Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1935 E. 2023/1134 K. 06.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1935
KARAR NO : 2023/1134

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/11/2019 (Karar)
NUMARASI : 2014/592 Esas – 2019/648 Karar
DAVA : Tazminat

BİRLEŞEN İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN
2014/178 ESAS 2015/217 KARAR SAYILI DOSYASINDA
DAVA : Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan Tazminat
DAVA TARİHİ : 08/05/2012
BAM KARAR TARİHİ : 06/07/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/07/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/11/2019 tarihli 2014/592 Esas ve 2019/648 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Asıl davada; Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 02/11/2011 tarih ve 2011/159-2011/325 sayılı Yetkisizlik kararının temyiz yoluyla Yargıtayca incelenmesi davalı/karşı davacılar vekili tarafından istenmekle;
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 08/11/2012 tarihli 2012/587 Esas-2012/17724 Karar sayılı kararı ile;
“….Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava ve karşı dava, limited şirket ortaklarının ortaklık ilişkisi ile sınırlı olmak kaydıyla birbirlerine karşı açıktıkları tazminat taleplerine ilişkin olduğu, davanın taraflarının ortağı bulunduğu “… Şti.’nin ikametgahı “… Sokak No:… …” adresinin Karşıyaka ilçesi sınırlarında değil Bayraklı ilçesi sınırları içerisinde kaldığı, gerekçesiyle mahkemenin yetkisizliğine, yetkili mahkemenin İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna, HMK’nun 331/2 madde hükmü gereğince bu aşamada yargılama gideri konusunda karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Mahkemece, yazılı gerekçe ile yetkisizlik kararı verilmiştir. Dava, İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılmış bu mahkemece davaya bakmaya yetkili mahkemenin Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu gerekçesiyle yetki yönünden reddine dair verilen karar Dairemizce onanarak kesinleşmiştir. İlk yetkisizlik karar tarihinde yürürlükte olan HUMK’nun 25/son ( HMK’nun ise 23/2 ) maddesinde temyiz incelemesi sonucu kesinleşen yetkiye ilişkin kararların davaya ondan sonra bakacak mahkemeyi bağalayacağını öngörmüştür. Bu nedenle İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen ve Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşen yetkisizlik kararı gönderilen mahkemeyi de bağlayacağından dosyanın gönderildiği Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nce yetkisizlik kararı verilmesi mümkün bulunmamakla yerinde görülmeyen kararın bozulmasına karar verilmiştir,…” şeklinde karar verilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Birleşen davada; İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 23/05/2013 tarih ve 2012/101-2013/106 sayılı birleştirme kararının temyiz yoluyla Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmekle Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 13/01/2014 tarihli 2013/11908 Esas – 2014/563 Karar sayılı kararı ile;
“…Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, bu davanın Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin davasında fazlaya ilişkin saklı tutulan haklar nedeniyle açıldığının iddia edildiği, ayrıca Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin dosyasındaki taraflarla bu davanın taraflarının aynı olduğu, aralarında sıkı bir şekilde hukuki ve fiili irtibat bulunduğu gerekçesiyle HMK’nın 166. maddesi gereğince bu davanın Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/41 esas sayılı dosyası nezdinde birleştirilmesine karar verilmiştir.
Kararı davalılar vekili temyiz etmiştir.
HMK’nın 166/2. maddesinde, davalar ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirmenin ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebileceği düzenlenmiştir. Dosya kapsamından, taraflarca bir birleştirme talebinde bulunulmadığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla, mahkemece, taraflarca birleştirme hususunda bir talepte bulunulmamasına rağmen re’sen birleştirme kararı verilmesi doğru görülmemiş hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir…” şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin birleşen İzmir 5. ATM 2014/178 Esas sayılı dosyada 24/03/2015 tarihli talep dilekçesi ile davanın Karşıyaka ATM 2014/592 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini talep etmiş olmakla; İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 25.03.2015 tarih ve 2014/178-2015/217 sayılı birleştirme kararının Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmekle, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 29/02/2016 tarihli 2015/7602 Esas – 2016/2133 Karar. sayılı kararı ile;
“…Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, daha öncesinde verilen kararın HMK’nın 166/2. maddesi uyarınca taraflarca birleştirme hususunda bir talepte bulunulmamasına rağmen aralarında bağlantı bulunduğundan bahisle dava dosyasının Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/41 esas sayılı dava dosyasıyla resen birleştirilmesine karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle bozulduğu, mahkemece
bozma ilamına uyularak devam edilen yargılama sırasında davacı vekilince dava dosyasının Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/519 esas sayılı dava dosyasıyla birleştirilmesi yönünde talepte bulunulduğu, birleştirilme talep edilen dosya ile derdest dava dosyası arasında tarafları ve hukuki sebepleri bakımından bağlantı bulunduğu, davalardan biri hakkında verilecek kararın diğerini etkileyeceği, davaların birlikte görülmesinde usul ekonomisi bakımından fayda olduğu, davaların birleştirilmesinin her zaman talep edilebileceği, mahkemenin birleştirilme talep edilecek ikinci davanın görüldüğü mahkeme olduğu gerekçesiyle dava dosyasının Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/592 esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir…” şeklinde gerekçe ile birleştirme kararını onadığı anlaşılmıştır.

6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2. maddesinde Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454’üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı ve bu kararlara ilişkin dosyaların Bölge Adliye Mahkemelerine gönderilemeyeceği düzenlenmiştir. (benzer nitelikte Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 25/03/2019 tarihli 2018/5747 esas – 2019/2162 karar sayılı ve Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 08/12/2020 tarihli 2019/2859 esas – 2020/8217 karar sayılı ilamları).
Bu düzenlemeler nedeniyle, bir dosyada 20.07.2016 tarihinden önce HUMK hükümlerine göre temyize tabi nihai bir karar verilmiş ve bu karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiş ise, o dosyada kesinleşinceye kadar verilecek tüm kararlar HMK hükümlerine göre istinaf kanun yoluna, karar temyiz sonucu kesinleşmiş ise HUMK hükümlerine göre doğrudan temyiz kanun yoluna tabi olacaktır. Bu düzenleme nedeniyle, bir dosyada 20.07.2016 tarihinden önce HUMK hükümlerine göre temyize tabi nihai bir karar verilmiş ve bu karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiş ise, o dosyada kesinleşinceye kadar verilecek tüm kararlar HMK hükümlerine göre istinaf kanun yoluna, görevsizlik ve yetkisizlik kararı temyiz sonucu kesinleşmiş ise HUMK hükümlerine göre doğrudan temyiz kanun yoluna tabi olacaktır . (Emsal olarak Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 04/04/2022 tarihli 2021/5523 E. – 2022/2735 K. sayılı, 03.04.2019 tarihli ve 2018/328 E.-2019/2593 K. ve 10.06.2019 tarihli ve 2018/2586 E. – 2019/4143 K. ve 21/06/2022 tarihli 2020/8263 E. – 2022/5101 K. sayılı,sayılı ilamları).
Bu açıklamalara göre somut olayda; dosyanın 3 kez temyiz yoluyla Yargıtay incelemesinden geçtiği, dolayısıyla 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2. maddesi gereğince anılan karar istinaf yasa yoluna tabi olmayıp, değişiklikten önceki HUMK hükümlerine göre temyize tabidir.
Yukarıdaki açıklamalar karşısında; uyuşmazlığa konu mahkeme kararının, kanun yolu inceleme mercii Yargıtay olacağından; dairemizce dosyanın Yargıtay’a gönderilmek üzere ilk derece mahkemesine geri çevrilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Dosyanın temyiz incelemesi için yetkili ve görevli Yargıtay İlgili Hukuk Dairesine gönderilmesi işlemlerinin yapılması için; HMK.’nun 352-(1)-a) maddesi gereğince dava dosyasının ilk derece mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE; yapılan ön inceleme neticesinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi. 06/07/2023