Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/1904
KARAR NO : 2022/1986
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/04/2018 (Dava) – 14/11/2019 (Karar)
NUMARASI : 2018/529 Esas – 2019/1175 Karar
DAVA : Tazminat
BAM KARAR TARİHİ : 21/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/12/2022
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/11/2019 tarihli ve 2018/529 Esas – 2019/1175 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 20/03/2016 tarihinde 03:30 sıralarında davacı …’ın kendisine ait … Ticaret ünvanlı işyerine gittiği, ürünleri raflara yerleştirmeye çalışırken işyerindeki televizyonu tam açtığı esnada bir ses gelerek patlama meydana geldiğini ve davacının ağır derecede yaralandığını, davacının bu kazanın ardında Torbalı Enver Şenerdem Devlet Hastanesi ve İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavi olduğunu, patlamanın meydana geldiği işyeri …de ferdi kaza sigorta poliçesi ile F-66694603-0-0 poliçe numarası ile sigortalı olduğu, davalıya başvuru yapıldığını ve bu kapsamda 14432913 numaralı hasar dosyasının oluşturulduğunu, ödeme yapıldığı ancak yeterli olmadığından bu davanın açıldığı, davanın kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ve dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle beraber sürekli işgöremezlik nedeniyle davacı … için 500,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığı, İstanbul Anadolu Mahkemelerinin yetkili olduğu, ve gönderilmesi gerektiği, davanın hem yasa hem de sözleşme hükümlerinde öngörülen sürelerin geçmiş olması nedeniyle zamanaşımına uğradığı savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk derece mahkemesince; “…20/03/2016 tarihinde davacının kendi işyerinde meydana gelen patlama sonucu yaralandığı, 04/01/2019 tarihli Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Sağlık Kurulu raporuna göre, %100 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği, davacı hakkında yapılan soruşturma ve yargılama sonrasında meydana gelen patlamadan kaynaklı herhangi bir kasıtının tespit edilmediği, bu nedenle kusur yönünden kusurunun varlığının tespit edilemediği, davalı … şirketi nezdinde F-66694603 sayılı ve kaza tarihini de kapsar şekilde işyeri ferdi kaza sigorta poliçesinin düzenlendiği, sigortalısının davacı olduğu, sigorta poliçesi hükümlerine göre, davacının kusurlu olup olmadığına bakılmaksızın kazaya maruz kalması halinde ve sigortalının kasti davranışının olmaması halinde sigorta teminatının bulunduğu, sigortanın niteliği itibariyle Can Sigortası türünde olduğu, gerçek zarar hesaplanması girmeye gerek olmaksızın rizikonun gerçekleşmesi halinde ödemenin yapılması gerektiği, sakatlık teminatının 200.000,00 TL olarak poliçede gösterildiği, davacının %100 oranında şifa bulmaz şekilde meslekte kazanma gücünü kaybetmiş olması nedeniyle teminatın tamamına hak kazanabileceği, davacıya dava açılmadan önce 55.252,53 TL sakatlık teminatı ödemesinin yapıldığı, bu bedelin teminat limitinden mahsubu sonrasında bakiye 144.747,47 TL tazminatın davacıya ödenmesi gerektiği, davacı tarafça talep edilen bedele dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi…” gerekçesiyle davanın KABULÜNE, 144.747,47 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme tarafından kabul edilen maluliyet oranının hatalı olduğunu, mahkemece alınan Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Ana Sağlık Kurulu raporunda belirtilen rahatsızlıkların davacının geçirdiği kaza ile arasında illiyet bağı bulunmadığını, davacının kazadan yıllar önce de psikolojik sorunları olduğunun raporda belirtildiğini, raporda kaza sonrası tüm vücut yüzey alanına göre %5,5 skar dokusu maluliyeti bulunmasına rağmen maluliyet oranının psikolojik rahatsızlıklar nedeniyle %100 olarak kabul edilmesinin gerçeklerle bağdaşmadığını, hakkaniyete aykırı olduğunu, ferdi kaza sigortası genel şartlarında daimi maluliyet teminatı cetvelinde sigorta kapsamı ve hangi durumlarda maluliyet oranının ne oranda kabul edileceğinin belirtilmediğini, müvekkili şirketin davacı yanın yapmış olduğu ödemelerin güncellenmeden düşüldüğünü, bu durumun hatalı hesaplamaya neden olduğunu, yerel mahkeme tarafından hatalı karar verildiğini belirtelerk kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ferdi kaza sigortasına dayalı olarak cismani zararın tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
1-) Ferdi kaza Sigortaları, can sigortası türlerinden olup, meblağ sigortası olması itibariyle de poliçeye istinaden yapılan ödemenin, tazminat hesabından güncellenerek indirilmemesi doğru olmuş, bu yöndeki istinaf itirazları haklı görülmemiştir.
2-) 1982 T.C. Anayasası’nın 36. ve 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 27. maddesi uyarınca, taraflar dinlenmeden iddia ve savunmalarını beyan etmeleri için davet edilmeden hüküm verilemez. Yine HMK’nın 280. maddesi hükmüne göre “bilirkişi, raporunu, varsa kendisine incelenmek üzere teslim edilen şeylerle birlikte bir dizi pusulasına bağlı olarak mahkemeye verir; verildiği tarih rapora yazılır ve duruşma gününden önce birer örneği taraflara tebliğ edilir.” Bilirkişi rapor örneğinin taraflarca okunup değerlendirilebilmesi, varsa itirazlarını dile getirebilmeleri ya da belirsizlik gösteren hususlar hakkında açıklama yapılmasını temin amacıyla veya yeni bilirkişi incelemesini talep edebilmeleri için taraflara tebliğ edilmesi zorunluluğu öngörülmüştür.
Somut olayda, hükme esas alınan maluliyet raporu davalı tarafa tebliğ edilmemiştir. Bilirkişi raporuna itiraz etme veya beyanda bulunma hakkı verilmeden Anayasa ve HMK ile koruma altına alınan hukuki dinlenilme ve savunma hakkı kısıtlanarak hüküm kurulması doğru görülmemiştir. ( Yargıtay 4. HD, 2021/9422 E. – 2022/3627 K. ) Davalının maluliyet raporuna itiraz edememiş olması bu raporu kabul ettiği anlamına gelmeyeceği gibi davacı taraf lehine usuli kazanılmış bir haktan da bahsedilemez. ( Yargıtay 17. HD, 2014/20357 E. – 2015/8806 K. ) Bu itibarla mahkemece maluliyet raporunun davalı tarafa tebliği ile, davalı tarafça raporun incelenmesine ve beyanda bulunulmasına olanak sağlanması gerekirken, davalı tarafa bilirkişi raporu tebliğ edilmeden aleyhine hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Bunun yanı sıra ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları’nın 25/03/2004 tarihli Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartlarının 8/B maddesinde poliçe kapsamına girecek yaralanmalar nedeniyle oluşan maluliyetin derecesine göre sigorta tazminatının miktarının ne kadar olacağı 37 satır halinde zikredilen maluliyetlere göre cetvel halinde düzenlenmiştir. Davacının maluliyetinin, poliçe şartlarında ve klozlarında düzenlenmiş olan maluliyet cetvelinden hangisi kapsamında olduğu belirlenmelidir. Şayet maluliyet, cetvelde belirtilen bu maluliyetlerden herhangi biri kapsamında değilse bunun organın işlev ve önem derecelerine göre cetvelde yazılı oranlara göre belirlenmesi gerekmektedir.
Şu halde mahkemece yapılacak iş; bir meblağ sigortası olan ferdi kaza sigortacısı olan davalının sorumluluğunun, Adli Tıp Kurumu İhtisas Kurulundan alınacak rapor ile davacının riziko nedeniyle uğradığı kısıtlılığın, ferdi kaza sigorta poliçesi genel şartlarının 8/B maddesindeki cetvelde yer alan esaslara göre karşılığı varsa tespit ettirilmesi ve buna göre hak edebileceği sigorta bedelinin belirlenerek davalının davadan önce yaptığı ödeme güncellenmeden tespit edilen bedelden aynen mahsubu ile poliçedeki ferdi kaza sürekli sakatlık teminat limitine göre karar verilmesidir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf itirazlarının KABULÜ ile, İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/529 Esas – 2019/1175 Karar kararının HMK 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2- Davalı vekilinin diğer istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İSTİNAF AŞAMASINDA; davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
5-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek nihai kararda ele alınmasına,
6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
7-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 21/12/2022