Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1898 E. 2022/2103 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1898
KARAR NO : 2022/2103

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/12/2016 (Dava) – 19/12/2019 (Karar)
NUMARASI : 2016/1578 Esas – 2019/1435 Karar
DAVA : Trafik Kazasından Kaynaklanan Bedensel Zarardan Kaynaklı Maddi Tazminat(İş göremezliğe İlişkin)
BAM KARAR TARİHİ : 29/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/12/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/12/2019 tarihli 2016/1578 Esas ve 2019/1435 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’ın, davalı … tarafından zorunlu trafik sigorta poliçesi ile teminat altına alınan …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın 23/06/2016 tarihinde kaza yapması sonucu yaralandığını, bahse konu kaza neticesinde müvekkilinde maluliyet oluştuğunu, kazanın oluşumunda … plakalı aracın sürücüsü tam olarak kusurlu olup kazada yolcu konumunda olan müvekkilinin kusur oranlarında etkilenmesi söz konusu olmadığından, müvekkilinin emekli olup aynı zamanda geçimini sağlamak için part-time taksi şoförlüğü de yapmakta olduğundan kazadan dolayı kalçasında kırık olması sebebiyle işe gidemediği için maaşından ve taksi şoförlerinden başkaca geliri olmamakla birlikte geçimine yardımda bulunacak kimse de bulunmamakta olduğundan, davalı … şirketine geçici ve süreli iş göremezlik tazminatı ile hastane ve tedavi giderlerinin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile taraflarına ödenmesi istemiyle başvuru yapılmış olup 24/10/2016 tarihinde bu başvuru davalı … şirketine ulaşmış ancak davalı … tarafından mail yolu ile taraflarına 21.837,36 TL ödeneceğinin belirtildiği halde sadece 17.469,00 TL ödeme yapıldığını, bu nedenlerle müvekkili … için hastane ve tedavi giderleri ile açtıkları iş bu davada şimdilik 4.500,00 TL’si sürekli iş göremezlik 500,00 TL’si geçici iş göremezlik olarak maddi tazminat istemli belirsiz alacak davalarının kabulü ile yapılacak bilirkişi incelemeleri ile yargılama sonucunda belirlenebilecek olan müvekkilinin geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik tazminatlarının tamamının sigortanın temerrüt tarihi olan 15/11/2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin sorumluluğunun sona erdiğini, davacının zararı karşılandığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili şirketin sorumluluğunun trafik poliçesindeki limitler ve sigortalı araca atfedilebilecek kusur ile sınırlı olduğunu bildirerek, davanın, zamanaşımı ve esastan reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİNCE VERİLEN KARAR:
Mahkemece; “Taraflar arasındaki ihtilaf, davacının geçirdiği trafik kazası nedeniyle; kusurun durumu, davacının iş gücü kaybının ne olduğu ve bu bağlı olarak isteyebileceği tazminat tutarının ne kadar olduğu ile davalı … şirketinin bu tazminatın ne kadarından sorumlu olduğudur. Kara taşıtlarının karıştığı kazalardaki sorumlu kişiler ile sorumluluk sebepleri, araç sürücüsü yönünden 6098 s. TBK.nın 49 vd. Maddeleri, araç sahibi yönünden 2918 s. KTK.nın 85. Maddesi ve sigorta şirketleri yönünden ise 2918 s. KTK.nın 91 vd. Maddeleri ile ZMM Genel Şartları hükümleridir. Bu kişiler arasındaki sorumluluk esası ise zarar görene karşı 6098 s. TBK.nın 61. maddesi uyarınca müteselsil sorumluluk olup, aynı kanunun 163. maddesi uyarınca zarar gören zararın bir kısmını veya tamamını dilerse borçluların hepsinden, dilerse yalnız birinden isteyebilir. Eldeki davada davacı davasını sigorta şirketine karşı açmıştır. Mahkemece davacının zararı olup olmadığı ve varsa miktarı ile davalının sorumluluğunun sınırının tespiti için rapor alınmış, açıklandığı üzere; davalının sigortacısı olduğu aracın, meydana gelen trafik kazasında %100 oranında kusurlu olduğu, Ege Üniversitesi Adli Tıp Anabilim dalından alınan rapora göre davacının sürekli iş göremezlik oranının %8 olarak bulunduğu, tıbbi iyileşme süresinin 9 ay olduğu anlaşılmıştır. Aktüer bilirkişi kaza tarihinde geçerli poliçe tarihini dikkate alarak tazminat hesabı yapmıştır. Hesap yaparken belirlenen sürekli işgöremezlik oranı ve tıbbi iyileşme süresine göre tazminat miktarının hesaplandığı, kusur indiriminin dikkate alındığı ve davalının yaptığı ödemenin mahsup edildiği, buna göre 23/06/2016 tarihinde meydana gelen kaza sonucu yaralanarak sürekli malul hale gelen davacı …’ın TRH 2010 mortalite tablosu ve 1,8 teknik faiz uygulanarak tespit olunan geçici iş görememezlikten kaynaklı maddi tazminat alacağının 11.993,90 TL, sürekli maluliyetten kaynaklı maddi tazminat alacağının 39.707,38 TL olduğu, davacının toplam maddi tazminat alacağının ise 51.701,28 TL ye tekabül ettiği, önceden yapılan ve güncelleştirilen ödemenin mahsubu sonrası ise bakiye alacağının 29.737,28 TL olacağı tespit edilmiş olup, KTK 111. Madde uyarınca davalının yaptığı ödemenin yeterli olmadığı anlaşıldığından raporda belirlenen miktarlar kadar davacının alacaklı olduğu kanaatine varılmıştır. Davacı davasını bu bedel üzerinden değer artırımı yapmış ve eksik harcı tamamlamış olduğundan bu miktar üzerinden davanın kabulü…” gerekçesiyle “Dava ve ıslah dilekçesinin kabulü ile; 5.000,00 TL geçici, 24.737,28 TL sürekli işgöremezlik tazminatı olmak üzere toplam 29.737,28 TL tazminatın sigortanın ödeme tarihi olan 26/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine…”şeklinde hüküm kurulmuştur.
Karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davaya dayanak poliçenin 01/06/2015 tarihinde değişen yeni genel şartlara tabi olduğunu, işbu poliçe genel şartlarında tedavi gideri teminatından ödenen tüm tazminatların SGK’ya devredildiğini, geçici iş göremezlik zararının da tedavi gideri teminatından karşılanmakta iken işbu teminatın tamamen devre dışı bırakıldığını, geçici iş göremezlik zararı kapsamına giren teminat türlerinin içerisinde sayılmadığını, bu durumda geçici iş göremezlik tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğunu, taşımanın hatır için olup olmadığı, tarafların yakınlığı, varsa hatır için taşımanın kimin arzusu ve ne amaçla yapıldığını, olayın özel şartları göz önüne alınarak araştırılması ve bu araştırma neticesinde tazminatın, hakkaniyete uygun bir oranda indirilmesi gerektiğini, kararının usul ve yasaya aykırı olup kaldırılması gerektiğini belirterek, istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle uğranılan bedensel zarardan kaynaklanan geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatlarının zorunlu trafik sigortacısı olan davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından
istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
1-Davalı vekilinin hatır taşıması yapılması gerektiği yönündeki istinaf itirazının incelenmesinde; Kural olarak hatır taşıması indirimi yapılabilmesi için, davalı tarafın cevap dilekçesinde, bu yöndeki savını ileri sürmesi ve taşımanın hatır için olup olmadığı, tarafların yakınlığı, varsa hatır için taşımanın kimin arzusu ve ne amaçla yapıldığı gibi olayın özel şartlarını ortaya koyması gerekmektedir. (Yargıtay (kapatılan) 17. Hukuk Dairesinin 2019/818 Esas, 2019/9417 karar sayılı ilamı da aynı doğrultudadır). Eldeki davada, davalı vekiline dava dilekçesi 23/01/2017 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen, süresinden sonra sunduğu 10/02/2017 tarihli cevap dilekçesinde hatır taşıması yönünde bir savunmada bulunmuştur.
Davacının içinde bulunduğu aracın sürücünün dayısı olduğu, davacının ücret karşılığı taşınmadığı bellidir ve aralarında akrabalık ilişkisi de mevcuttur. Bu sebeple davalı vekilinin hatır taşıması indirimi yapılması yönündeki istinaf itirazı yerinde görülmemiş, esastan reddi gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin geçici iş göremezlik tazminatının teminat dışı olduğuna dair istinaf itirazlarının incelenmesinde;
6098 Sayılı TBK’nun 54. maddesinde çalışma gücünün azalmasından veya yitirilmesinden doğan kayıplar ile kazanç kaybı, bedensel zararlar kapsamında sayılmış olup, geçici iş göremezlik zararları da bu kapsamdadır. Sürücü ve işletenin, zarar görenin geçici iş göremezlik zararlarından sorumlu olması nedeniyle, aracın sigortalı olması halinde 2918 Sayılı Yasanın 90. maddesi gereğince (sigortanın sorumluluğu TBK hükümlerine göre belirleneceğinden ve geçici iş göremezlik zararları da 2918 Sayılı Kanunun 92. Maddesinde sigorta teminatı dışında tutulmadığından) davalıdan talep edilebilir. Diğer yandan geçici iş göremezlik zararı tedavi gideri olmadığı gibi SGK’nun sorumluluğunu düzenleyen, 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesinde geçici iş göremezlik zararlarının SGK’nun sorumluluğunda olduğuna ilişkin düzenleme de yer almamaktadır.
Nitekim, Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesi tarafından geçici iş göremezlik zararları tedavi gideri kapsamında görülmediği gibi, Yargıtay 10. H.D.’nin 2016/10172 E. – 2019/10217 K. Sayılı ve 24.12.2019 tarihli kararında, “6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenlemede; trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin karşılanacağı belirtilmiş olup, geçici iş göremezlik ödemeleri yasa kapsamı içerisinde bulunmamaktadır.” denilerek, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin içtihatlarından farklı bir değerlendirme yoluna gidilmemiştir.
Geçici iş göremezlik zararlarının, TBK’nun 54. maddesi kapsamındaki zararlardan olması ve araç işletenin sorumluluğunda bulunması, kaza tarihinde yasanın 92. maddesinde açıkça sigorta teminat dışında sayılmaması nedeniyle geçici iş göremezlik zararları davalının sorumluluğundadır. Genel Şartlarda sigorta primine esas alınan bu zararların SGK sorumluluğunda olduğu belirtilmiş ise de, 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesine aykırı şekilde SGK’nın sorumluluğunda olduğunun düzenlenmesi, davalının geçici iş göremezlik zararlarından sorumlu olmadığı sonucunu doğurmaz. Genel şartlar ile sorumluluğu kanun ile belirlenen SGK’nın, aktarılan prim sebebiyle geçici iş göremezlik ödemesinden de sorumlu olacağına ilişkin düzenleme, SGK yönünden bağlayıcı olmadığından, zarar görene karşı da ileri sürülemez. Bu nedenle, davalı vekilinin, müvekkili sigorta şirketinin geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olmadığına ilişkin istinaf sebepleri de yerinde görülmemiş, esastan reddi gerekmiştir.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli ve yeterli olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK.nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak, davalı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/12/2019 tarihli 2016/1578 Esas ve 2019/1435 Karar sayılı kararına karşı davalı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-a)İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafından alınması gereken 2.031,35 TL istinaf karar ve ilamı harcından, istinafa gelirken peşin alınan 508,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.523,35 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir olarak kaydına,
b)İstinaf başvuru harcı olarak davacıdan alınan 148,60 TL nin hazineye gelir olarak kaydına,
3-Davalı … şirketince istinaf yargılaması sırasında yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına istinaf vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
5-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
6-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve yargılama giderlerinin iadelerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere 29.12.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.