Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1829 E. 2022/1783 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1829
KARAR NO : 2022/1783

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/12/2018 (Dava) – 16/12/2019 (Karar)
NUMARASI : 2018/315 Esas -2019/866 Karar
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı)
BAM KARAR TARİHİ : 24/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/11/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/12/2019 tarihli 2018/315 Esas ve 2019/866 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait ve müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile … plakalı araçların 15/11/2018 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştıklarını, kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, davalı … şirketinin kazada kusurlu olan … plakalı aracın davalı … kazada kusurlu olan … plakalı aracın 153440418 nolu poliçe ile KZMM Sigortasını (poliçe limiti 36.000 TL), 182841117 nolu poliçe ile de İMMS poliçesini (poliçe limiti 100.000 TL) tanzim eden şirket olup müvekkile ait araçta meydana gelen hasardan poliçe limitleri ile sorumlu olduğu, hasar bedelinin tespiti maksadıyla İzmir 7. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2018/198 D.İş sayılı dosyası ile bilirkişi raporu düzenlendiğini ve raporda araçta 112.869 TL tutarında hasar olduğu kanaatine varıldığının bildirildiğini, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak suretiyle 40.000 TL hasar bedeli dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini, değişik iş tespit gideri olan 1.147,60 TL’nin yargılama gideri olarak ve mahkememiz dosyası yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 28/06/2019 tarihli değer arttırım dilekçesiyle özetle; fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, araçta oluşan hasar bedeline mahsuben 60.000 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, İzmir 7. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/198 D. İş sayılı dosyasında sarf edilen toplam 1.147,60 TL delil tespit giderinin yargılama gideri olarak davalıdan tahsiline, işbu dava nedeniyle sarf edilen yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalıdan tahsiline dair karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın müvekkili şirket yargı çevresinde bulunduğu İstanbul Anadolu Mahkemelerinde açılması gerektiğini, mahkemenin yetkisiz olduğunu, dava konusu kazaya karıştığı iddia edilen … plakalı araç müvekkil şirket … Sigorta tarafından 09.02.2018-2019 tarihleri arasında geçerli olmak üzere 153440418 no.lu Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, davacının talep yönelttiği 182841117 no’lu poliçe dar kasko olup, davacının taleplerinin teminat kapsamında olmadığından bu taleplerin reddi gerektiğini, davacıya ait olduğu iddia edilen söz konusu araç üzerinde üçüncü bir kişinin dain-i mürtehin olup olmadığının da sorulmasını talep ettiklerini, araç üzerinde dain-i mürtehin mevcut olması halinde davacının herhangi bir talepte bulunma imkanı bulunmadığını, davaya konu talebin zamanaşımına uğramış olması nedeniyle reddine karar verilmesini, talebin teminat kapsamında bulunmadığı ve aleyhlerine haksız olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece , ”… dava konusu araçta 122.869,54 TL onarım giderinin ekonomik olmayacağı ve pert edilmesi gerektiği, sovtaj (hurda) bedelinin 65.000 TL olduğu araç piyasa değerinden sovtaj (hurda) değerinin düşülmesi ile hasar bedelinin 60.000 TL olarak kabulünün gerektiği ve davacı tarafça davanın ıslah edilerek dava değerinin 60.000 TL’ye yükseltildiği anlaşılmakla…” gerekçesiyle; ”…Açılan davanın KABULÜ İLE 60.000,00 TL tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı taraftan alınıp davacı tarafa verilmesine…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava konusu talebin yönlendirildiği, 182841117 no’lu pert kasko sigorta poliçesi “dar kasko”‘dan müvekkil şirketin sorumluluğu bulunmadığını, dar kasko poliçesi, … plakalı sigortalı aracın tam hasara uğraması halinde teminat sağlayan bir poliçe olup, 3. kişilere verilen zararlarla ilgili ek teminat sağlamadığını, 100.000 TL ek teminat sağlandığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, poliçede bu hususun açıkça görüleceğini, 153440418 no.lu trafik sigorta poliçesinde kaza tarihi olan 15.11.2018 tarihi itibariyle 36.000 TL poliçe teminatı olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğu 36.000 TL ile sınırlı olup, poliçe teminatı üstü yönünden sorumluluklarının bulunmadığını, oysa işbu davada, poliçe teminatının çok üstünde olan 60.000 TL’den kabul kararı verildiğini, bu durumun kabul edilemeyeceğini, dava konusu talebin zamanaşımına uğradığını, sigortalı araç sürücüsünün kendisinden beklenebilecek tüm özen ve yükümlülüklere uygun davrandığını, kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunda yapılan hesaplamanın hangi unsurlara dayanılarak yapıldığının belli olmadığını hiçbir somut veriye dayanmadan yapılan hesaplamanın kabulünün mümkün olmadığını aracın rayiç bedelinin olması gerekenin üzerinde hesaplandığını, aynı zamanda sovtaj bedelinin de olması gerekenden daha düşük hesaplanması sebebiyle hasarın olması gerekenin çok üzerinde bulunduğunu, huzurdaki davanın konusu davacıların gelecekte doğacak zararları olduğundan işbu zararlar için bugüne faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu, davaya konu olay haksız fiil niteliğinde olup ticari işin söz konusu olmaması nedeniyle davacı yanın ticari faiz talepleri haksız olup reddi gerektiğini belirterek tehiri icra taleplerinin kabulü ile kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazasından kaynaklı davacı aracında oluşan hasar bedeline ilişkin maddi tazminat davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olup, karar davalı vekilince istinaf edilmiştir.
Somut olayda; maliki ter … Şti. , kaza anında sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile seyir halinde iken aracının ön kısımları ile; önünde ve aynı istikamette seyir halinde olan malik ve sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araca arkadan çarpması sonucu maddi hasarlı kaza meydana geldiği; … plaka sayılı aracın davalı … tarafından dava dışı … Şti. adına düzenlenen ZMMS poliçesi kapsamında 09/02/2018-2019 tarihleri arasında kaza tarihini de kapsar şekilde teminat altına alındığı, teminat limitinin araç başı maddi 36.000 TL olduğu; davalı … tarafından dava dışı … Şti. Adına düzenlenen Pert Kasko Sigorta Poliçesi “Dar Kasko” poliçesi ile 09/02/2018-2019 tarihleri arasında geçerli olmak üzere, poliçe kapsamında belirlenen özel şartların gerçekleşmesi halinde sadece … plaka sayılı sigortalı araç bakımından teminat sağladığı ancak 3. şahısların zararlarını teminat altına almadığı anlaşılmıştır.
Otomotiv bilirkişisi … tarafından düzenlenen 26/06/2019 tarihli raporda özetle; 15/11/2018 tarihinde meydana gelen kazanın oluşumunda davalı tarafa ait … plaka sayılı araç sürücüsünün %100 oranında tam ve asli kusurlu olduğunu, davacı tarafa ait … plaka sayılı araç sürücüsünün ise kusursuz olduğu, dava konusu … plaka sayılı araçta yedek parça ve işçilik olmak üzere toplam 122.869,54 TL (KDV dahil) hasar meydana geldiğini, … plaka sayılı aracın kazadan önceki ikinci el piyasa rayiç değerinin 125.000,00 TL ve sovtaj (hurda) değerinin 65.000,00 TL olduğunu, bağlamında kaza sonrası oluşan hasar miktarının araç rayicinin %50’sini aşması nedeniyle aracın ağır hasarlı olduğu ve pert-total olarak değerlendirilmesinin teknik ve ekonomik açıdan uygun olduğu buna göre araç piyasa değeri olan 125.000,00 TL’den aracın sovtaj (hurda) değeri olan 65.000,00 TL’nin çıkartılması neticesinde toplam gerçek hasar bedelinin 60.000,00 TL olduğu sonucuna varıldığı belirtilmiştir.
1-2918 sayılı KTK.nun 109/1. maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zaman aşımına uğrar.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Somut olayda, trafik kazası 15/11/2018 tarihinde meydana gelmiş, davacı vekili tarafından dava 26/12/2018 tarihinde açılmıştır. Davalı vekili cevap dilekçesiyle süresi içinde zaman aşımı def’inde bulunmuş ise de, kaza tarihi nazara alındığında dava tarihi itibarıyla zaman aşımı süresi dolmamış olduğundan, davalı vekilinin bu yöne ilişkin itirazının reddi gerekmiştir.
2- Mahkemece davanın kabulü ile; 60.000,00-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine şeklinde karar verilmiş ise de, davalı … tarafından düzenlenen ZMMS poliçe teminat limitinin kaza tarihi itibariyle araç başına 36.000,00 TL olduğu; mahkemece kasko poliçesi dosya içerisine alınmadan, dar kasko poliçe limitinin ve oluşan hasarın teminat kapsamında kalıp kalmadığı hususu belirlenmeden, ve gerekçeli kararda bu yönde herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, ancak poliçe limiti ile sınırlı olarak tazminata hükmedilebileceğinden, hükmedilen 60.000,00TL tazminatın 36.000,00 TL’ sinin ZMMS poliçe limiti kapsamında hükmedilmesi gerektiği halde, tahsiline karar verilen tazminatın ne kadarının hangi poliçe kapsamından tahsiline karar verildiği yönünden herhangi bir değerlendirme ve ayrım yapılmadığı; kaldı ki davalı … tarafından dava dışı … Şti. adına düzenlenen Pert Kasko Sigorta Poliçesi “Dar Kasko” poliçesi kapsamında belirlenen özel şartların gerçekleşmesi halinde sadece … plaka sayılı araçta hasar meydana gelmesi halinde sigortalı araç bakımından teminat sağladığı ancak 3. şahısların zararlarını teminat altına almadığı, bu nedenle limit üzeri 26.000,00 TL tazminatın kasko sigorta poliçesi kapsamında davalıdan tahsil edilemeyeceği anlaşıldığından davalı vekilinin bu yöne ilişkin itirazının kabulü ile usul ve yasaya aykırı bulunan kararın kaldırılarak ZMMS poliçe limitini aşan tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
3-Mahkemece alınan bilirkişi raporunda belirlenen kusur durumunun, kaza sonrasında taraflar arasında anlaşma sonucu düzenlenerek imzalanan ve içeriği ile imzaya ilişkin dosyaya yansıyan her hangi bir itiraz ve geçersiz olduğuna dair iddia bulunmayan kaza tutanağı içeriğinin, TRAMER kayıtları kusur durumu sonuç belgesinin, kaza mahallinde kazaya etki edebilecek hava ve yol durumlarının, kaza mahallindeki uyulması gereken hız sınırı gibi hususların ayrıntılı incelenmesi sonucu tespit edildiği; diğer taraftan kaza sonucu davacı aracında oluşan hasara ilişkin olarak gerçek hasarın belirlenmesi aşamasında bilirkişi tarafından dosya kapsamında incelenen ve nazara alınan hususların ayrıntılı olarak taraf ve yargı denetimine imkan verecek şekilde açıklandığı, bilirkişinin kaza tutanağını, dosyadaki fotoğrafları incelemek suretiyle, hasarlı bölgelerin taraflar arasında tutulan kaza tutanağı ile karşılaştırılarak uyumlu olduğunun değerlendirildiği ve tespit dosyasında yapılan tespitlerin de değerlendirilerek hasar onarım tutarını belirlediği, belirlenen onarım bedelinin İzmir 7. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2018/198 D.İş sayılı dosyasında düzenlenen 03/12/2018 tarihli bilirkişi raporunda belirlenen onarım bedeli ile uyumlu olduğu, yeterli araştırma ile aracın rayiç değerinin de tespit edilerek yerleşik uygulamaya göre onarımının ekonomik olmayacağının değerlendirildiği ve sovtaj bedeline ilişkin araştırma ile usulüne uygun olarak oluşan gerçek zararın tespit edildiği anlaşıldığından; bilirkişi raporunun oluşa ve dosya kapsamına uygun olduğu, içerik olarak yeterli ve hüküm kurmaya elverişli bulunduğundan, mahkemece bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında usul ve esas yönünden hukuka aykırı bir yön bulunmadığından, davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.
4-2918 sayılı KTK’nun 99. maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 işgünü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Davacının dava öncesinde davalı … şirketine kayıtlı -e posta adresi üzerinden yaptığı tazminat istemli başvurusunun 06/06/2018 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu, tebliğ tarihine 8 iş günü eklenmek suretiyle davalının temerrüt tarihinin 19/06/2018 tarihi olduğu, ancak mahkemece taleple bağlı kalınarak hükmedilen tazminata dava tarihinden itibaren faiz işletildiği anlaşıldığından, davalının belirlenen tazminata faiz işletilmesi yönünden yapmış olduğu istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.
5- Ancak davaya konu … marka araca ait ruhsat bilgilerinde aracın davacı şahıs adına kayıtlı olduğu, aracın kullanım şeklinin yük nakli-hususi olduğu görülmekte olup, bu duruma göre mahkemece yasal faize hükmedilmesi gerekiyorken avans faizine hükmedilmiş olması hatalı olmuştur.
6-Kabule göre ise, davacı tarafın dava dilekçesinde ZMMS poliçesi ve kasko poliçesi kapsamında tazminat talebinde bulunduğu, ancak ZMMS poliçesi yazı ile sigortada istenerek dosya içerisine eklendiği halde kasko poliçesinin temini hususunda herhangi bir yazışma yapılmadığı, davalı vekilinin cevap dilekçesinde ve bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde kasko poliçesinin 3. kişi hasarını karşılamadığını sadece kaskolu aracın pert olması halinde sigortalı aracı teminat kapsamına aldığını savunmuş; mahkemece 11/09/2019 tarihli duruşmada davalı vekiline kasko poliçesinin sunulması hususunda 2 hafta kesin süre verilerek duruşma tutanağının ihtar ile tebliğ edildiği, ancak kesin mehile rağmen davalı vekilinin kasko poliçesini dosyaya sunmadığı, mahkemece kasko poliçesi dosya içerisine alınmadan karar verildiği, gerekçeli kararda kasko poliçesi teminat kapsamı ve limiti yönünden her hangi bir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalı vekilinin istinaf itirazlarının HMK 353/1-b-2. maddesi uyarınca kısmen kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılarak Dairemizce yeniden hüküm tesisine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf itirazlarının KISMEN KABULÜ ile, İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/12/2019 tarihli 2018/315 Esas ve 2019/866 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
a-Açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE; 36.000,00 TL hasar tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınıp davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
b-Alınması gerekli 2.459,16 TL harçtan peşin alınan 683,10 TL ve ıslah harcı olan 342,00 TL olmak üzere toplam 1.025,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.434,06 TL’ nin davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
c-Davacı tarafından işbu dava nedeniyle sarf edilen 1.066,20 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
ç-Davacı tarafndan işbu dava nedeniyle sarf edilen 509,50 TL yargılama gideri, 7. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/198 değişik iş sayılı dosyasında yapılan masraflar 662,60 TL olmak üzere toplam 1.172,10 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 703,26 TL’ nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
d-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, Dairemiz karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca, takdir ve tayin edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
e-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, Dairemiz karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/2 maddesi uyarınca, takdir ve tayin edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
f-Taraflarca yatırılan ancak sarf edilmeyen gider avansından kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde taraflara re’sen iadesine,
ŞEKLİNDE YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
2-Davalı vekilinin sair istinaf itirazlarının REDDİNE,
3-İSTİNAF AŞAMASINDA; istinaf başvurusu sırasında davalıdan alınan istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
4-İstinaf incelemesi esnasında davalı tarafça yapılan 148,60-TL istinaf kanun yoluna başvurma harcından ibaret istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 24/11/2022