Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1956 E. 2022/2058 K. 28.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1956
KARAR NO : 2022/2058

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/12/2018 (Dava) – 11/02/2020 (Karar)
NUMARASI : 2018/1469 Esas – 2020/110 Karar
DAVA : Tazminat
BAM KARAR TARİHİ : 28/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/12/2022
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/02/2020 tarihli ve 2018/1469 Esas- 2020/110 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 04/04/2018 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile Süvari Caddesinden gelip 175. Sokağa dönüş yaptığı sırada aracının ön sağ yan kısımları ile 175. Sokak girişinde yolda yürüyen yaya …’a çarpması neticesinde yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen trafik kazası sonucunda yaya konumunda bulunan davacının ağır derecede yaralandığını, ikame edilen davanın belirsiz alacak davası olduğunu, davanın gerçek değeri belirli olduğunda eksik harç taraflarınca ikmal edileceğini, kaza sonucunda davacının Ege Üniversitesinde tedavi gördüğünü, kaza sonrasında düzenlenen kaza tespit tutanağına göre … plakalı araç sürücüsü …’ın asli kusurlu, yaya …’un ise tali kusurlu bulunduğunu, kusur durumunun yargılama safahatında alınacak bilirkişi raporu ile netlik kazanacağını, … plaka sayılı aracın davalı … Sigorta A.Ş nezdinde kaza tarihini kapsar ZMMS poliçesi olduğu, kazanın üzerinden bir yıl geçmemiş olması ve tedavi süreci halen devam eden davacının herhangi bir sağlık kuruluşundan ivedi şekilde alacağı raporun davacının hak kaybına uğramasına sebep olacağını ileri sürerek, fazlaya ilişkin tüm dava ve tazminat talep hakları saklı kalmak kaydı ile yasaca yapılacak tüm indirimlerden sonra arz ve izah edilen nedenlerle 100,00 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı, 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere 200,00 TL maddi tazminatın başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden kusuru oranında tahsili ile davacıya ödenmesini dava masrafları ve vekalet ücretlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesinin talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Dava dilekçesi davalı tarafa tebliğ edilmiş, dosyaya yanıt veya beyan dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk derece mahkemesince; “… 04/04/2018 tarihinde, davalı sigorta şirketi tarafından ZMSS poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın o esnada yaya olan davacıya çarpması sonucu meydana gelen kazada davacı …’un %25 oranında kusurlu olduğu, davalı şirket tarafından sigortalı araç sürücüsünün %75 oranında kusurlu olduğu, meydana gelen kaza nedeniyle davacının meslekte kazanma gücünü kaybetmediği, ancak kaza sonrası iyileşme süresinin altı ay olarak tespit edildiği, davacının Üniversite öğrencisi olduğu ve kaza nedeniyle davacıya yapılan herhangi bir ödemenin bulunmadığı davalı sigorta şirketinin kaza tarihi itibariyle davacının iyileşme süresi olarak tespit edilen sürede oluşan zararını TTK, TBK ve KTK hükümleri uyarınca karşılaması gerektiği, uzman bilirkişi tarafından hesaplanan geçici iş göremezlik zararının kusur oranı dikkate alınarak davalı tarafından araç işleten ve maliki yerine tazmini gerektiği bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaya göre davacının 8.705,46 TL geçici iş göremezlik zararının oluştuğu kusur indirimi sonrası maddi tazminat alacağının 6.529,10 TL olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenen poliçede belirlenen teminat limitinin bu bedeli karşılayabildiği, gerek kusur oranının tespiti gerek iş göremezlik hususunun tespiti ve gerekse tazminatın hesaplanması için düzenlenen bilirkişi raporlarının dosyadaki verilere uygun ve hükme esas alınabilecek nitelikte olduğu…” gerekçesiyle, davanın kalıcı işgöremezlik istemi yönünden REDDİNE, davanın geçici iş göremezlik istemi yönünden KABULÜNE, 6.529,10 TL geçici iş göremezlik tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasalara aykırı olduğunu, kalıcı iş göremezlik istemi yönünden davanın reddine karar verilmesinin isabetli olduğunu, kararı bu yönüyle bir diyeceklerinin bulunmadığını, ancak diğer kararların yerinde olmadığını, geçici iş göremezlik tazminatının poliçe teminatı kapsamında olmadığını, müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, bu nedenle müvekkili şirketin geçici iş göremezlik talebi açısından herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, dava konusu sigorta poliçesi tanzim tarihi dikkate alınmadan davacının geçici iş göremezlik tazminatı talep edebileceği yönünde hatalı görüşle tanzim edilen bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, kaza nedeniyle mağdurda oluşacak sürekli sakatlık halinin teminat kapsamına alındığını, geçici iş göremezlik haline ilişkin taleplerin teminat kapsamı dışında bırakıldığını, söz konusu talepler bakımından sosyal güvenlik kurumunun sorumlu olduğunu, yerel mahkemece müvekkili sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren faiz işletilmesinin haksız ve kabul edilemez olduğunu, davacının ıslahtan önceki tazminat talepleri için dava tarihinden itibaren, ıslahtan sonraki tazminat talepleri için ise ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiğini, mahkemece bu hususun göz ardı edildiğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası sebebiyle geçici ve kalıcı işgöremezlik tazminatının tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı sigorta vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
1-) Davalı sigorta şirketi vekilinin geçici işgöremezlik tazminatından SGK’nın sorumlu olduğu ve müvekkili sigorta şirketinin bir sorumluluğunun kalmadığına dair istinaf itirazının da reddi gerekmiştir. Bilindiği üzere, 6111 sayılı Kanun’un 59. maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesinde Sosyal Güvenlik Kurumu’nca karşılanacak sağlık hizmeti bedellerinin neler olduğu açıklanıp sınırlandırılmıştır. KTK’nın 98.maddesi gereği SGK Başkanlığı’nın sorumlu olduğu sağlık giderleri, trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarında yapılan tıbbi tedaviye ilişkin sağlık hizmet bedellerinden ibarettir. SGK’nın hangi sağlık giderlerinden sorumlu olduğu kanunla belirlenmiş olup, normlar hiyerarşisinde daha altta olan genel şartlar ile kanun kapsamının değiştirilip genişletilemeyeceği aşikardır. Açıklanan maddi ve hukuki vakıalar karşısında; Anayasa Mahkemesinin KTK 90/İ maddesinin iptali de göz önüne alındığında TBK’nın 54. maddesi ile KTK’nın 98. maddesi hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, kazadaki yaralanmadan kaynaklanan geçici işgöremezlik zararından sorumluluk, zarara neden olanlar ile bu kişilerin sorumluluğunu poliçe ile üstlenen sigorta şirketine ait olduğundan, davacı için hesap edilen geçici işgöremezlik tazminatının sigorta şirketi aleyhine hüküm altına alınmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır (Bu yönde bknz. Yargıtay 4. HD 2021/2511 E.- 2021/2452 K).
2-) Hesaplanan tazminata dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesinde ise hukuka aykırı bir yön bulunmamakta olup, belirsiz alacak davası olarak açılmış bulunan işbu davada arttırılan tutar bakımından da dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, bu yöndeki istinaf itirazının reddi gerekmiştir
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalı vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1469 Esas- 2020/110 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gerekli 446,00 TL istinaf karardan peşin alınan harçlar toplamı 111,50 TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 334,50 TL istinaf karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 28/12/2022