Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1793 E. 2022/1791 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1793
KARAR NO : 2022/1791

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/06/2015 (Dava) – 24/12/2019 (Karar)
NUMARASI : 2015/702 Esas- 2019/1301 Karar
DAVA :Zorunlu Trafik Sigorta Poliçesinden Kaynaklanan Tazminat
BAM KARAR TARİHİ : 24/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/11/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/12/2019 tarihli 2015/702 Esas ve 2019/1301 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … A.Ş. tarafından zorunlu trafik sigortası ve ihtiyari mali mesuliyet sigorta poliçesi ile teminat altına alınan, maliki … ve sürücüsü … olan … plakalı aracın, müvekkilinin maliki bulunduğu ve kaza tarihinde … sevk ve idaresinde bulunan … plakalı araca arkadan çarptığını, kaza sonucu müvekkiline ait araçta maddi hasar meydana geldiğini, tutanağa göre kazanın oluşumuna tam kusurlu olarak sebebiyet verenin … plakalı araç sürücüsü olduğunu, araçtaki hasar miktarının tespifi için İzmir 10. Sulh Hukuk Mahkemesi 2015/68 D. İş dosyası kapsamında alınan bilirkişi raporunda araçtaki hasarın 46.185,20 TL, değer kaybının 7.500 TL, aracın onarımının 12 gün olduğu, ikame araç zararının ise 1.500 TL olacağının tespit edildiğini bildirerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, şimdilik 29.000-TL hasar bedelinin zorunlu trafik sigorta poliçecisinden, 29.000 TL’yi aşan kısımdan sorumlu olmak kaydıyla 1.000 TL’ nin de ihtiyati mali sorumluluk poliçecisinden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın harca esas değer olarak 30.000,00 olarak bildirdiğini, ancak bu rakamın ne kadarının hasar bedeli ne kadarının değer kaybı tazminat talebi olduğunun belirtilmediğini, öncelikle bu hususta davacıdan açıklama talep edilmesi gerektiğini, … plaka sayılı aracın müvekkili şirkete 90176467 nolu ZMMS ve 90213945 nolu İMMS poliçesi ile teminat altına alındığını, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalının kusuru oranında, poliçe limitleri ve gerçek zarar miktarı ile sınırlı olduğunu, bu sebeple öncleikle kusur ve zarar miktarının tespitinin gerektiğini, müvekkiline dava açılmadan önce usulüne uygun ihbarda bulunulmadığını, talep edilen hasar bedelinin fahiş olduğunu, değer kaybının gerçek değerinin belirlenmesinin gerektiğini bildirerek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece; “…davacı tarafça 05/05/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu davacıya ait aracın hasara ve değer kaybına uğradığnıdan bahisle oluşan hasar ve değer kaybı bedelinin tahsiline yönelik olarak davalı hakkında mahkememize dava açıldığı, 05/05/2015 tarihinde dava dışı … ‘ ya ait olup, dava dışı …’nin sevk ve idaresindeki ve davalı şirkete 90176467 nolu ZMMS ve 90213945 nolu İMMS poliçesi ile sigortalı … plaka sayılı aracın 661/5 sokakta seyir halinde iken önünde seyir eden ve davacıya ait ,dava dışı … ‘ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araca arkadan çarptığı, çarpmanın etkisi ile … plaka sayılı aracın orta refüjdeki direğe çarptığı, trafik kazasının oluşumunda dava dışı sürücü … ‘nin 2918 sayılı KTK madde 84-d de belirtilen ” Arkadan çarpma “ve yine 2918 sayılı KTK 56-c belirtilen ” Sürücüler önlerinde giden araçları yönetmelikte belirtilen güvenli ve yeterli mesafede izlemek zorundadırlar “kurallarını ihlal etmesi nedeniyle %100 oranında asli kusurlu olduğu, davacıya ait araç sürücüsünün herhangi bir kusurunun bulunmadığı, davacıya ait … plaka sayılı araçta kaza sonucu yedek parça ve işçilik olmak üzere KDV dahil 43.754,40 TL lik hasar meydana geldiği, araçta ayrıca 7.500,00 TL lik değer kaybı oluştuğu, davalı tarafça sigortalıya ait aracın dava konusu edilen kazaya karışmadığının iddia edildiği, bu iddiaya yönelik olarak İzmir 4. ACM’nin 2016/257 esas 2018/481 karar sayılı dosyasında dava açılmış olduğu, mahkemece sanıklar … ve …’ın sigorta bedelini almak amacıyla dolandırıcılığa teşebbüs ve özel belgede sahtecilik suçlarını işledikleri sabit olmadığından beraatlerine karar verildiği ve kararın kesinleştiği, kesinleşmiş mahkeme kararı göz önüne alındığında davalı tarafın savunmasına değer verilemeyeceği , bilirkişi ek raporunda araçtaki hasar miktarının aracın rayiç bedelinin %50 sini aştığından bahisle aracın pert total olarak değerlendirilmesinin gerektiğinin belirtildiği ancak aracın piyasa değerinin 95.000,00 TL olup, kaza sonucu araçta KDV dahil toplam 43.754,40 TL hasar gerçekleştiği, gerçekleşen hasar miktarının aracın piyasa değerinin %50 sine ulaşmadığı, bu rakamlar göz önüne alındığında aracın tamirinin teknik ve ekonomik açıdan uygun olabileceği ve aracın pert total olarak kabul edilemeyeceği, davacı aracında meydana gelen hasar miktarı ile değer kaybı miktarından davalı sigorta şirketinin ZMMS ve İMMS hükümleri doğrultusunda sorumlu olduğu, ZMMS poliçesi hükümleri ile teminat altına alınan 29.000,00 TL nin üstündeki talep yönünden İMMS hükümleri doğrultusunda talepte bulunulabileceği davacı tarafça ıslah dilekçesinde avans faizi talep edildiği, ayrıca ıslah ile arttırılan bölüm yönünden de temerrüd tarihinden başlamak üzere faiz talep edildiği ancak davanın niteliği göz önüne alındığında ticari avans faizi talep edilemeyeceği ve davalı sigorta şirketinin dava ve ıslah tarihi itibariye temerrüde düştüğü…” gerekçesiyle “davanın kısmen kabulü ile, 7.500,00 TL değer kaybı ve 43.754,40 TL hasar bedeli olmak üzere toplam 51.254,40 TL nin 30.000,00 TL lik bölümüne 23/06/2015 dava tarihinden kalan 21.254,40 TL lik bölümüne 23/10/2018 ıslah itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesince verilen kararın, her yönüyle usul ve yasaya aykırı, aynı zamanda özellikle hükmedilen gerçek zarar bedeli yönünden miktar itibariyle de tamamiyle hatalı bir karar olduğunu, ilk derece mahkemesince kaza ile hasar arasındaki uyumsuzluklar ve gerçeğe aykırılıklar ile ilgili ani davaya konu kazanın hasar İle uyumlu olup olmadığı, talep edilen hasarların davaya konu kazada oluşup oluşmadığı, davaya konu kazanın gerçek bir kaza olup olmadığı ile ilgili alınmış bir rapor mevcut olmadığını, savcılık dosyasından alınmış teknik bilirkişi heyet raporunun yanı sıra delil olarak dosyaya sunulan Sigortacılık Kanunu 22.maddesi uyarınca dava dışı sigortalılarının aldırmış olduğu yasla delil niteliğindeki ekspertiz raporları, diğer yazılı beyan ve bilgi ile belgelerin de açılan haksız davanın reddi gerektiğini çok açık ve net bir şekilde ortaya koyduğunu, ilk derece mahkemesince verilen kararın, hükmedilen fahiş gerçeğe aykırı ve abartılı hasar bedeli yönünden de tümüyle kabul edilemez nitelikte olduğu gibi kesinlikle kabul anlamına gelmemek kaydıyla bizzat mahkemenin kendi aldırdığı bilirkişi raporu ve son olarak aldırılan 26.11.2019 tarihli ek bilirkişi raporuna da aykırı olduğunu, mahkemenin kendisini bilirkişi yerine koyarak teknik değerlendirmeye girdiğini, kendi aldırdığı rapora dahi itibar etmeyerek ve rapora karşı kendilerinin de çok somut, haklı itirazlarını görmezden gelerek, kendi değerlendirmesiyle çok hatalı bir karar verdiğini, kesinlikle kabul anlamına gelmemek kaydıyla davaya konu araç için bir hasar hesaplaması yoluna gidilecekse bu durumda, ilk derece mahkemesince verilen tümüyle hatalı ve bizzat mahkemece aldırılan raporla dahi ters düşen karar karşısında, gerçek zararın tespiti için de mutlaka yeniden bir inceleme yaptırılması, yeniden rapor aldırılması gerekliliğinin muhakkak olduğunu, bunun haricinde aracın geçmişi, geçmiş hasar kayıtları, kazaları da gerek ilk derece mahkemesince verilen kararda, gerekse aldırılan raporlarda dikkate alınmadığını, araç hiç hasarsız, sifir, yeni ve orijinal bir araçmış gibi ve güncel piyasa fiyatları üzerinden gerçek değerinin çok çok üzerinde bir hasar hesaplaması yoluna gidildiğini, son olarak değer kaybı ile ilgili olarak, dosyada mübrez alınan raporlarda da aynen ifade edildiği üzere davaya konu aracın pert total işlemine tabi tutulması uygun ve ekonomik bir yöntem olarak kabul edilmekle , pert total işlemine tabi tutulan araçta ayrıca bir değer kaybı oluşamayacağından değer kaybı talebinin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesinin çok hatalı olduğunu beyanla, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, zorunlu trafik sigorta poliçesinden kaynaklanan hasar bedeli ve değer kaybına ilişkin tazminatın tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Davalı vekili, davaya konu kaza ile hasarın uyumsuz olduğunu savunmuştur.
Davaya konu kazanın yargılamasının yapıldığı İzmir 4. Acm’ nin 2016/257 E. Sayılı dosyasında sanıklar … ve …’ın üzerlerine atılı sigorta bedelini almak amacıyla dolandırıcılığa teşebbüs ve özel belgede sahtecilik suçlarını işledikleri sabit olmadıklarından CMK 223/2-e maddesi gereğince ayrı ayrı beraatlerine karar verildiği, kararın istinaf edilmesi sonucu İzmir Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği ve kararın kesinleştiği, ceza mahkemesi dosyasında alınan bilirkişi raporunda ise hasarın, kaza ile uyumsuz olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar ceza dosyasında verilen beraat kararı kesinleşmiş ise de mahkemece, eldeki dava dosyasında alınan kusur raporunda, kaza ve hasarın uyumlu olup olmadığına dair bir değerlendirme yapılmadığı görülmektedir. Bu itibarla eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.
Mahkemece yapılması gereken iş, ATK Trafik İhtisas Dairesi, İTÜ Karayolları Kürsüsü veya Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti gibi kurumlardan seçilecek uzman bilirkişi kurulundan kaza ve hasarın uyumlu olup olmadığına, uyumlu ise hasar bedeli ve değer kaybına ilişkin, gerekçeli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesinden ibarettir.
Açıklanan tüm bu gerekçelerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan kabulüne; kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince; dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf itirazlarının KABULÜ ile; İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/12/2019 tarihli 2015/702 Esas ve 2019/1301 Karar sayılı kararının HMK 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
3-İSTİNAF AŞAMASINDA; davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
4-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda ele alınmasına,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 353/1a/6 maddesi gereğince kesin olmak üzere 24/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.