Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1869 E. 2023/977 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1869
KARAR NO : 2023/977

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/02/2019 (Dava) -27/11/2019 (Karar)
NUMARASI : 2019/30 Esas- 2019/188 Karar
DAVA : Faydalı Modelin Hükümsüzlüğü
BAM KARAR TARİHİ : 08/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/06/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesinin 27/11/2019 tarihli 2019/30 Esas ve 2019/188 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıya ait 2015/16272 ve 2011/06940 sayılı faydalı modellerinin yenilik taşımadığını, belirtikleri yabancı patent dokümanları incelendiğinde yapılan değerlendirmeler sonucu tüm istemlerin yenilik taşımaması nedeniyle 2015/16272 ve 2011/06940 sayılı faydalı modellerin hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; …’ in ; 2015 /16272 nolu faydalı model belgesine konu “Ağ ve Tırmanma Oyun Grubu Gerdirme Tertibatında Yenilik” başlıklı faydalı model belgesinde yenilik bulunduğunu, bariz farklılık olarak; gerdirme kovanı, kovan içinde hareket eden, yataklanmış itici mil, ve itici milin ucuna konumlandırılmış en az bir tutucu içerdiğini, üründeki anılan mekanizmanın sağladığı faydanın emsal gösterdikleri tasarımlarda mevcut olmadığını, ürünün tutucusunun içinden itici mil geçtiğini, gerdirme kovanı, gerdirme dış gövdeye somun ve cıvata bağlantısı ile bağlandığını, davacı tarafın sunduğu yabancı patent dokümanlarının çevirisinin gerektiğini, iddiaların dayanıksız olduğunu savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece; ”….Davanın kabulüne, 2015/16272 ve 2011/06940 nolu faydalı modellerin hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine….” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ürünlerinde bariz farklılık olarak; Gerdirme kovanı, kovan içinde hareket eden, yataklanmış itici mil, ve itici milin ucuna konumlandırılmış en az bir tutucu içermesi olduğunu, bir ucu zemine veya benzeri elemana bağlanmış olan gerdirilmesi gereken iplerin, gerdirme tertibatının gövdesine giriş yaptıktan sonra, tutucu kanallarına yataklandığını, tutucunun ucunda iplerin bağlandığı, tutucu kanalları içeren boru şeklinde bir yapı olduğunu, davacı tarafın emsal gösterdiği ürünlerde ise böyle bir kanal içeren boru şeklinde olmadığını dolayısıyla kendi ürünlerindeki anılan mekanizmanın sağladığı faydanın da, emsal gösterdiklerinde mevcut olmadığını, kendi ürünlerinin tutucusunun içinden itici mil geçtiğini, emniyet segmanı itici milin küçük çapında olduğunu ve tutucunun itici milden serbest kalmasını engellediğini, itici milin büyük olan çapına pafta çekildiğini ve itici mil vidası oluşturulduğunu, büyük çapta oluşturulan bu itici mil vidasının, gerdirme kovanı içinde oluşturulan kovan iç dişlisi içinde vida-somun makine elemanı gibi hareket ettiğini, itici milin büyük çapı olan itici mil vidası iç çapına kılavuz çekildiğini ve kovan iç dişlisi olan gerdirme kovanın içinde cıvata misali geçirilip hareket ettiğini bu sayede tutucuyu gerdirme yönünde itme vazifesi de gördüğünü ayrıca, gerdirme kovanının, gerdirme dış gövdeye somun ve cıvata bağlantısı ile bağlandığını bu sayede stabilite, dayanıklılık ve mukavemet gibi üstünlükler kattığını oysa emsal gösterilen üründe böylesine bir detay bulunmadığı gibi , daha basit ve mukavemetsiz tek bir ek parça ile dış gövdeye bağlandığını, bunun da üründe mukavemet, stabilite ve dayanıklılık bakımından kendi ürünleriyle kıyaslandığında, zafiyet içerdiğini, davacı karşı tarafın sunduğu çevirileri Noterden ve yeminli tercüman aracılığı ile yapılmamış, görseller bulunmayan bir halde olduğundan, yargılamaya esas alınmasını da kabul etmediklerini, davacı tarafın dayandığı yabancı patentlerin hiç birinde böylesine bir benzerlik söz konusu olmadığını, davalı … in AR-GE ve tasarım ofisinde üretilen bağlantı küresi, davalı tarafın davasını dayandırdığı her iki bağlantı elemanından teknik olarak çok üstün bir bağlantı elemanı olduğunu, bilirkişi heyet raporunda “yeni değildir” şeklinde belirttikleri istemlerin neden ve niçin yeni olmadığını açıklar mahiyette, hüküm kurmaya elverişli, objektif gerekçeler ortaya konulmadan “….kapak modellerin kullanımı rutin bir durum teşkil ettiğinden bu özelliğin isteme yenilik katmayacağı görüldüğünden söz konusu istem yeni değildir” gibi son derece muğlak, anlaşılması ve bir sonuca ulaşılması mümkün olmayan, hüküm kurmaya elverişli gerekçe göstermeden, “asıl istem yeni değildir, bağlı istemler de bu nedenle yeni değildir ” gibi yüzeysel değerlendirmeler ile oluşturulan bilirkişi heyet raporunun kabulüne hukuken imkan olmadığından bilirkişi raporuna yönelttikleri somut eleştiri değerlendirilmeden ulaşılan Mahkeme hükmünün de usule, yasaya ve hukuka açıkça aykırı olduğunu, bilirkişilerin “rutin” dedikleri teknikte, rutinin ne olduğunun yargı denetimine olanak verecek şekilde açıklattırılması gerekirken bunun yapılmadığını, bilirkişilerin kast ettikleri “RUTİN” in ne oduğu ve bununla neyi kastettiklerinin dosya muhtevası ile belli olmadığını, Yüksek dairenin de taktir ve tensip buyuracağı üzere, belirsizlik üzerine hüküm kurulamayacağını, bilirkişilerin “Türk mühendis veya teknik elemanının ancak kopya ettiği , özgün bir şey üretemeyeceği ne” dair yerleşik yanlış peşin hükümleri ile rapor tanzim ettiğini, dolayısıyla önemli fayda üreten teknik detayın görmezden gelindiğini, mahkeme hükmünün dayandığı bilirkişi raporu yargısal denetimine elverişli, somut verilere dayalı, objektif bir rapor olmadığından, soyut ve kanaat açıklaması şeklinde olduğundan, söz konusu bilirkişi raporunu temel alan Mahkeme hükmünün de, açıkça usule, yasaya, hukuka, yerleşik bilimsel ve yargısal içtihatlara aykırı olduğunu belirterek mahkeme kararının bozularak ortadan kaldırılmasına, sabit olmayan davanın reddine, yargılama harç ve masraflarının davacı karşı taraf uhdesine tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davalı adına tescilli 2015/16272 ve 2011/06940 sayılı faydalı modelin hükümsüzlüğüne karar verilmesi istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, karar davalı vekilince istinaf edilmiştir.
Mahkemece, dosya kapsamında alınan 14/10/2019 tarihli bilirkişi raporuna karşı davalı vekilinin süresi içinde yapmış olduğu itirazların nazara alınmadığı, davalının itirazı hakkında olumlu veya olumsuz karar verilmeyerek savunma hakkının kısıtlandığı; dosya kapsamında alınan raporun içerik olarak yeterli olmadığı, ayrıca uyuşmazlık konusuna göre bilirkişi heyeti içerisinde makine mühendisinin de yer alması gerektiği; diğer taraftan dosyadaki inceleme konusu yabancı dildeki belgelerin çeviri metinlerinin sayfalarının onaysız olduğu ve tercüme yapanın belirli olmadığı anlaşılmıştır.
Bu durumda mahkemece yapılması gereken, incelemeye esas yabancı dilde yazılı belgelerin yeminli tercüman tarafından tercüme edilerek onaylanmış olarak dosyaya sunulması istenerek; dosyanın makina mühendisi, sınai mülkiyet uzmanı ve tasarım uzmanından oluşan üç kişilik yeni bir bilirkişi heyetine tevdi edilerek bilirkişi heyetinden, uyuşmazlığa esas hususlarda tarafların iddia ve savunmaları ile davalının itirazları hususlarında, bilirkişiden davalı tarafın itirazlarını da karşılar şekilde, dosyada mevcut raporun da incelendiği, taraf ve yargı denetimine elverişli, içerik olarak yeterli yeni bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak verilen kararın kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.

Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalı vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK 353/1-a-6. madde uyarınca kaldırılarak dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf itirazlarının ESASTAN KABULÜNE; İzmir Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesinin 27/11/2019 tarihli 2019/30 Esas ve 2019/188 Karar sayılı kararının HMK 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
3-Kararın kaldırılma şekline ve sebebine göre davalının sair itirazlarının bu aşamada değerlendirilmesine yer olmadığına,
4-İSTİNAF AŞAMASINDA; davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendilerine iadesine (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
5-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek nihai kararda ele alınmasına,
6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
7-Kararın taraflara tebliği, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi. 08/06/2023