Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1908 E. 2022/1997 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1908
KARAR NO : 2022/1997

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/02/2016 (Dava) – 10/04/2018 (Karar)
NUMARASI : 2016/246 Esas – 2018/409 Karar
DAVA : Maddi ve Manevi Tazminat(Cismani Zarar Sebebiyle)
BAM KARAR TARİHİ : 21/12/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ: 21/12/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/04/2018 tarihli 2016/246 Esas ve 2018/409 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan …’ın sevk ve idaresinde olan … plakalı aracı ile, 03.11.2015 tarihinde müvekkilinin kullanmış olduğu … plakalı motosiklete çarptığını ve müvekkilinin vücudunda 4. derecede (ağır) kırık oluşacak şekilde yaralanmasına sebep olduğunu, davalı … aleyhinde İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2015/111930 soruşturma numaralı dosyasından soruşturma başlatıldığını ve halen devam ettiğini, polis memuru tarafından tutulmuş kaza tespit tutanağında davalı …’ın kazada asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin kaza sebebiyle meydana gelen yaralanmasından dolayı yaşam boyu maddi zorluklar içerisinde bulunacağını, çalıştığı işyerinden uzak kaldığını, birçok defa hastaneye gitmek zorunda kaldığını, yol masrafı, ilaç ve tedavi giderlerini de zorlukla karşılayabildiğini, manevi zararının da meydana geldiğini, kaza sonrasında işine devam etmesi bir yana ciddi bir tedavi süreci geçirdiğini, elem ve ızdırap çektiğini, psikolojisinin bozulduğunu, kendisini aciz hissettiğini, işbu davanın adli yardım talebi ile açılması zorunluluklarının olduğunu belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmakla, maddi zarara ilişkin şimdilik 50,00-TL hastane ve ilaç masrafı, 50.00-TL hastane yol masrafı, 900,00-TL maluliyet (işgücü kaybı) olmak üzere toplam 1.000,00-TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren reeskont avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, ayrıca 75.000,00-TL manevi tazminatın araç sürücüsü ve işleteni olan davalıdan (sigorta şirketi hariç olmak üzere) olay tarihinden işleyecek reeskont avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili nezdindeki poliçesi uyarınca davacının gerçek zararının hesaplandığını, sunmuş oldukları 24.05.2016 tarihli ibra-feragatname ve ödeme beyanlarını içeren sulh protokolü kapsamında davacı vekili ile mutabakat sağlandığını, yapılan ödeme ile sakatlık, bakıcı ve tedavi giderleri yönünden müvekkili şirketin gayrı kabili rücu olarak ibra edildiğini, davadan feragat edileceği ve aynı zamanda davayı temyiz hakkından da feragat edileceğinin taahhüt edildiğini, mutabık kalınan tutar olan 48.500,00-TL’nin müvekkili tarafından ödendiğini, müvekkili şirketin poliçeden kaynaklanan tüm sorumluluğunun sona erdiğini, davanın konusuz kaldığına dair karar verilmesi gerektiğini, haklarında doğacak vekalet ücreti alacaklarından da feragat ettiklerinden, bu konuda da karar verilmesine yer bulunmadığını beyan etmiştir.
Diğer davalı …’ın süresinde cevap dilekçesi vermediği görülmüştür.
YEREL MAHKEME KARARI:
Mahkemece, “…Trafik kazasında, kazanın oluşumunda davalı araç sürücüsü …’ın %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, davacının ise kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığı, davacının kaza sebebi ile %6,2 oranında daimi iş gücü, 9 ay süre ile de geçici iş gücü kaybına uğrayacak şekilde yaralandığı, davanın açılmasına müteakiben davacı ile davalı … şirketi arasında maddi zararın tazmini konusunda sulhe varıldığı ve maddi tazminat istemine ilişkin davanın sulh nedeni ile konusuz kaldığı, davacının kaza nedeni ile daimi iş gücü kaybı oluşacak şekilde yaralandığı, tedavisi süresince yaşadığı acı ve ızdırap ile iş gücü kaybından dolayı bundan sonraki hayatında yaşayacağı acı ve ızdırap ile kazanın oluşumundaki tarafların kusur oranı, davacıda oluşan yaralanmanın şiddeti ile tarafların ekonomik ve sosyal durumları da dikkate alınarak davacının manevi tazminat istemine ilişkin davasının kısmen kabul kısmen reddinin gerektiği, sonuç olarak; MADDİ TAZMİNAT İSTEMİNE İLİŞKİN DAVANIN KONUSUZ KALMASI NEDENİ İLE ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA YER OLMADIĞINA, MANEVİ TAZMİNAT İSTEMİNE İLİŞKİN DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile 7.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi 07/11/2015’den itibaren işleyecek yasal faiziyle davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine….” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İTİRAZLARI:
Davacı vekili tarafından, “…Manevi tazminat yönünden kararın kaldırılmasını, zira; müvekkilinde kazadan sonra 4. derece ağır kırık olduğunu, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp ABD’dan alınan raporda müvekkilinde kazaya bağlı % 6,3 kalıcı maluliyet olduğu ve tıbbi iyileşme süresinin 9 ay olduğunun tespit edildiğini, sürücü …’ın kazanın oluşumunda %100 asli ve tam kusurlu olduğunu, müvekkilinin kusursuz olduğunu, manevi tazminatın tatmin duygusu yanında caydırıcılık da uyandıran miktarda olması gerektiğini, kazanın oluş şekli, kusur durumu, tarafların sosyo ekonomik durumu, müvekkilinde oluşan maluliyet değerlendirildiğinde hükmedilen manevi tazminatın hakkaniyete aykırılık teşkil edecek boyutta az olduğunun aşikar olduğunu, ayrıca kazanın tarihi kaza tespit tutanağında da yazılı olduğu üzere 03.11.2015 olmasına rağmen kararda kaza tarihi olarak 07.11.2015 yazıldığını, bu sebeple manevi tazminat bakımından da faizin 07.11.2015 tarihinden itibaren işletildiğini, bu cihetle kararda yapılan bu yanlışlığın da giderilmesini….” beyanla, mahkeme kararı istinaf kanun yoluna getirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasına dayalı cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; yukarıda yazılı gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verildiği, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; kaza tespit tutanağında davalının asli kusurlu, davacının kusursuz bulunduğu, mahkemece alınan kusur raporunun ve ceza dosyasındaki ATK kusur raporunun da aynı yönde olduğu, kusura yönelik istinaf itirazı da olmadığından dosyada kusur durumunun kesinleşmiş olduğu anlaşılmıştır.
Maluliyet oranı bakımından da, mahkemece Ege Üniversitesi Hastanesi Adli Tıp ABD’ndan heyet raporu alındığı, maluliyet durum ve oranına dair bir istinaf itirazı bulunmadığından, davacının %6,3 kalıcı, 9 ay geçici işgöremezlik durumunun kesinleşmiş olduğu anlaşılmıştır.
Bu doğrultuda dosya kapsamına göre, davacı vekilinin manevi tazminat tutarının az olduğuna yönelik istinaf itirazının değerlendirilmesinde; davacı 75.000-TL manevi tazminat talep etmiş olup, mahkemece 7.000-TL manevi tazminata hükmedilmiş olduğu görülmekle, kaza nedeniyle davacının vücudunda kemik kırığı olmasına, ameliyat geçirmesine, tespit edilen maluliyet oranına ve tıbbi şifa süresine, özellikle kaza nedeniyle tüm kusurun davalı tarafta olduğunun anlaşılmasına ve tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre, mahkemece hükmedilen tutarın bir miktar az olduğu anlaşılmıştır. Bununla birlikte, davacının kaza anında motosiklet kullanmakta olduğu ve uyluk kemik kırığı şeklindeki yaralanmasına göre, kaza anında dizlik gibi koruyucu ekipman kullanmadığı da anlaşılmakla, müterafik kusur durumunun da manevi tazminat miktarının takdirinde gözetilmesi gerekmiştir. Bu nedenle, yukarıda açıklanan nedenler ve tüm dosya kapsamı uyarınca, Dairemizce HMK 353/1-b-2. madde uyarınca kararın kaldırılıp 20.000-TL manevi tazminata hükmedilmek suretiyle yeniden karar tesis edilmiştir.
Yine, davacı vekilinin faiz başlangıç tarihine ilişkin istinaf itirazı da yerinde görülmüştür. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere, kaza tespit tutanağına göre kaza tarihi 03.11.2015 olmakla, manevi tazminata bu tarihten itibaren faiz uygulanması gerekirken, mahkemece 07.11.2015 olarak yazılması doğru görülmemiş, ancak bu husus da yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HMK 353/1-b-2.madde uyarınca Dairemizce yeniden tesis edilen kararda sözkonusu tarihin de düzeltilmesine karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davacı vekilinin istinaf itirazlarının HMK 353/1-b-2. maddesi uyarınca kabulü ile, yerel mahkeme kararının kaldırılarak Dairemizce yeniden hüküm tesisine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacı vekilinin istinaf itirazlarının KISMEN KABULÜNE; İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/246 Esas – 2018/409 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
a-MADDİ TAZMİNAT istemine ilişkin davanın konusuz kalması nedeni ile esas hakkında HÜKÜM KURULMASINA YER OLMADIĞINA,
b-MANEVİ TAZMİNAT istemine ilişkin davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile, 20.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 03/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
c-Alınması gerekli 1.366,20-TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 270,00-TL’nin mahsubu ile, bakiye 1.096,20-TL karar ve ilam harcının davalı …’tan alınarak Hazineye gelir kaydına,
d-Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 270,00-TL harcın davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine,
e-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre hesap edilen 2.180,00-TL vekalet ücretinin davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine,
f-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre hesap edilen 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
g-Davacı tarafça yapılan 273,10-TL tebligat ve posta gideri, 350,00-TL bilirkişi ücreti, 330,00-TL Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi rapor ücreti dahil olmak üzere toplam 953,10-TL yargılama giderinin, kabul ve red oranına göre 263,36-TL’sinin davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
h-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ilgili olduğu tarafa iadesine,
ŞEKLİNDE YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
2-Davacı vekilinin diğer istinaf itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle REDDİNE,
3-İSTİNAF AŞAMASINDA; davacıdan alınan 35,90-TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
4-İstinaf incelemesi esnasında davacı tarafça yapılan 98,10-TL istinaf kanun yolu başvuru harcı, 77,00-TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 175,10-TL istinaf yargılama giderinin davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 21/12/2022