Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/1774 E. 2022/1796 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1774
KARAR NO : 2022/1796

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/06/2018 (Dava) -20/12/2019 (Karar)
NUMARASI : 2018/722 Esas – 2019/1278 Karar

DAVA : Tazminat

BAM KARAR TARİHİ : 24/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/11/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/12/2019 tarihli 2018/722 Esas ve 2019/1278 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 14.03.2018 tarihinde … ‘ın sevk ve idaresindeki davalı … Şti’ye ait … plakalı araç ile dava dışı … ‘un sevk ve idaresindeki … plakalı araç arasında ölüm ve yaralanmayla sonuçlanan trafik kazası meydana geldiği, davalı … A.Ş.’nin … ‘ın sevk ve idaresindeki davalı … Şti’ye ait … plakalı aracın ZMMS sigortacısı olduğu, davalı … A.Ş ise dava dışı … ‘a ait … plakalı aracın ZMMS sigortacısı olduğu, araçta bulunan müvekkilleri … ile … ‘ın kızları, müvekkili … ‘ın kardeşi … ‘ın vefat ettiği, davaya konu kaza nedeniyle davalı … ile dava dışı … arasında taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma suçu nedeniyle İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2018/271 Esas sayılı dosyası ile kamu davası açıldığı, mevcut delil durumuna göre her iki araç sürücüsünün de kusurlu olduğu, müvekkilleri … ve … iki evladından biri olan 13 yaşındaki kızlarını müvekkili … ise tek kardeşini kaybettiği, bu nedenle davalı … Şti’ye ait davaya konu … plakalı araç ile bu davalı şirketin ve davalı … ‘ın uyap üzerinden tespit edilecek mal varlıklarına ihtiyati haciz uygulanmasına, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla, ayrı ayrı 100,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihi olan 14.04.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tüm davalılardan alınarak davacı … ‘a ve davacı … ‘a verilmesine, ayrı ayrı 75.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 14.04.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılar … ve … Şti’den alınarak davacı … ‘a davacı … ‘a ve davacı … ‘a verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı yönünden davanın reddinin gerektiği, aynı zamanda davacı tarafın taleplerine ilişkin olarak KTK kapsamında dava öncesi usulüne uygun olarak başvuruda bulunulmadığı, bu sebeple davanın usulden reddinin gerektiği, tazminatın ve zararın tespitine yarar evrakları ibraz etmediği, bu sebeple davacı taraf kanunda ön görülen usuli işlemleri yerine getirmediği, iş bu kaza nedeniyle hesaplanan tüm tazminatın davacıya ödendiği, müvekkili şirketin sorumluluğunu yerine getirdiği, davadan önce davacı tarafın müvekkili şirkete vaki başvurusu üzerine hasar dosyası açıldığı, müteveffanın mirasçılarına toplam 10.564,55 TL ödeme yapıldığı, bu nedenle müvekkili şirket açısından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … ile … Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; kazanın ve vefat haberinin müvekkili … ‘ın babası tarafından öğrenilmesi sonucu baba … ‘ın kalp spazmı geçirdiği, Ankara’da hastaneye kaldırıldığı, hastane sürecinin iki gün sürdüğü, bu sürenin sonunda kendi ısrarı ile taburcu olduğu, İzmir’e dönerek mağdur ve müştekilere destek olmaya çalıştığı, kazaya ilişkin trafik ekiplerince yapılan inceleme sonucu … idaresindeki … plakalı aracın 2918 Sayılı KTK’nun 57/1A maddesini ihlal ettiği, müvekkili idaresindeki … plakalı araca ilişkin olarak kavşaklara yaklaşırken aracın hızını azaltmamak kuralını ihlal ettiğinin kaydedildiği, asli kusurlu olanın çarpılan araç olduğu, çarpılan aracın muayenesinin geçtiği ve kapasite fazlası yolcu taşıdığı, müvekkilinin aracının aslında süratlı olmadığı, yaşanan herkesce yaşanabilecek görünmez bir kaza olduğu, bu nedenle davanın reddinin gerektiği, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş.’ye yerel mahkemece yapılan yargılama sırasında usulüne uygun tebligat yapılmış olmasına rağmen bu davalı tarafından esasa cevap süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece, ”…Maddi tazminat istemi yönünden konusu kalmayan dava nedeniyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına, Manevi tazminat istemine yönelik davanın kısmen kabulüyle, davacı … için 20.000,00 TL, davacı … için 20.000,00 TL ve davacı … için 15.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 14.03.2018 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … Şti’den müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacılara ayrı ayrı verilmesine, fazlaya ilişkin istemin yerinde görülmediğinden reddine…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı müvekkillerinin aynı hukuki sebebe dayalı olarak işbu davayı birlikte açtıklarını, bu durumda red sebebi de ortak olduğuna göre davacılar aleyhine (davalılar lehine) hükmedilen vekalet ücretinin tek olması gerektiğini, Yerel Mahkemenin bu kurala aykırı davrandığını ve reddedilen miktar için her bir davacıya ayrı ayrı vekalet ücreti yüklediğini, davaya konu haksız fiil nedeniyle; müvekkillerinden … ve … ‘ün 13 yaşındaki kızlarını, diğer müvekkili … ‘nin kız kardeşini kaybettiğini, yaşadıkları acının hiçbir karşılığı olmamakla birlikte, hüküm altına alınan manevi tazminatın acılarını bir nebze olsun dindirmeye dahi yetmediğini, hüküm altına alının manevi tazminat miktarının çok az olduğunu, müvekkillerinin hüküm altına alınacak manevi tazminatın bir kuruşuna bile dokunmadan … adına bir sosyal sorumluluk projesine aktaracağını, müvekkillerini bir nebze olsun rahatlatacak olan tek şeyin kızlarının adının yaşaması olduğunu, her ne kadar hükme dayanak yapılan Adli Tıp Kurumu raporunda davalı … ‘ın tali kusurlu olduğu belirtilmiş ise de; bu tespitinin kabulünün mümkün olmadığını, zira, davalı … ‘nin ilerlemekte olduğu yolda / kazanın meydana geldiği kavşağın hemen önünde bu sanığa hitap eden yaya geçidi ve 50 km/saat hız sınırı trafik işaretleri bulunduğunu, davalı … ‘ın bu trafik işaretlerine uymadığını ve KTK nun 47/1-c maddesindeki emredici kuralı ihlal ettiğini, dolayısıyla işbu kazada sanık davalı …’ın asli kusurlu olduğunu, davalı …, kendisine hitap eden 50 Km/Saat ve Yaya Geçidi trafik işaretine uymuş olsaydı belki yine kaza olacağını ancak sonucun bu denli ağır olmayacağını ve müvekkillerinin 13 yaşındaki kızlarını kaybetmeyeceğini, davalı … ‘ın müvekkillerine en azından bir başsağlığı dahi dilemediği gibi hiçbir pişmanlık da göstermediğini, kararının yukarıda belirtilen nedenlerle ortadan kaldırılmasına, manevi tazminat taleplerinin kabulüne, aksi kanaat halinde daha yüksek daha hakkaniyetli manevi tazminatlara hükmedilmesine ve diğer yasal sonuçlarına, taleplerinin kısmen kabul edilmesi durumunda, hukuki sebebin ortak olması ve davacıların birlikte hareket etmesi nedeniyle reddedilen kısımlar için davalılar lehine tek bir vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … Şti. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının yaşanan olayın esas sorumlusu olduğu belirtilen … ‘dan maddi ve manevi tazminat talep etmediğini, Mahkemece alınan bilirkişi raporunda müvekkilinin 1/4 nispetinde kusurlu olduğunun kabul edildiğini, yaşanan elim hadisenin sonucu … ‘un ise 3/4 kusurlu olduğunun tespit edildiğini, manevi tazminatın hesabının farklı esasta olduğunu, ne varki yaşanan elim olay tazmini hesaplanır iken, istenmeyen sonuca sebep olanlar diye düşünülmesi ve bu bakış tarzı ile paylaştırılması gerektiğini, Mahkeme … hakkında da karar vermiş olsa idi ;… için 60.000,00 TL, davacı … için 60.000,00 TL ve davacı … için 45.000,00 TL manevi tazminata hükmetmesi gerekeceğini, bir diğer hesapla manevi üzüntünün toplamda 220.000,00 TL ile tazmini kararı oluşacağını, davacıların sigorta şirketinden aldıkları maddi tazminat tutarının 145.000 TL düzeyinde olduğunun öğrenildiğini, taktir edilen tutarların oransız olduğunun anlaşılacağını, mütevefa … ‘ın, 2005 doğumlu olduğunu, … ‘ın babası … ile birlikte yaşadığını, annesi ve … ‘ın baba ve mütevefadan uzun süreden beri ayrı yaşadığını, anne babanın mütevefaya ilişkin ilgi ve algı farklılıklarının da olduğunun değerlendirilmesi gerektiğini, hal böyle iken anne ve babaya aynı nispette manevi tazminat taktirinin uygun olmadığını, Mahkemenin bu hususlara ilişkin gerekli incelemeyi de yeterince yapmadığını belirterek ilamının hukuk ve yasaya aykırı olması, özelikle yanlış taktir edilen manevi tazminat tutarlarının bulunması …vb gibi sebeplerle istinafen bozularak istemleri doğrultusunda düzeltilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazasından kaynaklı destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminatın davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece davanın maddi tazminat yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş olup davacılar vekili ile davalılar … ve … Şti. vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Somut olayda; 14.04.2018 günü saat 17.00 sıralarında davalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonet ile İzmir istikametinden Seferihisar istikametine doğru seyir halinde iken olay mahalli kavşağına geldiğinde, istikametine göre sağ tarafından gelip kavşağa giren sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobilin sol arka kapı ve çamurluk kısımlarına çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında … plakalı otomobilde yolcu olarak bulunan müteveffa … ‘ın öldüğü anlaşılmıştır.
İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2018/271 Esas sayılı dosyasında yapılan keşif sonrası trafik bilirkişisi tarafından düzenlenen 20/05/2019 tarihli bilirkişi raporunda müşteki sürücü … ‘un asli derecede kusurlu olduğu, davalı araç sürücüsü … ‘ın tali derecede kusurlu olduğu bildirilmiştir.
Makina mühendisi bilirkişi … tarafından düzenlenen 02/07/2019 tarihli raporda özetle; kazanın oluşumunda davacı araç sürücüsü … ‘un %75 oranında asli kusurlu olduğu, davalı araç sürücüsü … ‘ın ise %25 oranında tali kusurlu olduğu bildirilmiştir.
İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 24/09/2019 tarihli raporda özetle; dava konusu trafik kazasında sürücü olan davalı … ‘ın %25 oranında kusurlu, davacı araç sürücüsü … ‘un ise %75 oranında kusurlu olduğu bildirilmiştir.
Davacı vekili 17.12.2019 tarihli duruşmada davalılardan … ile aralarında yapılan sulh görüşmeleri neticesinde maddi tazminata ilişkin taleplerinin davalı sigorta şirketi tarafından karşılandığı, bu nedenle maddi tazminat talebiyle ilgili olan davanın tüm davalılar açısından konusuz kaldığı, bu nedenle konusuz kalan maddi tazminat istemleriyle ilgili olarak davalıların tamamından yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığı, davaya manevi tazminat istemi yönünden sadece davalı … ve … Şti açısından devam ettiklerini bildirmiştir.
1-Davacılar vekili tarafından dava dilekçesinde dava konusu trafik kazasında davacılardan … ve … ‘ın kızlarının ve diğer davacı … ‘ın ise kardeşini kaybetmiş olması nedeniyle her bir davacı için 75.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunulduğu; mahkemece davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile; davacı … için 20.000,00 TL, davacı … için 20.000,00 TL ve davacı … için 15.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 14.03.2018 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … Şti’den müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacılara ayrı ayrı verilmesine, reddedilen manevi tazminatlar üzerinden ise davalılar yararına vekalet ücretine hükmedilmiştir.
Karar gününde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 10. maddesi uyarınca manevi tazminat davalarında avukatlık ücretinin, hüküm altına alınan miktar üzerinden Tarifenin üçüncü kısmına göre belirleneceği, manevi tazminat davasının kısmen reddi durumunda ise, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücretin, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemeyeceği hükmü yer almaktadır.
Davacılar ihtiyari dava arkadaşı olup davaya konu istemlerin ayrı ayrı olmasına göre; hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalılar yararına reddedilen miktarlar yönünden ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmelidir. Mahkemece, manevi tazminat talebi kısmen kabul edildiğine göre Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin yukarıda anılan maddesi gereğince reddedilen miktarlar yönünden kendisini vekille temsil ettirmiş olan davalılar yararına ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi usul ve yasaya uygun olmakla davacılar vekilinin itirazının esastan reddi gerekmiştir.(Bu yönde bknz. Yargıtay 4. HD. 06/10/2020 tarihli, 2020/524 Esas- 2020/3214Karar)
2- Davacılar vekili ATK tarafından yapılan kusur tespitinin kabul edilmez olduğunu beyan etmiş ise de; makina mühendisi bilirkişi ve İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen raporlarda dava dışı sürücüsü … ‘un %75 oranında asli kusurlu olduğu, davalı araç sürücüsü … ‘ın ise %25 oranında tali kusurlu olduğu tespit edilmiş; İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2018/271 Esas sayılı dosyasında yapılan keşif sonrası trafik bilirkişisi tarafından düzenlenen 20/05/2019 tarihli bilirkişi raporunda müşteki sürücü … ‘un asli derecede kusurlu olduğu, davalı araç sürücüsü … ‘ın tali derecede kusurlu olduğu bildirilmiştir. Kaza tespit tutanağında da asli, tali kusur ayrımı yapılmasa da her iki araç sürücüsünün de kural ihlali yaptığının belirtildiği, dolayısıyla davacılar vekilinin davalı sürücünün kusur yönünden yapmış olduğu itirazın esastan reddi gerekmiştir.
3-Tüm dosya kapsamına, olayın oluş biçimine, kazadan sonraki durum ile ilgili düzenlenen kaza tespit tutanağı içeriğine göre araç sürücülerinin kural ihlallerini bulunduğunun belirtildiği, dosya kapsamında alınan kusur bir biri ile uyumlu kusur raporlarına göre davalı sürücünün %25 oranında kusurlu olmasına, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına, talep edilen manevi tazminat tutarına ve mahkemece hükmedilen tutara göre, hükmedilen manevi tazminat miktarı bakımından usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davacılar vekili ile davalılar … ve … Şti. vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar vekili ile davalılar … ve … Şti. vekilinin İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/12/2019 tarihli 2018/722 Esas ve 2019/1278 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının ayrı ayrı HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA;
a-Davacılardan alınması gereken 80,70-TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 26,30-TL’nin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
b-Davalılar … ve … Şti.’ den alınması gereken 3.757,05-TL istinaf karar harcından peşin alınan 951,00-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 2.806,05 TL’nin davalılar … ve … Şti.nden müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-Davacılar ile davalılar … ve … Şti. tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 24/11/2022