Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1803 E. 2023/396 K. 09.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1803
KARAR NO : 2023/396

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/12/2002 (Dava) -08/11/2019 (Karar)
NUMARASI : 2014/346 Esas – 2019/1209 Karar
DAVA : Alacak
BAM KARAR TARİHİ : 09/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/03/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 08/11/2019 tarihli 2014/346 Esas ve 2019/1209 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların müvekkili kooperatifte 2000-2001 yılları arasında yönetim kurulu başkan ve üyeleri olarak görev yaptıklarını, 12/05/2002 tarihinde yapılan genel kurulda yeniden seçilmediklerini ve görevlerinin son bulduğunu, yeni yönetim kendisine teslim edilen belgeleri incelediğinde kooperatif kasasında görülen 51.000,00 TL’nin bulunmadığını, resmi mercilere ve üyelere bildirilen bilanço ile yevmiye ve kasa defterlerinin birbirine uymadığını, muhasebe kayıtlarının düzgün tutulmadığını belirlediğini, sonrasında İzmir Mali Müşavirler Odası’nın 29/01/2002 tarihli 2002/2604 sayılı yazısı ile görevlendirilen mali müşavirler … ve …’in 15/04/2002 tarihli ve 2002/01 sayılı raporuna ulaştıklarını, bu rapora göre de davalıların bazı usulsüz işlemler yaptıklarını, kayıt ve belgelerde eksiklik bulunduğunu, kasa kayıtlarının gerçeği yansıtmadığını, bunun üzerine davalılar hakkında şikayet üzerine İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nda 2002/42587 sayılı soruşturmanın başlatıldığını, halen devam ettiğini, belirlenen kasa açığının denetim kuruluna bildirildiğini, bu davayı denetim kurulunun genel kuruldan aldığı yetki ile açtıklarını, mevcut kasa açığının bir kısmının 2001 yılından geldiğini, davalıların zarardan dolayı sorumlu olduklarını belirterek, 51.000,00 TL’nin doğum tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı kooperatifte 2000 yılında genel kurulda muhasip üyeliğe seçildiğini, 2000-2002 yılları arasında sadece bankacılık işlemleri ile ilgilendiğini, zira kendisinin bankacı olduğunu ve kooperatifin parasını en iyi şekilde değerlendirmeye çalıştığını, müvekkilinin ve diğer davalıların görevde kaldığı 2 yıl boyunca tüm tahsilatların genel kurul kararı ile işe alınan kooperatif müdürü … tarafından yapıldığını, müvekkilinin ve diğer davalıların tahsilata hiç karışmadıklarını, sadece yüklenici firmaya hak ediş raporlarına göre çekler olmak üzere ödemeleri ve ayrıca kooperatifin aylık ödemelerini yaptıklarını, 2001 yılı sonunda muhasebe kayıtlarında açık olduğu görülünce müvekkilinin ve diğer davalıların bunun nedenini araştırmaya başladıklarını, bu konuda rapor aldıklarını, bu esnada yeni genel kurul yapıldığını ve müvekkili ile diğer davalıların görevlerine son verildiğini, müvekkilinin yaptığı bankacılık çalışmaları nedeniyle kooperatife 54.159,48 TL kazandırdığını, kooperatif hesaplarında meydana gelen açıktan müvekkilinin sorumlu olmadığını, hesaplardaki açığın dava miktarı kadar olmayıp 25.000,00 TL civarında olduğunu, fazla olan miktarın yeni yönetim zamanında olma ihtimalinin yüksek olduğunu, soruşturma sonucunun beklenmesi gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava dilekçesi diğer davalılara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş ancak bu davalılar tarafından davaya cevap verilmemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece; ”….Davanın KABULÜ ile; 51.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacıya verilmesine….” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yönetim kurulu üyelerinin kooperatif işlerinin görülmesinde gereken titizliği göstermeye ve kooperatifin başarısı ve gelişmesi için bütün gayretini sarf etmeye zorunlu olduğunu, gereken titizliği göstermedikleri takdirde kusurlarından ileri gelen zararlardan sorumlu olduklarını, bu sorumluluğun kooperatife, ortaklara ve üçüncü şahıslara karşı şahsi sorumluluk şeklinde olduğunu, yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğunun hukuki müeyyidesinin verdikleri zararı tazmin etmek olduğunu, müvekkillerinin İzmir 3.Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandığını, yerel mahkemenin müvekkiller hakkında ceza vermesinin ardından yerel mahkeme kararının taraflarınca temyizi üzerine Yargıtay 5.Ceza Dairesi’nin kararında da belirttikleri hususlara vurgu yapıldığını, Ceza Mahkemesi tarafından yaptırılan bilirkişi raporuna göre; makbuzlardaki kaşe ve imzalara göre, tahsilatların ve ödemelerin Kooperatif Müdürü … tarafından yapıldığı ve fiilen kasa işlemleri ile ilgilendiğinnin belirtildiğini, yani bir zimmet veya kasa açığı varsa bunun sorumlusunun, o dönemdeki kooperatif müdürü … olduğunu, yine 4.Asliye Ticaret Mahkemesi 2006/324 D.İş sayılı dosyasında yaptırılan bilirkişi raporunda da; kooperatifteki uygulama, tahsilat ve tediyeler ile kasadaki paranın muhafazasından, … sorumlu olduğunun belirtildiğini, İzmir CBS 2006/25041 Sayılı Dosyasında yaptırılan bilirkişi raporunda ise; Kooperatife müdür olarak atanan şahıslar, TTK.nun 342.md göre, müdürlerin sorumluluklarını yerine getirirken, bu esasa aykırı bir şartın olması mesuliyetini bertaraf etmez, yani müdürün karar defterinde açıkca para alma, verme konusunda yetkilendirme yazılmasına gerek olmadığı, müdür olarak sorumlu olduğunun yasa gereği olduğundan, kasa nakit giriş ve çıkışlarını fiilen takip ve yürütmesi sebebiyle sanık …’ın 10.07.2000 tarihinden 12.05.2002 tarihine kadar sorumlusu olduğu dolayısıyla kasa açıklarından sorumlu olacağı kanısına varıldığının belirtildiğini, yaptırılan tüm bilirkişi raporlarından kasa sorumlusu ve kasa açığı sorumlusunun dönemin kooperatif müdürü … olduğunu, söz konusu kasa açığının oluşmasında, yönetim kurulu üyeleri olan müvekkillerinin bir sorumluluğu, kusuru, ihmali olmadığı gibi, söz konusu kasa açığının ve sorumlusunun ortaya çıkarılması için gerekenleri yaptıklarını, müvekkili …’in zimmetine para geçirmediğini, bunun ötesinde kooperatifin parasını repoda değerlendirerek, kooperatife kazanç sağladığını, bu konu ile ilgili olarak dönemin kooperatif müdürü …’ın … Müdürlüğüne şikayet dilekçesi vererek, repo işlemleri sebebiyle şikayetçi olduğunu, bunun üzerine rapor düzenlendiğini, düzenlenen raporda, ” Yönetim Kurulu kararıyla vadeli hesap açıp kapamaya yatırım fonu alıp satmaya hazine bonosu alıp satmaya repo yapmaya, bankalar arası EFT yapmaya başka bankalarda hesap açmaya bu işlemleri diğer banakalarla da yapmak konusunda yönetim kurulu üyesi …’in yetkili kılındığı, yedek akçelerin nerelere yatırılabileceğinden hareketle devlet tahvili, bankalardaki menkul kıymetler, tahvil finansman bonosu, hazine bonosu, yatırım fonu gibi kar getirici yatırımların yapılabileceği, dolayısıyla yönetim kurulununun kooperatifin gelişmesi yolunda tüm gayreti sarfetmekle yükümlü olduğu, bu ilke doğrultusunda 1163 sayılı kooperatifler kanununun 62/1 md benimsenerek uygulandığı, ayrıca TTK nun 20/2 md öngörülen basiretli bir işadamı gibi hareket ederek hakediş dönemlerinin ödenmesine kadar geçen zaman dilimindeki atıl paranın repo yapılarak kooperatife kazanç sağlandığı, bu itibarla iddia edilen hususun doğru olmadığı kanaatine varıldığı“nın tespit edildiğini, Yerel Mahkeme dosyasınca bu güne kadar bilirkişi incelemesi yapılmadığını, bu sebeple dosya kapsamı itibariyle bilirkişi incelemesi yapılması, ceza davası kararıyla yetinilmemesi gerektiğini, zira ceza davasının mahkumiyetle sonuçlanmadığını, zamanaşımı sebebiyle düşme kararı verildiğini, bunların yanı sıra bozma kararında da belirtildiği üzere; zimmetin kooperatifin gelirleri ile giderleri arasındaki kasa açığından oluştuğu nazara alınarak, kooperatifin banka hesaplarındaki paralar da dahil olmak üzere harcamaların kimler tarafından ne şekilde yapıldığı, ilgili evraklardaki imza ve yazılar ile kooperatif gelirlerinin tahsili sırasında düzenlenen gelir makbuz ve belgelerindeki imza ve yazıların kime ait olduğu araştırılıp, gerekirse bu konu da grafolojik inceleme de yaptırılarak, kooperatifin muhasebecisi …, kontrol mühendisi … ile kooperatifin işlerini yapan müteahhit firma yetkilileri de tanık olarak çağrılıp, kooperatifin tahsilat ve harcamalarıyla kimin ilgilendiği, muhasebenin ne şekilde tutulduğu sorularak, kooperatifin parasal işleriyle kimlerin ilgilendiğinin tesbit edilmesi, ayrıca İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2006/324 D. İş sayılı dosyası ile İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2002/986 Esas sayılı dosyasının getirtilip etraflıca incelenerek, kooperatife ait tüm sarf ve tahsilat makbuzları, defter ve belgeler toplandıktan sonra dava dosyasının emekli Sayıştay denetçilerinden oluşturulacak üç kişilik bilirkişi heyetine tevdi ile, yukarıda adı geçen mahkemelerde yaptırılan bilirkişi incelemeleri de dahil olmak üzere dosyada bulunan tüm bilirkişi raporları irdelenip, sanıkların tutmuş olduğu muhasebe kayıtları ile gerçek kasa hesabı saptanarak bu şekilde bilirkişi raporu aldırılarak müvekkillerinin 1163 SK MD 62/3 göre; kusurlu olup olmadıklarının, kasa açığının müvekkillerinin kusurundan kaynaklanıp kaynaklanmadığının tespit edilmesi gerektiğini belirterek kararın istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını ve yeniden yargılama yapılarak talepleri doğrultusunda davanın reddine, tehiri icra taleplerinin kabulüyle; karar kesinleşinceye kadar, Mahkeme ilamının karşı yan lehine olan kısımlarının icrasının geri bırakılmasına, yargılama giderleriyle, vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davacı kooperatifin eski yönetim kurulu üyeleri olan davalıların sorumluluğuna dayalı tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalılar vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Dosya kapsamı, dosyada mevcut bilgi ve belgeler, kararın dayandığı delillere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, öte yandan, 6100 sayılı HMK’nın 30’uncu maddesinde düzenlenen usul ekonomisi ilkesi, anayasal dayanağı olan bir ilke olup, 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 141’inci maddesinin dördüncü bendinde, davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılmasının yargının görevi olduğuna açıkça işaret edilmiş olduğundan, davalılar vekilinin bilirkişi raporu yönünden itirazlarının yerinde olmadığı gibi, hükme esas alınan ve Emekli Sayıştay denetçileri bilirkişiler tarafından düzenlenen heyet raporunun uzman bilirkişilerce düzenlendiği, raporun içerik olarak dosya kapsamı ile uyumlu, denetime elverişli, hüküm kurmaya yeterli olduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu işlemlerin yapıldığı tarihte yönetim kurulu üyesi olan davalılar görev ve yetkileri gereği basiretli bir tacir gibi hareket etmek zorunda oldukları gibi, ana sözleşme ve kanun gereğince şirket ve yönetim kurulu adına yapılan işlemleri ve harcamaları kontrol etme görev ve yükümlülükleri bulunup, benimsenen bilirkişi raporundaki “kasada devamlı gereğinden fazla para bulunduğu, yöneticilerin ve kooperatif müdürünün bu durumdan haberdar oldukları” şeklindeki tespit ve görüş de dikkate alındığında, davacı kooperatifin eski yönetim kurulu üyeleri olan davalıların oluşan kasa açığı ve zarar nedeniyle kusursuz olduklarını ispatlayamadıkları anlaşılmakla, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalılar vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalılar vekilinin İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/11/2019 tarihli 2014/346 Esas ve 2019/1209 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA;
Davalı …’den alınması gereken 3.483,81-TL istinaf karar harcından peşin alınan 871,00-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 2.612,81-TL’nin davalı …’den alınarak Hazineye gelir kaydına (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
Davalı …’dan alınması gereken 3.483,81-TL istinaf karar harcından peşin alınan 871,00-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 2.612,81-TL’nin davalı …’dan alınarak Hazineye gelir kaydına (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
Davalı …’dan alınması gereken 3.483,81-TL istinaf karar harcından peşin alınan 871,00-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 2.612,81-TL’nin davalı …’dan alınarak Hazineye gelir kaydına (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-Davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 09/03/2023