Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1890 E. 2022/1943 K. 14.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1890
KARAR NO : 2022/1943

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/03/2016 (Dava) – 29/03/2018 (Karar)
NUMARASI : 2016/297 Esas – 2018/397 Karar
DAVA : Maddi Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
BAM KARAR TARİHİ : 14/12/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ: 14/12/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/03/2018 tarihli 2016/297 Esas ve 2018/397 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 17/11/2015 tarihinde davalı … şirketince sigortalı … plakalı aracın seyir halinde iken … plakalı motosikleti ile sokak girişinde seyir halinde olan müvekkili …’a çarpması sonucunda müvekkilinin ağır derecede yaralandığını ve hastaneye kaldırıldığını, vücudunda kırıklar meydana geldiğini, müvekkilinin müşteki sıfatı ile yer aldığı Menderes 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/113 E. sayılı dava dosyasındaki ceza yargılamasının devam ettiğini, rapor alındığında müvekkilinin maluliyet oranının açıklığa kavuşacağını, … plakalı aracın davalı … şirketinde kaza tarihini kapsar ZMMS poliçesi olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik toplam 2.000,00-TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … şirketinden kusuru oranında tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, alınan aktüer raporu uyarınca geçici işgöremezliğe ilişkin talebini 3.245,31-TL’ye çıkardığı anlaşılmıştır.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan ve müvekkili şirkete sigortalı … plakalı aracın malikinin … adlı şahıs olduğunu, mükerrer ödemelerden kaçınmak adına davanın bu kişiye ihbar edilmesini, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, sigortalının kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusuru bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, bu konuda Adli Tıp Kurumundan kusur raporu alınmasını, geçici iş göremezlik hallerinin poliçe teminatı kapsamı dışında olduğunu, davacının sürekli sakatlığının Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinden alınacak rapor ile ispatlanması gerektiğini, davacının talep etmiş olduğu maddi tazminat talebinin açıklatılması gerektiğini, söz konusu zararlarının ne olduğunun belirtilmemiş olup, miktarların kalem kalem belirtilmesi ve belgelendirilmesi gerektiğini, davacının ortaya çıkan sonuçta müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı hususlarının, davacının takılması zorunlu kaskını takıp takmadığının mahkemece tespitini, müvekkili şirketten dava tarihinden önceki bir tarihten itibaren faiz talep edilemeyeceğini, zira temerrüde düşmediğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla olayda uygulanması gereken faizin yasal faiz olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YEREL MAHKEME KARARI:
Mahkemece, “….Tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; gerçeğe ve hukuka uygun görülerek hükme esas alınan bilirkişi raporlarıyla da belirlendiği üzere, davalı tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalı aracın, davacının kullandığı motorsiklete çarpması sonucunda davaya konu kazanın meydana geldiği, kazanın meydana gelmesinde davalı tarafın %75, davacının %25 kusurlu olduğu, aktüer bilirkişi raporu uyarınca bu kusur durumuna göre davacının söz konusu kaza nedeniyle yaralanması neticesinde tıbbi iyileşme süreci olan 4 ay itibariyle geçici iş göremezlik zararının 3.245,31 TL olduğu ve davacının kaza tarihinden evvel 18 yaşından küçük olmasına rağmen sigorta kaydı olmakla gelir getiren bir işte çalışması bulunduğundan, dolayısıyla tedavi müddeti boyunca mahrum kaldığı bir kazancı olduğundan geçici iş göremezlik tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verildiği, davacının işbu kaza nedeniyle sürekli iş göremezlik zararının oluşmadığı anlaşılmakla; davacının işbu tazminat talebinin ise reddine karar verildiği, davalı … şirketinin, zarara neden olan aracın trafik sigortacısı olduğu, trafik sigortasının, motorlu aracın kara yolunda işletilmesi sırasında 3. kişilerin uğradığı zararı sigorta örtüsüne almakta olduğu, bu poliçe kapsamında 3. kişilerin uğradığı geçici iş göremezlik zararlarının da yer almakta olduğu, bu davalı tarafından düzenlenen poliçe limiti dikkate alınarak davacının geçici nitelikteki maluliyet maddi zararından sorumlu olduğunun anlaşıldığı, anılan davalı … dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte sorumlu tutulduğu, davalı tarafın davacının kazada kask takmaması nedeniyle müterafik kusur itirazının davacının baş bölgesinden yaralanması olmaması nedeniyle değerlendirmeye alınmadığı, sonuç olarak; DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile, sürekli iş göremezlik tazminat talebinin reddine, 3.245,31 TL geçici iş görmezlik tazminatı isteminin kabulü ile dava tarihi 07/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine….” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İTİRAZLARI:
Davacı vekili tarafından, “….Dosyanın Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı’na gönderilmesi sonucu düzenlenen
raporda; müvekkilinin olaya bağlı maluliyet oranına neden olabilecek bir arızasının bulunmadığının, tıbbi iyileşme süresinin ise 4 ay olacağının tespit edildiğini, öncelikle bu raporun kabulünün mümkün olmadığını, şöyle ki; maluliyet raporunun üniversite hastanesinden alınmış olmasının hukuka aykırı olduğunu ve tespit edilen maluliyet oranının müvekkilinin gerçek durumunu yansıtmadığını, tedavilerine ilişkin kayıtları dosyada mevcut olduğu halde yeterince incelenmediği gibi söz konusu sağlık şikayetleriyle ilgili gerekli konsültasyon ve tetkikler yapılmadan rapor tanzim edildiğini, rapora karşı itirazlarının dosyaya sunulduğunu, raporun İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nden alınması gerektiğinin vurgulandığını, mahkeme tarafından maluliyet tespitine ilişkin itirazları dikkate alınmadan İzmir Ege Üniversitesi Adli Tıp Kurumu’nun raporunun esas alınmasının hukuka aykırı olduğunu, maluliyet raporu düzenlemeye yetkili kurumun İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi olduğunu, eksik inceleme neticesinde hüküm kurulduğundan tazminat miktarının da maluliyet raporu İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurumu’ndan alındıktan sonra belirlenmesi gerektiğini….” beyanla, mahkeme kararı istinaf kanun yoluna getirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasına dayalı cismani zarar nedeniyle karşı yan trafik sigorta şirketinden geçici ve kalıcı işgöremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; yukarıda yazılı gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verildiği, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
1-Öncelikle, dava tarihi itibariyle davacı … 18 yaşından küçük olduğundan anne ve babasının velayeten vermiş olduğu vekaletnameye istinaden adına dava açılmış olmasında hukuka aykırı bir yön bulunmamakta ise de, 04.09.1998 doğumlu davacı …’nin yargılama sırasında 18 yaşını doldurmuş olduğu anlaşılmasına rağmen, bizzat verdiği usule uygun bir vekaletnameye dosya kapsamında rastlanılamamış, 11.02.2020 tarihli istinaf dilekçesinin de velayeten denilerek davacı adına anne-babası tarafından verilen vekaletnameye istinaden sunulmuş olduğu görülmekle, taraf teşkiline dair yetkiye ilişkin bu husustaki eksiklik, aşağıdaki hususların yanında re’sen karar kaldırma nedeni olarak görülmüştür.
2-Esasa dair yapılan incelemede; bilindiği üzere, maluliyete ilişkin alınacak raporların 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihi ile 01/06/2015 tarihleri arasında Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik, 20/02/2019 tarihinden sonra Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. Somut uyuşmazlıkta kaza tarihi 17.11.2015 olup, bu tarihte yürürlükte bulunan “Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre maluliyet raporu alınması gerekmektedir. Ancak, mahkemece hükme esas alınan Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp ABD heyet raporunda “Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği” hükümleri gözetilerek maluliyet raporu alındığı anlaşılmakta olup, davacı vekili tarafından süresinde itiraz edilerek kalıcı maluliyetin bulunmadığına dair bu raporun kabul edilmemiş olduğu, ATK 3. İhtisas Dairesinden rapor alınmasının talep edilmiş olduğu, buna rağmen, mahkemece 13.07.2017 tarihli duruşmadaki ara karar ile bu talebin reddine karar verilmiş olduğu görülmekle, bu husus doğru olmadığı gibi, yapılan yargılama sonucunda usule uygun düzenlenmeyen bu rapora göre hüküm tesis edilmesi de doğru olmamıştır. Mahkemece yapılması gereken iş; yukarıda açıklanan hususlar uyarınca eksikliklerin tamamlanması ile usuli kazanılmış haklar ve davacı taraf itirazları da gözetilerek usule uygun bir maluliyet raporu alınarak sonucuna göre bir karar verilmesinden ibarettir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davacılar vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK 353/1-a-6. madde uyarınca kaldırılarak dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar vekilinin istinaf itirazlarının KABULÜNE; İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/297 Esas – 2018/397 Karar sayılı kararının HMK 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
3-İSTİNAF AŞAMASINDA; davacılar tarafından yatırılan 54,40-TL istinaf karar harcının istek halinde davacılara iadesine,
4-İstinaf aşamasında davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda ele alınmasına,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi. 14/12/2022