Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1781 E. 2022/1772 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/1781
KARAR NO : 2022/1772

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/05/2018 (Dava) – 07/11/2019 (Karar)
NUMARASI : 2018/647 Esas – 2019/1240 Karar
DAVA : Maddi Tazminat (Trafik Kazası Kaynaklı)
BAM KARAR TARİHİ : 23/11/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ : 23/11/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/11/2019 tarihli 2018/647 Esas ve 2019/1240 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait … plakalı aracın 23/06/2017 tarihinde … plakalı araçla trafik kazasına karıştığını, kaza tespit tutanağına göre … plakalı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu bulunduğunu, kaza sebebiyle müvekkilinin aracındaki hasarın tespiti amacıyla kendi servisine gittiğini ve araçta yaklaşık 55.000-TL tutarında hasar olduğunun saptandığını, söz konusu bedelin aracın trafik sigortacısı olan davadışı … Sigorta Şirketi’nden talep edildiğini, ancak bu sigorta şirketinin talep edilen miktarı kabul etmeyerek müvekkilini kendi anlaşmalı servisine yönlendirdiğini, sigorta şirketinin yönlendirdiği davalı serviste ise müvekkilinin aracında meydana gelen hasar tespiti yapılırken çoğu hususun göz önünde bulundurulmadığını ve bu sebeple araçta oluşan hasar miktarının işçilik ücretleri de dahil 27.966,1-TL olarak belirlendiğini, servis tarafından müvekkilinin aracında can güvenliği için önem arz eden parçalar olan hava yastıkları, tampon, göğüslüğün değiştirilmesi gerektiği halde yenilenmediğini, emniyet kemeri aparatları vb. gibi yenilenmesi gereken önemli parçaların tamir edildiğini, yazılmamış olan parçalar da hesaba katılsaydı hasar miktarı çok daha farklı tespit edilecekken düşük bir miktarın tespit edildiğini, eksper raporunda yenilendiği söylenen çoğu parçanın yenilenmeyip sadece tamir edildiğini ve kazalı tüm parçaların eksper raporuna yazılmadığını, dolayısıyla adı geçen eksper ve servisin sigorta şirketi lehine hareket ettiğinin açık olduğunu, servisin taraflı davranması ve araçtaki gerçek hasar bedelini tespit etmemiş olması üzerine, İzmir 10. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2018/32 D.İş numaralı dosyasından araçta meydana gelen hasar miktarının tespitini talep ettiklerini, inceleme neticesinde müvekkilinin aracında KDV hariç 46.470,94-TL tutarında hasar, 12.220,00-TL değer kaybı ve 1.500,00-TL tutarında ikame araç bedeli tespit edildiğini, tespit dosyasında bilirkişice yapılan inceleme ile de sabit olduğu üzere raporda yazılan bazı parçaların değiştirilmeyip onarıldığı, sağ ön yolcu hava yastığının değiştirilmediği ve kağıt bant ile yapıştırılmış olduğu, arka emniyet kemerlerinin diyot ile iptal edilmiş olduğu vb. tüm hususların saptandığını, ayrıca eksper raporunda yazan parça fiyatlarının da doğru olmadığının görüldüğünü, sigorta şirketince yönlendirilen davalı servis tarafından aracın sağlıklı bir şekilde tamir edilmediğini, müvekkilinin can güvenliğinin de tehlikeye atıldığını, davalı … servisinin eksik ve hatalı işlemleri sebebiyle müvekkilinin mağdur edildiğini, müvekkilinin, aracını ilk kez tamir ettirircesine en baştan tamir ettirmek zorunda kaldığını, davalı araç sahibi ve aynı zamanda sürücüsü olan …’ın … Sigorta Şirketi nezdinde ihtiyari mali mesuliyet sigortası olduğunu tespit ettiklerini, bu sebeple müvekkilinin trafik sigortası teminatını aşan zararını karşılaması gerektiğini, araç sahibi/sürücüsü olan davalının da diğer davalılarla birlikte müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğunu, bunların yanı sıra kazalı duruma gelmesi nedeniyle aracın önemli miktarda değer kaybına uğradığını, ayrıca müvekkilinin aracın tamir döneminde uzun süre aracından mahrum kaldığını ve ulaşım ihtiyacını taksi, dolmuş gibi araçlarla karşıladığını, bazı günler ise araç kiralamak zorunda kaldığını, aracından mahrum kaldığı döneme ilişkin zararın da araç sahibi tarafından karşılanmasını talep ettiklerini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik ve mahkemece davalıların sorumlu olacağı miktarın kesin bir şekilde belirlenmesine binaen arttırılmak üzere, hasar bedeli için 20.000.00-TL’nin KDV bedeli ile birlikte … Sigorta Şirketi için temerrüt tarihi itibariyle işletilecek avans faizi, … servis için hatalı onarımın yapıldığı tarih itibariyle işletilecek avans faizi ve araç sahibi … için dava tarihi itibari ile işletilecek avans faizi ile birlikte olmak üzere davalıların tamamından müşterek ve müteselsilen tahsiline, şimdilik 12.220,00-TL değer kaybı tazminatının davalılardan kusurlu araç sahibi/sürücüsü …’dan kaza tarihi itibari ile işletilecek avans faizi ve kusurlu araç sahibinin ihtiyari mali mesuliyet sigortacısı … Sigorta Şirketi’nden temerrüt tarihi itibari ile işletilecek olan avans faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsiline, şimdilik 1.500,00-TL ikame araç bedelinin davalı …’dan kaza tarihi itibari ile işletilecek yasal faizi ile tahsiline, 989,60-TL tutarındaki tespit yargılama giderinin davalı tarafların tamamından müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesi ile hasar bedeli talebini 20.000-TL’den 54.835,70-TL’ye çıkardığı anlaşılmıştır.
CEVAP:
Davalı … Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle, kazaya karıştığı ifade edilen … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından 20.4.2017-21.7.2017 vadeli birleşik kasko sigorta poliçesi ile sigortalandığını, anılan poliçenin ihtiyari mali mesuliyet sigortası genel şartlarını içerdiğini, poliçenin ancak zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatları tükendikten sonra devreye girebileceğini, araçların kusur durumlarının tespitinin gerektiğini, daha önce hasara uğradı ise bir araç birden fazla kez değer kaybına uğrayamayacağından değer kaybına yönelik taleplerin her halükarda reddinin gerekeceğini, bunun Sigorta Bilgi Merkezinden sorulmasını, dolaylı zararların müvekkili şirketten talep edilemeyeceğini, aracın onarımı süresince kullanılamamasından kaynaklanan kullanım kaybının dolaylı zarar olarak kabul edildiğini ve poliçe teminatı dışında sayıldığını, davacı tarafından talep edilen tutarların fahiş olduğunu, gerek hasar miktarının gerekse de değer kaybının bilirkişi incelemesi yapılarak tespitinin gerektiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; alacak miktarının belirli olduğunu, delil tespiti raporuna dayandığını, dolayısıyla alacağın tamamı dava konusu edilmesi gerektiğinden davanın usulden reddine karar verilmesini, müvekkiline ait araç olan … plakalı aracın satıldığını, artık malikinin müvekkili olmadığını, kazada üçüncü kişiye verilen hasarın sigorta poliçesiyle teminat altına alınmış olmakla birlikte ZMMS poliçesi dışında kalan sorumluluğun da aracın kasko ihtiyari mali mesuliyet klozuyla teminat altına alındığını, kazada tespit edilen kusur durumuna itiraz ettiklerini, kaza nedeniyle müvekkilinin yaralandığını, trafik kaza tutanağının davacı tarafın tek taraflı beyanlarıyla tutulduğunu, bu nedenle doğru olmadığını, kasko sigortacısının davada taraf olarak gösterilmiş bulunduğu sabit olduğundan müvekkiline husumet yöneltilmesinin doğru olmadığını, karşı araçta meydana gelen hasarın iddia edildiği gibi 55.000-TL olmasının mümkün olmadığını, fahiş olup kazayla ve eksper raporuyla uyumlu olmadığını, davacının dilekçesinde belirttiği, aracının ZMM sigortacısı tarafından yetkili servise yönlendirildiği ve bu servisin aracı doğru onarmadığı şeklindeki iddialarının tamamen müvekkilinin dışında, ZMM sigortacısı-onarımı yapan servis-davacı arasındaki olaylar olduğunu, müvekkilinin bilgisi ve dahli olmasının beklenemeyeceğini, bu nedenle müvekkilinin bir hukuki sorumluluğundan da bahsedilemeyeceğini, davacının eksper raporuna itiraz ettiğine dair beyanda bulunmadığı gibi bir kayıt da dosyaya koymadığını, kazadan ve onarımdan çok sonra yapılan ve gerçekte kaza nedeniyle oluşan hasarla sonradan yanlış onarım nedeniyle artmış bulunan hasarı ayırıp ayrıntılarıyla açıklamaktan uzak olan tespiti kabul etmediklerini, tamirin doğru yapılmadığını ispat yükümlülüğünün de araç malikine ait olduğunu, davacının talep ettiği ikame araç bedelini kabul etmediklerini, bu bedelden müvekkilinin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, şayet bir sorumluluktan bahsedilecek ise müvekkilinin sadece kaza anında ve kaza nedeniyle davacı aracında meydana gelen ve eksper tarafından tespit edilen hasardan sorumlu olduğunu, bu sorumluluğun da ZMM sigortası olan … sigortası tarafından yerine getirildiğini, davacının değer kaybına yönelik taleplerinin afaki ve fahiş olduğunu, avans faizi istemesini ve faiz başlangıç tarihlerini de kabul etmediklerini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Şti’nin davaya cevap vermediği anlaşılmıştır.
YEREL MAHKEME KARARI:
Mahkemece, “….Otomotiv ve sigorta uzmanı bilirkişi heyetinden alınan rapor ve tüm dosya içeriğine göre, kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü davalı …’ın %100 oranında tam ve asli kusurlu olduğu, kaza nedeniyle … plakalı araçta, meydana gelen toplam hasar miktarının 46.470,94.-TL (KDV hariç) olduğu, araçta 5.063,94.-TL değer kaybı oluşacağı; ikame araç bedelinin ise 1.500.-TL olacağı, zararın 33.000 TL’sinin gideriminden dava dışı ZMM Sigortacısı … Sigorta AŞ sorumlu olmakla, dosyanın incelenmesinde, dava dışı ZMM Sigortacısı olan … Sigorta AŞ tarafından … Şti’ ne 33.000 TL ödendiği, bu durumda ödenen bedel sonrasındaki bakiyesinin gideriminden İHMM Sigortacı … Sigorta AŞ.’ nin sorumluluğunun bulunduğu, ancak … servisince aracın tamirinin gereği gibi yapılmadığı, haksız olarak 33.000,00 TL’ nin tahsil edildiği, bu nedenle … teknik servisin 33.000,00 TL’ den sorumluluğunun bulunduğunun anlaşıldığı, davacı taraf aracı tamir için servise götürdüğü halde servisin hatalı tamiri nedeni ile alacağın belirlenemeyeceği ve mutlaka yapılan yargılamada ve keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu tamirin hatalı olup olmadığı ve alacak miktarının belirlendiği, bu durumda artık davanın belirsiz alacak olarak açıldığının kabul edilmesi gerektiği, davacının da bu miktarlara uygun olarak ve KDV’ si ile birlikte dava miktarını artırdığı ve eksik harcını tamamladığı anlaşılmakla; DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE, 54.835,70-TL hasar bedelinin 33.000,00-TL’sinin davalılar … ve … Servisinden, geriye kalan 21.835,70-TL tazminatın … ve davalı sigorta şirketinden sorumlu olarak, davalı … yönünden kaza tarihinden itibaren, davalı … Servisi yönünden 11/08/2017 tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketi yönünden 07/05/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 5.063,94-TL değer kaybı tazminatının davalılardan …’dan kaza tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketinden ise 07/05/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile bu davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 1.500,00-TL ikame araç bedelinin davalı …’dan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine, İzmir 10. SHM’nin 2018/32 D.İş sy dosyasındaki tespit giderleri ve vekalet ücretinin yargılama gideri olarak davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine….” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İTİRAZLARI:
Davalı … vekili tarafından, “…..Hukuki sorumluluğun temelinin davacı ile … Servis arasında aracın tamiri için yapılmış eser sözleşmesi olduğunu, … Sigortanın hukuki sorumluluk nedeninin ise ZMM sigortasından bakiye kalan hasarın İMMS hukuki gerekçesine dayandığını, müvekkili yönünden ise hukuki sorumluluğun ne olduğu yönünden kararda herhangi bir gerekçe bulunmadığını, zira dosya münderecatında görüleceği üzere müvekkilinin ZMM sigortacısı olan … Sigorta tarafından hasar bedeli olarak teminat limiti olan 33,000,00-TL’nin tamiri yapan davalı … servisine ödendiğini, davacı tarafından ispat edilmesi gereken hususun, … servisin … Sigortanın anlaşmalı servisi olup olmadığı ya da aracın … Sigorta tarafından servise yönlendirilip yönlendirilmediği ve aracın … Servis tarafından usulünce tamir edilip edilmediği olduğunu, buna dair delil sunmadığını, davacının delil olarak kazadan 7 ay sonra yapılmış tespit raporunu sunduğunu, yine müvekkilinin kazadan sonra aracın tamiri işlemlerine ilişkin bir dahli olduğuna dair bir beyan ve delil de dosyaya sunulmadığını, müvekkilinin 33,000,00-TL yönünden sorumluluğunun; ZMM sigortacısı … Sigortanın aracın tamirini yapan … servise tamir bedelini ödemesi ile son bulduğunu, aracın gerçekten tamir edilip edilmediği hususunun, davacı … servis ve … Sigorta arasındaki hukuki ihtilaf olduğunu, müvekkilinin neye istinaden ödenen hasar bedelinden tekrar sorumlu tutulması gerektiğinin mahkeme kararında açıklanması gerektiğini, müvekkilinin, sigorta tarafından ödenen 33,000,00-TL yönünden kesinleşmiş tahkim komisyonu başkanlığı kararı ile sorumluluktan kurtulduğunu, dosyada mevcut 18/04/2018 tarih ve 2018/24729 sayılı bu karar ile davacıların başvurusunun reddedildiğini, kesinleşmiş kararla sigorta şirketinin 33,000,00-TL hasar bedelini teminat dahilinde ödemiş olmakla sorumluluğunun kalmadığının hüküm altına alındığını, bu durumda müvekkilinin hasarını teminat altına alan sigortacının, müvekkili adına ödeme ile sorumluluktan kurtulmasına nazaran, aynı alacak için müvekkilinin sorumlu tutulmasının yasal dayanağının bulunmadığını, 33,000,00-TL yönünden, açılmış bulunan bu davanın hasar alacağı davası olmayıp, aracın usulünce onarılıp onarılmadığına ilişkin bir dava olduğunu, davanın taleplerine rağmen, dava dışı … Sigortaya ihbar edilmediğini, müvekkilinin kazadan 2 yıl sonra açılan bu dava ile davacı sigorta şirketi ve servis arasındaki olaylara vakıf olduğunu, araçtaki hasarın 54.835,70-TL kabul edilmesinin de doğru olmadığını, davacının, eksper tarafından hasarın 27.966,1-TL olarak tespit edildiğini ikrar ettiğini, eksper raporuna itiraz ettiğine dair bir kayıt da dosyaya sunmadığını, eksper raporu doğrultusunda aracın onarıldığını, bu itibarla aracın hasarının 54,000-TL olduğu yönündeki mahkeme kabulünün doğru olmadığını, aracın … servisince tamir edilip davacının aracını teslim aldığını, aracını servisden teslim almasına müteakip yaklaşık 7 ay sonra tespit talebinde bulunduğunu ve 20/03/2018 tarihinde bilirkişi incelemesi yapıldığını, delil tespitinin, gerçekte kaza nedeniyle oluşan hasarla sonradan yanlış onarım nedeniyle artmış bulunan hasarı ayırıp ayrıntılarıyla açıklamaktan uzak olduğunu, kullanılan parçaların bile tamir edilmemiş gibi gösterildiğini, delil tespitinin, teslimden 7 ay sonra, mahkemece yapılan bilirkişi incelemesinin de yaklaşık 2 yıl sonraki bir tarihte yapılmış olmasının ve başka kazalar yapılmış olma olasılığı bulunması nedeniyle, iddiaları kanıtlayacak delil olarak kabul edilemeyeceğini, bilirkişi raporunda yapılan tamirattan hatalı yapılanlar haricindeki parça ve işçiliklerin artık gerçek hasara konu olmayacağı sabit olmasına rağmen tamiri yapılan hiçbir parça ve işçilik bedelinin hesaptan düşülmediğini, bilirkişi raporunun yeni bir rapor olmayıp tespit raporunun birebir parça ve işçilik yönünden kopyası olduğunu, tespitteki bilirkişi tarafından verilen parçaların fiyatlarının kaza tarihine nazaran değil tespit tarihine nazaran fiyatlandırma olduğunu, aracın hasarının doğru tamir edilmediği yönündeki davacının iddialarının bazı parçalar için geçerli olmakla birlikte, doğru tamiratın yapıldığı parçalar ve işçiliklerin ikinci defa hasar olarak rapora yazılamayacağını, yine parçaların hurda değerlerinin de hesaplamada dikkate alınarak düşülmesi gerektiğini, ancak düşülmediğini, raporda, sadece sağ far hasarlı olmasına rağmen far kontrol ünitesinin iki defa yazıldığını, ki bir tanesinin fiyatının 1.076,43-TL olduğunu, raporda, hasarlanan hava yastığı olarak sürücü ve yolcu hava yastığı geçtiğini, buna rağmen raporda ayriyeten 1.146,08-TL değerinde başka bir hava yastığı daha fiyatlandırıldığını, ki bu fiyatlandırmanın doğru olmadığının aşikar olduğunu, raporda fiyatların sigorta tarafından atanan eksperin raporundan çok farklı şekilde fahiş fiyatlardan tespit olunduğunu, bilirkişi raporunun hatalı olup hükme esas alınamayacağını, ikame araç bedeline hükmolunmasının da doğru olmadığını, davacının buna ilişkin herhangi bir delil ya da fatura ibraz etmediğini, henüz gerçekleşmeyen zarar için mahkemece mahrum kalınan araç bedelinin hüküm altına alınmasının mevzuata ve usule uygun olmadığını, davacının kendi tercihi ile götürdüğü bir serviste, aracın ne kadar süre kaldığı, bu sürenin onarımla uyumlu olup olmadığı, daha çabuk onarılmasının mümkün olup olmadığının davacının sorumluluğunda olduğunu, fahiş olduğu aşikar olan bu bedelden müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını….” beyanla, mahkeme kararı istinaf kanun yoluna getirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle ikame araç, hasar ve değer kaybı tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; yukarıda yazılı gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
1-Davalı vekilinin istinaf itirazları çerçevesinde yapılan incelemede; davada İMM sigorta şirketinin de taraf olduğu gözetilerek, görevli mahkemece yargılama yapılmış olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, yine hükme esas alınan bilirkişi heyeti kök ve ek raporlarının hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu, sözkonusu raporların dosya kapsamı, tespit raporu ile ekpertiz raporundaki saptamalarla ve kazanın oluş şekliyle uyumlu bulunduğu, raporda değişecek parçaların adlarının numaralarıyla birlikte detaylı olarak da belirlendiği, mükerrerliğin sözkonusu olmadığı, yine ikame araç bedeli bakımından, gerçek zararın giderilmesi ilkesi de dikkate alınarak, aracın tamirde kalacağı ve davacı tarafın mahrum kalacağı süre ve tazminat miktarının usule uygun şekilde belirlendiği anlaşılmakla, bu hususlardaki itirazların esastan reddi gerekmiştir.
2-Bununla birlikte, davadan önce davalı taraf ZMM sigorta şirketi olan davadışı … Sigorta AŞ tarafından diğer davalı ….Şti’ye ödenmiş bulunan 33.000-TL bakımından, davalı … vekilinin istinaf itirazları haklı görülmüştür. Şöyle ki; bahse konu bedel davalının ZMM sigortacısı tarafından ödenmekle, bu miktar itibariyle davalı …’in de sorumluluğunun sona erdiği, diğer davalı ….Şirketinin sorumluluğunun nedeninin ise araç tamiratı için 33.000-TL’yi tahsil etmiş olduğu halde hatalı ve eksik tamirat işlemi yaparak aracın yeniden tamir görmesine sebebiyet vermiş olması olduğu, aracın eksik-hatalı tamir işinden dolayı davalı …’ın sorumlu tutulmasının mümkün bulunmadığı anlaşılmakla, Dairemizce HMK 353/1-b-2.madde uyarınca hükmün davalı …’i de 33.000-TL’den dolayı sorumlu tutan ilk kısmının karardan çıkartılarak bu miktardan yalnızca davalı … Şirketi sorumlu olacak şekilde düzeltilmesi gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalı … vekilinin istinaf itirazlarının HMK 353/1-b-2. maddesi uyarınca kısmen kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılarak Dairemizce yeniden hüküm tesisine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … vekilinin istinaf itirazlarının KISMEN KABULÜ ile, İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/647 Esas – 2019/1240 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
a-Davanın KISMEN KABULÜ ile; 54.835,70-TL hasar bedelinin 33.000,00-TL’sinden davalı … Şti sorumlu olmak üzere ve geriye kalan 21.835,70-TL tazminattan davalılar … ve … Sigorta Şirketi müteselsilen sorumlu olmak üzere, davalı … yönünden kaza tarihinden itibaren, davalı …Şti yönünden 11/08/2017 tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketi yönünden ise 07/05/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
b-5.063,94-TL değer kaybı tazminatının davalılardan …’dan kaza tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketinden ise 07/05/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile olmak üzere bu davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
c-1.500,00-TL ikame araç bedelinin davalı …’dan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile alınarak davacıya verilmesine,
d-İzmir 10. SHM’nin 2018/32 D.İş sayılı dosyasındaki tespit giderleri ve vekalet ücretinin yargılama giderlerine dahil edilmek suretiyle davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
e-Karar ve ilam harcı olan 4.194,20-TL’den peşin alınan 592,76-TL harç ve ıslah harcı olan 595,00-TL’nin mahsubuyla, eksik kalan 3.006,44-TL harcın; 1.837,51-TL’sinin müşterek ve müteselsilen davalı sigorta şirketi ile davalı …’dan, bakiye harcın 102,46-TL’sinin davalı …’dan ve kalan tutar olan 1.066,47-TL harcın da davalı ….Şti’nden tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
f- Davacı taraf kendini bir vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince hesap edilip takdir edilen 7.103,96-TL vekalet ücretinin (hüküm altına alınan tutarlara göre; davalı sigorta şirketi 3.484,49-TL’sine kadar, davalı … 3.679,85-TL’sine kadar ve davalı …Şti 4.262,38-TL’sine kadar sorumlu olmak üzere) davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
g-Davalılardan … Sigorta AŞ. ve … kendilerini bir vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen tutar için Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 4.767,16-TL vekalet ücretinden, 2.725,00-TL’lik kısmın davacıdan tahsili ile bu davalılara verilmesine, bakiye kısmın davacıdan tahsili ile davalı …’a verilmesine,
h-Yapılan yargılama gideri olarak davanın ilk açılış gideri olan 692,96-TL, ıslah harcı 595,00-TL, tebligat, posta ve bilirkişi ücreti gideri 1.270,40-TL, 2018/32 D.İş sayılı tespit giderleri ve vekalet ücreti toplamı 1.314,60-TL olmak üzere genel toplam 3.872,96-TL yargılama giderinden tarafların haklılık oranına göre hesap edilen 3.468,68-TL’sinin davalılardan (davalı sigorta şirketi 1.701,39-TL’sine, davalı … Servisi 2.081,20-TL’sine, davalı … 1.796,78-TL’ sine kadar sorumlu olmak üzere) müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
ı-Kullanılmayan gider avansının kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
ŞEKLİNDE YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
2-Davalı … vekilinin sair istinaf itirazlarının REDDİNE,
3-İSTİNAF AŞAMASINDA; davalı …’dan alınan 1.048,55-TL istinaf karar harcının talep halinde bu davalıya iadesine,
4-İstinaf incelemesi esnasında davalı … tarafından yapılan 121,30-TL istinaf kanun yolu başvuru harcından oluşan istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 23/11/2022