Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1830 E. 2022/291 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/856
KARAR NO : 2022/157

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/11/2017 (Dava) – 25/12/2018 (Karar)
NUMARASI : 2017/186 Esas-2018/240 Karar
DAVA : Patente Tecavüzün Tespiti, Maddi-Manevi Tazminat
BAM KARAR TARİHİ : 27/01/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ: 27/01/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesinin 25/12/2018 tarihli 2017/186 Esas ve 2018/240 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Türk Patent Marka Kurumu’nda kayıtlı 2015/05937 nolu patent ve 2017/16336 sayılı ek patentlerinin davalı tarafından ihlal edildiğini, eylemin 2017/102 D.İş dosyada makine mühendisi öğretim üyesi raporuyla tespit edildiğini belirterek, faydalı modele tecavüzün önlenmesini, giderilmesi, 2.000,00 TL maddi ve 20.000 TL manevi tazminatın tecavüz tarihinden işlenen ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve ilan yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın haksız ve yersiz olduğunu, yapılan başvurunun olsa olsa faydalı model konusu olabileceği, patent, ek patent veya buluş şartları bulunmadığını, makinenin ” tekniğin bilinen durumunu aşma/ buluş ve dünyada yenilik kriterlerini taşımadığını, eskiden icat edilmiş herkesçe bilinen makinenin anonim olarak herkesçe kullanıldığını, müvekkilinin bilinen tekniğe dair bir iş yaptığını, 2017/102 D.İş. Sayılı dosyadaki bilirkişi raporunda müvekkilinin kullandığı makinelerin patent ve ek patentteki ana istemlerden farklı olduğunu, bağlı istemlerden ise sadece ikisinin bulunduğunu, makineleri farklı olduğunu, müvekkilinin kullandığı makineleri üçüncü şahıslardan aldığını, patent tescil tarihinden önce alındığını buna ilişkin faturaların sunulduğunu ve bunların kullanımının patente tecavüz oluşturmayacağını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece,”… davalı ürünün ana patent ve ek patent kapsamında olmadığı rapor edilmiştir. Davacının itirazlarının değerlendirilmesi için ek rapor alınmış olup, kök rapordaki görüş değişmemiştir. Bilirkişinin patent hukuku ilkelerini esas alarak davalının ürününü dosyadaki veriler üzerinden incelediği ve esas itibariyle bulguların tespit raporu ile bağdaştığı, davalı makinesinin buluşun temel unsurlarını içermediği, bir kısım bağlı istemi içermesinin ise tecavüz olarak nitelemeyeceği anlaşılmıştır. Ana istemlerin kural olarak buluş temel unsurlarını (özünü) taşıması nedeniyle ihlal değerlendirmesinde esas alınması gerekmektedir. Ana istemin bütün unsurlarının suçlanan üründe bulunmaması halinde davalının farklı bir ürün ürettiği değerlendirilir. Öte yandan bağlı istemler ise; ana isteme bağlı olarak değerlendirme konusu olur. Ana istem ihlal edilmeksizin yan unsurların kullanılması tecavüz değerlendirmesinde yeterli değildir. Kaldı ki bağlı istemlerin tümü davalı ürününde mevcut değildir. Bu haliyle davalı makinesi patentin koruma kapsamı dışında olduğundan sabit olmayan davanın reddine…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle: bilirkişi raporu ve buna dayalı yerel mahkeme kararının eksik incelemeye dayalı olduğunu, davalının ana patenti ve ek patenti ihlal ettiğini, 2017/102 D.İş. Sayılı dosyası ile de davalıya ait üründe astarlama hariç diğer özelliklerin bulunduğunun belirtildiğini, davalı tarafın incelemeli patentine yönelik ihlalleri için söz konusu davanın açıldığını, hükme esas alınan raporda ana istemin tamamen birbirini karşılaması gerekeceği yönündeki raporuna açık kanun maddesi karşısında katılmanın mümkün olmadığını, SMK 141. madde uyarınca bir patente tamamen veya kısmen tecavüzün mümkün olduğunu, patentle koruma altına alınan hususun farklı işlevlerde kullanılabilen ama aynı işleve sahip tek bir makine olup, makinenin tek hat üzerinde farklı aletler kullanılarak farklı işlevler için kullanılmasının veya tek işlev ile kullanılmasının sonucu değiştirmeyeceği, makineler arası yapısal benzerlik ve çalışma prensibinin değerlendirilmesi gerektiğini, davacı ve davalının makinesinin aynı işlevi gördüğünü, makineden çıkan ürünlerin aynı olduğunu, makinenin özelliklerinin tespiti için makine üzerinde inceleme yapılması gerekirken bu husus üzerinde hiç durulmadığını, korunan şeyin makine olduğunu, bilirkişi tarafından ana istemler nedeniyle diğer istemlerin hiç değerlendirilmediğini, ana isteme ilişkin itirazları nedeniyle gerek ana istemlerin gerekse diğer istemlerin değerlendirilmesi gerektiği halde değerlendirilmemesine itiraz edildiğini belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; patente yapılan tecavüzün önlenmesi ve haksız rekabetin tespiti ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Mahkemece alınan, sinai mülkiyet uzmanı bilirkişi … tarafından düzenlenen 13/06/2018 havale tarihli kök ve 01/11/2018 havale tarihli ek raporda; dava dosyası ve ekindeki İzmir Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2017/102 D.İş. sayılı dosyasındaki deliller göze alındığında, davalıya ait kaplama hatlarının TR 2015 05937 B sayılı incelemeli patent belgesi ve 2017/16336 sayılı ek patent başvurusunun koruma kapsamında olmadığı bu nedenle tecavüz koşullarının oluşmadığı belirtilmiştir.
Dosya kapsamı ve uyuşmazlık konusu ile alınan bilirkişi rapor içeriklerine göre Mahkemece alınan bilirkişi raporları içerik olarak hüküm kurmaya elverişli olmadığından; aralarında makine mühendisi, PVC sektöründe uzman sektör bilirkişisi ve patent uzmanı bilirkişiden oluşturulacak 3 kişilik heyetten dosya kapsamına ve uyuşmazlık noktalarına ilişkin olarak taraf beyanlarının ve davacı itirazlarının da değerlendirildiği gerekçeli ve ayrıntılı hükme esas alınmaya elverişli rapor düzenlenmesinin temini ile taraf ve yargı denetimine uygun rapor alıp sonucuna göre bir karar vermek gerekirken yukarıda yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı olarak yanılgılı gerekçe ile karar verilmesi doğru olmamıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davacı vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK 353/1-a-6. madde uyarınca kaldırılarak dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmesi gerektiği anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin ilk derece mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince ESASTAN KABULÜNE;
2-6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince; İzmir Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesinin 25/12/2018 tarih ve 2017/186 Esas ve 2018/240 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın açıklanan eksikliklerin giderilmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a-)-6) maddesi gereğince mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf yoluna başvuran taraftan alınan karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE, iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
5-İstinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama giderlerinin mahkemesince verilecek nihai kararla hüküm altına alınmasına,
6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
7-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve yargılama giderlerinin iadelerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile KESİN olarak karar verildi. 27/01/2022