Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1852 E. 2022/1855 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1852
KARAR NO : 2022/1855

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/04/2019 (Dava) – 31/01/2020 (Karar)
NUMARASI : 2019/126 Esas – 2020/72 Karar
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı)
BAM KARAR TARİHİ : 01/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/12/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 31/01/2020 tarihli 2019/126 Esas ve 2020/72 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 11/08/2018 günü …’a ait … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın davacı …’e ait … sevk ve idaresindeki … yabancı plakalı araca çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, davacının kazanın meydana geldiği TEM Otoyolu üzerinde Kocaeli istikametinden Sakarya istikametine doğru Hereke Tüneli içerisinde seyir halinde olduğunu, güvenli takip mesafesi bırakılmamasından kaynaklanan kazada davalı sigortalı araç sürücüsü …’ın asli kusurlu olduğunu, sigorta şirketi tarafından 24/04/2018-24/04/2019 tarihlerinde geçerli 311000058668671 nolu ZMMS poliçesi ile sigortalı araç sürücüsünün tam ve asli kusuru nedeni ile maddi hasardan davalının sorumlu olduğunu, teminat limitleri dahilinde arabuluculuk yolu ile davalıya müracaat edildiğini, tarafların anlaşamadıklarını, kaza neticesinde oluşan hasarın tamir masrafının Almanya’da bulunan … Motorlu Araç Bilirkişi Bürosu tarafından düzenlenen 13/12/2018 tarihli bilirkişi raporu ile KDV dahil 3.583,28 Euro olarak tespit edildiğini, davalı sigorta şirketinin 03/04/2019 tarihinde yaptığı kısmi ödemenin 880,00 TL olup ödeme günündeki kura göre (1 Euro 5,9711 TL) çevrilmiş ve 147,37 Euro’ya denk geldiği belirlenerek bu miktarın düşülmesi ile bakiye zarar KDV dahil 3.435,91 Euro olarak hesaplanmış ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 99. maddesine göre 3.435,91 Euro maddi tazminatın davalı sigorta şirketinin temerrüte düştüğü 28/03/2019 tarihinden itibaren yabancı para bakımından 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre yürütülecek değişken faizi ile birlikte ve fiili ödeme tarihindeki merkez bankası efektif satış kur karşılığı TL olarak tahsili ve yabancı ülkede ödenen bilirkişi ücreti 652,72 Euro’nun da fiili ödeme tarihindeki merkez bankası efektif satış kur karşılığı TL olarak yargılama giderine dahil edilerek tahsiline karar verilmesi, vekalet ücreti ve yargılama giderinin davalı yana yükletilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın davalı bünyesinde düzenlenen 311000058668671 nolu poliçe ile kaza tarihi olan 11/08/2018 tarihi itibari ile sigortalı olduğunu, kazaya ilişkin soruşturma dosyası var ise celbini istediklerini, ceza dosyasında şikayetçi olunmamış ise tazminat talep edilemeyeceğini, kusur oranlarının Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden tespitini istediklerini, gerçek zararın bilirkişi incelemesi yapılarak belirlenmesini ve tazminat miktarının TL olarak hesaplanmasını, faizin dava tarihinden yasal faiz olması gerektiğini bildirerek, davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece, ”…Davanın KABULÜ ile 3.435,91 Euro maddi tazminatın davalı sigorta şirketinden temerrüte düştüğü 28/03/2019 tarihinden itibaren (poliçe teminat limitinin temerrüt tarihindeki yabancı para cinsinden karşılığı ile sınırlı olarak) yabancı para bakımından 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesine göre yürütülecek değişken faizi ile birlikte ve fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası efektif satış kur karşılığı TL olarak davalıdan tahsiline, davacının bilirkişi ücreti olarak ödediği 652,72 Euro’nun fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası efektif satış kur karşılığı TL olarak yargılama giderleri kapsamında davalıdan tahsiline…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı tarafın öncelikle zararı ve zarar sorumlusunu ispat etmesi gerekmekle, zararı ispat açısından dayanak olarak sunulan ekspertiz raporunun kabulünün mümkün olmadığını, zira alınan bilrikişi raporunun salt davacı tarafın sunmuş olduğu ekspertiz raporu doğrultusunda neredeyse birebir aynı tutarı verecek şekilde hazırlandığını, taraflarınca alınan ekspertiz raporu incelendiğinde arada fahiş bir farkın bulunduğunun açıkça anlaşıldığını, ilgili raporlar arasındaki çelişkinin giderilerek gerçek zararı en iyi şekilde yansıtan yeni bir rapor alınması gerektiğini, kabul manasında olmamak üzere dava konusu olayda taraflar Türk olup, olay yerinin Türkiye’de olduğunu, dolayısıyla yabancı para üzerinden zararın tespit edilmesi halinde haksız fiil tarihindeki kur üzerinden türk parası karşılığına hükmedilmesi gerektiğini, ayrıca faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olması gerektiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; öncelikle kararın icra edilebilirliği göz önünde bulundurularak talepleri doğrultusunda tehir-i icra kararı verilmesine, usul ve yasaya aykırı yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazasından kaynaklı meydana gelen zarar nedeniyle bakiye hasar bedelinin tahsiline yönelik maddi tazminat davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş olup, karar davalı vekilince istinaf edilmiştir.
Somut olayda; 11/08/2018 tarihinde, maliki davacı olan, kaza sırasında sürücüsü …’in sev ve idaresindeki … plakalı aracı ile Kocaeli istikametinden Adapazarı istikametine sol şeritte seyir halindeyken Hereke Tünel içinde trafiğin durması sonucu yavaşlayarak durması neticesinde arkasından gelen maliki … kaza sırasında sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile duramayarak arkadan çarpmış ve daha sonra bu aracın arkasından gelen sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın arkadan çarpması sonucu trafik kazası meydana geldiği anlaşılmıştır. Maliki … adına düzenlenen ZMMS sigorta poliçesi ile … plakalı aracın davalı … Sigorta A.Ş. tarafından 24/04/2018-2019 tarihleri arasında teminat kapsamına alındığı, dava öncesinde davacıya kısmi ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Makine Mühendisi bilirkişi … tarafından düzenlenen 25/12/2019 tarihli raporda özetle; ZMMS trafik sigortalı … plakalı araç sürücü … kazanın oluşumunda Asli derecede % 100 oranında kusurlu olduğu, davacıya ait araç sürücüsü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın meydana gelen kazanın oluşumunda kusursuz olduğu, … plaka sayılı araçta meydana gelen trafik kazası nedeniyle sigorta şirketinin eksik ödenen hasar bedeline ilave olarak KDV hariç 2.869,94 TL daha ödeme yapması gerektiği, davacıya ait … plaka sayılı araçta 652,72 € (Euro) ekspertiz ücretinin uygun olduğunun kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
1-Bilirkişi raporunun davalı vekiline 07/01/2020 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalı vekilinin süresinde rapora itiraz etmediği, bu nedenle raporda belirlenen hasar bedelinin davalı taraf yönünden kesinleştiği, alınan bilirkişi raporunun somut olayın özelliklerine uygun, açık, anlaşılır, denetime elverişli, hüküm kurmaya yeterli ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu, davalının yargılama sırasında alınan bu rapora herhangi bir itirazda da bulunmadığı, bu durumun davacı yararına usuli kazanılmış hak teşkil ettiği, tahkikat aşamasında davalı vekilince ileri sürülmeyen hususların HMK nın 357/1 maddesi uyarınca istinaf aşamasında ileri sürülemeyeceği anlaşılmakla, davalı vekilinin itirazının esastan reddi gerekmiştir.
2-Yabancı plakalı araçlarda onarım, aracın kayıtlı olduğu ülkede yapılmışsa zarar bu ülkede katlanılan giderlere göre belirlenmelidir. Hasar gören yabancı plakalı aracın ülkemizde tamir ettirilmesi zorunluluğu yoktur. Hasarlı hali ile yurt dışına çıkıp orada tamir ettirilmesi durumunda o ülkedeki onarım giderlerinin esas alınması gerekir. Yabancı para cinsinden yapılan harcamalar, yabancı para alacağı olarak dava edilebilir ve ödeme günündeki kura göre işlem görür. Davacı alacağı, yabancı para cinsinden meydana gelmiş, olup fiili ödeme tarihindeki döviz kuru üzerinden TL karşılığının tahsiline karar verilmesi gerekir. Bu nedenle davalı vekilinin bu yönden itirazının esastan reddine karar verilmiştir,
3-2918 sayılı KTK’nun 99. maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 işgünü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Davacının dava öncesinde davalı sigorta şirketine tazminat istemli başvurusunun 15/03/2019 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu, tebliğ tarihine 8 iş günü eklenmek suretiyle davalının temerrüt tarihinin 28/03/2019 tarihi olduğu anlaşıldığından; davalının belirlenen tazminata dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği yönünden yapmış olduğu istinaf itirazı yerinde görülmediğinden esastan reddi gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalı vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 31/01/2020 tarihli 2019/126 Esas ve 2020/72 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gereken 1.547,25-TL istinaf karar harcından peşin alınan 387,26-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 1.159,99-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 01/12/2022