Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1881 E. 2022/1890 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1881
KARAR NO : 2022/1890

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/09/2014 (Dava) – 14/05/2019 (Karar)
NUMARASI : 2016/656 Esas – 2019/728 Karar
DAVA : Trafik Kazasından Kaynaklanan Bedensel Zarar Sebebiyle Açılan Maddi ve Manevi Tazminat
BAM KARAR TARİHİ : 08/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/12/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/05/2019 tarihli 2016/656 Esas ve 2019/728 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketi tarafından sigortalı olan … plakalı aracın 22/07/2013 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştıkları, davalı sigorta şirketi kazada kusurlu olan … plakalı aracın sürücüsü …’in, “kavşakta geçiş önceliğine uymama” kusurunu ifa suretiyle asli kusurlu olduğu, davacının içinde bulunduğu… plakalı aracın sürücüsü …’ın ise yönetmelik 52/1-a “araçların hızlarını kavşaklara yaklaşırken azaltmak” kuralını ihlal ettiğinden ikinci derecede tali kusurlu olduğunu, davacının kaza sırasında içinde bulunduğu araçta hatır için taşınan yolcu olduğunu, araçta bulunduğu esnada elim kazanın gerçekleştiğini, davacının sağ elindeki iki parmağını kaybettiğini ve halen iki elinde iki parmağını daha kaybetme riski bulunduğunu, şuanda halen parmaklarını canlı tutmak için uğraş verdiğini ve tedavisinin sürdüğünü, davacının ekmek ustası olması nedeniyle kaza neticesinde çalışamayacak durumda olduğunu ve maddi sıkıntı çektiğini, bir daha kendi işini yapamayacağını, yapılacak yargılama sonunda fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL iş gücü kaybının tüm davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tazmini ile 200.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte sigorta şirketleri ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP :
Davalı… Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı küçüğün kaza tarihinde olay yaşanmadan önce, annesi davalı … sağlık problemleri nedeniyle oğlundan arabayı kullanıp kendisini sağlık ocağına götürmesini rica ettiği, davacının iddia ettiği gibi davalının parmaklarının kopmadığını ve bu konuda atanacak uzman bir bilirkişi vasıtasıyla da tespit edilebilecek bu hususun davacının taleplerinin gerçek dışı iddialara dayandığını, farazi olarak belirtilmiş cismani zarara ilişkin tazminat talebinde bulunulduğunu, Ekmek ustası olarak çalışan davacının 2.000,00 TL maaş aldığının fahiş olduğunu ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, tedbir talebinin reddi ile davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davanın yetkili ve görevli İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine karar verilmesini, davacının dilekçesinde davalının sorumluluğunu deruhte edecek hiçbir belge sunmadığını, dava önce yaptığı herhangi bir başvurusunun da bulunmadığını, davalının sorumluluğunu doğuracak tazminat hesabına esas olabilecek belgeleri sunmadığını, bu nedenlerle sigortalının kusuru ve davalının poliçeden dolayı sorumluluğunun ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
… Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde bahsi geçen … plakalı araç ile ilgili olarak TRAMER’den davacı şirket kayıtları üzerinde yapılan araştırma neticesinde … plakalı aracın müvekkil şirket’te kaza tarihi olan 22/07/2013 tarihini kapsayan herhangi bir poliçesinin düzenlenmediğini, husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; “…Maddi tazminat istemi yönünden davalılar …. Şti ile … Sigorta A.Ş. aleyhine açılan davanın feragat nedeniyle REDDİNE, Davalı … Şti. aleyhine açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulüne, 100.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 22.07.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Şti.’nden alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,…”şeklinde hüküm kurulmuştur.
Karara karşı davacı vekili ve davalı … Şti. vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalı … Sigorta A.Ş. İle yaptıkları protokol gereği, maddi tazminat istemlerinden hem davalı … Sigorta A.Ş. hem de…Şti. yönünden feragat ettiklerini, hükme bu yönüyle bir itirazlarının bulunmadığını, hiç bir kusurunun olmadığı kaza neticesi müvekkilinin ağır yaralandığını, Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde iki- üç saat süren bir ameliyat neticesi sağ elinde iki parmağını kaybettiğini, sağ elinde metacarplarda vefalanklardamultipl kırık, Radius distaldenondeplase kırık meydana geldiğini, 1989 doğumlu olan müvekkilinin, kaza öncesi … ‘de (… A.Ş. …. / İzmir’de) manuel ekmek ustası olarak çalışmaktayken, kaza nedeniyle sağ elini artık kullanamadığını, müvekkilinin, daha hayatının baharında iken sakat kaldığını, usta olduğu işini bir daha yapamaz duruma düştüğünü, dava konusu kazada hiçbir kusuru olmadığı halde, parmaklarını yitiren, elini kullanamayan, bu nedenle uzmanlık kazandığı işini yapamayan, halen işsiz olan, kaza nedeniyle bedensel ve ruhsal olarak sağlığını yitiren, halen dayanılmaz acı ve ızdırap çeken, halen ağır ilaçlar kullanmak zorunda kalan müvekkili için belirlenen manevi tazminat miktarının, müvekkilinin manevi duygularını tatmin etmediğini, kaza öncesi nişanlı olan müvekkilin nişanlısı tarafından terk edilmesi gibi nedenlerle hayata umutla bakma isteği, aile kurabileceğine ilişkin inancı dahi kalmadığını, müvekkilinin elini kullanamadığını, bedensel ve ruhsal sağlığını yitirdiğini, ağır ilaçlar kullanmak zorunda kaldığını, acı ve ızdırap içinde yaşadığı gerçekleri birlikte değerlendirildiğinde müvekkilin maluliyet oranının da düşük belirlendiğini, kararda kabul edilen manevi tazminat yönünden lehlerine vekalet ücretine hükmedilmediğini, kararın bu yönüyle hatalı olduğunu, kararda kaza tarihinin hatalı yazıldığını, kaza tarihinin, dosya içerisinde mevcut kaza raporunda da görüldüğü üzere 22.07.2014 olduğunu, yerel mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini belirterek, istinaf isteminde bulunmuştur.
Davalı …. Şti. Vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kazanın meydana geldiği tarihten itibaren davalı müvekkilinin firmaya ait araç içerisinde bulunan müvekkili şirket yetkilileri ile kazaya karışan diğer araç sürücüsü ve yolcularla yakından ilgilenildiğini, olay yerine derhal ambulans çağrıldığını, kaza sonrasında da davacının iyileşme süreci ile yakından ilgilenildiğini, davacının parmaklarının kaza esnasında koptuğu hususunun gerçekleri yansıtmadığını, ambulansın geç gelmesi sebebiyle davacı ve ağabeyinin ambulans görevlisine saldırıda bulunduğunu ve görevlinin yaralanmasına sebep olduklarını, kaza esnasında parmakları kopmuş birinin, başka bir kimseyi fiziki olarak yaralayabilecek güçte şiddet uygulamasının mümkün olmayacağını, davacının iddialarının asılsız olduğunu, karşı yanın iddialarını kabul anlamına gelmemekle birlikte, davacının parmakları kaza esnasında zarar görmüş olsa dahi ambulans görevlisine karşı yapılan saldırıda ve sonrasında geçen süre içerisinde davacının kendi özensizliğinin parmaklarında oluşan zararın artmasına neden olduğunu, bu haliyle davacının iyileşme süreci geciktiğini, davalı müvekkili şirket yetkilileri … ve …’in kaza sonrasında davacı ile görüştüğünü ve tedavisinin İzmir ilinde bulunan el mikro cerrahi dal merkezi ….’ta yaptırılabileceğini ve masrafların kendileri tarafından karşılanacağının belirtilmesine rağmen tedavi olmayı kabul etmediğini ve bilerek kendi durumunu ağırlaştırdığını, müvekkil şirket tarafından davacıya yüklü miktarda doğrudan ödemelerde bulunulduğunu, bu ödemelerden sonra davacı tarafından işbu davada maddi tazminat talebinden dahi feragat edildiğini, müvekkilinin üzerine düşen tüm sorumluluğu fazlasıyla yerine getirdiğinin sabit olduğunu, davacı lehine fahiş miktarda manevi tazminata hükmedilmesinin kabul edilir olmadığını, müvekkilinin ilgili miktarı ödeyecek maddi koşullara sahip olmadığını, müvekkil şirketin ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik koşullar nedeniyle küçülmeye gittiğini, aleyhine hükmedilen bu manevi tazminat miktarının müvekkili şirketin işlerini devam ettirmesini dahi engelleyeceğini, hüküm kurulurken müvekkili şirketin karının göz önünde bulundurulmamasının hatalı olduğunu, yerel mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini belirterek, istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle uğranılan bedensel zarardan kaynaklı maddi ve manevi tazminatın tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece; maddi tazminatın feragat nedeniyle reddine, manevi tazminatın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davacı vekili ile davalılardan …. Şti. Vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
1-Davacı vekilinin maluliyet oranına ilişkin istinaf itirazlarının değerlendirilmesinde; haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013-01.06.2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015-20.02.2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20.02.2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 22/06/2021 tarih ve 2021/3089 E, 2021/3441 K sayılı ilamı aynı doğrultudadır.)
Somut olayda, dava konusu trafik kazası 22/07/2014 tarihinde meydana gelmiş olup, mahkemece hükme esas alınan Dokuz Eylül Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 14/04/2017 tarihli kök raporu ile 27/11/2017 tarihli ek raporu Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre belirlenmiştir.Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliliğinde hüküm bulunmayan hallerde Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre değerlendirme yapılacağı Yargıtayın yerleşmiş görüşlerindendir. Bu yönüyle hükme esas alınan maluliyet raporunun yeterli olduğu anlaşılmıştır. Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; davacı vekilinin maluliyet oranına ilişkin istinaf itirazının esastan reddi gerekmiştir.
2-Davacı vekili ile davalılardan … Şti. Vekilinin manevi tazminata ilişen istinaf itirazlarının incelenmesinde;
6098 sayılı TBK nın 56. maddesi gereğince, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Somut olay yönünden yapılan değerlendirmede; meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, tarafların kusur oranları, davalılardan işletenin sorumluluğunun niteliği, davacının parmaklarını kaybetmesi sonrası uğradığı manevi zararının boyutları, olay tarihindeki paranın alım gücü dikkate alındığında hak ve nefaset kuralları çerçevesinde davacı yararına hükmedilen manevi tazminatın yerinde olduğu anlaşıldığından, davacı vekili ile davalılardan …. Şti. vekilinin manevi tazminata ilişkin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
3-Davacı vekilinin kabul edilen manevi tazminat yönünden lehine vekalet ücreti hükmedilmemesi yönündeki istinaf itirazının incelenmesinde ise;
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 323. maddesi gereğince vekalet ücreti yargılama giderlerindendir. Aynı kanunun 326. maddesinde Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği, 332/1. maddesinde yargılama giderlerine resen hükmedileceği düzenlenmiştir.
Dava konusu somut olayda; davacı tarafından tarafından, davalılar aleyhine açılan iş bu davada davacı tarafça 200.000,00 TL manevi tazminat talep edildiği ve mahkemece manevi tazminatın kısmen kabul edilerek davacı lehine 100.000 TL manevi tazminata hükmedildiği görülmüştür.
İlk Derece Mahkemesinin hüküm tarihi olan 2019 yılı AAÜT uyarınca, kabul edilen manevi tazminat yönünden davacı lehine vekalet ücreti hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Yine reddedilen manevi tazminat yönünden davalılardan … Şti. lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi doğru değil ise de, bu husus anılan davalı tarafça istinaf konusu yapılmadığından usuli kazanılmış haklar gözetilerek Dairemizce kaldırma nedeni yapılmamış, anılan yöne eleştiri getirilmekle yetinilmiştir.
Ancak bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile kararın manevi tazminata ilişkin vekalet ücreti yönünden kaldırılarak, HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına, davalı … Şti. vekilinin istinaf isteminin HMK’nın 353/1-b/1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)Davalı … Şti. vekilinin istinaf başvurusunun HMK nın 353/1-b/1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
B)Davacı vekilinin istinaf itirazlarının ESASTAN KABULÜNE; İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/05/2019 tarihli, 2016/656 Esas ve 2019/728 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-3. maddesi uyarınca davacı lehine hükmedilen manevi tazminata ilişkin vekalet ücreti yönünden KALDIRILMASINA, KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
1-Maddi tazminat istemi yönünden davalılar … Şti ile … Sigorta A.Ş. aleyhine açılan davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Davalı …. Şti. aleyhine açılan manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜNE; 100.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 22.07.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Şti.’nden alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Maddi tazminat yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca 80,70 TL peşin harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Maddi tazminat yönünden davalı … Şti. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …. Şti.’ne ödenmesine,
5-Maddi tazminat yönünden; davalı … Sigorta A.Ş vekili tarafından 06/02/2017 tarihinde verilen dilekçe ile davacı taraftan vekalet ücreti ve yargılama gideri istemi olmadığı görülmekle davalı … Sigorta A.Ş lehine vekalet ücreti ve yargılama gideri ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kabul edilen manevi tazminat yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 6.831,00 TL karar ve ilam harcından, peşin yatan 686,55 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.144,45 TL karar ve ilam harcının davalı … Şti’nden alınarak Hazineye gelir kaydına,
7-Kabul edilen manevi tazminat yönünden; davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 16.000,00 TL vekalet ücretinin davalı …. Şti’nden alınarak davacıya verilmesine,
8-Reddedilen manevi tazminat yönünden mahkemece verilen ilk hükümle davalı … Şti. lehine vekalet ücreti takdir edilmediğinden ve bu husus istinaf sebebi yapılmadığından usuli kazanılmış haklar gözetilerek davalı … Şti. lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
9-Manevi tazminat yönünden ayrıca bir yargılama gideri yapıldığı anlaşılamadığından, davacı tarafından yapılan 25,20 TL başvuru harcı, 675,00 TL bilirkişi ücreti toplamı, 150,00 TL taksi gideri, 195,40 TL mahkeme yolluğu, 519,30 TL tebligat ve yazışma gideri olmak üzere toplam 1.564,90 TL yargılama giderinin, davanın kabul ve red oranına göre (%49 kabul – %51 red) 778,55 TL’sinin davalı … Şti’nden alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Kullanılmayan gider avansının HMK 333/1 maddesi gereğince karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
ŞEKLİNDE YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
C)İSTİNAF AŞAMASINDA;
1-Davacı tarafça yatırılan istinaf karar ve ilam harcının kendisine iadesine,
2-Davacı tarafça istinaf başvuru harcı olarak yatırılan 121,30 TL’nin Hazineye gelir olarak kaydına,
3-Davacı tarafça istinaf kanun yolu aşamasında yapılan 121,30 TL istinaf başvuru harcının davalı … Şti.den alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 6.831,00 TL istinaf nispi karar ve ilam harcından, davalı… Şti.’ den istinaf kanun yolu başvurusu sırasında peşin alınan 1.707,75 TL’nin mahsubu ile bakiye 5.123,25 TL istinaf karar ve ilam harcının bu davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
5-İstinaf eden davalı … Şti. tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
7-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve yargılama giderlerinin iadelerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere 08/12/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.