Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1969 E. 2023/14 K. 11.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1969
KARAR NO : 2023/14

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/09/2018 (Dava) – 20/06/2019 (Karar)
NUMARASI : 2018/1113 Esas – 2019/727 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Franchise Sözleşmesi Kaynaklı)
BAM KARAR TARİHİ : 11/01/2023
KARARIN YAZIM TARİHİ : 11/01/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/06/2019 tarihli 2018/1113 Esas ve 2019/727 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … Şti. ile davalı/borçlu … arasında 16.12.2013 tarihli franchise sözleşmesi akdedildiğini, …, …. Şti.’nin, hidrolik egzersiz sistemi ile kadınlara özel butik spor salonu hizmeti verdiğini, müvekkili şirketin sözleşme gereği tüm edimlerini eksiksiz olarak yerine getirdiğini, sözleşme gereğince davalı … ‘ın franchise bedeli ve aylık düzenli olarak ödemekle yükümlü olduğu royalty fee adı altında ödemelerin söz konusu olduğunu, davalı yanın, bu borçlarının bir kısmını ödediğini ve fakat dava konusu bakiye bedeli ödemediğini, müvekkili şirketin de bakiye borç tutarına istinaden İzmir 15. İcra Müdürlüğünün 2018/3346 sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını; borçlunun franchise sözleşmesinin varlığını ve kararlaştırılan süreden önce feshedildiğini ikrar ettiğini ancak borcun tamamına, tüm faiz ve fer’ilerine itiraz ettiğini beyan ettiğini, davalı/borçlunun haklı sebeple feshe ilişkin beyanlarının sözleşmeye ve gerçeğe aykırı olduğunu, keza dava konusu fatura borçlarının davalı yanın faaliyetinin devam ettiği döneme ilişkin olduğunu, davalı/borçlunun haksız ve mesnetsiz itirazının iptaline, takibin İzmir 15. İcra Müdürlüğünün 2018/3346 sayılı dosyası üzerinden devamına, haksız itiraz eden borçlu aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
YEREL MAHKEME KARARI:
Mahkemece, “…Taraflar arasında 16.12.2013 tarihli franchise sözleşmesi imzalandığı, sözleşmeye göre davacı tarafından hidrolik eksersiz sistemi ile kadınlara özel butik spor salonu hizmeti vermek olduğu, davacının sözleşme gereği edimlerini eksiksiz yerine getirdiği, davalının aylık düzenli olarak ödemesi gereken royaltyfree ücretlerini ödemediği iddiasıyla davalı aleyhine İzmir 15. İcra Müdürlüğü’nün 2018/3346 sayılı dosyası ile takip başlattığı, davalının takibe itirazı üzerine takibin durduğu, davacı tarafça yasal süresi içerisinde işbu itirazın iptali davasını açtığı, davacı defterleri usulüne uygun tutulduğundan sahibi lehine delil vasfını taşıdığı kanaatine varıldığı, aldırılan bilirkişi raporunun denetime elverişli ve açık olması nedeniyle itibar edildiği, buna göre incelenen davacı ticari defterlerine göre davacının davalıya 2013 yılında 1 adet fatura toplamı 8.850,00 TL fatura keşide ettiği ve 31.12.2013 tarihli 343 nolu kapanış fişi bakiyesinin 8.850,00 TL olarak davacının davalıdan alacak kaydının bulunduğu, 2014 yılında ise davacının davalıya 3 adet fatura toplamı 1.227,00 TL fatura keşide ettiği, davalı tarafın da karşılığında 850,00 TL ödeme yaptığı, 31.12.2014 tarihli 363 nolu kapanış fişinin 9.227,00 TL olarak davacının davalıdan takip tarihi itibarı ile alacaklı olduğu, davalının ticari defter ve belgelerini ibraz etmediği, takip konusu fatura bedelini ödediğine dair herhangi bir belge de sunmadığı, davalının icra dairesinde borca itirazında davacıyla aralarında sözleşme yaptıklarını ikrar ettiği anlaşılmakla, davacının davalıdan takibe konu 9.227,00 TL alacaklı olduğu kanaatine varılarak DAVANIN KABULÜNE, davalının İzmir 15. İcra Dairesi’nin 2018/3346 sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamına, alacak belirlenebilir olduğundan 9.227,00 TL üzerinden hesaplanacak %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine….” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İTİRAZLARI:
Davalı asil tarafından, “Kararın hatalı olduğunu, davanın reddine karar verilmesini…” beyanla, mahkeme kararı istinaf kanun yoluna getirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, franchise sözleşmesine dayalı olarak bakiye fatura alacağının tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; yukarıda yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; davalının davaya cevap vermediği, ancak icra takibine itiraz dilekçesinde dava konusu franchise sözleşmesini kabul ettiği, ilk 10 ay boyunca ödeme yaptığını, ancak hastalanması nedeniyle işyerinin 8 ay kapalı kaldığını beyan ettiği, davacı defterlerinin bilirkişi aracılığıyla incelenmesi neticesinde bir kısım ödemesinin tespit edildiği ve takibin ise bakiye ödenmeyen fatura bedeline ilişkin olduğunun anlaşıldığı, davalının sözleşmeyi haklı/makul nedenle feshettiğine ya da bakiye fatura bedellerini ödediğine dair bir belge sunmamış olduğu, sözleşmede ödenecek bedellerin açık olarak belirlenmiş olduğu, davacıya bilirkişi raporu tebliğ edildiği halde herhangi bir itiraz dilekçesi sunmadığı, kaldı ki istinaf dilekçesinin de gerekçesiz olduğu görülmekle, kamu düzenine ilişkin olarak re’sen karar kaldırma nedeni olabilecek bir durum da sözkonusu olmadığından istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalının istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davalının İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1113 Esas – 2019/727 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gereken 630,30-TL istinaf karar harcından peşin alınan 157,57-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 472,73-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan avansdan kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 11/01/2023