Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1946 E. 2023/45 K. 12.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1946
KARAR NO : 2023/45

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/03/2019 (Dava) – 21/10/2019 (Karar)
NUMARASI : 2019/579 Esas – 2019/684 Karar
DAVA : Zorunlu Trafik Sigorta Poliçesinden Kaynaklanan Tazminat(Hasar Bedeli ve Değer Kaybı)
BAM KARAR TARİHİ : 12/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/01/2023

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/10/2019 tarihli 2019/579 Esas ve 2019/684 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 26/07/2018 tarihinde davalılardan …’a ait ve …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın, müvekkili …’e ait ve onun sevk ve idaresinde olan … yabancı plakalı araca çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, davalı …’ın davaya konu kazada asli ve tam kusurlu olduğunu bildirerek, müvekkilinin aracında kaza sebebiyle oluşan 8.608,36 Euro tazminatın 1 ve 2 nolu davalılar bakımından kaza tarihi olan 26/07/2018 tarihinden itibaren davalı … şirketinden temerrüt tarihi olan 25/01/2019 tarihinden itibaren yabancı para bakımından 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre yürütülecek değişken faiziyle birlikte ve fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası Efektif Satış Kuru karşılığı Türk Lirası olarak müştereken ve müteselsilen tahsiline, müvekkilinin bilirkişi ücreti olarak ödediği 984,37 Euro’nun fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası Efektif Satış Kuru karşılığı Türk Lirası olarak yargılama giderlerine dahil edilerek davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
Davalı … Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça usulüne uygun hasar başvurusunun olmadığını, Türkiye’de meydana gelen dava konusu kaza ve diğer benzer nitelikteki kazalarda ufak çaplı hasarların Almanya’da bilirkişi incelemesi yaptırılıp abartılı hasarlara dönüştüğünü ve bu nedenden dolayı sigorta şirketlerinin haksız ve çok ağır tazminat ödemelerine maruz bırakıldığını, araç hasarının tespiti bakımından Almanya’da yapılan bilirkişi incelemesi için ödenen ve davacı tarafça talep edilen bilirkişi ücretinin faiş olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalılardan … ve…’a dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen cevap dilekçesi sunmadıkları ve duruşmalara iştirak etmedikleri görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİNCE VERİLEN KARAR:
Mahkemece; “…Davacı tarafça açılan davanın KABULÜ ile; 8.608,36 Euro maddi tazminatın davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 26/07/2018 tarihinden itibaren, diğer davalı …A.Ş yönünden temerrüt tarihi olan 25/01/2019 tarihinden itibaren (ZMMS poliçe teminat limitinin temerrüt tarihindeki yabancı para cinsinden karşılığı ile sınırlı olarak) yabancı para bakımından 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre yürütülecek değişken faizi ile birlikte ve fiili ödeme tarihindeki TCMB Efektif Satış Kuru karşılığı TL olarak müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, 984,37 Euro Ekspertiz ücretinin fiili ödeme tarihindeki TCMB Efektif Satış Kuru üzerinden belirlenecek TL karşılığının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Karara karşı davalılardan … istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalı … istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının hasar başvurusu için ülkemizin hiçbir yargı yerinde tespit yaptırmadığını, herhangi bir müracaatta bulunmadığını, meydana geldiği belirtilen hasarın hiç birisinin kabul edilebilirliğinin bulunmadığını, kaza sonrasında tutulan tutanak ve fotoğrafların davacı tarafın meydana geldiğini öne sürdüğü zarar ile ilişkili olmadığını, kaza raporu ve kaza sonrası fotoğrafların dosya kapsamına sunulduğunu, bunların incelemesinde davacı tarafın yurt dışında yaptırmış olduğu ekspertiz raporunun gerçeği yansıtmadığını, davacı tarafın ülkemizde aracında meydana geldiğini iddia ettiği hasara yönelik tespit yaptırmayarak kaza tarihinden günler sonra yurt dışında böyle bir tespit yaptırmasının hem kötü niyetin hem de abartılı hasar bedeli tespiti yaptırıldığını, araçta meydana geldiğini iddia ettiği hasarı kabul etmediklerini, bu hasarın davacı tarafla yapılan kaza sonrasında oluşmadığını, dosya kapsamında tutulan kaza tespit tutanağı ve fotoğrafların incelenmesinde araçta belirtilen hasarların davacı tarafla yapılan kaza sonrasında oluşturulduğuna dair bir delilin de bulunmadığını, kazanın üzerinden uzunca bir zaman geçmesi ve kaza yeri tespit yeri arasındaki mesafe dikkate alındığında haklılık görüleceği iddia edilen araçtaki hasarı kabul etmemekle birlikte davacıya ait araç mutlak suretle aracın bedeli ve Almanya da uygulanan hukuk düşünüldüğünde kaskolu olmasının mutlak olduğunu, davacının zararının sigorta şirketince karşılanacağını, buna dair bir incelemenin ilk derece mahkemesince yapılmadığını, davacı tarafın kaza sonrası tamire yönelik faturanın dosya kapsamına sunmamış olup sadece ekspertiz raporuna sunduğunu, tüm bu hususlarda dikkate alındığında davacı tarafın iş bu davada iyi niyetle hareket etmediğinin görüldüğünü, kararının kaldırılması gerektiğini belirterek, istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazasından kaynaklı davacı aracında oluşan hasar bedeline ilişkin maddi tazminatın tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı … tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterli olmasına, HMK nın 357/1 maddesi uyarınca yargılama aşamasında cevap dilekçesi ve bilirkişi raporuna itiraz dilekçesiyle ileri sürülmeyen hususların istinaf aşamasında dinlenmesinin mümkün bulunmamasına göre, davalı …’ın istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, istinaf kanun yolu başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı …’ ın İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/10/2019 tarihli 2019/579 Esas ve 2019/684 Karar sayılı kararının kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; davalı …’dan alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 135,50 TL’nin anılan davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-Davalı … tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa resen iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere 12/01/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.