Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1964 E. 2022/2062 K. 28.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1964
KARAR NO : 2022/2062

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/07/2017 (Dava) – 14/01/2020 (Karar)
NUMARASI : 2017/833 Esas – 2020/16 Karar
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 28/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/12/2022
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/01/2020 tarihli ve 2017/833 Esas – 2020/16 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 26.03.2017 tarihinde saat 06:30 sıralarında İzmir arabağlar, Yeşillik Cad. Dostluk Bulvarında, … idaresindeki müvekkilinin aracı, sürücü … idaresindeki … plakalı araçla trafik kazasına karışmış olduğunu, kaza sonrası eksper tarafından fotoğraflar incelenerek kusur oranlarının eşit olarak tespit edildiği… Bu yanlış tespit ile müvekkilinin ağır bir mağduriyete uğradığını, müvekkilinin kaza sırasında tutulan tutanakta bile davalı sürücünün kırmızı ışıkta geçtiğini beyan ettiğini fakat bu beyanlarına itibar edilmediğini, kaza sonrası aracın servise götürülebilmesi için 180,00 TL çekici ücreti ödendiğini, kaza sonrası müvekkili aracının hasarının giderilebilmesi işi için … Servisine 7.000,00 TL tamir ücreti ödendiğini, müvekkilinin aracının tamirde kalmış olduğu 51 günlük süre boyunca araç kiraladığı ve 4.029,00 TL ödemiş olduğunu, ayrıca müvekkili aracında 5.000,00 TL değer kaybı meydana gelmiş olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin ödemiş olduğu 180,00 TL çekici ücreti, 7.000,00 TL servis tamir ücreti, 4.029,00 TL araç kiralama ücreti, 5.000,00 TL değer kaybının olay tarihinden itibaren işletilecek temerrüt faizi ile birlikte müşterek ve müteselsil sorumlu olan davalı sürücü ve davalı işleten şirketten alınarak müvekkiline ödenmesine yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin tüm davalılardan alınarak davacılara ödetilmesine karar verilmesini talep etmektedirler.
CEVAP:
Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde bahsi geçen ve kazaya sebebiyet verdiği öne sürülen … plakalı aracın, müvekkil sigorta şirketine trafik poliçesi ile sigortalandığı hususunun doğru olduğunu, kusur durumunun tam olarak netleştirilemediğinden ötürü olağan uygulama gereği her iki araç sürücüsü eşit kusurlu varsayılarak %50-%50 eşit kusur dağılımına göre ekspertiz raporunda belirlenen gerçek hasar bedelinin yarısı üzerinden 05.05.2017 tarihinde 5.000,00 TL ödeme yapılmış olduğunu, davaya konu aracın pert-total işlemine tabi tutulması gerektiğinin tespit edildiği, perte ayrılacak araca ayrıca bir değer kaybı oluşmasının fiilen mümkün olmadığı, davaya konu aracın toplam 8 ayrı hasar kaydının mevcut olduğunu, davaya konu kaza nedeniyle davacıya ait araçta ayrıca bir değer kaybı oluşmasının mümkün olmadığı, araç mahrumiyet zararının poliçe teminatı kapsamı dışında kaldığını, davacı tarafın konu ettiği çekici ücretinin de trafik poliçesi genel şartları uyarınca sigorta şirketinden talep edilmesinin mümkün olmadığını savunarak, haksız, yersiz usul ve yasaya aykırı şekilde açılan davanın reddine yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı … Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilleri aleyhine açılan davanın yasal dayanaktan yoksun olduğunu, varolan kazada müvekkiline ait servis aracının şoförünün tamamen kusursuz olduğunu, tam aksine davacı yanın oğlu tarafından kırmızı ışıkta geçilmesi nedeni ile bu kazanın meydana geldiğini, tamamen kusurlu olan davacı yanın açtığı davanın öncelikle bu nedenle reddedilmesi gerektiğini, davacının belirtiği çekici ücreti piyasa fiyatının çok üstünde fahiş bir rakam olduğunu, … model … araç için 7.000 Tl tamir bedeli neye göre belirlenmiş olduğunun taraflarınca meçhul olduğunu, sadece 2 kapısı değişen bu araçta anılı miktarda bir hasar çıkmasının mümkün olmadığını, yine bu aracın tamir için 51 gün süre ile tamircide kalmasının düşünülemeyeceğini, bu süre de davacı tarafından abartılı şekilde dosyaya yansıtıldığını, bu şekilde hasar gören bir aracın maksimum tamir süresi 1 hafta olarak belirtildiğini, bu nedenle bu alacak kaleminin de son derece abartılı şekilde dosyaya yansıtıldığını, yine … Model bir araçta mezkur hasar yüzünden 5.000 TL bir deger kaybının olmasının söz konusu olmadığını, değer kaybının kriterleri arasında aracın geçmişte kazaya karışıp karışmadığı , kilometresi gibi bir çok faktör belirleyici olduğunu, davacının aracında bu kaza nedeni ile 5.000 Tl ‘lik bir kaybın yaşanmasının düşünülemeyeceğini, müvekkili şirketin kazaya karışan aracının sadece zorunlu mali mesuliyet sigortası ile değil ayrıca … Sigorta A.Ş 33000002073580 poliçe numaralı 22/01/2017 başlangıç tarihli poliçe ile Ticari Genişletilmiş Kasko Sigorta poliçesi ile de teminat altında olduğunu, bu nedenle davacı yanın alacak kalemlerinin tamamı aynı zamanda bu poliçe ile de teminat altında olduğu için davanın … Sigorta A.Ş ye de ihbar edilmesini talep ettiklerini savunarak, öncelikle davanın … Sigorta A.Ş ‘ye de ihbarına , sonrasında haksız ve kötü niyetli davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İhbar olunan … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; 26/03/2017 tarihli kazaya karıştığı belirtilen … plakalı aracın, … A.Ş. nezdinde 333000002073560 numaralı 22/01/2017 – 2018 vadeli Ticari Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğu sigortalısının sorumluluğu ve nihayetinde poliçe teminatı ile sınırlı olduğunu, poliçeye ilişkin İMM Kombine teminat limitinin 100.000,00-TL olduğunu, öncelikle müvekkilinin sigorta şirketinin sorumluluğunun doğması için önce Trafik Sigortası teminatının dolmasının gerektiğini, araçta meydana gelen maddi hasarın tayininde ve Trafik sigorta şirketince ödenecek tazminat tutarının belirlenmesinde Trafik Sigortası Genel Şartlarının esas alınması gerektiğini, aksi takdirde İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortasından ödeme yapılmasının hukuka aykırı olacağını, Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası bakımından kabul edilen teminat dışı hallerin hepsinin, ihtiyari mali sorumluluk sigortası bakımından da geçerli olduğunu, dolayısıyla, Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) sigortası kapsamına girmeyen araç kiralama ve çekici ücretinden doğan zararların, ihtiyari mali sorumluluk sigortası ile karşılanmasının mümkün olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini, müvekkili sigorta şirketi ihbar olunan konumunda olduğundan aleyhine hüküm tesis edilmemesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk derece mahkemesince; “…davalı … Şirketine ait olup, kaza tarihinde diğer davalı …’ın sürücüsü olduğu davalı … Sigorta A.Ş. tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalanan … plakalı aracın davacıya ait … plakalı araca çarptığı, meydana gelen olayda hükme esas alınan bilirkişi ek raporunda açıklanan gerekçelerle davalı sürücü …’ın kazada %100 oranında kusurlu olduğu, davacı aracında hasar işçilik ve KDV toplamı 13.500,00 TL’lik hasar meydana geldiği davadan önce 05.05.2017 tarihinde davalı sigorta şirketi tarafından 5.000,00 TL hasar ödemesi yapılması nedeniyle davacının 8.500,00 TL bakiye hasar tazminatı talep edebileceği ancak davacının dava dilekçesinde … Servis isimli tamirciye 7.000,00 TL ödediğini beyan edip buna ilişkin tamir faturasını dosyaya sunması nedeniyle davacının aracının hasarı nedeniyle talep edebileceği gerçek zararının 7.000,00 TL olarak kabulünün gerektiği davacının fazladan talep ettiği hasar bedelinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu, davacı aracının uğradığı işbu kaza nedeniyle kaza tarihinden önceki ikinci el piyasa rayiç değeri ile kazadan sonraki piyasa rayiç değeri arasındaki Yargıtay uygulamalarına göre hesaplanan 2.000,00 TL değer kaybından davalı sürücü ve işletenin müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, deeğr kaybı tazminatının davalı sigorta şirketinden talep edilmediği gibi ek genel şartlara göre değer kaybı oluşmadığından davalı sigorta şirketinin değer kaybından sorumlu olmadığı, davacının aracının onarımının maksimum 20 gün süre içerisinde tamamlanabileceği ve bu süre içerisinde talep edebileceği ikame araç bedelinin 1.600,00 TL olduğu bu miktardan davalı sürücü ve işletenin müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu ancak sigorta şirketinin poliçe kapsamında olmaması nedeniyle sorumlu olmadığı ayrıca 180,00 TL çekici ücretinin olayın özelliğine ve piyasa rayiçlerine göre kadri maruf olduğu çekici ücretinden tüm davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, işleten ve sürücünün kaza tarihi olan 26.03.2017 tarihinden sigorta şirketinin temerrüt tarihi olan 05.05.2017 tarihinden itibaren … plakalı araç ticari nitelikle kullanıldığı için avans faiziyle sorumlu olduğu, belirsiz alacak davası olarak açılan davada dava ve değer artırım dilekçesi gözetilerek…” gerekçesiyle davanın KISMEN KABULÜ ile; 7.000,00 TL hasara ilişkin maddi tazminatın ve 180,00 TL çekici ücretinin davalı sigorta şirketinden 05/05/2017, diğer davalılardan 26/03/2017 tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalı taraftan tahsiliyle davacı tarafa verilmesine, 2.000,00 TL değer kaybına ilişkin maddi tazminatın ve 1.600,00 TL ikame araç bedelinin 26/03/2017 tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalı … ve … Şti’nden tahsili ile davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine ve davalı sigorta şirketinden talep edilen değer kaybı tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davayı belirsiz alacak davası olarak açtıklarını, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle müvekkilinin haksız olarak ödemek zorunda kaldığı 7.000 TL servis tamir ücretinin tahsilini talep ettiklerini, yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda araçta sigortadan daha önce ödenen 5.000 TL ödeme dışında ayrıca 8.500,00 TL’lik hasarın olduğunun tespit edildiğini, bunun üzerine davayı ıslah ettiklerini, ancak yerel mahkemece dava dilekçesinde belirtilen 7.000 TL üzerinden hüküm kurulduğunu, fazladan talep edilen hasar bedelinin hakkın kötüye kullandırılması niteliğinde olduğunun belirtildiğini ve gerçek zararın tahsilinin engellendiğini, davacının kendi kredi kartından tamirciye ödediği ve tamirci …’e ait post cihazından çıkan kredi kartı slibinin 7.000.00 TL olmasının, zararlarının 7.000,00 TL ile sınırlı olmadığını, müvekkili davacının o an için 7.000 TL parası veya kredi kartı limiti olabileceğini ve bunu tamirciye ödemiş olmasının başka bir zararı olmadığını göstermeyeceğini, ortada herhangi bir tamirci faturasının olmadığını, sadece kredi kartı slibi bulunduğunu, bu nedenle yerel mahkeme tarafından yapılan yorumun haksız olduğunu, hasara ilişkin maddi zararın açıkça 8.500,00 TL olarak iki ayrı raporla tespit edildiğini, yerel mahkeme tarafından … Sigorta A.Ş ile … Şti. Lehine ayrı ayrı 3.400,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesinin usule aykırı olduğunu, avukatlık asgari ücret tarifesi Madde 13’ün 3.fıkrasında “maddi tazminat istemli davaların kısmi reddi durumunda (yani bizim durumumuzda) karşı taraf vekili için hükmedilecek vekalet ücreti davacı lehine hükmedilen vekalet ücretini geçemez.” şeklinde belirtildiğini, ancak mahkemece tarafları lehine 3.400,00 TL, karşı taraf lehine ise toplam 6.800,00 TL vekalet ücreti hükmedilerek bu kuralın ihlal edildiğini, bu durumun vatandaşların hak arama özgürlüğünü kısıtlayan, davacılara ciddi maddi külfet yükleyen, hakkaniyete aykırı bir durum olduğunu, ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilebilmesi için, davanın her davalı için ayrı ayrı sebeplerle reddinin gerekeceğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …. Şti. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davaya konu kazada müvekkiline ait servis aracının şoförünün tamamen kusursuz olduğunu, tam aksine davacının oğlu tarafından kırmızı ışıkta geçilmesi nedeniyle kazanın meydana geldiğini, davacı tarafından belirtilen çekici ücretinin piyasa değerinin çok üstünde olduğunu, 7.000 TL tamir bedelinin neye göre belirlendiğinin meçhul olduğunu, iki kapısı değişen bir araçta bu miktarda bir hasar çıkmasının mümkün olmadığını, aracın tamir için 51 gün süre ile tamircide kalmasının düşünülemeyeceğini, bu şekilde hasar gören aracın maksimum tamir süresinin 1 hafta olduğunu, 220.000 kilometrede 2008 model bir araçta değer kaybının olmasının söz konusu olmadığını, değer kaybı kriterlerini arasında aracın geçmişte kazaya karışıp karışmadığı, kilometresi gibi bir çok faktörün belirleyici olduğunu, davacının aracında bu kaza nedeniyle bir kaybının yaşanmasının düşünülemeyeceğini belirterek, yerel mahkeme kararının müvekkili lehine kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası sebebiyle çekici, onarım, araç kiralama masrafları ve değer kaybının tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davacı ve davalı işleten vekili tarafından ayrı ayrı istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.

1-) Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, aracın hasarının ne olduğu, aracın tamirinin ekonomik olup olmadığı, tamiri ekonomik değilse; kaç günde tamir edilebileceği, aracın kaza tarihindeki 2. el piyasa rayiç bedelinden sovtaj değerinin mahsubu ile gerçek zarar miktarının hesaplanması konusunda ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık bilirkişi raporu alındığı, davacının dava dilekçesinde … Servis isimli tamirciye aracın onarım bedeli olarak 7.000,00 TL ödediğini beyan edip buna ilişkin ödeme belgesini dosyaya sunarak talebini sınırlamış olduğundan davacının aracının hasarı nedeniyle talep edebileceği gerçek zararın 7.000,00 TL olarak kabulünün yerinde olduğu, kazaya ait kamera görüntülerine göre davacı aracının kendisine yanan yeşil ışıkta geçtiği esnada, davalının kendisine kırmızı ışık yanmasına rağmen durmayarak davacı aracına çarparak kazaya sebebiyet vermesi sebebiyle asli ve tam kusurlu olduğunun sabit olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair istinaf itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-) AAÜT’nin 3/II. maddesi, ”Müteselsilen sorumlu olanlar aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise, her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur” hükmünü içermektedir. Buna göre karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 3. maddesinde birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddedilmesi halinde, red sebebi ortak olan davalılar lehine tek bir avukatlık ücretine hükmolunacağı öngörülmüştür.
Mahkemece kısmen kabulüne karar verilen maddi tazminata ilişkin davada vekille temsil edilen davalılar için ayrı ayrı vekalet ücreti verilmiştir. Davacının maddi tazminat talebinin aynı hukuki sebeple reddedildiği gözetilerek, kendisini vekil ile temsil eden davalılar yararına reddedilen maddi tazminat yönünden tek vekalet ücreti verilmesi gerekirken ayrı ayrı vekalet ücreti takdiri doğru görülmemiş, davacının bu konudaki istinaf itirazları haklı görülmüştür.
Bu nedenlerle; yerel mahkeme kararının davacı lehine vekalet ücreti yönünden düzeltilmesine, dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı anlaşıldığından ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir husus da bulunmadığından dairemizce davanın esası hakkında HMK’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca aşağıda yazılı şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … Şti. vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle KISMEN KABULÜNE; İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/833 Esas – 2020/16 Karar sayılı kararının HMK’nın 353-1-b-2 maddesi gereğince, KALDIRILMASINA, KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE,
Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİYLE;
a-7.000,00 TL hasara ilişkin maddi tazminatın ve 180,00 TL çekici ücretinin davalı sigorta şirketinden 05/05/2017, diğer davalılardan 26/03/2017 tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalı taraftan tahsiliyle davacı tarafa verilmesine,
b-2.000,00 TL değer kaybına ilişkin maddi tazminatın ve 1.600,00 TL ikame araç bedelinin 26/03/2017 tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalı … ve …Şti’nden tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
c-Fazlaya ilişkin talebin reddine ve davalı sigorta şirketinden talep edilen değer kaybı tazminat talebinin reddine,
d-İhtiyati tedbirin hüküm kesinleşinceye kadar devamına ve hüküm kesinleştiğinde ihtiyati tedbirin kaldırılması için müzekkere yazılmasına,
e-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanmış olan ve alınması gereken 736,38 TL nispi harçtan, peşin alınan ve değer artırım yoluyla tamamlanan 302,43 TL harcın mahsubu ile bakiye 433,95 TL karar ve ilam harcının (davalı sigorta şirketi bu miktarın 289,03 TL’si ile sınırlı sorumlu olmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
f-Dava kısmen kabul edildiğinden davacı tarafın yaptığı 4,60 TL vekalet suret harcı, 546,80 TL davetiye ve posta gideri, 800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere 1.351,40 TL yargılama giderinden davanın kabul oranı nazara alınarak 822,63 TL yargılama gideri ile davacı tarafın karşıladığı 31,40 TL başvurma harcı, 302,43 TL peşin alınan ve değer artırım yoluyla tamamlanan harç olmak üzere toplam 1.156,46 TL’nin (davalı sigorta şirketi bu miktarın 770,25 TL’si ile sınırlı sorumlu olmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, davacı tarafın fazladan yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
g-Davalı tarafların yaptığı herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
h-Dava kısmen kabul edildiğinden kabul edilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine,
ı-Dava kısmen reddedildiğinden, reddedilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 3.400,00 TL vekalet ücretinin de davacı taraftan alınarak kendini vekille temsil ettiren davalılar …. Şti. ve … Sigorta A.Ş.’ ye verilmesine,
i-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
ŞEKLİNDE YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
3-İstinaf İncelemesi Yönünden Harç ve Yargılama Masrafları;
a-İstinaf eden davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ve karar kesinleştiğinde ilk derece mahkemesince davacıya iadesine,
b-İstinaf eden davacı tarafından yapılan istinaf başvuru harcı 148,60 TL, tebligat gideri 158,00 TL olmak üzere toplam 306,60 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
c-Alınması gerekli 736,38 TL istinaf karar harcından, davalı … Şti. tarafından yatırılan 184,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 552,28 TL istinaf karar harcının davalı…. Şti.’nden tahsili ile hazineye gelir kaydına, (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine)
d-İstinaf eden davalı şirket tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
e-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
f-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 28/12/2022