Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1931 E. 2022/1960 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1931
KARAR NO : 2022/1960

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/03/2018 (Dava) – 02/10/2019 (Karar)
NUMARASI : 2018/333 Esas – 2019/1057 Karar
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı)
BAM KARAR TARİHİ : 15/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/12/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/10/2019 tarihli 2018/333 Esas ve 2019/1057 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait park halindeki … plakalı araç ile … VE … plakalı araçlar 22/09/2017 tarihinde maddi hasarlı trafik kazısına karıştığını, kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsü …’ın şerit ihlali kusurunu ifa suretiyle asli kusurlu olduğunu, davalının KZMM sigortasını tanzim eden şirket olduğunu, meydana gelen hasardan poliçe limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, hasar davalı şirkete ihbar edilmiş olmasına rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını, bu sebeple oluşan hasar bedeline mahsuben 3.000,00-TL ile değer kaybı alacağına mahsuben 10,00-TL olmak üzere toplamda 3.010,00-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesinde özetle; dava konusu araçta oluşan hasar bedeline mahsuben 9.142 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, işbu dava nedeniyle sarf edilen yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalıya usulüne uygun tebligat yapıldığı halde, davalının cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece, ”…Davacının 10,00-TL lik değer kaybı talebinin REDDİNE, Hasar kaybına yönelik talebinin KABULÜ ile; 9.142,00-TL maddi hasar bedelinin, dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınıp, davacıya verilmesine, şartları oluşmadığından, avans faizine yönelik talebinin reddine, faizin, türüne yönelik red sebebi, fer’i nitelikte olduğundan, davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde belirtilen … plakalı aracın T-105187872-0-0 no’lu Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi ile 15/09/2017-15/09/2018 tarihleri arasında müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğunu, bilirkişi raporu’nda müvekkili şirkete atfedilen kusur oranı fahiş olup, dosyanın kusur tespiti için Adli Tıp Kurumu’na, araçta meydana gelen hasarın tespiti için ise Teknik Üniversite veya Trafik İhtisas Dairesi’ ne gönderilmesi gerekir iken, tek bilirkişi raporu ile hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu, işbu dava 3 aracın karışmış olduğu trafik kazasına ilişkin olup bilirkişi raporunda dava dışı …. plakalı araca da kusur atfedildiği halde, bu kusur oranına denk gelen hasar tutarının toplam hasar tutarından düşülmemesi, hasar miktarının tamamı olan 9.142,50-TL’den müvekkili şirketin sorumlu olacağı düşüncesinin sebepsiz zenginleşmeye yol açacağını, müvekkili şirketin, sigortalısının kusuru oranında ve poliçe limitleri dahilinde tazminat sorumluluğu bulunduğunu ne var ki, bilirkişi raporunda hesaplanan hasar tutarının kusur oranları doğrultusunda paylaştırılmadığını, onarıma ilişkin faturaların davacı tarafından sunulması gerektiğini, bu nedenle KDV tutarından sorumluluğu bulunmadığını, davacı tarafından talep edilen hasar bedeli son derece fahiş olduğunu belirterek ilamın kaldırılarak, istinaf incelemesi sonucunda davanın reddine karar verilmesi ve kararın icrasının durdurulmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; 22/09/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle, davacının aracında oluşan hasar ve değer kaybı bedelinin, karşı araç sigortacısı davalıdan ZMMS poliçesi kapsamında tahsiline yönelik tazminat davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece davanın hasar bedeli yönünden kabulüne, değer kaybı bedeli istemi yönünden reddine karar verilmiş olup, karar davalı vekilince istinaf edilmiştir.
Yargılama aşamasında düzenlenen 20/09/2018 tarihli temlik dilekçesinin dosyaya sunulmuş olmasına rağmen Mahkemece gerekçeli karar başlığında davacı olarak alacağı temlik eden davacı …’nin adının yazılmış olması, alacağı temlik alan davacı …’in temlik alan davacı olarak karar başlığında gösterilmemiş olması 6100 sayılı HMK’ nın 297/1-b maddesine aykırılık teşkil etmekte ise de; bu husus sonuca etkili olmadığından kaldırma nedeni yapılmamış ve eleştiri getirilmekle yetinilmiştir.
Kabule göre ise, gerekçeli kararın birinci sayfasında davalının cevap dilekçesindeki beyanına yer verilmiş ise de, davalının davetiye tebliği üzerine 03/05/2018 tarihli dilekçe ile süre uzatım talebinde bulunduğu, mahkemece15/05/2018 tarihli arar karar ile 1 aylık ek cevap süresi verilmiş olmasına rağmen davalının cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmış, ancak cevap dilekçesi sunulmadığı halde gerekçeli kararda cevap dilekçesi içeriği olarak belirtilen beyanların da dosya kapsamı ile ilgisi olmayan hususlara yer verilerek tereddüt doğuracak şekilde hüküm tesisi isabetli olmamış, ancak bu husus sonuca etkili olmadığından kaldırma nedeni yapılmamış ve bu hususa eleştiri getirilmekle yetinilmiştir.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalının usulüne uygun olarak tebliğ edilen rapora itiraz etmemiş olması nedeniyle kusur ve hasar bakımından rapora yapılan tespitlerin davalı yönünden kesinleştiği; kaldı ki, kusur ve hasarın tespitine yönelik alınan makine mühendisi ve trafik uzmanı bilirkişiden oluşan bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 10/05/2019 tarihli raporun bilirkişi raporunun somut olayın özelliklerine uygun, açık, anlaşılır, denetime elverişli, hüküm kurmaya yeterli ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu, kaza tespit tutanağı ile rapordaki kusur oranlarının birbiri ile uyumlu oldukları, makine mühendisi bilirkişi raporunda tespit edilen hasar bedelinin usulüne uygun hesaplamalar sonucunda tespit edildiği yeterli açıklamayı içerdiği; birlikte zarara sebep olanların 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 88/1. maddesi gereği zararın tamamından zarar görenlere karşı müteselsilen sorumlu oldukları, kazadaki kusur oranlarının kendi aralarındaki iç ilişkide hüküm ifade edeceği anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 02/10/2019 tarihli 2018/333 Esas ve 2019/1057 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gereken 624,49-TL istinaf karar harcından peşin alınan 156,13-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 468,36-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 15/12/2022