunu’nun alacağın temliki ile ilgili maddelerinden de açıkça anlaşılabileceği üzere borçlunun borcundan kurtulabilmesi için iyi niyetli olması gerektiğini ancak davalı sigorta şirketinin cevap dilekçesinden de açıkça anlaşılabileceği üzere borcun 29/05/2019 tarihinde ödendiğini belirttiğini ancak alacağın temlik edildiği, 08/04/2019 tarihinde davalı sigorta şirketine bildirildiğini, bu sebeple bildirim tarihinden sonra temlik edene ödenen borcun davalı sigorta şirketini borçtan kurtarmayacağını, ayrıca davalı sigorta şirketine 100,00-TL tutarında dava açılmış ise de 2.725,00-TL ilam vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, davalı taraf davanın kendi kusurlarından kaynaklanmadığı için yargılama giderlerinden sorumlu olmamaları gerektiğini belirttiğini en önemlisi davalı sigorta şirketinin vekalet ücreti talebi de bulunmadığını belirterek yerel mahkemenin kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, temlik alanın açtığı ZMMS poliçesi kapsamında temlik edenin aracında meydana gelen hasar bedeli ve değer kaybı tazminatı istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece; davanın aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş olup, karar davacı vekilince istinaf edilmiştir.
1-TTK’nun 1456/1. maddesinde “Sınırlı ayni hak ile takyit edilmiş bir mal üzerindeki, malike ait menfaat sigortalandığı takdirde, kanunda aksi öngörülmemişse, sınırlı ayni hak sahibinin hakkı sigorta tazminatı üzerinde de devam eder” düzenlemesine; 1456/2. maddesinde ise “Sigortacıya, mal üzerinde sınırlı ayni hak bulunduğu bildirildiği takdirde, ayni hak sahiplerinin izni bulunmadıkça, sigortacı sigorta tazminatını sigortalıya ödeyemez. Ayni hakkın sicille alenileştiği veya sigortacının bunu bildiği durumlarda bildirime gerek yoktur. Sigortalı menfaate konu malın tamiri veya eski hâline getirilmesi amacıyla ve teminat gösterilmesi şartıyla, tazminat sigortalıya ödenebilir” düzenlemesine yer verilmiştir. Ayrıca Türk Medeni Kanunu’nun 879. maddesi uyarınca, sigorta tazminatının öncelikle rehin hakkı sahibine verilmesi veya açık muvafakatının alınması gereklidir.
Somut uyuşmazlığa konu alacağını 25/10/2018 tarihli temlik sözleşmesi ile davacıya temlik eden dava dışı araç maliki … adına kayıtlı … plaka sayılı aracın tescil kaydının incelenmesinde dava konusu araç üzerinde 18/07/2018 tarihinde kaza tarihinden önce tesis edilmiş olan dava dışı … Bank lehine dain-i mürtehin kaydı bulunmakta olup, belirtilen hususların dava şartı niteliğinden dolayı mahkemece re’sen irdelenmesi gereken bir husus olduğu halde, dava dışı tescil maliki olduğu … plakalı araç üzerinde dain mürtehin sıfatı bulunan ve menfaati olan dava dışı … Bank’tan, dava açmaya ve tazminatın araç malikinin alacağını temlik alan davacıya ödenmesine muvafakatı olup olmadığı konusu araştırılmadığından, bu yönünde hiçbir araştırma yapılmamış olması, re’sen karar kaldırma nedeni olmuştur (Bu yönde bknz. Yargıtay (kapatılan) 17.HD’nin 2018/2734 E- 2019/47 K ).
Mahkemece yapılması gereken iş; öncelikle dain-i mürtehin kaydına ilişkin gerekli araştırmaların yapılıp ilgili belgelerin getirtilerek incelenmesi; dain-i mürtehin hakkı var ise araç üzerinde dain mürtehin sıfatı bulunan ve menfaati olan dava dışı … Bank’a halen borcunun olup olmadığı ve varsa miktarı sorulmalı, bakiye borcu varsa davanın açılmasına ve tazminatın davacıya verilmesine muvafakati olup olmadığı konusu araştırılmalı, muvafakati sağlandığı takdirde yargılamaya devam edilerek sonucuna göre bir karar verilmek suretiyle davanın sonuçlandırılması, aksi halde davanın aktif husumet ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, yukarıda belirtilen dava şartı konusunda araştırma yapılmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli olmamış, kararın bu yönden kaldırılması gerekmiştir
2-Kabule göre de; dava dışı araç sahibine davalı tarafından yapılan ödemede davalının kusurunun bulunup bulunmadığı hususun mahkemece değerlendirilmediği anlaşılmış; bu durumda mahkemece yapılması gereken tahkim dosyasının fiziken celbi ile söz konusu temlik sözleşmesinin tahkim dosyasına ibraz edilip edilmediği, davalı tarafından tahkim kararına itiraz edilip edilmediği; dosya kapsamı ve dosyada sureti mevcut temlik sözleşmesi ve buna ilişkin beyan edilen hususlar nazara alınarak, davalı sigortanın ödemede kusurlu olup olmadığının araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi için kararın kaldırılması gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davacı vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK 353/1-a-6. madde uyarınca kaldırılarak dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf itirazlarının KABULÜ ile, İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 12/12/2019 tarihli 2019/297 Esas ve 2019/1398 Karar sayılı kararının HMK 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
3-İSTİNAF AŞAMASINDA; davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendilerine iadesine (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
4-Kararın kaldırılma nedenleri ve şekline göre davacı vekilinin sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
5-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda ele alınmasına,
6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
7-Kararın taraflara tebliği, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi. 22/12/2022