Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1942 E. 2022/2080 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1942
KARAR NO : 2022/2080

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/01/2018 (Dava) – 06/02/2020 (Karar)
NUMARASI : 2018/23 Esas – 2020/101 Karar
DAVA : Trafik Kazasından Kaynaklanan Maddi ve Manevi Tazminat
BAM KARAR TARİHİ : 29/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/12/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/02/2020 tarihli 2018/23 Esas ve 2020/101 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 20/10/2017 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı motosikletiyle Süleyman Demirel Caddesi üzerinde Çataltepe kavşağı istikametinden gelerek hastane istikametine ters yönde seyrederken … işletmesi yanına geldiği esnada motosikletin sağ yan kısımları ile o anda aynı cadde üzerinde hastane kavşağı istikametinden gelerek Çataltepe kavşağı istikametine seyreden sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı motosikletin sağ yan kısımlarıyla çarpışması neticesinde yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, bu kazada … plakalı aracın sürücüsü …’ın yaralanarak sakat kaldığını, bu olayla ilgili olarak Alaşehir CBS’ nın 2017/4807 sor. sayılı dosyası ile kovuşturmasının yapıldığını, meydana gelen kazada … plakalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu belirterek; fazlaya ilişkin tüm dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50,00 TL bakıcı gideri tazminatı, 50,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 900,00 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 1.000,00 TL maddi tazminatın davalı … Sigorta A.Ş’ den poliçe limiti dahilinde olmak üzere müracaat tarihi olan 14/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalıdan tahsiline, yine davacı için 15.000,00 TL manevi tazminatın diğer davalı …’den müştereken ve müteselsilen prensibine göre 20/10/2017 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahisiline karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; kazanın Alaşehir’de olduğunu, bu sebepten Alaşehir AHM’nin yetkili olduğunu, görev ve yetki itirazları doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini, karşı tarafın sakat kaldığı iddiasının doğru olmadığını, hala tedavi sürecinin devam ettiğini, karşı tarafın ayağa kalktığını, tam iyileşme sürecinin 6 ay daha süreceğini, müvekkilinin kullanmış olduğu tıbbi yardım olup olmadığı ve bu yardımın rücu edilip edilemeyeceğinin SGK’ na sorulmasını talep ettiklerini, ayrıca karşı tarafın kazadan dolayı maluliyet sebebiyle SGK tarafından maaş bağlanıp bağlanmadığı, bu bağlanan maaşın rücu edilip edilemeyeceği hususlarının SGK kurumuna müzekkere yazılarak tespitini talep ettiklerini, ayrıca bu kaza sebebiyle karşı tarafın sigorta şirketinden haricen para alıp almadığının da araştırılmasını talep ettiklerini, eğer para almışsa bu miktarın da tazminat talebinden mahsup edilmesi gerektiğini, SGK’dan rücu edilebilir tıbbi yardım ve maaş bağlanması durumunda bu bağlanan maaşı ve tıbbi yardımında tazminattan mahsubunun gerektiğini, davanın fahiş miktarda açıldığını, dava dilekçesindeki iddiaların da inandırıcı olmadığını, 15.000,00 TL manevi tazminatın afaki olduğunu, çünkü aynı kazada müvekkilinin eşinin de yaralandığını, müvekkilinin eşinin yaralanmasıyla ilgili olarak şikayetçi olmadıklarını belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİNCE VERİLEN KARAR:
Mahkemece; “…Maddi tazminat talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 8.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 20/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Karara karşı davacı vekili ve davalılardan … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacıya takdir edilen manevi tazminat miktarının çok düşük olduğunu, davacı …’ da meydana gelen kaza sonucunda kalıcı olarak sakatlığının mevcut olduğunu, doktor raporları ile sabit olduğunu, eski sağlığına kavuşamayacağını bu nedenle davacı lehine takdir edilen manevi tazminat miktarı açısından kararın kaldırılması gerektiğini belirterek, istinaf isteminde bulunmuştur.
Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının yaralanması nedeniyle kalıcı bir maluliyet olmadığı gibi kazadan sonra kısa bir süre içerisinde iyileştiğini, hatta davacı tarafın fazla tazminat almak için doğuştan olan işitme kaybının ve kekeleme şikayetinin olayla ilgili olduğunu iddia ettiğini ancak doktor raporu ile olayla ilgili olmadığının ortaya çıktığını, davacının kazayı bir zenginleşme aracı olarak gördüğünü, takdir edilen tazminatın da bu açıdan fahiş olduğunu, bu maddi kayıplarını zaten sigorta şirketinin karşıladığını, sağlık giderlerini devletin karşıladığını bu sebepten dolayı dosyada da davacı tarafın manevi eziyet çektirdiğine dair hiçbir delilin sunulmadığını, soyut iddialar ile kararın verildiğini, davacı tarafın manevi olarak psikolojisinin bozulduğuna dair hiçbir reçete veya doktor raporunun dosyada olmadığını, ayrıca gerekçeli kararda red edilen kısım yönünden davalı tarafa vekalet ücretinin takdir edilmediğini, bu tür basit yaralama ve trafik kazalarında takdir edilecek manevi tazminat 1.000,00 TL’yi geçmemesi ve kararının kaldırılması gerektiğini belirterek, istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece; maddi tazminat talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne (8.000,00 TL) karar verilmiş; hüküm davacı vekili ve … vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosya kapsamından, davaya konu trafik kazasının 20/10/2017 tarihinde gerçekleştiği, davacının kaza nedeniyle %7,9 sürekli iş göremezliğe uğradığı, geçici iş göremezlik süresinin 3 ay olduğu, kaza tespit tutanağına göre davalı sürücü …’in kazanın oluşumunda %100 oranında tam ve asli kusurlu olduğunun bildirildiği, davaya konu maddi tazminatın davalı sigorta şirketi tarafından ödenmesi nedeniyle maddi tazminat davasının konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, maddi tazminat ve kusur yönünden davacı vekili ile davalı … vekilinin istinaf itirazlarının bulunmadığı anlaşılmıştır.
1-Davacı vekili ile davalı … vekilinin manevi tazminata yönelen istinaf itirazlarının incelenmesinde,
6098 sayılı TBK nın 56. maddesi gereğince, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Somut olay yönünden yapılan değerlendirmede; meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, tarafların kusur oranları, davalı …’in sorumluluğunun niteliği, davacının manevi zararının niteliği, olay tarihindeki paranın alım gücü dikkate alındığında hak ve nefaset kuralları çerçevesinde davacı yararına hükmedilen manevi tazminatın bir miktar az olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin manevi tazminata ilişkin istinaf itirazları kısmen yerinde görülmüş, davalı … vekilinin bu yöne ilişen istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davalı … vekilinin vekalet ücretine yönelen istinaf itirazlarının incelenmesinde ise;
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 323. maddesi gereğince vekalet ücreti yargılama giderlerindendir. Aynı kanunun 326. maddesinde Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği, 332/1. maddesinde yargılama giderlerine resen hükmedileceği düzenlenmiştir.
Dava konusu somut olayda; davacı tarafından tarafından, davalılar aleyhine açılan iş bu davada davacı tarafça 15.000,00 TL manevi tazminat talep edildiği ve mahkemece manevi tazminatın kısmen kabul edilerek davacı lehine 8.000,00 TL manevi tazminata hükmedildiği görülmüştür.
İlk Derece Mahkemesinin hüküm tarihi olan 2020 yılı AAÜT uyarınca, reddedilen manevi tazminat yönünden davalı … lehine vekalet ücreti hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Ancak bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, davacı vekilinin tüm, davalı … vekilinin bir kısım istinaf itirazlarının kabulü ile kararın manevi tazminat ve manevi tazminata ilişkin vekalet ücreti yönünden kaldırılarak, HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına, davalı … vekilinin manevi tazminat miktarına ilişen istinaf isteminin HMK’nın 353/1-b/1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-Davacı vekili ve davalı … vekilinin istinaf itirazlarının KISMEN KABULÜ ile; İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/02/2020 tarihli 2018/23 Esas ve 2020/101 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
1-Maddi tazminat talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına,
2-Manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 12.000-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 20/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
3- Harçlar Yasası gereğince;
Maddi tazminat talebi yönünden alınması gereken 179,90-TL maktu karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
Manevi tazminat talebi yönünden alınması gereken 819,72-TL harçtan peşin olarak alınan 273,24-TL harcın mahsubu ile geri kalan 546,48-TL’nin davalı …’den alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına kabul edilen manevi tazminat yönünden takdir edilen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, maddi tazminat yönünden taraflar uzlaştığından maddi tazminat yönünden vekalet ücreti hususunda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen manevi tazminat yönünden davalı … yararına takdir edilen 3.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine
6-Manevi tazminat yönünden davacı tarafından yapılan 2 müzekkere ücreti olan 13,00-TL yargılama giderinin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, maddi tazminat yönünden taraflar uzlaştıklarından maddi tazminat yönünden sarf edilen yargılama gideri hususunda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Fazla yatırılan gider avansının, karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
ŞEKLİNDE YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
B-İSTİNAF AŞAMASINDA;
1-İstinaf başvurusu sırasında davacı ve davalı …’den alınan istinaf karar harcının talep halinde kendilerine iadesine,
2-İstinaf edenler tarafından istinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
3-6100 Sayılı HMK.’nun 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan istinaf gider avansının İlk Derece Mahkemesince istinaf eden ilgilisine iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın, ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere 29.12.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.